GÜNDEM - 26 Ağustos 2024 Pazartesi 02:05

TBMM Başkanı Kurtulmuş: “Selçuklu da bizimdir, Osmanlı da bizimdir, Cumhuriyet de bizimdir”

A
A
A

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Büyük Zafer'in 102. yıl dönümü etkinliklerinde yaptığı konuşmada, Ağustos ayının milletin kahramanlık ayı olduğunu hatırlatarak “Selçuklu da bizimdir, Osmanlı da bizimdir, Cumhuriyet de bizimdir. Sultan Alparslan da bizimdir, Sultan Fatih de bizimdir, Kanuni Sultan Süleyman da bizimdir, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları da bizimdir. Kim bunları ayırmaya kalkıyorsa biliniz ki emperyalistlerin ekmeğine yağ sürüyordur” dedi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Büyük Zafer'in 102. yıl dönümü dolayısıyla Afyonkarahisar'ın Şuhut ilçesinde düzenlenen kutlama programında yaptığı konuşmada, büyük mücadelenin kahramanlarından ve öncülerinden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları ile emeği geçen her bir ferdi minnetle yad ettiklerini söyledi.

Böylesine önemli, tarihi bir günün kutlanması ve anılması gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, "Bu tarihi olayları hatırlamak, sadece tarihin sayfalarını okumak ya da tarihin bir kitabını okumak gibi telakki edilmemelidir. Bu, aynı zamanda 30 Ağustos Zafer Bayramı'ndan ve milletimizin milli kurtuluş mücadelesinden çıkartacağımız dersleri de gözden geçirmek için değerli bir fırsat. Buradan dersler çıkaracağız. Aldığımız derslerle ileriye doğru daha güçlü bir ülke olarak, daha büyük bir millet olarak, yürüyüşümüze devam edeceğiz" diye konuştu.

“Şehirleri ve medeniyetleri insanların göğsündeki iman kurar”

Milleti ileriye doğru, güçlü bir şekilde hazırlamak için dünyanın en önemli, en güçlü ordularına sahip olunması gerektiğini dile getiren Kurtulmuş, "En önemli savunma sanayine sahip olacağız, en iyi eğitimli gençlere sahip olacağız, en iyi üniversitelere sahip olacağız, en güzel mamur şehirlere sahip olacağız ama hepsinden önemlisi dünyanın en inançlı, en güçlü kalbine sahip olan millete sahip olacağız, insanlara sahip olacağız.

Şehirleri ve medeniyetleri insanların göğsündeki iman kurar. 30 Ağustos Zafer Bayramı'ndan elde ettiğimiz en önemli derslerimizden birisi budur. Hürriyete ve haysiyete aşık olan bu milleti ayakta tutan, emperyalizme ve işgale karşı en önde mücadele etmesini sağlayan, bu özelliğimizdir. Ümit ediyoruz ki kıyamete kadar milletimiz bu özelliklerini koruyacak. Birlik içerisinde, beraberlik içerisinde, toplumsal dayanışma ruhu içerisinde, farklılıklarını gerektiğinde bir tarafa bırakarak, düşman karşısında ‘Ya Allah' diyerek ayağa kalkmayı başarabilecektir. Bunun için her 30 Ağustos'ta, her Malazgirt Meydan Muharebesi'nde, her kurtuluş sayfasını açtığımız destansı mücadelelerden öncelikli olarak bu büyük milli hasletimizi hatırlayarak çıkmak ve ileriye atılmak zorundayız" dedi.

“Kurtuluşun önemli mekanlarından birisi de Birinci Meclisimizdir”

Bu büyük mücadelenin içerisinde, hiç şüphesiz büyük bir askeri dehanın, büyük bir iman ve inancın, büyük bir vatanseverlik ruhunun payı olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"En az bunun kadar önemli olan bir başka hususiyet de daha o kurtuluş savaşı günlerinde bir araya gelmiş olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yeri ve önemidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, savaş şartları içerisinde bir taraftan ülkenin kurtuluşunu sağlamak için mücadele ederken, aynı zamanda bu mücadelenin askeri taktiklerinin de konuşulduğu bir mekan halindeydi. Kurtuluşun önemli mekanlarından birisi de Birinci Meclisimizdir. Daha henüz cumhuriyet kurulmamışken, henüz vatan özgürlüğüne kavuşmamışken aslında bir cumhuriyet kurma bilinci ve bir demokrasi anlayışıyla bir araya gelen insanların oluşturduğu o haletiruhiye aslında bu kurtuluş mücadelesinin arkasındaki en önemli hususiyetlerden birisidir.”

