KÜLTÜR SANAT - 06 Ekim 2024 Pazar 10:17

Haçlı ordusunun bozguna uğradığı tarihi zaferin izleri gün yüzüne çıkarılacak

A
A
A
Haçlı ordusunun bozguna uğradığı tarihi zaferin izleri gün yüzüne çıkarılacak

Anadolu Selçuklu Sultanı 1. Kılıçarslan komutasındaki Türk İslam ordusunun 1101’de Amasya, Konya ve Ereğli üçgeninde karşılaştığı 300 bin kişilik Haçlı ordusunu bir ay içinde 3 defa bozguna uğrattığı tarihi zaferin izleri başlayan bilimsel çalışmayla gün yüzüne çıkarılacak.



Şehit Selçuklu askerlerinin mezarları araştırılacak


Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle çeşitli üniversitelerden bilim insanlarının katıldığı yüzey araştırmaları Amasya ve Konya’da gerçekleştirildi. Malazgirt’ten sonraki en önemli zafer olarak değerlendirilen savaşın izlerinin sürüldüğü projenin devamında şehit Selçuklu askerlerinin mezarlarının ortaya çıkarılması ve savaş aletlerinin bulunması planlanıyor.


Türklere Anadolu’nun kapılarını açan 1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra ‘1101 yılı Haçlı Seferleri’nde kazanılan zaferin Anadolu’nun Türk yurdu olmasındaki önemine işaret eden Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinden Prof. Dr. Aydın Usta, “Haçlı Seferleri yaklaşık 200 sene sürmüş. Ama Sultan Kılıçarslan burada kazandığı zaferlerle aslında bütün seferleri bitiriyor. Son nokta burada koyulmuş” dedi.



“Türk şehitliğini arıyoruz”


Konya ve Ereğli’nin ardından geldikleri Amasya’da Merzifon, Gümüşhacıköy ile Hamamözü ilçelerinde yapılan yüzey araştırmalarına değinen Prof. Dr. Usta, “Savaş alanı ve çevresinden bulabileceğimiz ok ve mızrak uçlarının yanı sıra çok önemli bir husus olan Türk ordusunun şehitliğini bulabildiğimiz takdirde savaş yerini kesin olarak ortaya koyacağımızı söyleyebiliriz” diye konuştu.



Zaferden sonra bu topraklara ilk defa ‘Türkiye’ denilmeye başlanıyor


Türk İslam varlığının devamı için Haçlıların karşısına çıkan ordunun başında bulunan Anadolu Selçuklu Sultanı 1. Kılıçarslan’ın bu zaferle tarihe geçerken ayrıca Orta Doğu’nun İslam kimliğinde kalmasının sağlanmasının yanı sıra Anadolu topraklarına ilk defa ‘Türkiye’ denilmeye başlandığına vurgu yapan Usta, “Dünyada bir ay içinde 3 büyük zafer kazanan başka bir sultan yoktur. 22, 23 yaşlarında bu zaferi kazanıyor. Bununla birlikte bu coğrafyadan ilk defa ‘Türkiye’ diye bahsedilmeye başlanıyor” şeklinde konuştu.



Batılılar unutturmak istiyor


5 Ağustos ve 5 Eylül arasında süren 1101 Yılı Haçlı Seferleri Savaşı’nın Batılılar tarafından unutturulmak istendiğine dikkat çeken Selçuk Üniversitesinden Doç. Dr. Sefer Solmaz, “Özellikle Batı’da tamamen yenilgiyle sonuçlandığından dolayı 1101 Yılı Haçlı Seferleri ile ilgili yapılan çalışma neredeyse yok. Batılılar bunu unutturmak istiyor. Ama Malazgirt, Miryokefelon kadar önemli olan bu zaferi bütün ayrıntılarıyla ortaya koymak boynumuzun borcudur” ifadelerini kullandı.


Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi, projede emeği geçen alanında uzman akademisyenlere ve destek olan kurumlara teşekkür etti. Projeyle bulunacak her türlü savaş aleti, toplu mezar veya farklı mezarlarla karşılaşılması durumunda bölgede yeni adımlar atılacağını anlatan Rektör Turabi, oluşturulacak müzenin önemli ölçüde ziyaretçi çekeceğine inandığını söyledi.



