SAĞLIK - 26 Eylül 2017 Salı 09:25

Tam kapalı bel fıtığı ameliyatı olanlar bir hafta sonra işine dönebiliyor

A
A
A
Tam kapalı bel fıtığı ameliyatı olanlar bir hafta sonra işine dönebiliyor

Tam kapalı bel fıtığı ameliyatında, kesi çok küçük olduğundan hastaların ameliyata bağlı ağrısının olmadığı ve hastaların bir hafta sonra işe dönebildikleri ifade edildi.

Tam kapalı bel fıtığı ameliyatında, kesi çok küçük olduğundan hastaların ameliyata bağlı ağrısının olmadığı ve hastaların bir hafta sonra işe dönebildikleri ifade edildi.


Mio Klinik kurucularından Doç.Dr. Oğuz Karaeminoğulları ve Dr. İsmail Gökyar, en sık görülen bel ağrısı sebeplerinin başında bel fıtığının yer aldığını, halk arasında disk kayması olarak bilinse de, bel fıtığının gerçekte disk içeriğinin yırtılarak omuriliğe ve sinir köklerine baskı yapması olduğunu söyledi.


Mio Klinik kurucularından Doç.Dr. Karaeminoğulları, “bel fıtığında her zaman cerrahi tedavi gerekmiyor. Hastaların büyük bölümünde ilaç tedavisi ve fizyoterapi yeterli olabiliyor. Bu tedavilerin başarılı olmadığı ve ağrının devam ettiği hasta grubunda girişimsel yöntemlerin (epidural enjeksiyon, radyofrekans teknikleri, disk içi girişimler gibi) denenmesi gerekir. Tüm bu yöntemlerin başarılı olmaması ve güç kaybının belirginleşmesi durumunda ise cerrahi tedavi gerekir” dedi.


Karaeminoğulları, “;Cerrahi tedavide amaç, diskin fıtıklaşan parçasını çıkarılması. Geçmiş yıllarda klasik açık cerrahi uygulanırken, cerrahi sonrası oluşan problemlerden kaçınmak için mikroskop kullanılarak daha küçük bir kesi ile operasyon teknikleri geliştirildi. Klasik cerrahide ve mikroskopik cerrahide fıtığa ulaşmak için kas, kemik ve bağ dokularına bir miktar hasar veriliyor. Mikroskopik cerrahi ile oldukça iyi sonuçlar alınsa da operasyon sonrasında uzun iyileşme dönemi, omuriliğe yapışıklıklar, fıtığın tekrarlaması ve ileride gelişebilecek bel kayması ve enfeksiyon gibi bazı komplikasyonlarla karşılaşılabiliyor. Mikroskopik cerrahi çoğu zaman "kapalı ameliyat" olarak tanımlanmakla birlikte, teknik olarak açık cerrahinden farklı değil” diye konuştu.


Tam kapalı bel fıtığı ameliyatında işlemin ciltte yapılan yarım santimlik bir kesiden, bir kamera kullanılarak yapıldığını belirten Doç.Dr. Karaeminoğulları, kameranın omurgada var olan anatomik boşluklarda ilerletilerek fıtığa sağlıklı hiç bir dokuya hasar vermeden ulaşıldığını söyledi.


Ağır iş dışında işe dönüş süresinin 3 ile 5 gün olduğunu, hastaların büyük çoğunluğunun ertesi gün günlük hayatlarına geri dönebildiğini ifade eden Oğuz Karaeminoğulları, "ameliyat sonrasında fizik tedavi gibi bir uygulamaya genellikle gerek olmuyor ancak bel ve kasların kullanımı için profesyonel desteğe tüm bel hastalarının ihtiyacı oluyor.”



Gökyar: “Cerrahi kesi olmadan yapılan bel fıtığı ameliyatından sonra hasta aynı gün taburcu oluyor”


Tam kapalı bel fıtığı ameliyatının genel veya lokal anestezi ile uygulanabildiğini ifade eden Dr. İsmail Gökyar " İşlem kapalı (perkütan) yapılması nedeniyle radyolojik ve endoskopik görüntüleme sistemlerinin yüksek kalitede olması gerektiğini" belirtti.


Mio Klinik kurucularından Dr. İsmail Gökyar ise bel fıtığının en çok 30-60 yaş grubunda görülmekle birlikte hemen her yaş grubunda ortaya çıkabileceğini, obezite, hareketsiz yaşam tarzı, omurga fizyolojisine uygun hareket etmeme (ağır kaldırma-oturuş bozukluğu gibi) sigara kullanımı ve mesleki faktörlerin risk faktörlerinin başında geldiğine dikkat çekti.


Minimal invaziv tekniklerde amacın, normal dokuya hasar vermeden hasarlı dokuya ulaşmak olduğunu belirten Dr. Gökyar, "günümüzde bel fıtığı tedavisinde en ciddi gelişme ’tam kapalı bel fıtığı ameliyatı’ (Perkütan Endoskopik Lomber Diskektomi) oldu. Ameliyat kesisi çok küçük olması nedeniyle hastalar ameliyata bağlı ağrı hissetmiyor. Hasta ameliyathaneden odasına çıktığında ağrısının geçtiğini fark ediyor ve aynı gün yürümeye başlıyor ve genellikle aynı akşam taburcu olabiliyor” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sinop Batı Karadeniz’de fırtına uyarısı: Soğuk ve kar kapıda Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Batı Karadeniz için fırtına ve ardından etkisini artıracak soğuk hava dalgasına karşı uyardı. Yapılan son değerlendirmelere göre bölgede rüzgâr bu geceden itibaren doğu ve kuzeydoğudan 6 ila 8 kuvvetinde (50–75 km/saat) fırtına şeklinde esecek; fırtınanın Perşembe akşam saatlerinden sonra etkisini kaybetmesi bekleniyor. Yetkililer, ulaşımda yaşanabilecek aksamalar başta olmak üzere olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmasını istedi. Öte yandan 26 Aralık Cuma gününden itibaren bölge genelinin soğuk ve yağışlı havanın etkisi altına girmesi öngörülüyor. Yağışların iç kesimlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı tahmin edilirken, halen mevsim normalleri civarında seyreden sıcaklıkların bölge genelinde 4 ila 10 derece azalacağı bildirildi. Soğuk havanın önümüzdeki hafta boyunca da etkisini sürdürmesi bekleniyor. Bu süreçte özellikle gece ve sabah saatlerinde sıcaklıkların düşmesine bağlı olarak iç kesimlerde buzlanma ve don olaylarının görülebileceği, buna bağlı olarak kara, hava ve deniz ulaşımında aksamalar yaşanabileceği değerlendiriliyor. Tarımsal faaliyetlerin sürdüğü bölgelerde ise soğuk hava ve don olaylarının zirai don riskini artırarak ürün kayıplarına yol açabileceği uyarısı yapıldı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 26 Aralık 2025 ile 2 Ocak 2026 tarihleri arasında bölgeye bağlı il merkezlerinde en düşük hava sıcaklıklarının eksi değerlere kadar düşebileceğini belirterek, yayımlanacak tahmin ve meteorolojik erken uyarıların yakından takip edilmesinin önem taşıdığını vurguladı.