ASAYİŞ - 23 Ekim 2024 Çarşamba 14:59

Karakol komutanı izinden dönerken hayatını kaybetti

A
A
A
Karakol komutanı izinden dönerken hayatını kaybetti

Afyonkarahisar’da meydana gelen zincirleme trafik kazasında hayatını kaybeden astsubayın yaklaşık 10 gün önce karakola komutan olarak atandığı ve 2 günlük yıllık izinden döndüğü ortaya çıktı.


Edinilen bilgilere göre, 20 NS 443 plakalı tırın sürücüsü H.A.’nın (58) Çay ilçesinden Dinar istikametine giderken ani fen yapması nedeniyle İ.B.’nin (54) kontrolündeki 06 DIZ 706 plakalı tır arkadan çarptı. Aynı istikamette seyir halindeki Jandarma Astsubay Üstçavuş Ali Durgut’un (29) idaresindeki 42 APY 272 plakalı otomobil, C.D.’nin (52) kontrolündeki 34 DP 2346 plakalı otomobil, A.S.’nin (41) kullandığı 48 ALN 102 plakalı otomobil, H.S.’nin (33) kullandığı 07 BTE87 plakalı kamyonet ve H.K.’nın (26) idaresindeki 33 KNJ 80 plakalı otomobil ile tırların çarpışması sonucu zincirleme trafik kazası yaşandı.


Jandarma Astsubay Üstçavuş Ali Durgut (29) kaza yerinde sağlık ekiplerinin tüm müdahalesine rağmen hayatını kaybetti. 10 gün önce Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesine bağlı Karaadilli Jandarma Komutanlığına atanan Durgut, 2 günlük izninden dönerken geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti.


Kazada yaralanan 15 kişi ise Afyonkarahisar, Bolvadin ve Çay Devlet Hastanelerine kaldırılırken yaralıların hayati tehlikesi bulunmuyor.


Kazada hayatını kaybeden Jandarma Astsubay Üstçavuş Ali Durgut’un memleketi Konya’nın Akşehir ilçesinde defnedileceği öğrenildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ALKÜ bir patent daha aldı Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ), İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Heclab Mühendislik ARGE Teknoloji şirketi tarafından tasarlanan “Yüzer İskele ve Kazık Arası Yaylı Kılavuz Sistemi” isimli buluş, Türk Patent Ofisi’nden tescil almaya hak kazandı. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) bilimsel çalışmalarına tüm hızıyla devam ederken yapılan projeler de ulusal ve uluslararası alanlarda patent almaya devam ediyor. ALKÜ Rafet Kayış Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü akademisyenlerinden Doç. Dr. Murat Aksel, İTÜ’den Prof. Dr. Şevket Çokgör, Prof. Dr. Oral Yağcı, Heclab Mühendislik ARGE Teknoloji şirketinden Fatih Buğrahan Yorgun ve Mehmet Yusuf Erbişim ile tasarlanan “Yüzer İskele ve Kazık Arası Yaylı Kılavuz Sistemi” isimli buluş Türk Patent Ofisi’nden tescil aldı. “İskelelerdeki hasarlar önlenecek” Buluşun kaşiflerinden Doç. Dr. Murat Aksel, “Yüzer İskele ve Kazık Arası Yaylı Kılavuz Sistemi” hakkında detaylı bilgi vererek buluşla; yenilikçi ürün, marina ve balıkçı barınaklarında kullanılan yüzer iskelelerde, kılavuz kazıkları arasındaki sürtünmeyi azaltarak muhtemel hasarların önlenmesini sağlayacağını belirtti. Dünyadaki yüzer iskele kazıkları alanındaki çalışmalardan bahseden Doç. Dr. Aksel, “Buluşumuzun amacı yüzer iskelenin kara ile bağlantısını sağlayan kazıkların hasar almasını en aza indirmektir. Yüzer iskelelerdeki kazıklarda dalga ve rüzgâr şiddetinden dolayı sürekli hasar alma durumu meydana geliyor. Bu hasarları en aza düşürmek adına tekerlekli yöntemler gibi çeşitli uygulamalar hayata geçirilmiş ancak hasarlar büyük oranda önlenememiştir. Yaptığımız çalışmada tasarım, standart kazık kesiti olan dairesel kesite sahip olması ile gelen yatay yüklerin aktarımında ekstra zorlanan noktaların minimize edilmesini sağlıyor. Sistem içerisindeki çelik yaylar, sisteme elastik özellik kazandırıyor. Aynı zamanda çelik yaylar, kazıkları etkiyen yatay yüklerin sönümlenmesi ve muhtemel hareket halinde tekrar başlangıç koşuluna geri dönmesini