ASAYİŞ - 05 Eylül 2024 Perşembe 01:49

Uyuşturucuyu atıp kaçan şüpheliden polise, “Bir içimliği zehir ediyorsunuz” sitemi

A
A
A

Aksaray’da polisin durdurduğu otomobilden inip yaya olarak kaçan şüpheli film sahnelerini aratmayan kovalamacayla yakalanırken, kaçarken uyuşturucuyu nereye attığını soran polise, “Bir içimlik onu bile zehir ediyorsunuz bana, attım diyorum ya abi” diye sitem etti.

Olay Hamidiye Mahallesi Kalealtı Caddesi üzerinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, halkın huzur ve güvenliğinin sağlanması, meydana gelebilecek olayların önüne geçilmesi amacıyla Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde bekçilerle birlikte uygulama yapan İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri durumundan şüphelendikleri 50 ABP 029 plakalı otomobile dur ihtarında bulundu. Uygulama noktasında durdurulan otomobilden indirilen yolcu konumundaki K.E. (32) kimlik kontrolünden geçirilmek istediği esnada aniden koşarak kaçmaya başladı. Şahsın kaçması üzerine polis ve bekçiler hem yaya hem de araçla şahsın peşine düştü. Ara sokaklara girerek izini kaybettirmeye çalışan şüpheli, polislerin diğer ekiplere anonsu üzerine bölgenin abluka altına alınmasıyla kısa sürede yakalandı. Bekçi ve polislerin yaya ve araçla yaptığı kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Yakalanınca etkisiz hale getirilerek gözaltına alınan K.E.’nin üzerinde yapılan aramada her hangi bir suç unsuruna rastlanmazken, uyuşturucuyu kaçarken attığını söyledi. Bunun üzerine polis ekipleri şüpheliyle birlikte sokak sokak atılan uyuşturucuyu aradı. Çöp konteynırlarının bile kontrol edildiği aramada şüpheli şahısta da polis memurlarıyla kendi attığı uyuşturucu aradı. Polis memurunun “Neden bu kadar ekibi peşine takıyorsun, neden uğraştırıyorsun?” sorusuna, “Abi bir içimlik onu bile zehir ediyorsunuz bana vallahi. Attım diyorum ya abi” diye sitem etti. Uzun süre yapılan aramada polis memurlarına ilginç teklif ve konuşma yapan şüpheli, “Kendinizi de yordunuz, ne yapacaksınız? Bırakın gitsem olmaz mı gözünüzü seveyim. Dilim damağım kurudu, vallahi konuşacak halim yok. Hatırlayacak bir kafam olsa emin ol söyleyeceğimde” dedi. Aramalarda her hangi bir bulguya rastlanmazken, gazetecilerin “Uyuşturucuyu nereye attın?” sorusuna “Hatırlamıyorum” diye cevap veren şahıs polis aracına bindirildi.
Olayla ilgili inceleme devam ediyor. 