Haçlı ordusunun bozguna uğradığı tarihi zaferin izleri gün yüzüne çıkarılacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Narin Güran cinayeti davasında Dara bölgesine ait görüntüler Ulusal Kriminal Büro tarafından incelenecek Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davada, Dara bölgesine (Şehit Jandarma Uzman Onbaşı Bilal Dicle Gözetleme Noktası) ait görüntüler Ulusal Kriminal Büro tarafından incelenerek bilirkişi raporu hazırlanacak. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince alınan ara kararda, dava dosyasına eklenen Dara bölgesine ait görüntüler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek, resen Ulusal Kriminal Büro bilirkişi olarak seçildi. Diyarbakır’a gelen Ulusal Kriminal Büro’da görevli bilirkişiye usulüne uygun yemin ettirildikten sonra bölgeye ait görüntüler flaş bellek üzerinden teslim edildi. Mahkeme tarafından hazırlanan teslim tutanağında, dosyanın eklerine ilişkin olarak şunlar yer aldı: "Dosya ekinde Dara-2 askeri üs kamerasına ait görüntüler (söz konusu görüntülerde yer alan saatin normal zaman dilimine göre yaklaşık 6 dakika 45 saniye ileride olduğu), dosya ekinde yer alan kamera çıktısında sanıklar ve maktulün evinin neresi olduğunun işaretlendiği, sanık Nevzat Bahtiyar’a ait ifadelerin bir örneğinin ve soruşturma aşamasında alınan daraltılmış baz verilerinin eklendiği, söz konusu verilerde sanıkların iddia edilen suç saatinde nerede olduklarının belirtildiği ve okul kamerasında Narin’in ne zaman geçtiğinin gösterildiği (söz konusu görüntülerde okul saatinin normal zaman dilimine göre yaklaşık 4 dakika ileride olduğu)." Tutanakta mahkemenin kurum tarafından araştırılması istenen konular da yer alırken şu ifadeler yer aldı: "Maktul Narin’in okul kamerasında görüldükten sonra kendi evinin bulunduğu patikaya doğru yol aldığı bilinmekle, Arif Güran’ın evine veya ahırına gidip gitmediği ya da patika yolu üzerinde bulunan sanık Nevzat Bahtiyar’ın evine doğru gidip gitmediği veya sanık Bahtiyar’ın patika yol üzerinde Narin’i karşılayıp karşılamadığı hususlarının araştırılması, inceleme yapılırken Narin’in en son okul kamerasına yansıyan görüntüsünde siyah kıyafetli olduğunun anlaşılması karşısında özellikle siyah kıyafetli bir kız çocuğunun tespit edilip edilemediğinin dikkatlice incelenmesi, ayrıca inceleme yapılırken güncel saat olan 15.10 ile 15.30 arasının değerlendirilmesi istenilmektedir." Tutanakta, "sanık Bahtiyar’ın aşamalardaki beyanları dikkate alınarak Arif Güran’ın evine gidip gitmediği, evden çıkıp çıkmadığı, kendi evine ya da ahırına bir şey taşıyarak gidip gitmediği, ahırına ya da evine girip girmediği, daha sonra kırmızı renkli bir araba ile kendi evinden ya da ahırında ayrılıp ayrılmadığı hususlarının incelenmesi, bu hususların ya da başkaca hususların tespiti halinde özellikle saat diliminin belirtilmesi" talep edildi. Olay yeri olarak iddia edilen yerlerin özellikle incelenerek, kırmızı ve beyaz renkli bir arabanın tespit edilip edilmediği, arabaların bir araya gelip gelmediği ya da peşi sıra hareket edip etmediklerinin incelenmesinin istendiği tutanakta, şunlar yer aldı: "Bu hususların tespiti halinde saat diliminin ne olduğu, araçların nerede bir araya geldikleri, birlikte ya da ayrı ayrı hangi yöne ya da hangi istikamete hareket ettiklerini belirtilmelidir. Olay yeri olarak iddia edilen Arif Güran’ın evinde veya ahırında bir insan hareketliliğinin olup olmadığı, ev, ahır veya evin etrafında yer alan bahçelere giriş çıkış yapan insanların bulunup bulunmadığı, bu alanlara herhangi bir arabanın gelip gelmediğini tespit edilerek belirtilmelidir. Bu hususların ayrı ayrı değerlendirilerek ayrıntılı bilirkişi raporun hazırlanmasına oy birliğiyle karar verilmiştir." Olay Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan Narin Güran’ın 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılmıştı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden aralarında amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar’ın da bulunduğu 12 kişi tutuklanmıştı. Salim, Yüksel ve Enes Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmış, 4 sanık hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince 23 Ekim’de kabul edilmişti. Sanıkların yargılanmasına 7 Kasım’da başlanmış, 3 gün süren ve sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilen duruşma 26 Aralık’a ertelenmişti.