EĞİTİM - 05 Mart 2020 Perşembe 11:44

MEB ve YÖK’ten eğitimde iş birliğini artırmak için hamle

A
A
A
MEB ve YÖK’ten eğitimde iş birliğini artırmak için hamle

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) arasında ‘Eğitimde İş Birliği Protokolü’ imzalandı.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) arasında ‘Eğitimde İş Birliği Protokolü’ imzalandı.


Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile YÖK Başkanı M. A. Yekta Saraç arasında imzalanan ‘Eğitimde İş Birliği Protokolü’ kapsamında değişen talep ve ihtiyaçlar doğrultusunda yapılacak çalışmaların kapsamları genişletildi. Bakan Selçuk, imzalanan protokol kapsamında dünyada değişen şartlara ayak uydurmanın gerekliliğinden bahsederek, “Bugün öğretmen yetiştirme açısından uzun süredir üzerinde çalıştığımız ve belirli bir geliştirme amaçlı çalışmaların bir aşamasındayız. Bu aşama, Türk eğitim tarihi açısından da son derece önemli. Öğretmen yetiştirme, öğretmen eğitimi ve öğretmenlerin hizmet içindeki faaliyetleri konusunda dünyanın değişen şartlarını dikkate alan yeni bir dönüşüme ihtiyaç var. Bu dönüşümü bir zihni dönüşüm olarak algılıyoruz” diye konuştu.



“MEB olarak bütün sistem bileşenlerinin eş zamanlı olarak dönüştürülmesini önemsiyoruz”


Öğretmen yetiştirme konusunu önemsediklerini aktaran Bakan Selçuk, “MEB olarak bütün sistem bileşenlerinin eş zamanlı olarak dönüştürülmesini önemsiyoruz. Sadece müfredat, mevzuat, alt yapıda yapılacak birtakım değişimlerin bütünsel dönüşüme hizmet etmeyeceği açıktır. Bundan dolayı da sistemin ölçme değerlendirme, öğretim süreçleri, öğrenim süreçleri boyutlarının tüm bileşenlerini birlikte ele almaya gayret ediyoruz. Bu ihtiyaç doğrultusunda da dünyadaki ihtiyaçları da dikkate alacak şekilde yeni bir bakış açısına ihtiyaç olduğunu fark ediyoruz. Bu manada yapılması gereken işlemler var. Öğretmen yetiştirmenin, suyun kaynağı diyeceğimiz fakültelerden itibaren yeniden bir tasarıma tabii tutulması, günün ihtiyaçlarını karşılama konusunda son derece kritik. Bu öneme binaen bazı hizmet içi faaliyetleri var. Öğretmenlerin okullardaki ihtiyaçlara göre yeniden ve sürdürebilir bir eğitim muhtevasıyla karşılaşmalarını odak noktasına alıyoruz. Sadece MEB tarafından yapılacak değişikliklerle yetinmek mümkün görünmüyor. Bu çalışmaların birlikte yürütülmesi çok önemli” ifadelerini kullandı.



“İhtiyaçlar değişmiş durumda”


Değişen talep ve istekleri karşılamak adına öğretmenlerin meslek içi eğitimlerle desteklendiğine değinen Selçuk, “Okulların, sanayinin, hizmet sektörünün, öğrenci ve velilerin ihtiyaçları değişmiş durumda. Bu ihtiyaçları karşılayan bir yaklaşımı ilerletmek ve tedbirler almak gereksinimi var. Bu ihtiyaçları dikkate alan bir bakış açısı da hem pedagojik formasyon konusunda hem de eğitim fakültelerindeki öğretmenlerin eğitimleri konusunda birtakım çalışmalar da var. Bu çalışmaların nasıl ve ne şekilde olacağını birlikte değerlendiriyoruz. Öğretmenlerimizin, hizmet öncesindeki eğitiminin bizim okullarımızdaki süreçleri ne şekilde etkilediğine dair saha çalışmalarımız bitti. Bu saha çalışmaları neticesinde öğretmenlerin rol ve davranışlarındaki beklentilerimiz ortaya çıktı. Bu beklentiler de dahil olmak üzere hem girdiler, hem süreç hem de çıktılar açısından bir modellemeye ihtiyacımız var. Bu konuyla ilgili teknik ayrıntıları daha sonra paylaşacağız, çünkü ayrıntılarla ilgili raporlamalar devam ediyor” diye konuştu.



