YEREL HABERLER - 02 Mart 2012 Cuma 18:17

TIBBİ VE AROMATİK BİTKİLER MERKEZİ`Nİ BELEDİYE İŞLETECEK

A
A
A
TIBBİ VE AROMATİK BİTKİLER MERKEZİ`Nİ BELEDİYE İŞLETECEK

Afyonkarahisar’da inşa edilmesi planlanan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Merkezi’nin Orman Genel Müdürlüğü tarafından yapılacağı, işletmesinin ise belediye tarafından yürütüleceği bildirildi.
Afyon Konağı ile mezarlık civarındaki 45 bin metrekarelik alana yapılması düşünülen, Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Merkezi hakkında bilgi veren Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, projenin hayata geçmesi ile birlikte Afyonkarahisar’ın tarihi bir hizmete daha şahitlik edeceğini belirtti.
Çoban, Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Merkezi’nin yapılması için belediyeye ait arazinin ifraz edileceğini kaydetti. Çoban, projeye Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun çok ciddi destek verdiğini söyledi.
Projenin çevreci bir proje olduğunu dile getiren Burhanettin Çoban, şu ifadelere yer verdi: "Kendi elektriğini kendisini üreten, arıtma tesisleri olan ve fazladan ürettiği elektriği sisteme verecek şekilde dizayn edilmiş bir yapı. Merkezin açık alanında; tıbbi ve şifalı bitkiler, kapalı alanında; bu bitkilerin tohumları yetiştirilecek. Burada aklınıza gelen her türlü bitki yetiştirilip satılacak. Ayrıca çiçeklerin suyu veya yağı çıkartılıp, şişelenerek satılabilecek."
Tesisi Orman Genel Müdürlüğü ile beraber yapacaklarını anlatan Çoban, şöyle dedi: "Biz yerini vereceğiz, binayı Orman Genel Müdürlüğü yapacak. Projenin 2 ila 3 milyon liraya mal olması bekleniyor. Bu paranın yüzde 90’nı Orman Genel Müdürlüğü, yüzde 10’nu ise biz karşılayacağız. Tamamlandıktan sonra da belediyemiz tarafından işletilecek. Merkezde, süs havuzları, sera, konferans salonu, laboratuar, teşhir merkezleri, yemek salonları bulunacak."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Müezzin ve cemaati camiye sokmayan eli bıçaklı şahıs, namazı kaçıran cemaat tarafından taşla böyle kovalandı Antalya’da namaz vakti bir camiye giren ve madde bağımlısı olduğu ileri sürülen şahıs, cami müezzini ve cemaati bıçakla tehdit edip camiye sokmadı. Namazı kaçıran ve camiye zarar verildiğini gören cemaat, birlik olup madde bağımlısı şahsı dışarıya çıkarttı, ardından taşlayarak kovaladı. Şahıs, öfkeli cemaatin elinden ise polise sığınarak kurtuldu. İlginç olaylar zinciri dün akşam saatlerinde Kepez ilçesi Düdenbaşı Mahallesi’ndeki Demirgül Camii’nde yaşandı. İsmi öğrenilemeyen 35 yaşlarında ve madde bağımlısı olduğu iddia edilen bir kişi, Demirgül Camii’ne girdi. Elinde bıçak bulunan şahıs, içerideki müezzini dışarıya çıkarmak istedi. Müezzin dışarı çıkmak istemeyince şahıs cami kapısındaki camı kırdı. Cam kırıkları nedeniyle müezzin ayağından yaralandı. Camiden dışarıya çıkan müezzin ve camiye giremeyen cemaat polisi aradı. Cemaat polisin gelmesini beklerken, omuzunda çantası bulunan şahıs, camiden çıkarak uzaklaşmak istedi. Cemaat yakalamak isteyince cebinden bıçak çıkaran şahıs kaçmaya başladı. 