sağlıyor. Sistem basit bir düzenekten oluştuğu için bakım maliyeti de oldukça düşük olacak. Buluşumuz, normalden fazla dalga ve rüzgâr yüküne maruz kalan bölgelere yapılmak istenilen yüzer iskelelerde ve büyük gemilerin yanaştığı yüzer iskelelerde kullanılmaya uygun olacak” dedi. Buluşun patent hakkı almasının ardından Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erhan Cengiz, buluşa katkı sağlayan İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Aksel’i makamında ağırlayarak tebrik etti. “Bilgi birikimimizi ürüne dönüştürmeyi sürdüreceğiz” ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, üniversite olarak bilimsel çalışmaların tüm hızıyla devam edeceğini söyledi. Bilim dünyasına katkı sağlamayı her şartta sürdüreceklerini söyleyen Rektör Türkdoğan, “ALKÜ olarak bilgi birikimimizi toplumun faydasına sunmak için ürüne dönüştürmeyi her zaman sürdüreceğiz. Yakında Kestel Yerleşkemizde hizmete başlayacak Alanya TEKMER AŞ ile daha fazla inovasyon çalışmalarıyla ürünler ve hizmetler geliştirmeye başlayacağız. Bilime ve teknolojiye büyük katkılar sağlayan ALKÜ ailesinin her ferdine yürekten teşekkür ediyor, patent alan akademisyenlerimizi tebrik ediyorum” dedi.
Aydın Aydın’da dijital dönüşüme dikkat çekildi Sekizincisi Aydın’da gerçekleştirilen Akıllı Kobi Aydın Dijital Dönüşüm Konferansı’nda işletmelerin dijitalleşme süreci masaya yatırılırken, projeye destek sağlayan Aydın’daki 9 oda ve borsa temsilcileri ise oluşturdukları birlikte hareket etme kültürü ile Türkiye’ye örnek oldu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) himayesinde ülke genelinde gerçekleştirilen Akıllı Kobi konferanslarının 8.’sine Aydın ev sahipliği yaptı. Aydın Ticaret Odası’nın ev sahipliğinde il genelindeki 9 oda ve borsanın desteğiyle gerçekleştirilen Akıllı Kobi Aydın Dijital Dönüşüm Konferansı’nda işletmelerin dijital dönüşüm sürecine dikkat çekildi. Küresel ekonomide dijitalleşme sürecinin ihtiyaçtan ziyade artık bir gereklilik haline geldiğine dikkat çekilen konferansta Aydınlı Kobi ve işletmelerin dijitalleşme yolunda izleyecekleri yollar anlatıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda katılımcılara akıllı kobi ve dijital dönüşüm konularında bilgilendirme yapıldı. İşletmelerin dijitalleşme sürecine ayak uydurmasının önemine vurgu yapılan konferansa destek olan Aydın’daki 9 oda ve borsa temsilcileri ise oluşturdukları birlikte hareket etme kültürü ile Türkiye’ye örnek oldu. “Dijitalleşme sanayinin her alanına nüfuz eden bir süreçtir” Türkiye’nin dijital dönüşüm seferberliğinin bir milat niteliğinde olduğuna dikkat çeken Aydın Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Maraş; “Dijitalleşme son yıllarda sadece bir trend ya da lükse değil iş dünyası için hayati bir gereklilik haline gelmiştir. Dijital dönüşüm sürecinde kobilerimizin rekabet gücünü artırmak ve sürdürülebilir büyümelerini sağlamak kritik bir öneme sahiptir. Pandemi süreci bize bir kez daha gösterdi ki, teknolojiye yapılan yatırımlar dijital araçların etkin kullanımı, inovasyon kültürü şirketlerin yalnızca büyümesine değil aynı zamanda kriz dönemlerinde ayakta kalabilmelerini sağlayan en önemli unsurlardan biridir. Aydın Sanayi Odası olarak üyelerimizin küresel gücünü arttırmak, teknolojik gelişmelere uyumlarını sağlamak için dijital dönüşüm sürecinde onları en iyi şekilde desteklemek için yoğun bir çaba içerisindeyiz. Bu bağlamda TOBB çatısı altında başlatılan Türkiye’nin dijital dönüşüm seferberliği girişimi sanayi ve ticaret dünyamız için bir milat niteliğindedir. Dijitalleşme sanayinin her alanına nüfuz eden bir süreçtir. Aydın Sanayi Odası olarak dijital dönüşümün bölgedeki sanayi ve ticaret hayatının sürdürülebilir