“Protokol neticesinde eğitim fakültelerimizdeki hocalarımızın velilerle temas kurmasını bekliyoruz”


YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ise YÖK olarak son yıllarda bakanlıkta iş birliği protokolleri yaptıklarını ve sonuçlarının hissedilir olmaya başladığını ifade etti. MEB’in YÖK için ayrı bir öneminin bulunduğuna işaret eden Saraç, müfredatın Türk yükseköğretim sisteminin de zeminini teşkil ettiğini vurguladı. MEB ile YÖK arasında 2018’de imzalanan iş birliği protokolünü hatırlatan Saraç, bugünkü protokolle iş birliğinin kapsamının daha da genişletileceğini söyleyerek, "Artık eğitim fakültelerinde sadece öğretmen adaylarının yetiştirilmesi değil, aynı zamanda çalışan aday öğretmenlerin de, eğitim ve okul yöneticilerinin de mesleki eğitim çalışmalarına verdiği destek bu protokol neticesinde artırılacak. Hatta bu protokol neticesinde eğitim fakültelerimizdeki hocalarımızın okullardaki yöneticiler ve öğrencilerin de ötesine geçerek velilerle temas kurması sonucunu da doğuracağını düşünüyoruz. Tabii ki öğretmen yetiştirme süreciyle alakalı bakanlığımızın son dönemde ciddi girişimleri oldu, yeni bir vizyon ortaya koydu. Bu bağlamda öğretmenin niteliğini artırıcı olmak üzere bir takım girişimlerin boyutu lisans eğitimi sonrasında da bir eğitimi de gerekli kılıyor. Bu bağlamda da öğretmen yetiştirme sürecinde niteliği artırmak için lisansüstü veya uzaktan eğitim programları da açılabilecek” dedi.



“Akademisyenler, MEB’e bağlı okullarda akademik ve araştırma danışmanlığı yapabilecek”


YÖK’e bağlı akademisyenlerin MEB’e bağlı okullarda akademik ve araştırma danışmanlığı yapabileceğini de söyleyen Saraç, “YÖK, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı resmi eğitim kurumlarındaki öğrencilere yönelik olarak üniversitelerdeki öğretim üyeleri tarafından akademik ve araştırma danışmanlığı yapılmasını da teşvik edecek. Bu kurgu neticesinde tezli ya da tezsiz yüksek lisans meselesi de gündeme gelecek ve bunun üzerine de bir çalışma yürüteceğiz” diye konuştu.



“Nihayetinde eğitim fakültelerimizin mezunları MEB’in eğitim kurumlarında istihdam ediliyor”


YÖK bünyesinde MEB’in de genel müdürlüklerinin temsil edildiği, milli komite şeklindeki Öğretmen Yetiştirme Komisyonunun dün bir toplantı yaptığını belirten Saraç, "Bunun sonuçları önümüzdeki günlerde açıklanacak. Nihayetinde eğitim fakültelerimizin mezunları Milli Eğitim Bakanlığımızın eğitim kurumlarında istihdam ediliyorlar. Bu bağlamda bakanlığın aradığı yetkinliklerin fakültelerde kazandırılması birinci önceliğimiz olması gerekiyor. Bu hassasiyet yine zaten devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açılacak hizmet içi eğitim faaliyetlerinin yürütülmesinde YÖK’ün koordinasyonunda üniversitelerimiz artık daha da etkin olsun istiyoruz” ifadelerini kullandı.