Yasin Can

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul “Aile Yılı destekleri, 10 yıl içinde sonuçlarını verecektir” 2025 Aile Yılı kapsamında açıklanan destekler ile doğum oranlarının artmasının Türkiye için önemini vurgulayan İstanbul Esenyurt Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Zekeriya Şahin, ekonominin ve demografik yapının geleceğine dikkat çekti. Şahin, genç nüfusa ihtiyaç olduğunu belirterek önümüzdeki 10 yılda hedefe ulaşılması gerektiğini belirtti. 2025 yılının ‘Aile Yılı’ ilan edilmesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile kurmak isteyen gençlere yapılacak teşvikleri açıkladı. Alınan bu kararın ekonomik ve toplumsal yönden Türkiye’yi nasıl etkileyeceğine yönelik değerlendirmelerde bulunan İstanbul Esenyurt Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Zekeriya Şahin, genç nüfusun önemini vurguladı. “4 çalışanın bir emekliyi finanse etmesi gerekirken, bizde oran 1,63” “2025 yılının ilk Kabine Toplantısı’nda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 2025 yılını ‘Aile Yılı’ ilan etti. Bunu ilan etmesindeki temel gösterge Birleşmiş Milletler nüfus verileri. Nüfus verilerimizde doğum ve doğurganlık oranı çok düştü. 2001 yılında 2.38 olan oran 2023 sonu itibariyle 1.51’lere düştü” diyen Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Doğum oranlarının düşmesi ve bunun süreç olarak devam etmesi, genç nüfusun azalmasına, yaşlı nüfusun artmasına neden olur. Sosyal güvenliğin finansmanı ve istihdam anlamında bir takım olumsuz etkileri olmakla birlikte ekonomik potansiyel açısından da ciddi sıkıntılar doğurur. Özellikle SGK sisteminin sürdürülebilirliği açısından dünyada kabul görmüş oran şudur: Emeklilerin finanse edilmesi noktasında 4 çalışan 1 emekliyi finanse ederken, Türkiye’de bu oran 1,63’e düştü. Bu, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği anlamında bir problem olmakla birlikte, Avrupa’da olduğu gibi nüfusun yaşlanmasına ve demografik yapının bozulmasına da neden olur. İş gücüne katılım ve ekonominin büyümesi noktasında domino etkisi yaparak olumsuz bir etkiye neden olur.” “Ekonomi iyi olursa doğurganlık hızı da yükselir” Destek ve teşviklerin doğurganlık oranı üzerinde olumlu etkisi olacağını belirten Şahin, “Genel kanı, kentleşme, sanayileşme ve de buna bağlı olarak boşanma oranlarının ve evlenme yaşının yükselmesinin doğurganlık oranını olumsuz yönde etkilediği. Yine, ekonomik durum da nedenlerden biri olarak ön plana çıkıyor. Ekonominiz iyi olursa çocuk doğurganlık hızı yükselebilir. Baktığınız zaman aileler çocukları bir maliyet unsuru olarak görmeye başladılar. Aileler şunu düşünüyor; bir bebeğin, çocuğun bakımını, eğitimini, kreş masraflarını anne-baba çalışarak karşılamaya çalışıyor. Babaannenin, anneannenin çocuklara baktığı bir ortam maalesef ki kalmadı. Kentleşme, sanayileşme ve hızlı bir demografik değişim, bütün bu unsurlar çocuk doğurganlığı üzerinde olumsuz etkilere neden oluyor” dedi. “2030 ve 2050 hedeflerini tutturmalıyız” Avrupa’da ve gelişmiş ülkelerde yaşlanan nüfusa rağmen göçmenler vasıtasıyla istihdam oluşturulduğunu belirten Şahin, Türkiye’nin ise demografik unsurlarını etkin çalıştırarak üretim ve istihdam odaklı olması gerektiğinin altını çizdi. Evlilik öncesi maddi destek gibi psikolojik destek de sağlanması gerektiğini belirten Dr. Şahin, “Günümüzde bu destek rakamları düşük görünmekle birlikte ekonomik kriterlerimiz göz önüne alındığında doğum artışını makul seviyede destekler diye düşünüyoruz. Ekonomimiz biraz daha ivme kazanıp bölgesel anlamda da güçlülüğümüz artarsa kısa sürede bu problemi aşabiliriz. Birleşmiş Milletler’in nüfus verilerine göre 2030’da ve 2050’de Türkiye’nin tahminlerini tutturması gerekiyor” diye konuştu. 24 yıllık süreçte doğum oranında ciddi düşüş yaşandığını belirten Şahin, Aile Yılı kapsamında sağlanacak teşviklerin önümüzdeki 10 yıl içerisinde olumlu yönde etkisini göstereceğini belirtti.
Kahramanmaraş Azerbaycan Mahallesi’nde örnek daireler ortaya çıktı Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler sonrası Türkiye ve Azerbaycan devleti tarafından yaptırılan Azerbaycan Mahallesi’nde sona gelindi. Tamamlanan deprem bloklarında örnek daireler ortaya çıkarken ekipler peyzaj çalışmalarını sürdürüyor. Kahramanmaraş’ın Onikişubat ve Dulkadiroğlu ilçelerinin kesiştiği Azerbaycan Bulvarı’ndan esinlenerek ismi verilen ve Hayrullah Mahallesi’nde yapımına başlanan Azerbaycan Mahallesi’ndeki deprem konutlarında sona gelindi. TOKİ ve MİDA tarafından Azerbaycan Mahallesi’nde toplam bin 278 konut ve 826 iş yerinden oluşan dev bir projeyi hayata geçirdi. Azerbaycan Mahallesi’ndeki proje, hem konut sakinlerinin hem de iş yeri sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlandı. Projenin kısa sürede tamamlanarak hak sahiplerine teslim edilmesi hedefleniyor. Projeyle ilgili açıklama yapan TOKİ Uzmanı Mimar Hatice Ezgi Reyhanlıoğlu, çalışmaların bölgenin zemin sağlamlaştırmasıyla başladığını belirterek yaklaşık 200 kilometrelik fore kazıkların yerleştirildiğini ifade etti. Örnek dairelerin de ortaya çıktığını ifade eden Reyhanlıoğlu, “Azerbaycan Mahallemizde bin 278 adet konut, 826 adet iş yerimiz bulunuyor. Buradaki çalışma zemin sağlamlaştırma ile başladı. 200 kilometre 15 ve 10 metre uzunluğunda tam donatılı sürtünme kazıklar yaptık. Bu bölgemizde şu anda bir artı bir, iki artı bir ve üç artı bir konutlarımız var ve en kısa sürede teslim etmek için peyzaj çalışmalarına başladık. Alanda hem engellilerin düşünüldüğü, hem yeşil alan ve peyzajı ile tüm alanda sosyal faaliyetlerle beraber vatandaşlarımıza teslim edeceğiz” dedi. Öte yandan, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Yol Yapım, Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı koordinesindeki ekipleri ise yeni konut alanlarının çevre düzenlemelerini ve ulaşım altyapısını tamamlıyor.