“Aslında kurtuluş mücadelemiz topyekun bir mücadeledir”

Milletin meydanlarda mücadele verirken, aynı zamanda Ankara'da meclisin yeni bir devletin kuruluşunun da çalışmalarını, cumhuriyetin kuruluşunun çalışmalarını yaptığını dile getiren Kurtulmuş şunları söyledi:

“Buradan şunu söylemek istiyorum. Aslında kurtuluş mücadelemiz topyekun bir mücadeledir. Cihat meydanında Mehmetçiğin savaşı. Ankara'da devleti yönetmeye talip olanların, yeni bir devleti kurma azmi. Cephe gerisinde evinde, köyünde Mehmetçiğe erzak hazırlayan yiğit Anadolu kadınlarının feraseti, imanı ve çalışkanlığı. Bütün bunların hepsi bir araya gelmiş ve büyük bir kurtuluş destanı başarıyla sonuçlanmıştır. Tarihi bu şekilde okumak, bütün bu destanlardan ders çıkarmak, yarınlara ilişkin özellikle genç nesillerimizi bu bilinçle yetiştirmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu sorumluluktan kaçamayız. En önemli vazifelerimizden birisinin bu vatanseverlik ruhunun, bu milli bilincin, bu toplumsal dayanışma ruhunun evlatlarımıza aşılanmasıdır. Tarihi sayfalarımızı okurken öncelikli istirhamım, bu konularda dikkatli bir şekilde okumalarımızı gözden geçirmektir. Bu ortak şuuru oluşturmaktır.”

“Ağustos ayı milletin kahramanlık ayıdır”

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Ağustos ayının milletin kahramanlık ayı olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"26 Ağustos 1071, Anadolu topraklarının milletimize açılışının tarihidir. 26 Ağustos'un ardından dört gün sonra kutlayacağımız 30 Ağustos da milletimizin artık kurtuluşunun tescil edildiği bir tarihtir. Bazılarının maalesef, gayri milli bir anlayışla okuduğu tarih gibi tarih okuyamayız. Yani Selçuklu başka bir şey, Osmanlı başka bir şey, Cumhuriyet bambaşka bir şey değildir. Selçuklu da bizimdir, Osmanlı da bizimdir, Cumhuriyet de bizimdir. Sultan Alparslan da bizimdir, Sultan Fatih de bizimdir, Kanuni Sultan Süleyman da bizimdir, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları da bizimdir. Kim bunları ayırmaya kalkıyorsa biliniz ki emperyalistlerin ekmeğine yağ sürüyordur. Bu kadar açık söylüyorum. Kim bunları ayırmaya çalışıyorsa bu milleti bölmeye çalışıyordur."

Kurtulmuş, konuşmasının ardından Belediye Şehir Stadyumu'nda Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Halk Dansları Topluluğu'nun gösterilerini izlerken, törende Başkan Kurtulmuş'a Vali Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı ve protokol üyeleri de eşlik etti. 