MEB ile YÖK arasında eğitimde iş birliği protokolünün imzalanmasının ardından YÖK Başkanı Saraç, Bakan Selçuk’a Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından 2019 yılında yayımlanan ‘Klasik Edebiyat Bilgisi’ isimli kitabı hediye etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya SUBÜ’de Erasmus’u bilmeyen birim kalmadı SUBÜ Erasmus Koordinatörlüğü tarafından üniversitenin 19 biriminde personel ve öğrencilere yönelik olarak ‘Erasmus Bilgilendirme ve Oryantasyon Toplantısı’ düzenlendi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Erasmus Koordinatörlüğü, üniversitenin tüm fakülte ve meslek yüksekokulları ile Yabancı Diller Yüksekokulu’nda ‘Erasmus Bilgilendirme ve Oryantasyon Toplantısı’ düzenledi. 19 birimdeki toplam 35 toplantıda Erasmus Koordinatörü Doç. Dr. Engin Can, Öğretim Görevlisi Alper Karataş ve Erasmus Birim Personeli Onur Kubilay Pak personel ve öğrencilere bilgilendirmede bulunarak SUBÜ’nün uluslararasılaşma vizyonunu paylaştı. Personele yönelik olarak düzenlenen geniş kapsamlı toplantılarda, KA1 ve KA2 Erasmus+ projeleri aracılığıyla akademik ve profesyonel gelişim fırsatları, uluslararası iş birlikleri ve SUBÜ’nün stratejik hedefleri ele alındı. Söz konusu projelerin kurumsal kapasiteyi güçlendirmedeki rolü üzerinde detaylı bilgiler verildi. Öğrencilere yönelik olarak düzenlenen oturumlarda ise Erasmus öğrenim ve staj hareketliliklerinin öğrencilerin bireysel gelişimlerine ve akademik kariyerlerine sağlayacağı katkılardan bahsedildi. Erasmus+ programının sadece bir değişim programı olmadığının altını çizen Erasmus Koordinatörü Doç. Dr. Engin Can, “Biz aynı zamanda bireyler ve kurumlar arasında bilgi, deneyim ve kültür paylaşımını da teşvik ediyoruz. Bu anlamda uluslararası yetkinlik kazandıran bir köprü görevi üstleniyoruz. Bilgilendirme ve oryantasyon toplantılarımızı da bu bilincin kurumumuz içerisinde yayılması amacıyla gerçekleştirdik” diye konuştu.
Sakarya Sakarya Büyükşehir misafir akademisyenleri konuk etti Sakarya Büyükşehir Belediyesi, 25. Ulusal ve 8. Uluslararası Biyoistatistik Kongresi için Sakarya’ya gelen akademisyenleri Tarihi Çark, Adapazarı Ticaret Müzesi, Uzunçarşı gibi noktalarda tarihi bir tura çıkardı ve can dostların şifa bulduğu Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi’nde misafir etti. Sakarya Büyükşehir Belediyesi, şehre gelen misafirleri en güzel şekilde ağırlamaya ve Sakarya’yı tanıtmaya devam ediyor. Son misafirler ise 25. Ulusal ve 8. Uluslararası Biyoistatistik Kongresi çerçevesinde Sakarya’ya gelen akademisyenler oldu. Misafir eğitimciler Prof. Dr. Ünal Erkorkmaz, Prof. Dr. Cengiz Bal, akademisyen Işık Çiftçi Bal ve birçok isim şehrin farklı noktalarını keşfetti. Akademisyenler Sakarya’nın tarihi ve kültürel alanlarını gezdi. Tarihi Çark, Adapazarı Ticaret Müzesi, Tarihi Uzun Çarşı ve Deprem Müzesi ziyaret edildi ve uzman rehberler misafirleri Sakarya’nın tarihinde yolculuğa çıkardı. Heyet son olarak Büyükşehir’in Marmara’daki örnek projelerinden Geçici Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi’ni gezerek can dostların şifa ve yuva bulduğu çalışmalarla ilgili bilgi aldı. 18 bin metrekarelik alanda kurulan merkezi yorumlayan Prof. Dr. Ünal Erkorkmaz, “Bizler 3 gündür Sakarya’da bilimsel bir kongre düzenliyoruz. Programlar çerçevesinde misafirlerimizin Büyükşehir Belediyesi’ne ait bu güzel merkezi de görmelerini istedik. Böylesine bir hizmet için Büyükşehir Belediyemize teşekkür ediyoruz” derken, Prof. Dr. Cengiz Bal ise, “Öncelikle şunu söylemek gerekiyor ki bu çok güzel bir hizmet. Biz dünyayı hayvanlarla paylaşıyoruz. Uygun koşullar olduğu sürece sahiplenme konusunda hassasiyet taşımamız gerekiyor. Ben bu güzel hizmet için emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi yetkililerinden Işıl Çiftçi Bal’da, “Bizler hayvanların barındırmasıyla ilgili aklımızda çok farklı fikirler oluşuyordu. Fakat Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin bu merkezini gördüğümüzde içimizde rahatladı. Burada hayvanların bakımı ve tedavilerinin yapılıyor olmasını görmek bizleri oldukça mutlu etti” şeklinde konuştu. Ziyaretlerden oldukça memnun kalan katılımcılar, Büyükşehir Belediyesi yetkililerine program için teşekkür etti.
