KÜLTÜR SANAT - 08 Kasım 2017 Çarşamba 11:35

TTK tarafından Selçuklu tarihi kaynakları basılıyor

A
A
A
TTK tarafından Selçuklu tarihi kaynakları basılıyor

Türk Tarih Kurumu (TTK), Selçuklu tarihine dair klasikleşmiş eserlerin yanı sıra Selçuklu devlet ve toplum yapısını ele alan yeni eserlerin basımını gerçekleştirerek, Türk tarihinin bu önemli safhasına dair temel kaynakları araştırmacılara sunmaya devam ediyor.

Türk Tarih Kurumu (TTK), Selçuklu tarihine dair klasikleşmiş eserlerin yanı sıra Selçuklu devlet ve toplum yapısını ele alan yeni eserlerin basımını gerçekleştirerek, Türk tarihinin bu önemli safhasına dair temel kaynakları araştırmacılara sunmaya devam ediyor.


Prof. Dr. M. Altay Köymen’in yazdığı Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi I-II-III, üç ciltten oluşan ve alanında klasikleşmiş bulunan eserin ilk cildi Selçuklu Kuruluş Devri’ne, ikinci cildi İkinci İmparatorluk Devri’ne tahsis edilmiştir. Üçüncü cilt ise Alp Arslan Dönemi’ni konu alan yazılardan oluşmaktadır. İlk iki cildi TTK Yayınları arasında 5., üçüncü cildi ise 6. baskıya ulaşmış olan eser, Büyük Selçuklu İmparatorluğu’na dair kapsamlı bir kaynak olma özelliğini sürdürmektedir. Eserin bir süredir tükenmiş bulunan 2. cildi, yeni baskısıyla okuyucularla buluşuyor.



’Türkiye Selçuklularında Ordu’


Erkan Göksu’nun yazdığı ’Türkiye Selçuklularında Ordu’, Türk Tarih Kurumu tarafından ilk olarak 2010 yılında basılmış olup, Türkiye Selçuklularında ordu konusuyla ilgili bütün kaynakları tek tek ele alıp tanıtarak başlıyor. Birinci bölümünde Türkiye Selçuklu ordusunu oluşturan insan unsurunu değerlendiriyor. Bu unsur daimi ve yardımcı kuvvetlerden oluşmaktadır. Bunlar da gulamlar, ikta askerleri, ücretli askerler, tabi devlet kuvvetleri, Türkmenler ve uc kuvvetleri ile gönüllüler gibi gruplara ayrılıyor. İkinci Bölümde Türkiye Selçuklularının askeri teşkilatı etraflı bir biçimde inceleniyor. “Divan-ı Arz”, orduda komuta ve hiyerarşi, muharip ve gayri muharip sınıflar, askeri eğitim, maaş ve ödemeler bu bölümün alt başlıklarıdır. Üçüncü bölümde ise Türkiye Selçuklu ordusunun teçhizatı ele alınıyor. Ordunun silahları; hafif silahlar (ok-yay, kılıç, mızrak, gürz, balta, hançer), savunma araç ve gereçleri (zırh, miğfer, kalkan), ağır silahlar (mancınık ve arrade, çarh vd.) olmak üzere üç kısımda inceleniyor. Bu bölüm Selçuklu ordusunda “zeredhane” (silahhane), binit ve yükletlerle ilgili bilgi veren ara başlıklarla sona eriyor. Böylece çok çalışılmamış bir konu olan Türkiye Selçukluları ordusu hakkında kapsamlı bir çalışma ortaya çıkmış oluyor. 2011 yılında Türk Tarih Kurumu Bilim ve Teşvik Ödülü’nü alan çalışma, yeni baskısıyla önümüzdeki günlerde okurlarla buluşacak.



’Tarih-i Cihan Güşa’


Alaaddin Ata Melik Cüveyi’nin yazdığı ve Mürsel Öztürk’ün çevirisini yaptığı Tarih-i Cihan Güşa ise üç cilt bir arada basılarak, Cengiz Han’ın ortaya çıkışından önce Moğolların durumunu ele alan bir bölümle başlamakta, Cengiz Han’ın faaliyetlerinden ayrıntılı bir biçimde söz etmekte, Harezm sultanlarını, Mengü Kaan ve Hülagü Han dönemlerini işlemekte ve Batınilerle İsmailileri, Hasan Sabbah, Rükneddin Hür Şah gibi tarihi şahsiyetler etrafında oluşan siyasi olayları anlatmaktadır.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yarasa Adam’dan nefes kesen atlayış "Yarasa adam" ünvanıyla tanınan ekstrem sporcusu Cengiz Koçak, İstanbul’da 700 metre yükseklikten paramotordan atladı. İki binanın arasından 200 km hızla geçen Koçak, daha sonra Kartal Sahile iniş yaptı. O anlar Koçak’ın üzerindeki aksiyon kameralar ve paramotor pilotu tarafından kaydedildi. "Yarasa adam" ünvanıyla tanınan ekstrem sporcusu Cengiz Koçak, bu kez İstanbul’da atlayış yaptı. Paramotorla 700 metreye yükselen Koçak, wingsuit ile oradan atlayarak 200 km hızla 2 bina arasından geçti. Manzara eşliğinde bir süre süzülen Koçak, daha sonra paraşütünü açarak Kartal sahile inişi yaptı. O anlar Koçak’ın üzerindeki aksiyon kameralar ve paramotor pilotu tarafından kaydedildi. “Manzara çok güzeldi” O anları anlatan ekstrem sporcusu Cengiz Koçak, “Burası Kartal sahili. Arkamdaki binaların yükseklikleri 154 metre. Bu iki binanın arasında yapmak istediğim projem vardı. Buraya geldik. İstanbul Paramotor Grubundan pilot arkadaşım Kemal Oturak ve Erdoğan Bereket ile buradan kalkış yaptık. Diğer pilot arkadaşım Erdoğan da arkamızda uçup bizi hem çekti hem de yanımızda oldu, telsizle aşağıya bilgi verdi. Kalktık ve paramotorla tırmanarak yaklaşık 700 metreye çıktık. 700 metredeyken ben wingsuitimin fermuarını kapattım, ayağa kalktım ve atladım. Atladığım yer bu binaların yaklaşık bin metre gerisinde ve 700 metre yukarıda. Oradan wingsuitimle süzülüşe geçtim. Süzülüş esnasında önümde binalar, deniz, gemiler, adalar. Manzara çok güzeldi. Süratimi artırarak iki binanın arasından geçtim. Süratim yaklaşık 200 km kadardı. Sahilin üstünde paraşütümü açıp yere güvenli bir şekilde indim” dedi. “Bugüne kadar 9 bin civarında atlayış yaptım” Bugüne kadar yaklaşık 9 bin atlayış yaptığını belirten Cengiz Koçak, “Bu atlayışın en önemli sebebi şu. Benim İstanbul ile ilgili 2-3 tane projem var. Ve bu projeler dünyada ses getirecek projeler. Bu projelere İstanbul’da hazırlık yapmam önemliydi, benzer atlayış yapabileceğim yerler arıyordum. Bu binalar onlardan biriydi” diye konuştu.