hayatın bir parçası haline getirmek için çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz” dedi. “Dijitalleşme, maliyeti azaltırken, rekabet gücünü de arttırır” Küresel ekonomide ayakta kalmak için teknolojinin en etkin şekilde kullanması gerektiğini altını çizen Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur da, “Günümüzde dijital dönüşüm sadece büyük ölçekli şirketler için değil kobiler yani küçük ve orta ölçekli işletmelerimiz için de zorunlu hale gelmiştir. Rekabetin giderek yoğunlaştığı küresel ekonomide ayakta kalmak için teknolojiyi en etkin şekilde kullanmamız gerekmektedir. Teknolojideki hızlı değişim ve gelişim özel sektör özelinde büyük bir dönüşüm oluştururken, bu süreçten en çok etkilenen de başta kobiler olmaktadır. Bu doğrultuda kobilerin dijitalleşme süreçlerini kolaylaştırmak ve ihtiyaçlarına çözümler sunmak amacıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde kobilerle teknoloji tedarikçilerinin buluşturan Akıllı Kobi platformu devreye alınmıştır. Dijitalleşme işletmelerin maliyetlerini azaltırken, rekabet gücünü de artırmakta ve üretim süreçlerini daha verimli hale getirmektedir. Bugün burada dijital dönüşüm süreçlerini daha yakından inceleyerek bölgemizin ve işletmelerimizin dijital dönüşümde nasıl ilerleyeceklerini konuşacağız. Tüm paydaşlarımıza katkılarından dolayı teşekkür ediyor, konferansın verimli geçmesini temenni ediyorum” şeklinde konuştu. “Dijitalleşmenin kenarında köşesinde değil tam göbeğinde olmak zorundayız” Dijitalleşmeye ayak uyduramayan tüm işletmelerin eleneceğine dikkat çekerek çağa ayak uydurmanın önemine vurgu yapan TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Aydın Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ülken ise “9 oda ve borsamızın birlikte hareket etme kültürünü Türkiye’ye örnek olacak şekilde yürüttüklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Aydın odaları olarak bu organizasyonu gerçekleştiriyoruz. Bu bizim için çok kıymetli. Sadece salon olarak bizim odamızı kullanıyoruz. TOBB olarak Türkiye’deki tüm kobilerin, şirketlerin üyesi olan en büyük sivil yapılanmayız. Bu yapılanmanın en temel görevi üyesinin hak ve menfaatlerini korumak, onun ticari gelişimiyle birlikte ülke ekonomisine katkı sağlamak. O nedenle üyesinin sorunlarının olduğu her yerde biz varız. Üyesini çözümü olacağı her yerde de biz olacağız. Bu vizyonla Türkiye’de bugün 8.’si gerçekleşen ve 8. il olarak Aydın’da bu organizasyonu hayata geçiriyoruz. Ben hep söylüyorum, Aydın’a sanayi kenti deseniz sırıtmaz, tarım, turizm, enerji, eğitim kenti deseniz sırıtmaz. Aklınıza gelen her anlamda potansiyeli çok yüksek bir kentteyiz. Peki, bu kentin dijitalleşmesi, çağa ayak uydurması hatta sonrasında çağın ötesine geçebilmesi lazım ki, katma değer oluştursun ve kazanç elde etsin. Gündem artık bu saatten sonra tamamen dijitalleşme üzerine, e-ticaretin, e-ihracatın dışında kalan ya da kendi mekanizmalarında dijitalleşmeden uzak kalmış tüm işletmeler, tüm olgular sadece ticari anlamda değil aklımıza gelebilecek her anlamda artık elenecek. Bu çok net. Bu artık ihtiyaç olmaktan öteye zaruret haline gelmiştir. O nedenle dijitalleşmenin kenarında köşesinde değil tam göbeğinde olmak zorundayız. Tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyor, projemizin hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi. Konuşmaların ardından akıllı kobi ve dijital dönüşüm üzerine söyleşiler gerçekleştirildi. Soru cevap kısmının ardından konferans sonunda kısa bir bilgi yarışması düzenlendi. Programa Aydın’daki oda ve borsaların temsilcilerinin yanı sıra Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin, işletmeler, kobiler ile kurum müdürleri de katıldı.