2 kilometre taşlayarak kovaladılar Yaklaşık 2 kilometre boyunca cemaat ve madde bağımlısı birbirlerine yol kenarındaki taş ve tuğlaları atarken, bazı cemaat elinde sopa, çekçek ve sapı ile kovalamacayı sürdürdü. Bir ara apartman bahçesine giren şahıs, apartmanın dış kapısını tekmeleyerek içeri girmek istedi. Bunu gören cemaat apartman sakinlerine seslenerek kapıyı açmamaları konusunda uyarıda bulundu. İnatçı cemaatten kaçamayacağını anlayınca polis otosuna sığındı Kovalamaca, ara sokaklarda sürerken, inatçı cemaatten daha fazla kaçamayacağını anlayan madde bağımlısı, sirenlerini çalarak karşı yönden gelen polis aracını durdurarak kendisi arka koltuğa attı. Aracın çevresini saran cemaat polise yaşadıklarını anlatırken, şahıs elindeki bıçağı araçtan dışarıya attı. Bir vatandaş kendilerini dakikalarca koşturan şahsa tekme attı, polis olası linç girişimine karşı adamı polis aracına geri koydu. Polis camide çalışma başlatırken, şahıs ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. (SE-SM-
İzmir IF Wedding Fashion İzmir podyumlarında yeni bir yıldız Tasarımcı adaylarına, profesyonel hayatlarındaki ilk defilelerini sergileme olanağı tanıyan yarışmada, geçen yıl birinci olan Sercan İzci’nin “Performans Defilesi” modacı, katılımcı ve ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. IF Wedding Fashion İzmir Fuarı, İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından Ege Giyim Sanayicileri Derneği partnerliğinde 18. kez düzenleniyor. Trendlerin belirlendiği, Avrupa’nın en büyük moda fuarlarından IF Wedding Fashion İzmir, Gelinlik Tasarım Yarışması ile de moda dünyasına yeni tasarımcılar kazandırmaya devam ediyor. IF Wedding Fashion İzmir - Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı, her yıl ülke ekonomisine sağladığı katkının yanı sıra sektöre yeni tasarımcılar da kazandırıyor. Fuar kapsamında düzenlenen Gelinlik Tasarım Yarışması’nda birinci olarak daha öğrenciyken ilk profesyonel defilesini düzenleme şansı elde eden Sercan İzci, moda ve tasarım dünyasının temsilcilerinin karşısına şık bir koleksiyon ile çıktı. İzci’nin, “Persephone” mitolojik hikayesinden esinlenerek tasarladığı 20 parçalık koleksiyon, modacılardan tam not aldı. Geçen yıl yarışmacı olduğu podyuma tasarımları ile çıkmanın heyecanını yaşayan Sercan İzci, “Benim için bir yıllık süreç çok geliştirici bir deneyimdi. Bu imkânı sağlayan, genç tasarımcıların önünü açıp onlara ilham olan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne İZFAŞ’a ve EGSD’ye teşekkür ediyorum. Bu tasarımların ardında çok büyük bir ekibin emeği var. Çocukluğumda büyükannemin dikiş makinesiyle oynarken başlayan bu tutkumun bu noktaya gelmesi benim için çok büyük bir mutluluk kaynağı. Önümüzdeki yıllarda bu podyumda kendi markamla da yer almak istiyorum” dedi. Defilenin kumaş sponsorluğunu Prenses Tekstil, koreografi sponsorluğunu ise Duman Ajans üstlendi.