Bursa Erkılınç: "Kurumumuz resmî ilan hakedişlerinin garantörüdür" Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Cavit Erkılınç, kamu kurumları tarafından yayımlatılan resmî reklamların bedeli Kurum hesabına yatırılmadan yayınların hakediş ödemelerinin yapılamayacağını belirterek, Kurumun sadece resmî ilanların hakediş ödemelerinin garantörü olduğunu söyledi. Balıkesir, Bilecik, Bursa, Eskişehir, Kütahya ve Yalova’da Kurum görev alanında bulunan gazete ve internet haber sitelerinin temsilcileri ile bölge toplantısında bir araya gelen BİK Genel Müdürü Cavit Erkılınç, geçen ağustos ayından itibaren yeni bir yapılanmaya gidilerek 15 bölge müdürlüğü üzerinden ülke genelinde 2 bin 34 yayın ile 14 bin 360 kanuni ve özel müşteriye hizmet verilmeye başlandığını kaydetti. Yeni yapılanmanın, bağlı bulunduğu müdürlüğü değişen illerdeki yayınlar üzerinde kısa süreli tedirginlik oluşturduğunu, ancak gelinen aşamada iş süreçlerinin aksamadan yürüdüğünü belirten Erkılınç, “Kurum olarak önce niyete bakıyoruz. Niyetiniz iyiyse, kendinize de güveniyorsanız ortada endişe edilecek bir durum yok demektir. Varsa bir hata veya kusur, önce bunun düzeltilmesini bekleriz. Hatada ısrar varsa ancak ondan sonra idari yaptırım seçeneğine başvururuz. Süreli yayınlarımızla geleceğimizin ortak olduğunun bilincindeyiz ve atılan tüm adımları bu anlayış üzerine kurguluyoruz. Dolayısıyla yeni süreç, hem sizler adına hem de Kurumumuz adına daha sağlıklı, daha profesyonel ve daha konforlu çalışmayı beraberinde getirecek, hatta şimdiden bunu hissettiğinizi düşünüyorum” dedi. “Emekçilerinizle ekmeğinizi bölüşmekten çekinmeyin” Asgari fikir işçisi kadrosunda bildirilen isimlerin zaman zaman fiilen görev yapmadığı durumlarla karşılaştıklarının altını çizen Erkılınç, şunları söyledi; “Gerçekte çalışmayan gazetecinin imzasını ara sıra haberlere atarak meseleyi geçiştirdiğinizi, hatta kandırdığınızı düşünüyorsanız burada yanılan gazetelerimiz ve internet haber sitelerimiz olur, peşinen söyleyeyim. Hele hele bir de çalıştırdığı emekçinin alın terini ödemeyen, ödemiş gibi yapıp gidip banka kartından geri çeken veya eksik ödeyenin iflah olması mümkün değildir. Alın teri ödenmemiş emekçiden okunacak, gazete sattıracak, internet sitesine trafik sağlayacak haber getirmesini bekleyemezsiniz. Bir ilimizde gazete çalışanı arkadaşımız, CİMER üzerinden maaşının ödenmediğine yönelik şikâyette bulunarak belgeleri ulaştırdı, hemen denetçilerimizi gönderdik. Baktık ki iddialar doğru, gereğini yaptık. Sonradan bu arkadaşın alacakları ödense de fayda etmedi. Lütfen emekçilerinizle ekmeğinizi bölüşmekten çekinmeyin.” Süreli yayınlardan bedeli henüz ödenmemiş kamuya ait resmî reklamların hakediş ödemelerinin Kurum tarafından gerçekleştirilmesine yönelik talepler geldiği bilgisini paylaşan Erkılınç, “Resmi Gazete’de yayımlanan fiyat tarifesinde bir madde var. Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri dışında kalan kurum ve kuruluşlarca yayımlatılacak ilanların ödemesinin peşin alınacağı, kanuni sebeplerden ötürü ödemesini yapamayan merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin ise fatura sonrası ödeme yapabileceği açıkça yazıyor. Bu neyle ilgili; resmî ilanlarla ilgili. Burada parasını peşin almadığım ilanlarda sorumluluğu üzerime alıyorum, parası yatmasa dahi ödemesini yapıyorum. Dolayısıyla Kurumumuz sadece resmî ilanların hakediş ödemelerinin garantörüdür. Resmî reklamlar, bu düzenlemenin dışında olduğu için tümüyle peşin çalışılması gereken bir husus. Parası peşin ödenmemiş ancak sonradan ödeneceği beyan edilen veya ödeneceği bilinen resmî reklamı, sizlere sevk etmesek ya da ‘yayımlayamazsın’ desek, buna ilk itiraz edecek yine sizler olursunuz. Reklam ajanslarıyla uzun süreli vadelerle çalışıldığını da biliyoruz. Neden mesele bizim gibi bir kamu kurumu olunca ticaretin olağan akışına aykırı davranmamız bekleniyor? Arada sırada kamu kuruluşlarının, yerel