ASAYİŞ - 05 Kasım 2024 Salı 13:35

Sağlık çalışanı tehditler savurdu

A
A
A
Sağlık çalışanı tehditler savurdu

Adıyaman’da, bir trafik kazasını görüntülemeye çalışan İhlas Haber Ajansı (İHA) Muhabiri Cihan Kizir yaralıya müdahaleye gelen sağlık çalışanlarının saldırısına uğradı.


Edinilen bilgiler göre, Adıyaman Merkez Altınşehir Mahallesi Gökkuşağı Caddesi üzerinde iki otomobilin çarpışması sonucu 1 kişi yaralanmış ve olay yerine sağlık ekipleri sevk edilmişti. 1 Kişinin hafif yaralandığı trafik kazasını çekmeye çalışan İHA Adıyaman Muhabiri Cihan Kizir, sağlık personelinin saldırısına uğradı. “Basın mensubuyum, işimi yapıyorum” demesine rağmen sağlık personelinin saldırısına uğrayan ve tehdit edilen muhabir yaşanan olay anını saniye saniye kayda aldı. Saldırıyı gerçekleştiren ve gazetecinin üzerine yürüyen sağlık çalışanı ve ambulans sürücüsünü ekip arkadaşları sakinleştirmeye çalışarak ambulansla olay yerinden uzaklaştırdı.



Sağlık çalışanı tehditler savurdu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Aile hekimleri 3 gün iş bırakacak Kayseri’de aile sağlığı merkezlerindeki hekimler; aile hekimliği yönetmeliğinin geri çekilmesi ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi talepleri sebebiyle 5-6-7 Kasım’da iş bırakacaklarını duyurdu. Kayseri’de bazı sendika üyesi hekimler; Tabip Odası önünde basın açıklaması yaptı. Grup adına açıklama yapan Kayseri Aile Hekimleri Derneği Başkanı Arzu Öztürk; yönetmeliğin hekimlerle hastaları karşı karşıya getireceğini, performans ve ödeme yönetmeliğine değil, iyi çalışan bir sağlık sistemine ihtiyaç olduğunu vurguladı. Öztürk açıklamasında; "Bizler, her gün yüzbinlerce vatandaşımızı sağlığına kavuşturmak, hastalanmalarını önlemek için aile sağlığı merkezlerinde aralıksız çalışan hekimlerin, sağlık çalışanlarının örgütleri olarak; sağlık sisteminde yaşanan ve yenidoğan skandalı ile görünür hale gelen büyük sorunları görüyor biliyoruz. Henüz yenidoğan skandalı ortaya çıkmadan önce 14 Ekim’de bakanlığın hazırlamakta olduğu Aile Hekimliği Performans ve Ödeme Yönetmeliği’nin bu sorunlara çözüm olmayacağını, ’sorunlar yumağına dönüşmüş sağlık sisteminin düzeltilebilmesinin yolunun birinci basamak sağlık hizmetlerinin ve koruyucu hekimlik uygulamalarının güçlendirilmesi’ olduğunu hem her kademeden bakanlık yetkililerine hem kamuoyuna duyurmuştuk. Yönetmeliğin eksik, hatalı yönlerini ve çözüm önerilerimizi bakanlık yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde iletmiş ve 19 Ekim’de Ankara’da düzenlediğimiz mitingle taleplerimiz konusunda kararlılığımızı ifade etmiştik. Ancak bakanlık tüm uyarı, öneri ve eleştirilerimizi duymazdan gelip bugün 1 Kasım itibariyle yönetmeliği yürürlüğe soktu. Sağlık Bakanlığı’nın sağlık alanında yaşanan ciddi sorunları çözmek için birinci basamak sağlık hizmetlerini ve koruyucu hekimlik uygulamalarını güçlendirecek yapısal düzenlemeler yapmak yerine; ’Performans ve Ödeme Yönetmeliği’ ile ödeme üzerinden değişiklikler yapmaya çalışması sorunların büyüklüğünün kavranamamış olduğunu göstermektedir. Yürürlüğe giren bu yönetmelik halkın sağlığına ve hekimlerin, sağlık emekçilerinin haklarına bir katkı sağlamayacaktır. Zira bu yönetmelik; koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik gerekli