GENEL - 07 Ekim 2020 Çarşamba 10:25

YÖK ve TSE’den "küresel salgın bağlamında yükseköğretim kurumlarında sağlıklı ve temiz ortamların geliştirilmesi kılavuzu

A
A
A
YÖK ve TSE’den "küresel salgın bağlamında yükseköğretim kurumlarında sağlıklı ve temiz ortamların geliştirilmesi kılavuzu

Yükseköğretim Kurulu(YÖK) ve Türk Standartları Enstitüsü (TSE) iş birliğiyle "Küresel Salgın Bağlamında Yükseköğretim Kurumlarında Sağlıklı ve Temiz Ortamların Geliştirilmesi Kılavuzu" hazırlandı.

Yükseköğretim Kurulu(YÖK) ve Türk Standartları Enstitüsü (TSE) iş birliğiyle "Küresel Salgın Bağlamında Yükseköğretim Kurumlarında Sağlıklı ve Temiz Ortamların Geliştirilmesi Kılavuzu" hazırlandı.


YÖK ve TSE arasında, Covid-19 salgını ve bulaşıcı hastalıklarla mücadele kapsamında yükseköğretim kurumlarının yerleşkelerinde sağlıklı ve temiz ortamların geliştirilmesine yönelik tedbirleri içeren genel standartları belirlemek amacıyla geçtiğimiz ay içerisinde bir iş birliği protokolü imzalanmıştı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç’ın imzaladığı bu protokol kapsamında, YÖK ve TSE iş birliğiyle "Küresel Salgın Bağlamında Yükseköğretim Kurumlarında Sağlıklı ve Temiz Ortamların Geliştirilmesi Kılavuzu" hazırlandı.


YÖK Başkanı Saraç, kılavuzun takdim bölümünde kaleme aldığı yazıda, kılavuzun YÖK ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında imzalanan işbirliği protokolü kapsamında hazırlandığını belirtti. TSE ile birlikte yürütülecek çalışmaların ilki olan kılavuzun, küresel Covid-19 salgını ve bulaşıcı hastalıklarla mücadele kapsamında, yükseköğretim kurumlarında sağlıklı ve temiz ortamların geliştirilmesi, hijyen koşullarının sağlanması, enfeksiyon kontrol önlemlerinin uygulanması ve takibi için gerekli alt yapının geliştirilmesine katkı sağlamak ve genel standartları belirlemek amacıyla hazırlandığını anlatan Saraç, "Üniversitelerin salgın sürecinde eğitim ve öğretim faaliyetleri ile araştırmalarına ve topluma hizmet faaliyetlerine devam edebilmesi için güvenli kampüs ortamlarını sağlamaları önemlidir. Kılavuz bu bağlamda bir başvuru kaynağı olmak üzere hazırlanmıştır. Bununla birlikte salgının dinamik bir süreç olduğu göz önünde bulundurulduğunda, Yükseköğretim Kurulu ile ilgili bakanlıklar, kurum ve kuruluşlar ile yerel otoritelerin kararları da yakinen takip edilmelidir." ifadelerini kullandı.



Akademik-idari personel ile öğrencileri salgından korumaya yönelik tedbirler


YÖK-TSE iş birliği hazırlanan kılavuzda, Covid-19 özelinde üniversitelerde salgının yayılmasının önlenmesi amacıyla, akademik-idari personel ile öğrencileri korumaya yönelik tedbirler, hijyen ve temizlik uygulamaları ve enfeksiyon kontrol önlemlerine yer verildi. Kılavuzda ayrıca eğitim alanlarında ve çalışma ortamlarında enfeksiyonun yayılmasını önlemeye yönelik korunma tedbirleri, kişisel koruyucu ekipmanlar, öğrenci gruplarının mekânların fiziksel özellikleri gözetilerek oluşturulması, sosyal alanların kullanımına yönelik genel ilkeler anlatıldı.



Salgına yönelik uygulamalarda yetki üniversitelerin ilgili kurullarında


Kılavuza göre, eğitim ve öğretim süreçlerinde, salgının bölgesel ve yerel seyrine göre farklı programlar için yapılacak uygulamalarda yetki üniversitelerin ilgili kurullarında olacak. Salgın süresince devletin ilgili kurum ve kuruluşlarının yanı sıra yerel otoritelerin kararlarının da takip edilmesi ve ona göre uygulamalarda değişikliğe gidilmesi gerektiğine işaret edilen kılavuzda, "Üniversiteler korona virüs komisyonları ve ilgili diğer kurul ve komisyonları marifetiyle genel planlamalar yapabileceği gibi, alternatif planlar da hazırlayarak gerektiğinde uygulamaya koyabilmelidirler. Bu bağlamda yüz yüze yapılabilecek olan teorik ve uygulamalı eğitimlerin yanı sıra, staj ve iş yerinde mesleki uygulamalarda da kişisel koruyucu önlemlere dikkat edilmelidir." ifadelerine yer verildi.