Sakarya İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Özdemir: “Sağlıkta mesai dışı çalışmayı arttırdık” Sakarya Gazeteciler Birliği (SGB) Başkanı Müjdat Çetin ve yönetim kurulu, Sakarya İl Sağlık Müdürü ile İl Milli Eğitim Müdürü’nü ziyaret etti. Sakarya İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Kayhan Özdemir, muayenelerin yanı sıra, MR, tomografi, ultrason, endoskopi ve kolonoskopi gibi teşhis için önemli çekimlere yönelik verilen randevuların süresini mesai dışı çalışma ile kısalttıklarını ifade etti. Sakarya Gazeteciler Birliği (SGB) Başkanı Müjdat Çetin yönetim kurulu ile bir süre önce Sakarya İl Sağlık Müdürlüğü’ne atanan Doç. Dr. Kayhan Özdemir ve Sakarya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atanan Coşkun Bakırtaş’ı ziyaret ederek görevlerinde başarılar diledi. Müdür Özdemir, Sakarya’da sağlık konusunda yaşanan sıkıntılarını çözümlemek için girişimlerini sürdürdüklerini belirterek, “Bazı branşlarda muayene için yaşanan sıkıntıları mesai dışı dediğimiz 17.00-19.00 arası yapılan çalışma ile çözümledik. Şu anda mesai dışı poliklinik sayısı artınca haliyle randevu alamama gibi sorunu çözmüş olduk” dedi. Gün sayısı indi Aynı şekilde hastalıkların teşhisi ve tedavi için önemli olan MR, tomografi, ultrason, endoskopi ve kolonoskopi çekimlere yönelik uzun süre sonraya verilen randevuların süresini de mesai dışı çalışma ile kısalttıklarını ifade eden Özdemir, “Çekim için gün verme sürelerini oldukça düşürdük. Ama bunları daha da aşağıya çekmek için tüm hastanelerimizde büyük özveri gösteriliyor” diye konuştu. Şehir hastanesi Bin yataklı Şehir Hastanesi’nin inşaatının hızlı gittiğini ve 2025 yılı sonunda hizmete almayı planladıklarını vurgulayan Özdemir, “İlçe hastanelerimizde ise birçok hekim eksiğimizi giderdik, gidermeye de devam ediyoruz. Yeni atamalar oldukça bunları ilçeler bazında en iyi şekilde değerlendiriyoruz. Hastanelerin deprem güvenliği açısından incelemesi bakanlık programına göre yürüyor. Karasu’da ek bir bina daha yapılacak. Sakarya’nın sağlık konusunda sorun yaşamaması için tüm hekimlerimizle, personelimizle özverili olarak çalışıyoruz” şeklinde konuştu. Hizmetleri için teşekkür ediyoruz SGB Başkanı Müjdat Çetin’de insan yaşamının en önemli unsurunun sağlık olduğunu vurgulayarak, “Sakarya’da sağlık hizmetlerinin en iyi şartlarda verilmesi şüphesiz hepimizin ortak arzusudur. Zaman zaman yoğun bakım ve bazı branşlarda yaşanan sıkıntıların giderilmesi konusunda biz de Sakarya basını olarak üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız. Sakarya sağlık camiasına nezdinizde hizmetleri için teşekkür ediyoruz” ifadelerine yer verdi. Sakarya’da deprem güvenliği olmayan okul kalmadı Milli Eğitim Müdürlüğü ziyaretinde konuşan Coşkun Bakırtaş, Sakarya’nın milli eğitim konusunda daha iyi duruma gelmesi için çalıştıklarını ve şu an için Sakarya’da deprem güvenliği olmayan okul kalmadığını ifade etti. Bakırtaş, “Milli eğitim camiası olarak geleceğimiz olan çocuklarımızın daha iyi şartlarda en iyi eğitimi alması için tüm gayretimizle çalışıyoruz” derken, SGB Başkanı Müjdat Çetin ise Sakarya adına hizmet veren tüm kurum ve kuruluşların çalışanlarını takdir ettiklerini belirterek, “Sizlere görevinizde başarılar diliyoruz. Sakarya basını olarak her zaman şehrimize yönelik yapılacak her türlü hizmete katkı sağlamaya hazırız” diye konuştu.
