ÇEVRE - 25 Eylül 2024 Çarşamba 11:18

Bir çok medeniyete ev sahipliği yapan “Meya Antik Kenti” turizme kazandırılmayı bekliyor

A
A
A
Bir çok medeniyete ev sahipliği yapan  “Meya Antik Kenti” turizme kazandırılmayı bekliyor

Ağrı´nın Diyadin ilçesine bağlı Günbuldu köyünde bulunan ve Bir çok medeniyete ev sahipliği yapan Meya Antik Kenti mağaraları, turizme kazandırılmayı bekliyor.


Sarp kayalıkların oyularak yapıldığı ve birçok medeniyetin izini taşıyan ‘Meya Antik Kenti, Türkiye’nin en eski antik kentlerinden biri olarak biliniyor. Kültür turizmi için büyük bir potansiyel taşıyarak içerisinde bulunan mağaralar ve yaşam alanlarıyla da dikkat çekiyor.


Köyün batısında yer alan bir dağın sarp kayalıklarına oyularak yapılan antik kentin içinde türbe,kale mezarları, cami, kilise, yaşam alanı ve ibadethane olarak kullanılan çok sayıda mağara yer alıyor. Kayaçların aşınması sonucu peribacalarını andıran şekillerin oluştuğu antik kent, keşfedilmeyi bekliyor.


Bu mağaraların mutlaka korunması jeolojik miras kapsamında ele alınması ve burada mutlaka arkeolojik kazıların başlatılması turizm bölgesi olarak ele alınmasının son derece önemli olduğunu söyleyen Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Beşeri ve Ekonomik Coğrafya Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Faruk Kaya, "Şu an bulunduğumuz yer Meya Antik Kent’i, Diyadin ilçesi Günbuldu köyü sınırları içerisinde yer alan, bu alan tamamen volkanik arazilerden oluşuyor. ve özellikle günümüzden yaklaşık 3,5 milyon önce Hüdavendiyer volkanının patlaması sonucunda ignimbiritlerin işte burada oluşturmuş olduğu basamaklı yapılar üzerine, katmanlı yapılar üzerindeki kayaklıklara oyulmuş mağaralar bulunmaktadır. Bu mağaraların önemli bir kısmı insan tarafından oyulmuş yani insan emeğiyle oyulmuş mağaralar, bu mağaraların içerisinde çeşitli odalar, ibadethaneler, tapınaklar ve farklı amaçlı kullanım alanları yaşam alanları bulunmaktadır. Ancak daha sonra yukardan gelen kayaların özellikle buraları kapatması ve aşınması sonucunda doğal oluşumlu mağaraların ve geçmişe ait kültürel izleri taşıyan türbe, kale mezarı, cami, kilise gibi yerlerin bugün çk görünmediğini görüyoruz. Mağaralar tüf ve kalkerden oluşan kayalara oyulmuş, kayaların o oluşumu yumuşak olduğundan dolayı çeşitli mağaraların oyulması çok daha kolay oluşmuş. Tabi bu mağaralardan tüneller vasıtasıyla üç bölgeye çıkıldığı, hatta bunlardan bir tanesi Tokluca Kalesi’ne çıkıldığı görülmektedir. Bu kale kentler genellikle savunma amaçlı kurulmuş kentlerdir. Kale kentlerin kurulmasında asıl olan saldırılara, işgallere karşı korunmak özellikle baktığın zaman mağaraları da çok korunaklı kayaların içerisine oyulmuş olarak görüyoruz. Yine kale kentlerin kurulmasına esas olan faktörlerden bir tanesi su faktörüdür. Hemen önümüzden geçen Meya deresi, burada, bu şehrin kurulmasında etkili olmuştur. Yine ön tarafta çok geniş tarım alanları var, bu tarım alanları da tarımsal faaliyetler için kurulmuş ve şu an da da gördüğünüz gibi, hayvancılık faaliyetlerinde de çok elverişli, günümüzde korunmasız olduğundan dolayı hayvanlar burada gelişi güzel otlatılmaktadır. Burası çok ciddi bir turizm potansiyeline sahiptir, kültürel miras potansiyelini bünyesinde barındırmaktadır çünkü biraz önce ifade ettiğim, Meya Antik Kenti içerisinde kayalıklara oyulmuş kaleler, kale kentin içerisinde çeşitli kültürlere ait izler bulunmaktadır. Yani Hristiyan kültürle, Müslüman kültürle hatta Urartu kültürüne kadar giden izler vardır bundan dolayı da biraz önce mağaraların içerisinde maalesef definecilerin mağaraları bile kazdıklarını gördük. Burası korunmazsa belki de bir süre sonra geldiğimizde bu mağaraların büyük bir çoğunluğunu göremeyeceğiz ve ya şu ön taraftaki kayaların üzerinde yer alan işaretler hackarlar ve benzeri işaretlerin de bulunan dönemin kültürünü yansıtan işaretlerin bir çoğu da yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Dolayısıyla 2 bin 200 metre yükseklik üzerinde yer alan Meya Antik Kenti ve gerçekten günümüzde hala çok önemli bir gizeme ve görüntüye sahip olan bu mağaraların mutlaka korunması jeolojik miras kapsamında ele alınması ve burada mutlaka arkeolojik kazıların başlatılması ve turizm bölgesi olarak ele alınması son derece önemlidir. Buranın korunma altına alınması daha doğrusu bir sit alanı olarak ilan edilmesi, kültürel miras açısından son derece önemlidir" ifadelerine yer verdi.