Mehmet Karakaş - Kadir Han Çakır

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyükkılıç: “Tarımda da iyi bir noktaya geldiğimizi biliyoruz” Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Tavuklar Bizden, Üretim Sizden’ Projesi Yarka Dağıtım Töreni’ne katıldı. Tören kapsamında, Başkan Büyükkılıç, kırsalda yaşayan kadın üreticilere 1 milyon 890 bin TL’lik 10 bin yumurta tavuğu dağıttı. ‘Tavuklar Bizden Üretim Sizden’ sloganı ile hayata geçirilen proje kapsamında Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı Tavuk Dağıtım Programı gerçekleştirildi. Kadir Has Kongre Merkezi otoparkında gerçekleşen programa Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın yanı sıra Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hüseyin Beyhan, Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Türkmen, Kayseri Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu ve Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Abdulkadir Güneş, Kayseri İl Tarım ve Orman Müdür Yardımcısı Ergün Tuğluk, daire başkanları, ziraat odası temsilcileri ve kadın üreticiler katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda konuşan Başkan Büyükkılıç, “Hayırlı bir işe imza atacağımızı buradan paylaşmak istiyorum. Bu törenimize ağırlıklı olarak hanımefendi kardeşlerimiz teşrif etmişler. Evimizin bereketi, temel direği, annemiz, bacımız, kardeşimizsiniz derken, ayrı ayrı teşriflerinizden dolayı teşekkür ediyorum” dedi. “Hanımefendilerin üreten olmalarını sağlıyoruz” Yaptıkları hizmetlerle üreteni sırtlarında taşıdıklarını vurgulayan Büyükkılıç, “Üretenin biz hizmetkârıyız, sırtımızda taşırız. Neler dağıtıyoruz neler, önemli olan dağıtıp, üretmek ve teşvik etmektir. Kayseri’miz yumurtacılığın merkezi, ilgili firmalarımıza da teşekkür ediyoruz. Bir tavuk beslemek ve ürünlerinden yararlanmak için ortam olması lazım. Hanımefendilere yönelik bu projeyi hayata geçirmek suretiyle onları teşvik ediyor, üreten olmalarını sağlıyoruz. Bizim dağıttığımız tavuk, 120 günlük ferik, 1 ay içerisinde de yumurtlayacaklar” diye konuştu. “Tarımda da iyi bir noktaya geldiğimizi biliyoruz” Başkan Büyükkılıç, Kayseri’nin tarım ve hayvancılığın da merkezi olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kayseri Büyükşehir Belediyesi olarak şehrimizi her alanda ön plana çıkarmak ve olumlu olarak paylaşmak için elimizden gelen gayretleri sürdürüyoruz. Kayseri, sanayinin ve ticaretin merkezi, doğrudur ama aynı zamanda tarım ve hayvancılığın da merkezi, aldığı mesafeyi sizler de biliyorsunuz. Aspirde, ayçiçeğinde, kabak çekirdeğinde bir numarayız. Tarımda da iyi bir noktaya geldiğimizi biliyoruz. Bizler her alanda teşvik etmek, imkânı olmayanlara fırsat vermek, bu alanda yaptığımız çalışmalarla insanları yüreklendirmek, üreten olmak için gayret ediyoruz.” Her konuda insanların yükünü almak için çalıştıklarını söyleyen Büyükkılıç, konuşmasında “Yol da yaparız, kanal da yaparız, su da getiririz, elektrik de dağıtırız, park da yaparız, turizme ve kültürel çalışmalara destek veririz, tarihi eserleri de restore ederiz. Hiçbir konuda bu bizim işimiz değil demeyiz, her konuya başımızı koyar, elimizi taşın altına koyar ve adeta o insanların yükünü almaya çalışırız. Ekibime teşekkür ederek, tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı. “Vermesi bizden, üretmek sizden diyoruz” Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, tarım ve hayvancılık alanında bu zamana kadar 500 milyon TL’lik yatırım ve hizmet yaptıklarını belirterek, proje ve yatırımları şu şekilde özetledi: “Hibe çalışmalarında yaptığımız gayretleri biliyorsunuz. Bugüne kadar toplam tarım ve hayvancılık alanında 500 milyon TL’lik yaptığımız destekler var. İnşallah önümüzdeki dönemde daha da arttıracağız. Kayseri, tarım alanında 10’uncu sıradan 6’ncı sıraya yerleşti. Kayseri artık tarım şehri olarak anılmaya başladı. Tarım Bakanımızın da kulaklarını çınlatıyor, desteklerinden dolayı teşekkür ediyor, daha fazla destek bekliyoruz. Üretim miktarında 11’inci sıradan 5’inci sıraya yükselirken, daha önce 14 olarak açıklanan Türkiye’de