Tekirdağ Çadırıyla Türkiye’den İspanya’ya yüzüyor: 10 bin kilometreyi 10 yılda yüzecek İsveçli maceraperest Jari Cennet Tammi (65), çadırını sırtlayıp Marmara Denizi’nden İspanya’ya kadar yüzme kararı aldı! İstanbul’dan denize atlayan Tammi, sadece yüzerek tüm yolculuğunu sürdürüyor ve molalarını kıyıda kamp kurarak veriyor.Yüzme yolculuğunda Tekirdağ’ın Şarköy ilçesi Uçmakdere’ye ulaşan Tammi, burada Mesut ve Nilüfer Adalı Ayvacıklı çifti tarafından karşılandı ve misafir edildi. Türkiye’den İspanya’ya uzanan bu büyük macerada yaklaşık 10 bin kilometrelik mesafeyi 10 yılda kat etmeyi hedefleyen Tammi, Türk halkının inanılmaz misafirperverliğinden övgüyle bahsetti.Kendisine yolda yalnızca çadırı ve denizin rehberlik ettiğini söyleyen Tammi, Türkiye sahillerinde tanıştığı insanların sıcaklığı karşısında hayran kaldığını ifade etti. Her mola verdiği kıyıda yeni bir dostluk kuran Tammi, sadece deniz ve doğa ile baş başa kalarak hayallerini gerçekleştirmenin peşinde olduğunu dile getirdi. Buradaki molasını tamamladıktan sonra Tammi, İspanya’ya yüzmeye devam edecek. Tammi’nin yüzdüğü anlar drone kamerası tarafından havadan da görüntülendi."10 bin kilometreye yakın bir mesafe yapıyor"Tammi açıklamasında, “Yaklaşık 23 gün önce başladım. İstanbul’dan başlamamın sebebi mesafeyi uzatmak. Yunanistan’dan da başlayabilirdim ama mesafeyi uzatmak istedim. Bir de İstanbul’dan başlayınca yüzmeye Asya’dan başlamış oldum, boğaz köprüsünden başlamama izin vermediler o yüzden Bakırköy tarafından başladım. Türk insanı çok cana yakın, sürekli bana bir şeyler yediriyorlar, bir şeyler alıyorlar şaşırdım. Çok cana yakın ve arkadaş canlısı insanlar. Yaklaşık 10 ülkenin kıyısından geçeceğim, aslında 8 bin kilometre gideceğim ama düz bir doğrusal bir çizgide gidemiyorum denizde. Bu yüzden 10 bin kilometreye yakın bir mesafe yapıyor. Ben yapabilirim, yalnız başına hayatta kalmayı becerebilmek istediğim için yapıyorum. Tek başıma yaşayabilmenin, kamp yapmanın verdiği ayrı bir keyif var. Bu yüzden yapıyorum. Bu tür uzun mesafeli yüzüşlerde yaşlı olmam benim için daha avantajlı oluyor. Maraton koşucularında da vardı bu, 35 yaşında ki bir maraton koşucusu 22 yaşında ki bir maraton koşucusundan daha başarılıdır. Yaşımın vermiş olduğu ayrı bir özgüven var. Ortalama 10 yıl sürecek bir süreç bu, yaklaşık 10 bin kilometre yüzeceğim. 10 yıl sonra bu serüveni tamamladığımda bunu bir kitap haline getirip gelecek nesillere bunu aktarmak istiyorum” dedi."Ona destek vermek istedik"Tammi’yi misafir eden Mesut Ayvacıklı ise, "Bu yaptığı işin, dünyada çok hakikatten duyulması gerektiğini düşündüğümüz bir eylem. 8 bin kilometre yüzerek kıyı şeridinden 10 ülke geçerek böyle bir hedefe koşmuş. Haberimiz olunca misafir etmek istedik, davet ettik o da kırmadı bizi kabul etti. Bu konuda ona destek vermek istedik o yüzden bir aradayız" dedi.(HLD-