Bir çok medeniyete ev sahipliği yapan  “Meya Antik Kenti” turizme kazandırılmayı bekliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Kepez Belediyesi sel baskınını önlemek amacıyla çalışmalar gerçekleştirdi Kepez Belediyesi, sel baskınlarını önlemek amacıyla Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen yağmur suyu drenaj hattı altyapı çalışmalarına destek vererek, imar yolu üzerinde kalan 5 gecekondunun yıkımını gerçekleştirdi. Kepez Belediyesi, 12 Şubat tarihinde yaşanan sel felaketinden en çok etkilenen mahallelerden biri olan Fevzi Çakmak Mahallesi’nde su baskınlarını önlemeye yönelik çalışmalara başladı. Mahallenin altyapı projelerinin hızla tamamlanması ve sel baskınlarında can ve mal kayıplarının önlenebilmesi amacıyla bölgede yağmur suyu drenaj hattı inşa edilecek. Kepez Belediyesi, sel baskınlarını önlemek amacıyla Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacak yağmur suyu drenaj hattının geçeceği, imar yolu üzerinde kalan biri kısmi olmak üzere, 5 gecekondunun yıkımını gerçekleştirdi. Kepez Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, iş makineleriyle gerçekleştirdikleri yıkımın ardından, gecekondulardan geriye kalan molozları da temizleyerek hattın inşası için alanı uygun hale getirecek. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ilçelerde başlattığı yağmur suyu drenaj hattı altyapı güçlendirme çalışmaları ile oluşabilecek ani su baskınlarının önüne geçilmesi amaçlanıyor. “Sel felaketi büyük hasara yol açmıştı” 12 Şubat’ta Kepez ilçesinde yaşanan sel felaketi, 24 saat içinde 372 kilogram yağışın düşmesiyle ilçede büyük bir hasara yol açmıştı. Yollar su altında kalmış, binaların bodrum ve zemin katları yağmur suyuyla dolmuştu. Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, selden etkilenen mahalleleri ziyaret ederek vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini iletmişti. Başkan Kocagöz, göreve gelir gelmez ilk iş olarak yağmur suyu drenajı sorununa çözüm getirecek projeleri başlattı. Bu kapsamda, Kepez Belediyesi ve Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü ortak bir çalışma ile ilk olarak Hüsnü Karakaş Mahallesi’nde 30 metre uzunluğunda bir yağmur suyu kanalı inşa etti. Ay Deresi havzasında ıslah çalışması Şiddetli yağışlarda taşkınlara neden olan Ay Deresi Havzası’nda ise, dere yatağının olmaması özellikle 6051 Sokak’ta su baskınlarına yol açıyordu. Kepez Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü, bu soruna çözüm getirmek amacıyla Ay Deresi’nin başlangıç noktasında dere yatağını açarak, bölgeyi taşkın riskine karşı güvence altına alacak çalışmalara başladı. Bölgede iş makineleri ile 225 metre uzunluğunda ve 4 metre genişliğinde bir yağmur suyu drenaj kanalı inşa ediliyor. Bu çalışmalar kapsamında, öncelikle dere yatağında bulunan 14 ev kaldırılarak, can ve mal kayıplarını önlemeye yönelik tedbirler alındı. Ay Deresi ile bağlantısı sağlanacak bu drenaj hattı sayesinde, bölgede biriken yağmur suyu Düden Çayı’na aktarılacak.
Eskişehir Eskişehir’de ‘yan bakma’ cinayeti işleyen sanığa 28 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi Eskişehir’de geçtiğimiz yıl ‘yan bakma’ yüzünden göğsünden bıçaklanan 23 yaşındaki gencin hayatını kaybettiği kavga ile ilgili gerçekleştirilen duruşmada cinayeti işleyen sanığa 2 ayrı suçtan 28 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verilmesi kararlaştırıldı. Olay, Emek Mahallesi Ertaş Caddesi’nde meydana gelmişti. 3 Ağustos gecesi yaşanan olayda, işçi servisi bekleyen iki grup arasında ‘yan bakma’ meselesinden çıkan kavgada 23 yaşındaki Ali Aksu, Ahmet T. (23) tarafından göğsünden bıçaklandı. İhbar üzerine olay yerine gelen 112 Acil Servis ekiplerince hastaneye kaldırılan Ali Aksu, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olayın ardından İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerince kavgaya karışan şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatılan çalışmalar neticesinde cinayet zanlısı Ahmet T. ve olayla ilgisi olduğu tespit edilen A.K., H.U., M.K., B.U., M.S., B.S., K.