GENEL - 27 Şubat 2012 Pazartesi 16:14

HOCALI KATLİAMININ YIL DÖNÜMÜNDEKİ IRKÇI PANKART VE SÖYLEMLER

A
A
A
HOCALI KATLİAMININ YIL DÖNÜMÜNDEKİ IRKÇI PANKART VE SÖYLEMLER

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, dün İstanbul’da Hocalı katliamını anma eylemi sırasında açılan ırkçı pankartlar ve söylemlerle ilgili olarak, "Bu katliamı ne kadar lanetlemek gerekiyorsa, oradaki pankartlar da tamamen ırkçı, ayrımcı ve nefret uyandıran ifadeler içermektedir. Biz 2005’te TCK’da bir değişiklik yaptık. Orada ayrımcılığın cezası açıkça yazıyor. Fakat savcılar bu maddeleri henüz uygulamadıkları için bu ayrımcı, ırkçı söylemler devam ediyor"
dedi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Almanya’daki ırkçı cinayetleri araştırmak üzere komisyon üyeleri ile Almanya’ya gerçekleştirdikleri seyahat hakkında basınla sohbet toplantısı düzenledi. Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Üstün, dün Hocalı’daki katliamı anma eyleminde açılan ırkçı pankartlar ve Hrant Dink’in katilleri lehine atılan sloganlarla ilgili olarak, "Bu katliamı ne kadar lanetlemek gerekiyorsa, oradaki pankartlar da tamamen ırkçı, ayrımcı ve nefret
uyandıran ifadeler içermektedir. Biz 2005’te TCK’da bir değişiklik yaptık. Orada ayrımcılığın cezası açıkça yazıyor. Fakat savcılar bu maddeleri henüz uygulamadıkları için bu ayrımcı, ırkçı söylemler devam ediyor. Bizden nefret suçlarıyla ilgili kanun çıkartılmasını istiyorlar. Evet çıkartalım ama öncelikle mevcut kanunları tatbik edelim. Mevcut kanunlarda var. Savcılar derhal takibat yapmalı" dedi.
Anma töreninin çok daha büyük yapılması, hatta Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’dan çekilmesi için ne gerekiyorsa yapılması gerektiğini ifade eden Üstün, "Ama o topluluk o söylemleri yapanları içinde barındırmamalıydı. O söylemler, yapılan anma törenini sıfıra indirdi. ’Türkiye büyük bir devlet olacak, içinde her türlü rengi barındıracak’ diyoruz; ama hala bu tür ırkçı söylemlerin olması kabul edilebilir bir durum değildir" diye konuştu.
Üstün, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in de bu eylemde konuşma yaptığının hatırlatılması üzerine ise, "Onu bana sormayın, o herkesin kendi kararıdır. O pankartı gördü mü görmedi mi, söylenenleri duydu mu duymadı mı bilmiyorum" dedi.
"ALMANYA’DAKİ RAPOR DÖRT DÖRTLÜK"
Üstün, Almanya’daki cinayetlerle ilgili çalışmalarının iki aşamadan oluştuğunu belirterek, ilk aşamanın olayları incelemek ve rapor yazmak, ikinci aşamanın da yargılama süreçlerini sonuna kadar izlemek olduğunu söyledi. Komisyonun 21-24 Şubat tarihlerinde gerçekleştirdiği bu gezinin çalışmanın ilk ayağı olduğunu belirten Üstün, bu çerçevede öncelikle Alman Federal Parlamentosu’nda tüm grupların da önergesiyle kurulan Araştırma Komisyonu başkan ve üyeleriyle bir toplantı yaptıklarını bildirdi. Genel Kurul
kararıyla ciddi bir önerge hazırlandığını belirten Üstün, "Biz onlara, ’önergedekileri ortaya çıkarsanız ve rapor haline getirseniz başka bir şey istemiyoruz’ dedik. Çünkü dört dörtlük hazırlanmış" dedi.
Üstün, 23 Şubat’ta hayatını kaybedenler için yapılan anma törenine de katıldıklarını belirterek, törende Almanya Başbakanı Merkel’in duygusal bir konuşma yaptığını kaydetti. Bu törenin ardından Merkel ile bir araya geldiklerini ve bu törenden dolayı teşekkür ettiklerini belirten Üstün, "Merkel’e ’Ancak bunlar sembolik toplantılar. Solingen olayından sonra da bu tür şeyler yapıldı, vaatler verildi. Ama maalesef yapısal değişiklikler olmadığı için suçlular tam olarak cezalandırılamadı ya da sonraki olaylar
önlenemedi’ dedim. ’Siz karizmatik bir lidersiniz, bunu değiştirmeye gücünüz var, meselenin üzerine giderseniz gerçekten Almanya’da değişiklikler yapılabilir. Aksi takdirde araştırma komisyonlarının bu işleri değiştirmeye gücü yetmeyebilir’ dedim. Açık şekilde bunları Merkel’e ifade ettik. O da, kendi adına elinden geleni yapacağını söyledi" diye konuştu.
