EĞİTİM - 18 Ocak 2020 Cumartesi 13:49

YÖK Başkanı Saraç: “Yabancı uyruklu öğretim elemanı istihdamıyla ilgili usul ve esasları, kaliteyi gözeten bir bakış açısıyla yeniden düzenledik”

A
A
A
YÖK Başkanı Saraç: “Yabancı uyruklu öğretim elemanı istihdamıyla ilgili usul ve esasları, kaliteyi gözeten bir bakış açısıyla yeniden düzenledik”

YÖK Başkanı M.

YÖK Başkanı M. A. Yekta Saraç, “2020 yılı hedeflerimiz arasında kamuoyuna beyan ettiğimiz taahhüdümüze uygun olarak mevcut ‘Yabancı Uyruklu Öğretim Elemanı İstihdamıyla İlgili Usul ve Esasları’ kaliteyi gözeten bir bakış açısıyla yeniden düzenledik” dedi.


Yükseköğretim Kurulu Başkanı M. A. Yekta Saraç, yabancı öğretim elemanı istihdamına ilişkin yeni şartların belirlendiğini duyurdu.


YÖK Başkanı Saraç, resmi sosyal medya hesabı üzerinden paylaşım yaparak, yabancı öğretim elemanı istihdamına ilişkin yeni şartların belirlendiğini açıkladı. Saraç, mevcut sistem içerisinde kaliteyi arttırmak amacıyla değişikliğe gidildiğini “Son dönemde başlattığımız ‘Yeni YÖK’ konsepti kapsamında gerçekleştirdiğimiz bütün çalışmalarımızın temelinde ‘Yükseköğretimimizde kalite çıtasını yükseltmek’ her zaman birinci hedefimiz oldu. 2020 yılı hedeflerimiz arasında kamuoyuna beyan ettiğimiz taahhüdümüze uygun olarak mevcut ‘Yabancı Uyruklu Öğretim Elemanı İstihdamıyla İlgili Usul ve Esasları’ kaliteyi gözeten bir bakış açısıyla yeniden düzenledik. Artık dil hazırlık sınıflarında görev alacak yabancı öğretim görevlilerinin o dilin ana dilleri olmaları yeterli sayılmayarak, ‘Dil öğretimiyle ilgili akademik tecrübelerini belgelemeleri, iş deneyimine ve uluslararası sertifikalara sahip olmaları’ gibi yeni kriterler aranacak. Lisans ve lisansüstü programlarda ders verecek doktoralı yabancı uyruklu öğretim üyelerinin ders vereceği programın eğitim diliyle ilgili yeterliğini kanıtlamış olması, akademik tecrübeye sahip olması, alanında belli sayıda yayının olması gibi şartları sağlaması gerekecek. Ön lisans programlarında istihdam için de aynı şekilde iş tecrübesi aranacak” ifadeleriyle açıkladı.


Saraç, düzenleme doğrultusunda YÖK’ün yabancı uyruklu öğretim elemanının sayısını arttırmaktan ziyade Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu alanlarda bilim hayatına katkı sağlayacak kişilerin istihdam edileceğini duyurdu. Saraç söz konusu konuyla ilgili paylaşımlarına şu şekilde devam etti:


“Ayrıca sadece ders vermek amacıyla yabancı uyruklu öğretim elemanı istihdam etme anlayışına ilaveten Yeni YÖK konseptine uygun olarak, yabancı uyruklu öğretim elemanı istihdamında Türk yükseköğretimine ilk defa araştırma amacının da gözetildiği yeni ve yenilikçi bir anlayış da getiriyoruz. Bu çalışmamızla, sadece yabancı uyruklu öğretim elemanı sayısını artırma amacını ve bu süreci bir tarafa bırakmayı; artık bunun yerine yabancı dil öğretiminde de lisans ve lisansüstü programlarda da ancak ülkemizin ihtiyaç duyduğu alanlarda, bilim hayatımıza katkı sağlayabilecek evsaftaki kişilerin üniversitelerimizde ders vermelerini sağlamayı, ayrıca üstün nitelikli bilim insanlarını üniversitelerimizdeki araştırmalara ve projelere çekebilmeyi hedefliyoruz. Ülkemiz için hayırlı olsun” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Alaşehir’de Zekâ Oyunları Turnuvası heyecanı başladı Alaşehir Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) tarafından düzenlenen ve ilçede bir ilk olma özelliği taşıyan ’Kalemden Zirveye’ kağıt kalem oyunları turnuvası başladı. Turnuva öncesi Alaşehir BİLSEM Müdürü Cüneyt Akkuş öğrencilere ve velilere turnuva ile ilgili bilgilendirme yaptı. Cüneyt Akkuş, "Zekâ oyunları çocukların düşünme becerilerini geliştirir. Çalışmamızda öğrencilerimizin analitik düşünme, problem çözme ve strateji kurma yeteneklerini desteklemeyi hedefliyoruz. Bu turnuva, sadece bir yarışma değil, aynı zamanda düşünme kültürünü büyüten bir eğitim adımıdır. Öğrencilere farklı bakış açıları kazandıran, dikkat, sabır ve mantık temelli çözümler geliştirmeye teşvik eden bu etkinlik, bölgedeki eğitim vizyonuna yeni bir soluk getirmiş olup, başarılarımızı daha da üst seviyelere taşımaya çalışacağız. Yarışma değil, düşünme zamanı, sloganıyla yola çıkan turnuva, zekâ oyunları kültürünü Alaşehir’de kökleştirmeyi amaçlıyoruz." dedi. Soruların hazırlanmasında oluşan komisyonda Sınıf Öğretmeni Ayla Serpil Kaya, Matematik Öğretmeni Çiğdem Akkoç ve Fen Bilgisi Öğretmeni Dr. Cennet Yıldırım görev aldı. İlk kez düzenlenmesine rağmen turnuva büyük ilgi gördü. Toplam 104 öğrencinin başvurduğu yarışmada, ilkokul ve ortaokul kademelerinde en yüksek puanı alan ilk 20 öğrenci finale kalmaya hak kazanacak. Finale kalan öğrenciler, ikinci aşama sınavlarında tekrar yarışacak. Turnuva sonunda kendi kategorisinde dereceye giren ilk üç öğrenciye çeşitli ödüller verilecek. Alaşehir BİLSEM yerleşkesinde gerçekleştirilen sınavın uygulanmasında kurumda görev yapan tüm öğretmenler görev aldı.
Eskişehir Bursa’dan gelen 2 arkadaş Eskişehir’i öve öve bitiremedi Bursa’dan Eskişehir’e gezmeye gelen gelen Emre Polat ve Efe Gürcan, kent halkının samimi tutumunu çok beğendikleri ve şehir merkezinin geldikleri yere göre daha gürültüsüz olduğunu dile getirerek kentle ilgili olumlu yorumlarda bulundu. Bursa’da yaşamlarını sürdüren makine mühendisi Emre Polat ve bilgisayar mühendisi Efe Gürcan, geçtiğimiz günlerde Eskişehir’e geldi. Kentin en bilinen noktalarını ziyaret eden Polat ve Gürcan, Eskişehir ile ilgili bazı değerlendirmelerde bulundu. Kent halkının samimi tutumunu çok beğendiklerini belirten 2 arkadaş, Eskişehir çarşısının Bursa çarşısına göre daha gürültüsüz olduğunu ve bunu beğendiklerini dile getirdi. İlerleyen tarihlerde kenti tekrar ziyaret etmek isteyen Emre Polat, emekliliği geldiğinde Eskişehir’e yerleşmeyi düşündüğünü söyledi. Efe Gürcan ise, Eskişehir’in hep Avrupa’ya benzetildiğini ancak oraya gidildiğinde aynı atmosferin yaşanamayacağını ifade etti. "Eğer emekli olursam bir ev alıp burada yaşamak istiyorum" Makine mühendisi Emre Polat, "Buraya turist olarak geldik. Porsuk Çayı’nı, kent çarşısını çok beğendik. İnsanlara baktığın zaman hiç birinin gürültülü konuşmadıklarını görüyorsunuz. Çarşıda bir sürü insan var ama hiçbir gürültü yok. Mesela Bursa’da bunu göremezsiniz. Oranın çarşısı daha hareketli olduğu için gürültü seviyesi daha yüksek. Burası daha sakin. Bu bizim çok hoşumuza gitti. Tekrardan Eskişehir’e gelmeyi düşünüyoruz. Eğer emekli olursam bir ev alıp burada yaşamak istiyorum" dedi. "Eskişehir’i hep Avrupa’ya benzetirler, ama oraya gittiğinizde aynı atmosferi yaşayamazsınız" Bilgisayar mühendisliği yaptığını belirten Efe Gürcan ise, "Eskişehir insanını mükemmel, harika buldum. Çok cömertler, çok insani davranıyorlar. Eskişehir’in İstanbul gibi bir konsepti var. Porsuk Çayı’nda İstanbul’un Beyoğlu havasını yaşarsınız. Kimse birbirini rahatsız etmiyor, herkes gayet mütevazi. Ben Avrupa’ya da gittim, gördüm. Eskişehir’i hep Avrupa’ya benzetirler ama oraya gittiğinizde aynı atmosferi yaşayamazsınız. Buradaki insanlar sıcakkanlıdır. Orada kimseyi tanımıyorsunuz. Size daha ırkçı yaklaşıyorlar. Eskişehir’de yere düşsem 100 kişi benim yanıma gelir, orada ise kimse gelmeyebilir. Burada dilenci görüyoruz değil mi? Orada da aynıları var, yok değil. Adam yerde yatıyor, kimse bakmıyor. Ancak burada insanlar yine bir şey veriyor. Sonuçta ölümlü dünya, bugün varız yarın yokuz. Önemli olan mutlu olmak" şeklinde konuştu.