Vaka ve temaslı durumunda ne yapılacak?


Kılavuzda üniversite yerleşkeleri içerisinde pozitif vaka saptanması durumunda “temaslılar” ve “yakın temaslıların” tespit edilerek ilgili sağlık birimlerinin bilgilendirilmesi gerektiğinin altı çizildi. Yakın temaslıların hemen izole edilmesi bilgisine yer verildi.



Maske kullanılmalı, ortamlar sıkça havalandırılmalı


Kapalı alanlarda bulunan herkesin sürekli maske kullanımı sağlanmalıdır. Birlikte yapılan aktivitelerde yakın mesafede olunması gerekli ise maskeye ilaveten ayrıca yüz siperliği de kullanılmalıdır. Ortak kullanılan mekânlarda mümkün olduğunca klima veya vantilatör kullanılmamalı, ortamlar sıkça havalandırılmalıdır.



Kişisel hijyen ve ortak kullanılan aletlerin dezenfeksiyonu


Kampüse gidiş ve gelişlerde faydalanılan toplu taşıma veya servis araçlarında mutlaka maske takılmalı, araçlara biniş ve inişlerde el hijyeni sağlanmalıdır. Mikroskop, bilgisayar ve T-cetveli gibi ortak kullanılan aletler, kullanım bittikten hemen sonra zarflı virüslere etkili, materyal uyumu olan dezenfektanlar ile temizlenmeli ve temiz olarak saklanmalıdır. Öğrencilere ve tüm personele yönelik, bilgisayar, laboratuvar cihazları, telefon ve masa benzeri ortak kullanımı zorunlu cihazları kullanmadan önce ve sonra dezenfekte etmeleri gerektiğini hatırlatıcı afişler hazırlanarak uygun yerlere asılmalıdır.



Dersliklerde 4 metrekareye 1 kişi önerisi


Kampüs içerisindeki derslik, kütüphane, laboratuvar, yemekhane, spor tesisleri gibi ortak kullanım alanları periyodik olarak temizlenmelidir. Ortak kullanılan mekânlarda kişi sayısı azaltılmalıdır. Salgının bölgesel ve yerel seyrine göre mümkün olduğunca toplantı ve sosyal aktiviteler açık havada veya online yapılmalıdır. Dersliklerde 4 metrekareye 1 kişi düşecek şekilde sınıf ve dersliklerin kapasitesinin belirlenmesi, oturma düzeninde kişiler arası en az 1 metre mesafenin korunması gereklidir. Derslik girişinde o dersliğin maksimum öğrenci kapasitesini belirten bilgileri içeren görsel materyallere yer verilmeli, oturma düzeni ve mesafeleri de önceden ayarlanmış olmalıdır. Korunma ve tedbirlere yönelik afiş-poster vb. bilgilendirici materyallere uygun yerlerde yer verilmelidir.