düzenlemeleri içermemektedir. Hastalara ve koruyucu hekimlik uygulamalarına yeterli zaman ayrılabilmesine fırsat vermemektedir. Kendi içinde taşıdığı çelişkili uygulamalar ile hekimlerle hastaları karşı karşıya getirerek şiddete zemin hazırlamaktadır. İlaç gruplarının reçetelenmesi ve sevkleri sınırlayarak hekim bağımsızlığına müdahale etmektedir. Karmaşık hesaplamalar ile ulaşılması mümkün olmayan, ulaşılsa bile halk sağlığı için faydasız performans kriterleri içermektedir. Yapılan işin kalitesine değil sayısına değer vermektedir. Hekimlerin ve aile sağlığı emekçilerinin iş ve gelir güvencesini ortadan kaldırmaktadır. Aile sağlığı merkezinde mevcut ebe ve hemşire eksikliğini gidermek şöyle dursun artacak olan istifalar ile pek çok birimin geçici görevlendirmeler ile hizmete devam etmek zorunda almasına yol açacaktır. Özetle bu yönetmelik, çalışma şartlarını eziyete dönüştürecek bir yönetmeliktir. Halkın sağlığını, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının özlük hakları ve çalışma şartlarını iyileştirmek bir yana yaşanmakta olan sorunları daha da derinleştirecektir" ifadelerini kullandı. Taleplerini sıralayan Öztürk; "Halkın sağlığını koruyan, geliştiren, hekimlerin ve tüm sağlık emekçilerinin mesleki bağımsızlığının olacağı ve istekle çalışacağı, ülkemizin ihtiyacı olan bir birinci basamak sağlık hizmeti programını hayata geçirmek için yapılması gerekenler bellidir. Sağlık Bakanlığından ’Performans ve Ödeme’nin karmaşık hesapları ile uğraşmak yerine aşağıdaki taleplerimizi yerine getirmesini istiyoruz. Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır. Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve imkan sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2 bin nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır. Kadrolu ve güvenceli istihdam modeli ile yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Kadrosuz, güvencesiz bir şekilde çalışan emekçiler (gruplandırma elemanları) kadroya geçirilmelidir. Aile hekimlerine ve tüm sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir. Gelire katkısı yüzde 20’yi geçmeyecek ve yapılan hizmetin niteliğini ödüllendiren bir performans uygulamasına geçilmelidir. Taleplerimizin karşılanabilir olduğunu ve randevu bulunamamasından şiddete kadar sağlık sistemindeki pek çok sorunu çözebileceğini biliyoruz. Birinci basamak sağlık hizmetini sunan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının örgütleri olarak bir araya gelen bizler, halkımıza ve meslektaşlarımıza karşı sorumluluğumuzun gereği olarak, hekimlere ve sağlık emekçilerine maddi kayıplar ve iş güvencesizliği getiren, halkın sağlığına katkısı olmayan yönetmelik geri çekilerek yukarıda yer alan 5 maddelik taleplerimiz yerine getirilene kadar her türlü hukuksal mücadele ve eylemliliği hep birlikte hayata geçirme konusunda kararlı olduğumuzu bildiriyoruz. Kararlılığımızın göstergesi olarak ilk etapta 5-7 Kasım 2024’te Salı-Çarşamba-Perşembe) üç gün süreyle iş bırakıyoruz. Sonraki haftalarda sağlık meslek örgütleri ile birlikte gerçekleştireceğimiz çeşitli eylem ve etkinliklerle halkımızın sağlığı ve haklarımız için sağlık otoritesini harekete geçme konusunda zorlamaya devam edeceğimizi, sonuç alıncaya kadar vazgeçmeyeceğimizi tüm kamuoyuna bildiriyoruz" dedi.