ilk ondaki ürün sayı da 18’e çıkmış durumda. Ayçiçeği, çavdar ve aspir üretiminde Türkiye’de birinci sırada yer alıyoruz, patates, kabak çekirdeği ve kimyon üretiminde ikinci olmuşuz. Tarım ve gıda ürünleri ihracatı 21 yılda 12 kat arttı. Tarıma dayalı sera organize sanayi konusunda Kayseri Büyükşehir Belediyesi olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Mera Islah Projesi’nde önemli bir yer aldık, Tarım Fuarı’nın 19’uncusu Kayseri’mizde yapıldı. Son süreçte tarım ve hayvancılıkla uğraşan 9 bin 788 hayvan işletmesi sahibine toplam 16 milyon 380 bin TL harcanarak su faturalarının yüzde 50’sinin Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılandı. Her alanda biz varız diyoruz. Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı tarafından aspir, nohut, yazlık buğday, yem bitkileri, korunga, yonca olmak üzere toplam 4 milyon 112 bin kilogram tohum dağıtıldı. Modüler çoban evleri inşa ediyoruz. 3 bin 440 adet arılı kovan ile 11 adet traktör desteği, anıza ekim mibzeri, sabit sellektör, taş toplama makinası, katı gübre dağıtma makinası, kompost karıştırma makinası, süt soğutma tankı, yem ezme, ayçiçeği patosu, balya makinası, gacer buğdayı un değirmeni gibi ekipman desteği verdik. Nerede üretecek var, nerede hizmet almak isteyen var Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ne gelsin, istemesi ondan, vermesi bizden, üretmek sizden diyoruz. Dağıtmaya devam diyoruz.” Bu zamana kadar tarımla alakalı her sektörde destekler gerçekleştirdiklerini ifade eden Büyükşehir Belediyesi Tarımsam Hizmetler Daire Başkanı Duran Safrantı ise projenin detaylarından bahsederek, “Yem bitkisi, buğday, arı, koyun derken bugün tavuk, yarka dağıtım törenimizi yapıyoruz sizlerin talimatları ile. Bu törenimizin temel amacı malum köylere gittiğimizde artık bakkallarda yumurta satılıyor köylerimizde. En azından köydeki vatandaşlarımız, kırsalda yaşayan vatandaşlarımız ‘kendi yumurtasını kendi üretsin’ talimatınız doğrultusunda, 18-65 arasındaki hanım kardeşlerimiz müracaat etmesi şartıyla müracaatlarını yaptılar, bin üreticimize 10’ar tane, toplam on bin tane bugün yarka tavuk dağıtmış olacağız. Ümit ediyorum ki bakımlarını iyi yaparlar, tavuklarımız, yarkalarımız 120 günlük. Tüm açıları, tüm kontrolleri yapıldı. 20-25 gün içerisinde de tahmin ediyoruz yumurtlamaya başlarlar. Bereketli olmasını diliyorum” şeklinde konuştu. “Böyle bir proje, on bin adet yarka, gerçekten köylere yumurta babında ilaç olacak” Büyükşehir’İn aspir, mercimek, nohut, arpa, buğday, arı ve koyunu dağıttıklarını ifade eden Kayseri Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu ve Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Abdulkadir Güneş de “Allah razı olsun. Sıra demek ki buna geldi. Burada en çok sevindiğimiz şu, artık Kayseri’den köylere yumurta götürmeyeceğiz. Köylerden Kayseri’ye yumurta getireceğiz. Köylerde gerçekten tavuk da bittiydi. Ama böyle bir proje, bu on bin adet yarka gerçekten köylere bir yumurta babında ilaç olacak” şeklinde konuştu. “Başkanımız, Türkiye’de en çok tarıma hizmet veren, en çok tarıma bütçe ayıran başkan” Başkan Güneş konuşmasında, Türkiye’de tarıma en çok yatırım yapan ve destek veren belediye başkanının Büyükkılıç olduğunu vurgulayarak, “Zaten Büyükşehir Belediye Başkanımız, Allah razı olsun Türkiye’de en çok tarıma hizmet veren, en çok tarıma bütçe ayıran Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanımız. Biz zaten birlikte olursak güçlü oluruz. Kayseri’de iyi bir birlik, beraberlik var. Düzen var. Her zaman diyoruz, destek belediyemizden, üretmek bizden. Bu konuda da hiçbir sıkıntımız yok” dedi ve Kocasinan’daki kırsal mahalle yolları ile Erkilet yolu için ve Amarat yolunun da yapılmaya başladığını ifade ederek teşekkür etti. Büyükşehir Belediyesi’nden ne talepte bulunsalar hiçbir sıkıntı yaşamadıklarını dile getiren Güneş, başta Başkan Büyükkılıç olmak üzere Büyükşehir Belediyesi’nin tüm personeline teşekkürlerini iletti. Konuşmaların ardından, kadın üreticilere (ferik) yumurta tavuğu dağıtımı gerçekleştirildi. Projenin maliyeti 1 milyon 890 bin TL Kadınların aile ekonomisine katkı sağlamak amacıyla 1 aileye 10 adet olmak üzere bin aileye 10 bin adet yarka yumurta tavuğu dağıtımı yapılan bu proje ile Büyükşehir Belediyesi’nin hibe destekleri ile yumurta üreticiliği yapma konusunda isteklileri tavukçuluğa teşvik etmek, hem bölge halkının donanımlı birer çiftçi olması hem de bölgenin istihdamına katkı sağlamak hedefleniyor. Kayseri’de Serbest Sistem Yumurta Tavukçuluğu’nun Yaygınlaştırılması Projesi ile kente yılda 3 milyon 500 bin adet doğal yumurta üretimi gerçekleştirilmiş olacak.