ALMAN MEDYASINA TEPKİ
Üstün, cinayetler öncesinde, sırasında ve sonrasında temel hatalar, temel insan hakları ihlalleri yapıldığını belirterek, "Bir babanın evladını, bir kadının kocasını öldüreceği akla gelmiş, ticari rekabet akla gelmiş, 11 yaşındaki bir çocuğun babasını öldüreceği akla gelmiş ancak hiçbir zaman Neo Nazilerce bu cinayetlerin işlenebileceği akla gelmemiş. Üstelik bu cinayetlerin çoğu aynı marka silahla işlenmiş, hatta kovan saçılmasın diye poşetin içinden ateş edilmiş. Çok profesyonel, derin bir örgüt
tarafından işleneceği akla gelmesi gerekirken, basın da önyargılı davranmış, ’dönerci cinayeti’ diye alay etmiş. Oysa 8 cinayetten sadece biri dönercilik yapıyormuş. ’Dönerci cinayetleri’ diye yayarak soruşturmanın başka yöne kayması için alt yapı oluşturmuşlar. Bu cinayetleri küçümsemişler. Alman basınının bakışı son derece şaşı olmuş. Alman basınının çok büyük sorumluluğu var" dedi.
Üstün, Alman medyasının kendine çeki düzen vermesi gerektiğini ifade ederek, "Güvenlik kurumlarının ihmali varsa, güvenlik kurumları ile işbirliği yapan, soruşturmayı sağa sola yönlendiren Alman medyasının da sorumluluğu vardır" şeklinde konuştu.
"ETKİN YARGILAMA BEKLİYORUZ"
Almanya’da bu olayların çözülmesine ilişkin beklentilerini de aktardıklarını belirten Üstün, "Orada, ’yargıdan etkin bir soruşturma bekliyoruz. Tetiği çekenleri yargı cezalandırmalı ve bunların arkasındaki güçleri de bulmalı ve ceza vermeli’ dedik" diye konuştu.
Üstün, ayrıca Almanya’daki muhataplarına "Yargılama süreçlerini takip edeceğiz dedik. İşin peşini bırakmak niyetinde değiliz" dediklerini de aktardı. Üstün, yargılama sürecini ne şekilde takip edeceklerinin sorulması üzerine ise, komisyon üyelerinin birebir davaları izlemeye gideceğini söyledi. Davaların muhtemelen sonbaharda açılacağını bildiren Üstün, "Henüz 6 kişinin tutuklu olması bize yargılamanın da sanki ağır aksak yürüdüğü kanaati oluşturuyor dedik. Herhangi bir ihmal olmaması için yargılamaları
sonuna kadar takip edeceğiz" dedi.
Merkel’i samimi bulup bulmadıklarının sorulması üzerine ise Üstün, "Almanya’da şunu gördük, ilişkileri tamir etme refleksi var. Ama ciddi bir siyasi güç harcamaları lazım" dedi. Merkel’in cinayetlerin ’aşırı sağcılar’ tarafından işlendiğine ilişkin ifadesini de eleştirdiklerini belirten Üstün, "Sorunu çözmek için adını doğru koyun dedik. Sağcı demeyin, adını ırkçı terör koyarsanız o zaman çözümleri de ortaya koyarsınız. Aşırı sağcı derseniz sağ politikacılara haksızlık etmiş olursunuz, hem de sorunu
çözemezsiniz dedik" diye konuştu.
Üstün, ayrıca Paris’teki Zaman gazetesi bürosuna yapılan saldırıyı da kınadıklarını ve lanetlediklerini belirterek, geçmiş olsun dileklerini ilettiklerini söyledi.
Uludere olayı ile ilgili Heron görüntülerinin izlenmesinin ardından yeni bir gelişme olup olmadığına ilişkin soru üzerine ise Üstün, Aselsan’dan çağırdıkları uzmanlardan istedikleri raporun henüz gelmediğini söyledi.