Bolu Bakan Kurum açıkladı: 2025’in sonuna kadar 453 bin konut ve iş yeri tamamlanacak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “İnşallah 2024 yılının sonuna kadar 11 ilimizde 200 binin üzerinde yuvamızı kardeşlerimize teslim edeceğiz. Ve 2025 yılının sonuna geldiğimizde, deprem bölgemizin tamamında yaklaşık 453 bin konut ve iş yerini inşa etmiş olacağız” dedi. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) 2024-2025 Akademik Yılı açılış töreni gerçekleştirildi. BAİBÜ Kongre merkezinde düzenlenen açılış töreni müzik dinletisi ile başladı. BAİBÜ tanıtım filminin ardından protokol konuşmalarına geçildi. Akademik yılın hayırlı olması temennisinde bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, öğrencilere başarı dileklerinde bulundu. Yaptığı konuşmada deprem bölgesinde yapılan çalışmalara değinen Bakan Murat Kurum, “2025 yılının sonuna geldiğimizde, deprem bölgemizin tamamında yaklaşık 453 bin konut ve iş yerini inşa etmiş olacağız” dedi. “Türkiye Yüzyılı’nın gençlerine sonsuz başarılar diliyorum” Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Bugün Kanuni Sultan Süleyman’ın sancağı, medeniyetimizi ilmin gücüyle mayalayan Akşemsettin ve Hayrettin Tokadi hazretlerinin şehrindeyiz, Bolu’muzdayız. Ben, daima milletimizin göğsünü kabartan projelerle öne çıkan Abant İzzet Baysal Üniversitemizin Akademik Yıl Açılış Töreninde sizlerle beraber olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Yeni akademik yılın, eğitim camiamız için, üniversitelerimiz için, hocalarımız ve öğrencilerimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bugünün öğrencisi ama yarının liderleri olacak tüm kardeşlerimize, Türkiye Yüzyılı’nın gençlerine sonsuz başarılar diliyorum” dedi. “Dünyayı barışa ulaştıracak bilgi ve teknolojiyi üretebiliriz” Dünyayı barışa ulaştıracak bilgi ve teknolojinin üretilebileceğinin mesajını gençlere veren Bakan Murat Kurum, “Eğer bir toplumun kalpleri bir ise akılları da hedefleri de bir olur. Ama kalplerimiz ayrı düşmüşse, akıllarımızı hiç kimse birleştiremez. O yüzden evvela ayrı değil bir olacağız, her gün kavga etsek de, her sabah yeniden kardeş olacağız. Kardeşlik tamam olduğunda, ikinci görev geliyor. Pergelin bir ayağını medeniyetimizde sabit tutacağız, diğer ayağı ile insanlığın birikiminde dolaşacağız. Bugün insanlığı krizlere iten bilgi anlayışı karşısında “vicdanı göz ardı etmeyen özgün çözümlerle insanlığa umut olacağız. Bu inancı elden bırakmazsak; kundaklara kan dolduran teknolojinin karşısına dünyayı barışa ulaştıracak bilgi ve teknolojiyi üretebiliriz” diye konuştu. “Deprem bölgemizin tamamında yaklaşık 453 bin konut ve iş yerini inşa etmiş olacağız” 6 Şubat depremlerine de değinen Bakan Kurum, “6 Şubat depremlerinden dolayı ağır yaralanan 11 ilimize koştuk. 3 gün önce Malatya’mızdaydım. Allah razı olsun, Malatyalı hemşerilerimiz ince insanlardır. Şehre yaptığımız hizmetlerden dolayı bize hemşerilik beratı vermeyi uygun gördüler. Malatya’da ve 11 ilimizde gayretimiz olanca gücüyle devam ediyor. 130 bin konutumuzda hayat artık yeniden başladı. İnşallah 2024 yılının sonuna kadar 11 ilimizde 200 binin üzerinde yuvamızı kardeşlerimize teslim edeceğiz. Ve 2025 yılının sonuna geldiğimizde, deprem bölgemizin tamamında yaklaşık 453 bin konut ve iş yerini inşa etmiş olacağız. Deprem bölgesi konusunu özellikle açtım. Çünkü bu gayretin altında, bilim insanlarımızın emeği var, alın teri var, akıl teri var. Ben sizlerin huzurunda; inşa süreci başlamadan önce kurduğumuz bilim kurulunda gösterdikleri çaba için tüm üniversitelerimize, Abant İzzet Baysal Ailesi’ne, kıymetli hocalarımıza milletimiz adına, afetzede kardeşlerimiz adına sonsuz şükranlarımı arz ediyorum” ifadelerine yer verdi.