Antalya Altın Portakal Uluslararası Uzun Metraj Yarışması Jüri Başkanı Mahmoud Kalari oldu Bu yıl 5-12 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek olan Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, sinema dünyasının önemli isimlerini Antalya’da buluşturmaya hazırlanıyor. Festivalin merakla beklenen Uluslararası Uzun Metraj Yarışması’nın jüri başkanlığını ise İran sinemasının efsanevi ismi; görüntü yönetmeni ve yönetmen Mahmoud Kalari üstlenecek. 1951’de Tahran’da doğan Mahmoud Kalari, sinemaya olan ilgisini genç yaşlarda fotoğrafçılıkla pekiştirdi. 1977’de Tahran’da ilk fotoğraf sergisini açan Kalari, 1980 yılında New York’ta profesyonel bir fotoğrafçılık eğitimi aldı ve ardından SYGMA Fotoğraf Haber Ajansı tarafından işe alındı. Fotoğrafları, dünyanın en prestijli yayınlarında yer aldı. Sinema kariyerine 1988 yapımı "Frosty Roads" filmiyle başlayan Kalari, yaklaşık 40 yıl boyunca İran sinemasının en büyük isimleriyle çalıştı. Özellikle Abbas Kiyarüstemi, Mohsen Makhmalbaf, Jafar Panahi ve Asghar Farhadi ile yaptığı iş birlikleriyle tanınan Kalari, Farhadi’nin “En İyi Yabancı Film” dalında OSCAR kazanan 2011 yapımı "Bir Ayrılık"/ A Separation” filmi ile görüntü yönetmeni kariyerinde dünya çapında büyük takdir topladı. Sinematografi alanındaki başarılarının yanı sıra yönetmen olarak da dikkat çekici işlere imza atan Mahmoud Kalari, 1998 yapımı "Bulut ve Doğan Güneş / Cloud and the Rising Sun” filmi ile Arjantin’deki Mardel Plata Uluslararası Film Festivali’nde En İyi Film Ödülü’nü kazandı. Sinema kariyeri boyunca birçok uluslararası ödül ve onur töreniyle taçlandırılan Kalari, son yönetmenlik çalışması, 2023 yapımı "Yaz Mevsimi / Summertime” filmiyle yine dikkatleri üzerine çekti. Bu yıl da sinemaseverleri dünyanın dört bir yanından gelen birbirinden değerli yapımlarla buluşturacak olan Altın Portakal’da Mahmoud Kalari’nin jüri başkanlığıyla sinemanın sanatsal derinliklerine yolculuk yapılacak.
Aydın Didimli turizmci Narin’in katledilmesine duyarsız kalamadı Aydın’ın Didim ilçesinde işletmecilik yapan turizmci Yusuf Çolak, Diyarbakır’da kaybolduktan sonra cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran’ı elektrik trafosuna resmetti. Didim ilçesi Çamlık Mahallesi Gökduman Caddesi üzerinde otel işletmeciliği yapan Yusuf Çolak, iş yerinin karşısında bulunan elektrik trafosuna Diyarbakır’da kaybolduktan sonra cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran’ın resmini çizdi. Çevredeki esnafların da yardımıyla resim tamamlanırken, resmin yanına “Madem incitecektiniz neden adını Narin koydunuz" yazıldı. Diyarbakır’da cansız bedenine ulaşılan Narin Güran olayından etkilenmelerinden dolayı resmi yaptığını belirten Çolak, “Narin bebeğin katledilmesini büyük kelimelerle ifade edilemeyecek bir şekilde toplum olarak acı hissettik. Bunun bendeki karşılığı bu karşı duvarımıza insanların bu duygularını ifade etmek istedim. Çevremiz, buradaki esnaf arkadaşlarımızla Narin bebeğin katledilmesiyle alakalı sosyal bir mesaj vermekti amacımız. Umarız bu tür cinayetler, bu tür katliamlar, özellikle çocuklar üzerindeki bu tür kara bulutların dağılması için kendimizce bir nebze duvarlara bunları resmetmeyi görebildik. Ben de bu arada iki kız çocuk babasıyım. Yani şu sıralar çocuklarıma bakış açım bile değişti. Televizyon seyredemez olduk. Ben profesyonel bir ressam değilim, amatör bir ressamım. Kendim burada turizmciyim. Ülkedeki bu yaşananlardan dolayı da bayağı büyük olan rahatsızlığı dile getirmek istedim” dedi.