Ankara COP29’da Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’na yoğun ilgi Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) kapsamında kurduğu "Sıfır Atık" temalı Türkiye pavilyonunda Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’na yoğun ilgi gösterildi. İklim değişikliğiyle ilgili birçok önemli konunun ele alındığı dünya çapındaki en önemli organizasyonlardan biri olan COP29’a 169 ülkeden 72 bin kişi katıldı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca COP29’un Yeşil Bölge’sinde "Sıfır Atık" ana temasıyla kurulan Türkiye pavilyonunda ziyaretçilere, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi BM Sıfır Atık Danışma Kurulu Başkanı Emine Erdoğan’ın himayelerinde başlatılan Sıfır Atık Projesi anlatıldı. Pavilyonda doğanın korunması, atıkların minimize edilmesi ve geri dönüşüm süreçlerinin etkinleştirilmesinde farkındalığı artırmak amacıyla hazırlanan Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’nın yer aldığı ekranlar, birçok ülkeden ziyaretçinin ilgisini çekti. Burada iyi niyet beyanını okuyan binlerce ziyaretçi, gelecek nesillere daha temiz ve yaşanabilir bir dünya bırakma amacını taşıyan beyana imzalarıyla katkı sağladı. Özellikle gençler tarafından büyük ilgi gören pavilyonda beyanı imzalayan gençler, sıfır atık gönüllüsü olma sözü verdi. Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı Emine Erdoğan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile 2022’de ABD’nin New York kentindeki BM Genel Merkezi’nde bir araya gelerek, "Sıfır Atık Projesi"nin dünyada yaygınlaştırılması için iyi niyet beyanını imzalamıştı. BM’nin 78. Genel Kurul toplantısına katılmak üzere geçen yıl eylül ayında New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dijital platforma taşınan ve bireysel imzaya açılan Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’na ilk imzayı atmıştı. Beyana bugüne kadar 40’tan fazla devlet başkanı eşi ve uluslararası temsilci imzasıyla destek verdi. İmza atan sıfır atık gönüllülerine sertifika veriliyor Dünyanın dört bir yanından farklı kültür ve milliyetten insan, "https://zerowastecommitment.com" internet sitesi üzerinden beyanı okuyup imzalayarak çevre dostu bir yaşam sözü veriyor. Belgeyi çevrim içi olarak imzalayan sıfır atık gönüllüleri, kendileri için hazırlanan üzerinde kimlik bilgilerinin yer aldığı sertifikayı da indirebiliyor. Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı’nda şu ifadeler yer alıyor: "Paris Anlaşması ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi hedeflerine ulaşmak için sınırlı kaynakların verimli kullanımını teşvik etmek; önleme, azaltma, geri dönüşüm ve yeniden kullanım gibi yollarla atık oluşumunu azaltmak ve ortadan kaldırmak gerektiğini bilerek, sürdürülebilir atık yönetimi, kaynak verimliliği ve iklim değişikliği arasındaki güçlü ilişkiyi kabul ederek, sürdürülebilir atık yönetimi uygulamalarını hayata geçirmeyi görev ediniyoruz. Sıfır atık yaklaşımını dünya çapında teşvik etmeyi ve daha geniş düzeyde tanınması ve uygulanması için en iyi uygulamaları paylaşmayı taahhüt ediyoruz. Ayrıca sorumlu bir atık üretimi ve tüketimini teşvik etmek amacıyla sıfır atığı destekleyen girişimleri, kampanyaları, programları, projeleri ve faaliyetleri desteklemeyi taahhüt ediyoruz. En iyi uygulamaları ve Türkiye’nin Sıfır Atık Projesi gibi projelerden alınan dersleri paylaşmayı ve atık yönetimi konusunda benzer politikaların geliştirilmesini teşvik etmeyi vadediyoruz. BM üye devletlerini, BM sistemi kuruluşlarını ve sivil toplum, özel sektör, medya mensuplarını ve yerel yönetimleri, döngüsel ekonomiye küresel geçişi hızlandırmaya ve atıkların iklim değişikliği üzerindeki olumsuz etkisini azaltmaya yardımcı olacak stratejileri, yaklaşımları ve programları uyumlu hale getirmeye çağırıyoruz." COP29’da Türkiye’nin son dönemde gerçekleştirdiği atılımlar ve projeler de tanıtıldı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının Türkiye pavilyonunda ayrıca Türkiye’nin iklim değişikliği, Sıfır Atık Projesi ve yenilenebilir enerji başta olmak üzere son dönemde gerçekleştirdiği atılımlar ve projeler de özgün tasarım ve 3 boyutlu dijital görsellerin yer aldığı stantlarda katılımcıların dikkatini çekti. Stantlarda Türkiye’ye özgü endemik bitkiler ile nesli tükenmekte olan hayvanların dijital gösterimlerinin yapıldığı bir hologram alanı da yer aldı. Emine Erdoğan’ın himayelerinde başlatılan Ata Tohumu Projesi kapsamında yapılan çalışmalar ile Türkiye’nin tarımsal bilgi tarihini temsil eden ata tohumlarının tanıtıldığı stantta da geri dönüştürülmüş kumaş, kağıt ve organik malzemelerden üretilen ürünlerin yer aldığı "Atıktan Sanata" adlı sergi katılımcılarla buluşturuldu. Pavilyonda gezegenin geleceği için daha yeşil bir dünya inşa etme, sağlıklı bir ekolojik ortam oluşturma, sürdürülebilir ve dengeli bir gelecek için biyoçeşitliliği koruma ve ortak kültürel miras olarak görme gibi hususlara dikkat çekilmesi hedefiyle açılan dijital "Yeşil Türkiye Sergisi" ile Türkiye’nin sahip olduğu yeşil zenginlik tanıtıldı. COP29’da ayrıca Emine Erdoğan’ın öncülüğünde başlatılan "Su Verimliliği Seferberliği"ne ilişkin stantta ise su kayıplarının azaltılması için Türkiye’de yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler paylaşıldı.