Kılavuzda ayrıca “Dersin niteliğine göre öğrencilerin yüksek sesle konuşma, şarkı söyleme gibi faaliyetlerinin de olduğu durumlarda fiziki mesafe düzenlemesinin en az 1,5-2 metre olacak şekilde uygulanması daha uygun olacaktır. Damlacık oluşturması nedeniyle şarkı söyleme koro çalışması, tiyatro provaları gibi yüksek sesle yapılan aktiviteler için küçük derslikler ve sınıflar yerine büyük salonlar tercih edilmelidir” şeklinde tavsiyelerde de bulunuldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Diş Hekimi Simge Akın: “Vücut sağlığı ağızda başlar” Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Diş Hekimi Simge Akın, Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası’nda, ağız ve diş sağlığının genel sağlık üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Vücut sağlığının ağızda başladığını vurgulayan Akın, ağız ve diş sağlığının vücut sağlığını doğrudan etkilediğini bildirdi. Ülkemizde 22 Kasım “Dünya Diş Hekimleri Günü”, bu tarihi içine alan haftada “Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası” olarak kutlanıyor. Kepez Belediyesi Sağlık Merkezi Diş Hekimi Simge Akın, toplumun ağız ve diş sağlığı konusunda bilinçlenmesine katkı sağlamak amacıyla açıklamalarda bulundu. Vücut sağlığının ağızda başladığını, ağız ve diş sağlığının vücut sağlığını doğrudan etkilediğini vurgulayan Akın, “Yılda 2 kez mutlaka diş hekimi kontrolüne gidilmelidir. Dişler sabah kahvaltıdan sonra ve gece uyumadan önce günde en az iki kere olmak üzere 2-3 dakika boyunca fırçalanmalıdır. Ağız ve diş sağlığında etkili diş fırçalama çok önemlidir” dedi. Diş fırçalama yöntemleri Etkili diş fırçalama yöntemlerini anlatan Diş Hekimi Akın, “Diş fırçası 45 derece açıyla diş ve diş etinin birleştiği noktaya yerleştirilir. Dişler her zaman diş etinden dişe doğru gelecek şekilde süpürme hareketiyle fırçalanmalıdır. Dişlerin her yüzeyinin fırçalanması çok önemlidir. Ön yüzeyler, arka yüzeyler olmak üzere tüm yüzeyler fırçalanmalıdır. Ardından dilin üst yüzeyini de aynı süpürme hareketi ile fırçalamalıyız. Diş fırçası 3 ayda bir mutlaka yenilenmelidir” diye konuştu. “Günde bir kez diş ipi” Ağız ve diş sağlığında dikkat edilmesi gereken bir başka hususunda diş ipi kullanımı olduğuna dikkat çeken Akın, günde bir kez gece uyumadan önce dişlerimizi fırçaladıktan sonra diş aralarını temizlemek için mutlaka diş ipi kullanılmalıdır. Çünkü diş aralarını temizlemede tek başına diş fırçası yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle diş ipi kullanılması çok büyük önem taşımaktadır” dedi. “Beslenme çok önemli” Ağız ve diş sağlığının korunmasında beslenme şeklinin büyük önem taşıdığına da vurgu yaparak şu bilgileri paylaştı; “Yüksek oranda şeker içeren besinlerden kaçınılmalı. Gazlı ve şekerli içecekler tüketilmemelidir. Çay ve kahve tüketimi sınırlı olmalıdır. Taze sebze ve meyveler, et, balık, yumurta, baklagiller, beslenme düzeninde mutlaka yer almalı ve bol bol su tüketilmelidir.” Bebeklerde ağız ve diş sağlığı Bebeklerde diş sağlığı konusuna da değinen Diş Hekimi Akın, “Ağız ve diş sağlığının korunması küçük yaşta başlar. Küçük yaştan itibaren 6 ayda bir düzenli diş hekimi kontrolü yapılmalı, günde minimum 2 sefer diş fırçalanmalı, süt dişleri düşüp daimi dişlerin hepsi tamamlandıktan sonra düzenli diş ipi kullanımı büyük önem taşımaktadır. 3 yaşından itibaren mutlaka içinde flor bulunan diş macunu kullanılmalıdır. Flor diş çürüklerinin önlenmesinde çok önemlidir. Bebeklerde mutlaka emzik ve biberon kullanımından da kaçınılmalıdır. Ağız ve diş bakımı alışkanlığı küçüklükten başlar. Anne ve babalar çocuklarına küçük yaştan itibaren örnek olmalıdır. Çocuklara, ağız ve diş hijyenini kendi sağlayacak yaşa gelene kadar mutlaka yardım edilmelidir” dedi.
Kayseri Kayseri kavurması tescillendi Kayseri’nin yöresel ürünlerinin Kayseri kavurması coğrafi işaret tescili ile koruma altına alınırken, Kayseri Ticaret Borsası Başkanı Recep Bağlamış; “Kayseri’nin yöresel ürünlerinin tamamına tescil belgesi almak için gayret içerisindeyiz” dedi. Pastırması, mantısı ve sucuğu ile meşhur Kayseri’de, yöresel ürünlerden olan Kayseri kavurması da coğrafi işaret alarak koruma altına alındı. Kayseri Ticaret Borsası’nın girişimleri ile coğrafi işaret alan Kayseri kavurması lezzetiyle de ön plana çıkıyor. İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulunan Kayseri Ticaret Borsası Başkanı Recep Bağlamış, “Biz Kayseri Ticaret Borsası olarak Kayseri’deki bütün yöresel ürünlerimize sahip çıkmaya çalışıyoruz. Kayseri kavurması için coğrafi işaret aldık. Yakın zamanda da Yeşilhisar ay çekirdeği ile ilgili müracaatımız olmuştu. İnşallah ay çekirdeği ile ilgili de tescil belgemizi alacağız. Şehrimize hayırlı ve uğurlu olsun. Biz her zaman üreticimizin yanındayız. Şehrimizdeki bütün yöresel ürünler noktasında da Kayseri Ticaret Borsası olarak çalışmalarımız var. Memnuniyetimizi ifade etmek istiyorum. Şehrimize tekrardan hayırlı ve uğurlu olsun” ifadelerini kullandı. Bağlamış, “Bütün farklı illerde bu ürünlere benzer üretim yapılabiliyor. Ancak tescilli olduğu zaman o ürünün bölgeye özel olduğu kanıtlanıyor. Bunun memnuniyeti var. Zaten Kayseri pastırması, kavurması, mantısı ve Türkiye genelinde hem meşhur hem de en iyi üretim Kayseri’de yapılıyor. Bunu da tescil belgeleri ile ifade etmeye çalışıyoruz. İnşallah Kayseri’nin yöresel ürünlerinin tamamına da tescil belgesi almak için gayret içerisindeyiz” diye konuştu.