yönetimlerin ödemelerini geciktirdiği durumlar olabilir. Gider konuşuruz, ödüyorsa öder, ödemezse de doğal olarak hukuken gereğini yaparız” ifadelerini kullandı. “İşleyen sistemi bozmanın bedeli ağır olur” Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin dışında kalan resmî ilanlar ile reklamların peşin alınma uygulamasına geçilmesinin özellikle reklam adetleri yönüyle büyük kayıpları beraberinde getireceğinin ve yine bundan en büyük zararı süreli yayınların göreceğinin altını çizen Erkılınç, neredeyse sorunsuz işleyen bir sistemi bozmanın bedelinin ağır olacağını söyledi. Yayınlara yapılan ödemelere dair bir diğer konunun “vergi borcu sorgulamasına” ilişkin olduğuna değinen Erkılınç, dergi grubu ile sadece reklam yayımlayan internet haber sitelerinin, 6813 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna aykırılık oluşturacak talepleriyle karşılaştıklarının bilgisini verdi. Erkılınç, tüm yayınlar için “vergi borcu sorgulaması” yapılması ve vergi borcu çıkan yayınların öncelikle bu borçlarının kapatılması uygulamasına devam edileceğini vurguladı. Kayıp-kaçak ilan ve reklamlarla mücadele “Gerçekte bizlerin ve sizlerin el birliğiyle yapması gereken Kurum görev alanına girmeyen, istihdam üretmeyen, adeta merdiven altı diyebileceğimiz yayınlarla kararlı mücadeledir” diyen Erkılınç, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Arka kapı diplomasisi ve herkesçe çok iyi bilinen yöntemlerle gerçekleştirilen bu kara delik düzenini bozmamız gerekiyor. Hangi gerekçeyle olursa olsun kanunların açıkça ihlal edildiği, kayıp-kaçak ilan ve reklamların önünü kesmeliyiz. Şayet bunu hep beraber mücadele ederek başarabilirsek hem yayınlarımızın gelirleri artacak hem de idarecilerimiz ve yöneticilerimiz huzura kavuşacak. Gelin bugünü milat kabul edelim ve gelirinize ortak olan bu merdiven altı yayınların hayat damarlarını kurutalım.” 2025 yılı ocak ayında gerçekleştirilecek seçimle Genel Kurul’da görev yapacak Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcileri ile İnternet Haber Sitesi Temsilcilerinin belirleneceğini hatırlatan Erkılınç, yaklaşık iki yıl önce yapılan düzenlemenin gerçek bir seçim atmosferinin yaşanmasını sağladığını kaydetti. “Genel Kurula kim gelirse başımızın tacıdır. Sizler de seçimlere yüksek katılım göstererek en doğrunun tecellisine katkı sunun” diyen Erkılınç, adaylardan Genel Kurul üyelerinin iradesine gölge düşürecek söylemlerden uzak durmasını beklediklerini sözlerine ekledi.
Kocaeli Darıca’da Öğretmenler Günü Turnuvası devam ediyor Darıca’da 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla çeşitli dallarda düzenlenen spor turnuvası devam ediyor. Darıca Belediyesi, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve İlçe Spor Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen turnuvada dereceye giren takımlara ödüller verilecek. Darıca’da her yıl olduğu gibi bu yıl da geleneksel olarak gerçekleştirilen 24 Kasım Öğretmenler Günü Turnuvası, büyük bir heyecanla devam ediyor. Öğretmenler ve kurumlar arasında dayanışmayı artırmayı hedefleyen ve ayak tenisi, masa tenisi, curling, dart, yüzme ve badminton gibi 6 branşta düzenlenen turnuvada takımlar arasındaki müsabakalar büyük bir çekişmeye sahne oluyor. İlçe genelindeki okullardan 473 öğretmenin katıldığı turnuvada dereceye giren takımlara düzenlenecek törenle ödüller verilecek. Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık, turnuvaya katılan öğretmenlere başarılar dileyerek, eğitim camiasına destek olmaya devam edeceklerini belirtti. Turnuvanın dostluk içerisinde geçmesi temennisinde bulunan Başkan Muzaffer Bıyık, "Darıca Belediyesi olarak eğitim camiasının her zaman yanında ve en büyük destekçisi olmayı sürdüreceğiz. 24 Kasım Öğretmenler Günü için düzenlediğimiz turnuvanın hem öğretmenlerin motivasyonunu artırması hem de sportif bir atmosferde eğlenceli vakit geçirmelerini sağlaması hedefleniyor. Bizler de her zaman olduğu gibi öğretmenlerimizin yanındayız. Turnuva süresince katılımcılara başarılar diliyor, tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz" diye konuştu.