Çanakkale 1 buçuk yıl çantası hazır bekledi, organ nakliyle sağlığına kavuştu Çanakkale’de 17 yıldır böbrek yetmezliğiyle mücadele eden 53 yaşındaki Hatice Ayçin, 1,5 yıl önce böbrek nakli için başvurduğu Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Hastanesi Organ Nakli Merkezinde 10 gün önce böbrek nakliyle sağlığına kavuştu. 1.5 yıl boyunca nakil bekleyen Hatice Ayçin, böbrek nakli olmak için çantasını hazır bekletti. Çanakkale’de yaşayan Hatice Ayçin 2007 yılında hipertansiyon nedeniyle böbrek yetmezliğine yakalandı. 9 yıl boyunca diyalize girmeden medikal tedavi gördü. 2016 yılında böbrek yetmezliğine yakalandı. 8 yıl boyunca diyalize giren Hatice Ayçin, 1.5 yıl önce böbrek nakli için ÇOMÜ Organ Nakil Merkezi’ne başvurdu. 10 gün önce Balıkesir’de beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın ailesi tarafından bağışlanan böbreğinin kendisine nakledilmesiyle sağlığına kavuştu. 1.5 yıl boyunca nakil bekleyen Hatice Ayçin, böbrek nakli olmak için çantasını hazır bekletti. ÇOMÜ Organ Nakil Merkezi Müdürü Prof. Dr. Cabir Alan, Hatice Akçin’e, 2007 yılında hipertansiyon nedeniyle böbrek yetmezliği teşhisi konduğunu söyledi. Hatice Akçin’in, 9 yıl diyalize girmeden medikal tedavilerle süreci yönetmeye çalıştığını ancak 8 yıl önce son dönem böbrek yetmezliği geliştiği için diyalize bağlanmak zorunda kaldığını ifade eden Prof. Dr. Cabir Alan, “Bu süreç içerisinde eşinden böbrek alınması için çalışma başlatıldı. Ancak doku uyuşmazlığı nedeniyle nakil gerçekleştirilemedi. Kendi çocuğuna da kıyamadığı için böbrek isteyemedi. 8 yıl boyunca diyalize girdi. Bir buçuk yıl önce böbrek nakli için merkezimize başvurdu. Uzun bir süreç oldu. Hatice Hanım içinde risk fazlaydı. 10’uncu yıla yaklaşmıştı. Ve komplikasyonlar başlamıştı. Bir buçuk yıl böbrek nakli için bekledi. Her gece çantası hazır vaziyette, telefonu yanı başında her an böbrek çıkacakmış gibi bekledi. 10 gün önce Balıkesir’de beyin ölümü gerçekleşen bir kişinin ailesinin organlarını bağışlaması sonrası böbreği Hatice hanıma nakledildi. 2 saatlik başarılı bir operasyonla Hatice Hanım sağlığına kavuştu. Bugün Hatice hanımı taburcu edeceğiz” dedi. Tekrar hayata tutunmanın çok güzel olduğunu belirten Hatice Ayçin ise, “Bedenen, ruhen çok çökertti. Her an ölecekmiş gibi bekliyordum. Çevremdeki tanıdıklarım ölünce kendimi ölüme hazır hissediyordum. Organ bağışı yapmak yaşamaktır. Yaşamak hayat demektir. Hayat ailenle birlikte güzeldir. Herkesi organ bağışı yapmaya davet ediyorum. Çantamı her an hazır tuttum. Bir umutla bekledim. Bir an da telefonumuz çaldı. 2 saat içinde burada olmamız istendi, apar topar geldik. Şuanda çok mutluyum” diye konuştu.