Ç. ve S.Ç. yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 1’i çocuk 9 şüpheli, adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden Ahmet T. tutuklanırken, K.Ç., M.S., B.U. ve A.K. adli kontrol şartıyla, diğer 4 şüpheli ise savcılıktaki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 23 yaşındaki Ali Aksu’yu göğsünden bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan sanık Ahmet Tıkız (23) ile tutuksuz sanıklar Müjdat S., Kerem Ç., Batuhan U. ile taraf avukatları ve hayatını kaybeden Aksu’nun yakınları katılım gösterdi. "Bıçağı rastgele savurdum, Aksu’yla bir husumetim bulunmuyordu" Sanık Ahmet Tıkız, duruşmada savunma yaptı. Meydana gelen olay esnasında kasıtlı hareket etmediğini söyleyen Tıkız, bıçağı rastgele savurduğunu ve kimseye kasıtlı bıçak savurmadığını ifade etti. Tıkız, maktul Ali Aksu’ya karşı bir husumetinin bulunmadığını dile getirirken, sanık Kerem Ç. ise, olayın dağılması amacıyla kuru sıkı tabancayla havaya ateş açtığını ve olayda kasıt olmadığını kaydetti.. Kerem Ç. ayrıca, maktulü tanımadığını ve baş sağlığı dilediğini belirtti. "Ben damadım ve kızımı savunmak zorunda kaldım" Kimseyi kasten yaralamadığını öne süren sanık Müjdat S., "Olay yerine tedbir amaçlı gittim. Kızım ve damadım için olay yerine gittim. Namus meselesi olduğu için tahrik altındaydım. Kamera görüntüleri damadımla kızımın olduğu yere ilişkindir. Asıl olay yerini göstermemektedir. Karşı taraftan kimseyi tanımıyorum. Ben damadım ve kızımı savunmak zorunda kaldım" dedi. Sanığa 28 yıl 1 ay 15 gün ceza verildi Mahkeme heyeti, savunmaların ardından kararını açıkladı. Heyet, tutuklu sanık Ahmet Tıkız’a ’kasten öldürme’ suçundan iyi hal indirimiyle 25 yıl, aynı olayda H.U’ya yönelik eylemi nedeniyle ’kasten yaralama’ suçundan haksız tahrik ve iyi hal indirimi uygulayarak 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası, tutuksuz sanıklardan Kerem Ç.’ye ’silahla tehdit’ suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezası, sanıklardan Müjdat S’ye ’yaralama’, Batuhan U’ya ise ’hakaret’ suçundan adli para cezası verilmesine ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını kararlaştırdı. Aile verilen cezayı yeterli bulmadı Aksu’nun ailesi sanık Ahmet Tıkız’a verilen 25 yıllık hapis cezasında iyi hal indirimi uygulanarak verilen cezayı çok az bulduklarını söyledi. Ailenin avukatı Gencer Farmaka ise, Tıkız’a verilen hapis cezasına itiraz etti. Avukat Farmaka, kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne (istinaf) taşıyacaklarını açıkladı.
Antalya Burnuna gelen benzin kokusu sonrası aracı alev aldı Antalya’da park halindeki aracını çalıştırıp hareket ettiren vatandaş, yaklaşık 10 metre sonra burnuna gelen benzin kokusunun ardından durup kontrol yaptığı sırada aracı bir anda alev aldı. Yangın vatandaşlar ve itfaiyenin müdahalesi ile söndürüldü. Saat 11.00 sıralarında Antalya’nın Kepez ilçesi Atatürk Mahallesi Mithatpaşa Caddesi üzerinde meydana gelen olayda, park halindeki 07 CRZ 66 plakalı Ford marka aracına binen Yakup Şener aracı çalıştırıp hareket ettikten kısa süre sonra araçtan benzin kokusu geldiğini fark etti. Hemen aracını durdurup kokunun kaynağının tespit etmek için aracı kenara çeken sürücü, kaput kapağını açtığı anda motor kısmı alev aldı. Çevredeki vatandaşların 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarı ile olay yerine itfaiye ekibi sevk edilirken, alev alan araca ilk müdahale Yakup Şener ve çevredeki esnaf tarafından yapıldı. “Benzin kokusuna durdum, bir anda alev aldı” Kısa sürede verilen adrese gelen Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’na bağlı ekipler tarafından aracın motor kısmındaki yangın söndürüldü. Yangın nedeniyle araçta büyük çaplı maddi hasar meydana gelirken araç sahibi Yakup Şener “Park halindeydi çalıştırdım. Baktım benzin kokusu geliyor, kenara çektim. Bir anda patlama sesi geldi. Bir anda alev almaya başladı araba. Başka iş yerinden yangın tüpü ile arkadaşlar gelip yardım etti” dedi.