Samsun SBB’den Canik’e yeni bulvar Samsun Büyükşehir Belediyesi(SBB) tarafından, Canik ilçesine trafiğe soluk aldıracak yeni bir bulvar yolu kazandırıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, yeni bulvar yolunun trafik akışında önemli bir rahatlama sağlayacağını belirterek, 17 ilçeye eşit ve yeterli hizmet götürmek için çalıştıklarını söyledi. Ulaşım altyapısını güçlendirmek adına yatırımlarına hız kesmeden devam eden Samsun Büyükşehir Belediyesi, 17 ilçenin tamamında yol yapım çalışmalarına devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi, Canik’te yeni bulvarlarla da şehrin ulaşım ağını genişletiyor. Büyükşehir Belediyesi tarafından Canik ilçesinde trafiğe yeni bir soluk kazandırmak adına başlatılan 750 metre uzunluğunda, 20 metre genişliğindeki yeni bulvar yolunda kazı dolgu, temel serme ve sıcak asfalt çalışmaları tamamlandı. Soğuksu, Karşıyaka, Uludağ ve Gaziosmanpaşa Mahallelerinden geçen Canik 100. Yıl Bulvarı’nın devamı olan Soğuksu Bulvarı, 2 gidiş 2 geliş olmak üzere inşa edildi. Kaldırım çalışmalarının ardından da aydınlatma çalışmaları gerçekleştirilecek yeni bulvar yolu, ilçe trafiğine nefes aldıracak. Samsun Büyükşehir Belediyesi yeni bulvar yolunun yanı sıra Canik ilçesinde birçok noktada daha yol sorununu çözerek vatandaşlara güvenli ve konforlu ulaşım imkanı sundu. Büyükşehir Belediyesi Canik ilçesinde 11 mahalle, 6 cadde ve 2 bulvarda toplam 26 bin 700 metre sathi kaplama, 5 bin 455 metre de BSK çalışması yaptı. Tretuvar çalışmaları kapsamında ise 8 bin 776 metre bordür, 5 bin 445 metrekare parke ve baskı beton çalışması gerçekleştirildi. "17 ilçeye eşit hizmet için çalışıyoruz" 17 ilçenin tamamına eşit ve yeterli hizmet götürmek adına çalıştıklarını söyleyen Başkan Doğan, “17 ilçemizde olduğu gibi Canik ilçemizde var gücümüzle çalışıyor, insanlarımızın tüm sorunlarını giderme noktasında büyük gayret gösteriyoruz. Yol, su, sosyal belediyecilik her alanda hep yanlarındayız. Yeni bulvar yolu ve beraberinde yaptığımız birçok yol çalışması ile ilçemizdeki hemşehrilerimin güvenli ve konforlu ulaşımına destek verdik, vermeye de devam ediyoruz. 17 ilçemizin tamamına eşit ve yeterli hizmet götürmek için var gücümüzle çalışıyoruz. İlçe belediyelerimizle bir ahenk içerisinde Samsun’u hak ettiği değere kazandırma; şehrimizi daha ileri götürme gayesiyle hareket ediyoruz” diye konuştu. “Canik’teki trafik akışında önemli bir rahatlama sağlayacak” Yeni bulvar yolu hakkında açıklamalar yapan Başkan Halit Doğan, “Yıllardır Canikli hemşehrilerimizin beklediği yeni bulvar yolundaki çalışmalarda sona geldik. Sıcak asfalt çalışmaları tamamlandı. Kaldırım ve aydınlatma çalışmaları da kısa sürede tamamlanacak ve Canik ilçemiz yeni bulvarına kavuşmuş olacak. Yeni bulvar diye nitelediğimiz Soğuksu Bulvarı, trafik akışında önemli bir rahatlama sağlayacak, insanımıza güvenli ve konforlu bir ulaşım imkânı sunacak. Hemşehrilerimizin hayatını kolaylaştırmak bizim öncelikli görevimiz. Biz onlar için durmadan yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz. Şehrimize ve tüm hemşehrilerimize yeni bulvar yolunun şimdiden hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerine yer verdi.
İstanbul Arnavutköy’de iş adamı, ortağı tarafından öldürülüp ormana atıldı Arnavutköy’de iş adamı kendisine borcu olan iş ortağı tarafından öldürülüp ormanlık alana atıldı. Kardeşinin kayıp başvurusu vermesi üzerine gözaltına alınan iş ortağı cinayeti itiraf etti. İş adamının cesedini kadavra arama köpekleri buldu. Recep Ataş isimli iş adamı 19.10.2024 günü Arnavutköy’de bulunan tekstil üzerine faaliyet gösteren iş yerinden çıktıktan sonra bir daha haber alınamadı. Sultangazi Polis merkezine 20 Ekim 2024 tarihinde başvuran Recep Aktaş’ın kardeşi Şerif Ataş (48), son olarak iş yerinden ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alamadıklarını söyleyerek yardım istedi. İhbar üzerine harekete geçen polis ekipleri olayla ilgili çalışma başlattı. Yapılan çalışmalar doğrultusunda ilk önce Recep Ataş’ın iş yeri ortağı olduğu öğrenilen Sedat T.’nin ifadesi alındı. İş ortağı Recep Aktaş ile 19.10.2024 günü öğle saatlerine kadar iş yerinde olduklarını, öğle saatlerinde Recep Aktaş ile dışarı çıktıklarını, Recep Aktaş’ın işinin olduğunu beyan ederek kendisine ait olan araçtan indiğini, o tarihten itibaren haber alamadığını, kendisinin de Recep Aktaş isimli şahsı aradığını belirtti. Asayiş Şube Müdürlüğü Kayıp Şahıslar Büro Amirliği tarafından yapılan kamera çalışmalarında; kayıp Aktaş’ın iş ortağı Sedat T. ile birlikte Sedat T.’