POZANTI CEZAEVİ’NDE ÇOCUKLARA CİNSEL ŞİDDET İDDİASI
Pozantı Cezaevi’nde çocuk mahkumlara yönelik cinsel şiddet iddialarıyla ilgili bir soru üzerine ise Üstün, "Bu konuları resen gündemimize alacağız. Böyle bir şey inşallah çıkmaz. Her olayın üzerine gitmeye çalışıyoruz. Özellikle cezaevleriyle ilgili askeri, sivil, kadın cezaevi vs. hepsinde denetimler yapıyoruz. Bugüne kadar yaptıklarımızın hiçbirinde ’bize kötü muamele yapılıyor’ diye bir şikayet gelmedi. Ancak temel sorun sıkışıklık. Bu olay ne kadar doğru bilmiyoruz. Bazen bu tür iddialar gerçek dışı
çıkıyor. İnşallah yine gerçek dışı çıkar" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Muratpaşa’nın gözü 2025’te altın kemerde Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, 2025 yılı güreş sezonunda Muratpaşa’yı temsil edecek güreşçilerle sözleşme imzaladı. Uysal, “Muratpaşa’mızın spor politikasında Atatürk’ün bize önerdiği çizgiyi uyguluyoruz. Bu yıl da iddialı bir yapı olarak varlığımızı sürdüreceğiz” dedi. Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, yeni sezonda er meydanlarında Muratpaşa’yı temsil edecek başpehlivanlarla sözleşme imzaladı. Muratpaşa Belediyespor’u yeni sezonda ’Türk’ün ilk Er Meydanı’ Tarihi Elmalı Yeşilyayla Yağlı Güreşleri’ni 6 kez üst üste kazanarak 2 defa altın kemerin ebedi sahibi olan, 2015 ve 2018 yıllarında Edirne Kırkpınar’ı kazanan Başpehlivan Orhan Okulu, deste boylardan başpehlivanlığa kadar tüm boylarda derece sahibi olan Başpehlivan Enes Doğan, Başpehlivan Furkan Durmuş Altın ve Başpehlivan Kürşat Şevki Korkmaz temsil edecek. Başkan Uysal, sözleşme sırasında yaptığı konuşmada Muratpaşa’da 20 ayrı spor dalında eğitimlerin sürdüğünü söyledi. Amatör kulüplere olan desteklerin de devam ettiğini belirten Uysal, "Hem bütün dünyayla rekabet eden olimpik spor dallarında milli takımımızı destekleyen iddialı sporcular yetiştiriyoruz hem de bu toprakların kokusunu, dokusunu temsil eden Ata sporumuz yağlı güreşte en iddialı şekilde varlığımızı ve hizmetimizi sürdürüyoruz” diye konuştu. Şu ana kadar Muratpaşa Belediyespor’a katkı sunan herkese teşekkür ettiğini vurgulayan Başkan Uysal, sözlerine şöyle devam etti: "Muratpaşa Belediyespor olarak Antalya’mızı gururla temsil ediyoruz. Squash ve ritmik cimnastik gibi olimpik branşlarda Türkiye’yi uluslararası arenada temsil eden milli sporcular yetiştirdik. Antalya’mıza olimpiyatlara katılan sporcular kazandırmanın gururunu yaşıyoruz. Aynı zamanda geleneksel Ata sporumuz olan yağlı güreşte de güçlü bir varlık gösteriyoruz. CW Enerji Türkiye Ligi’ni Orhan Okulu ve Enes Doğan gibi değerli pehlivanlarımızla üst üste iki yıl kazanmayı başardık. Bu yıl da Kemal Yılmaz hocamızın liderliğinde, Muratpaşa Belediyespor Başkanı Özcan Yılmaz ve yönetimimizin destekleriyle yağlı güreşte iddialı bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Muratpaşa olarak, sporda Atatürk’ün bize gösterdiği hedef doğrultusunda, yerelden evrensele bir anlayışı benimsiyoruz. Hem geleneklerimize ve ata sporlarımıza bağlı kalıyor hem de modern spor alanlarında dünya ile en rekabetçi şekilde yarışıyoruz. Bu anlayışı spor politikamızın temel taşı olarak görüyor ve kararlılıkla sürdürüyoruz."
İstanbul İstanbul’da uyuşturucu madde ticareti yapan çeteye operasyon: Yakalanan 8 şüpheli tutuklandı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca uyuşturucu örgütü yöneticiliği yapan ve geçtiğimiz günlerde silahlı saldırı sonucu öldürülen Aras Yılmaz’ın çetesine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında örgütün üst yöneticilerinin de arasında bulunduğu 8 şüpheli tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Aras Yılmaz ismi ile Türk vatandaşlığına geçtiği belirlenen Yosef Alıakbarı isimli şahsın Türkiye’de örgüt faaliyeti çerçevesinde uluslararası uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ile ticareti yaptığı tespit edildi. Örgüt yöneticiliği yapan Aras Yılmaz 8 Aralık 2024’de silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybederken, olayın örgüt içi hesaplaşma çatışması olduğu değerlendirilerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 23 Eylül 2022’de başlatılan soruşturma kapsamında, 40 şüpheli hakkında ara yakalamalar yapıldı. Bu operasyonlar sonucu 22 şüpheli tutuklanırken, 4 ton 4 kilo 560 gram metamfetamin maddesi, 70 kilo 540 gram eroin maddesi ve 105 kilo 80 gram uyuşturucu madde yapımında kullanılan ara kimyasal maddesi ele geçirildi. Soruşturma kapsamında geçtiğimiz günlerde de örgütün üst yönetici konumunda bulunan şahıslara yönelik İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince operasyon düzenlendi. İstanbul’un 8 ilçesi ve Samsun’da düzenlenen operasyon sonucu 10 şüpheli şahıs yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 10 şüpheliden 8’i çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderilirken, 2 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.