ın aracı ile 19.10.2024 günü saat:14.30 sıralarında Arnavutköy’de bulunan Balaban köyüne gittiğini daha sonra Balaban köyünden Arnavutköy ilçe merkezine Sedat T. isimli şahsın yalnız döndüğü tespit etti. Ortağını öldürdüğünü itiraf etti Sedat T., 30.10.2024 günü Asayiş Şube Müdürlüğü Kayıp Şahıslar Büro Amirliği ekipleri tarafından yapılan operasyon ile gözaltına alındı. Sorgusunda Recep Aktaş isimli şahsa kendisin borcu olduğunu ve Recep Aktaş’a bu borcundan dolayı kendisini sıkıştırdığını ve çok bunalttığından dolayı 19.10.2024 tarihinde Aktaş’ı silahla öldürdüğünü, Recep Aktaş’ın cesedini Arnavutköy’de bir araziye bıraktığını itiraf etti. Daha sonra olayda kullandığı silahı aynı bölgede bir yere attığını söyledi. Kadavra köpekleri ile yer gösterme çalışması yapıldı Polis ekipleri kadavra arama köpekleri ile birlikte Sedat T.’yi olayın yaşandığı yere götürdü. Olay yerinde yapılan çalışmalar da maktulün cesedi ve suç aleti silah bulundu. Emniyette işlemleri biten şüpheli şahıs 31.10.2024 günü sevk edildiği mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İzmir ‘Karaoğlan’ 18. yılında Güzelbahçe’de anıldı Eski başbakanlardan Bülent Ecevit vefatının 18. yılında Güzelbahçe’de ismine verilen parkta heykeli önünde anıldı. Anma programına Güzelbahçe Belediye Başkan Vekili Ali Turan, Güzelbahçe İlçe Yönetimi, Meclis üyeleri, STK Başkanları, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı. Güzelbahçe Belediye Başkan Vekili Ali Turan yaptığı konuşmada, “Bir lideri, gazeteci ve yazarı, eski Başbakan ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin 3. Genel Başkanı Bülent Ecevit’i anmak üzere toplandık. 5 Kasım 2006’da hayata veda eden Ecevit, ülkemizin demokrasi ve adalet mücadelesinde iz bırakmış bir lider olarak hafızalarımızda yaşamaya devam ediyor. Bülent Ecevit, yalnızca bir siyasetçi değil aynı zamanda halkına gönülden bağlı bir insan, bağımsızlık ve demokrasi savunucusu, halkçı ve dürüst bir liderdi. 1925 yılında İstanbul’da doğan Ecevit, Robert Koleji’nden mezun olduktan sonra gazetecilik kariyerine adım attı. ’Karaoğlan’ olarak halk arasında tanınan Ecevit, mütevazi kişiliği, kültür ve sanata olan ilgisi ve halktan kopmayan yaklaşımıyla gönüllerde taht kurdu. Ecevit’in hayatında özellikle 1974 Kıbrıs Barış Harekatı büyük bir dönüm noktasıydı. O dönemde başbakan olarak aldığı bu kararla, yalnızca Kıbrıs Türk halkını değil, tüm Türk milletini koruma adına önemli bir adım atmış, milletimizin saygısını kazanmıştır." dedi. Ecevit’in, barışın ve kardeşliğin savunucusu olduğunu, ülkenin zor dönemlerinde çözüm odaklı yaklaşımıyla halkına umut aşıladığını belirten Başkan Vekili Turan, şöyle devam etti: "Bir gazeteci olarak da Bülent Ecevit, kalemiyle topluma ışık tutmuş, gerçekleri halka ulaştırmayı bir görev bilmiştir. Yazıları ve kitaplarıyla Türk siyaset düşüncesine önemli katkılarda bulunmuş; dürüst, şeffaf ve samimi liderliğiyle genç siyasetçilere örnek olmuştur. Bugün Ecevit’i anarken, onun “Ne ezen, ne ezilen; insanca, hakça bir düzen” şiarını, yani herkesin eşit ve özgür olduğu bir Türkiye özlemini hatırlıyoruz. Onun vizyonunu, dürüstlüğünü ve halka hizmet etme anlayışını bugün hala ilham verici buluyoruz. Türk siyasetine, demokrasiye ve halkımıza yaptığı katkılar için kendisine bir kez daha minnetle teşekkür ediyoruz. Bülent Ecevit’i saygı, rahmet ve özlemle anıyor; onun bıraktığı mirası yaşatma gayretinde olduğumuzu vurgulamak istiyorum.18. Yılında Bülent Ecevit’i ve eşi Rahşan Ecevit’i rahmetle anıyorum” Konuşmaların ardından, Ecevit’in anıtına karanfil bırakıldı.