ASAYİŞ - 24 Nisan 2025 Perşembe 14:52

Grand İsias Otel davasında kamu görevlileri ilk kez hakim karşısına çıktı

A
A
A
Grand İsias Otel davasında kamu görevlileri ilk kez hakim karşısına çıktı

Adıyaman’da 72 kişinin hayatını kaybettiği Grand İsias Oteli’nin yıkılmasında sorumluluğu bulunduğu iddiası ile Adıyaman Belediyesi görevlileri 1. Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı.


Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yıkılan İsias Otel’in 1993 yılındaki ilk ruhsatında imzası bulunan Adıyaman Belediyesi İmar Müdürü Yusuf Gül, 2001 yılındaki ikinci yapı ruhsatında imzası bulunan İmar Müdürü Mehmet Salih Alkayış, Ruhsat Büro Şefi Bilal Balcı, Dönemin Belediye Başkan Yardımcısı Osman Bulut, Yapı Kontrol Biriminde görevli daimi işçi Abdurrahman Karaaslan, Ruhsat Büro Teknisyeni Fazlı Karakuş, "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan yargılanıyor. Grand İsias Otel soruşturması kapsamında Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma izni istenilen kamu görevlileri Adıyaman 1. Ağır ceza Mahkemesinde, ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanıklardan Osman Bulut, Mehmet Salih Alkayış, Abdurrahman Karaaslan ve Fazlı Karakuş duruşma salonunda hazır bulunurken, Ankara’dan Bilal Balcı, Yusuf Gül ise İzmir’den SEGBİS ile bağlandı. KKTC’li sporcular, tur rehberlerinin de aralarında bulunduğu 72 kişinin hayatını kaybettiği Grand İsias Otel davasında Adıyaman Belediyesi’nde görevli kamu personellerinin yargılanması başladı.



Mahkeme heyeti savcılığın iddiasının ardından sanıkların savunmasına geçti, sanıklar suçsuz olduklarını iddia etti


Sanıklardan Ruhsat Büro Şefi Bilal Balcı savunmasında, "1995-2004 yılları arasında Adıyaman Belediyesi’nde çalıştım. Sonrasında başka bir kamu kurumuna geçtim. Bahsi geçen yapıya, 1993 yılında yapı ruhsatı veriliyor. Bu ruhsata göre betonarme karkas inşaatı bitiyor. Betonarme karkası bitmiş bu yapıya projede revizyon yapılmak için bize müracaat edildi. Mimari projeler hazırlandı. İlgili belgelere göre yapı ruhsatını verdik. Ben daha sonra 2004 yılında belediyeden ayrıldım. Ben ayrıldıktan sonra otelde çeşitli tadilatlar yapılmış. 2016’dan sonra binanın iç ve dışı tamamen yenileniyor. Bu kapsamda kaçak kat ilave ediliyor. Bizim verdiğimiz ruhsat ile sonrasında yapılan çalışmalar neticesinde bir benzerlik kalmamış" dedi.


1993 yılında Adıyaman Belediyesi İmar Müdürü Yusuf Gül savunmasında, "1992 yılından 1994 yılına kadar sözleşmeli imar müdürü olarak görev aldım. Bodrum+zemin+7 katlı olarak ruhsat talebinde bulunuldu. Bu talep belediyemizin ilgili birimi olan yapı ruhsat büro şefliğince belgeler eksiksiz olarak alarak işlemi başlatmıştır. Gerekli tetkikleri yaparak, kullanım amacı konut olarak hazırladıkları dosyayı tarafıma sundular. Ben de imar yönetmenliğinin ilgili maddelerini dikkate alarak 01.05.1993 tarihinde yapı ruhsatını imzaladım. Statik hesapları inceleyecek bir yetkiye sahip olmadığımı, ben bir mimarım. Ben statiker değilim. 27 Mart 1994 yılında Adıyaman Belediyesi’nden ayrıldım. 31 yıldır İzmir’de ikamet ediyorum. 18.11.2001 tarihinde alınan imar ruhsatında benim yetkim yoktur. İddianamedeki, iddiaları kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum" ifadelerini kullandı.


Daimi işçi Abdurrahman Karaaslan, "Benim buradaki görevim teknik personelin incelediği belgeleri, işlerdim. Benim belediyede yaptığım iş matbu evrakları doldurmaktır. Bir nevi katip olarak çalışırdım. Bu evrakları düzenleyen olarak ismim yer alıyor. Ruhsattaki imzam bundan dolayıdır. Yapı kontrol birimindeki, imar birimindeki mimar ve mühendisler projelerin uygunluğuna karar verirlerse, ben de o talimat doğrultusunda dosyayı hazırlardım. Katip olarak görev yaptığım için teknik konulardan anlamam. Ben suçsuzum, beraatimi talep ediyorum" şeklinde konuştu.


Büro Teknisyeni Fazlı Karakuş, "Ben 1995 yılında belediyede göreve başladım. Ben evrak dolduruyordum. Yapı kullanım izin belgesini bana verilen bilgileri geçiyordum. Mühendislerin verdiği bilgileri belgeye geçiriyordum. Ben teknik personel değilim. Bana yöneltilen suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum" dedi.



"İlgili müdürlüklerden sıralı gelen evrakları ‘Görüldü’ mahiyetinde onaylıyordum"


2001 tarihli yapı ruhsatında imzası bulunan dönemin Belediye Başkan Yardımcısı Osman Bulut, "1994 yılında belediye başkan yardımcısı olarak başladım, 2005 yılında belediyeden ayrıldım. Teknik konuları bilmem mümkün değildir. İlgili müdürlüklerde incelenen ve önüme gelen evrakları onaylıyordum. Belediye başkan yardımcısının teknik konuları incelemesi gibi bir görevi olmadığı gibi, ilgili müdürlüklerden sıralı gelen evrakları ‘Görüldü’ mahiyetinde onaylıyordum. Teknik bir kişi olmadığım için evrakları incelemem mümkün değildir. Kusurum yok, beraatimi talep ediyorum" dedi.



"İnşaatın imalat hatası var"


2001 ruhsatında imzası bulunan İmar Müdürü Mehmet Salih Alkayış, "Bizim tarafımızdan ruhsat verildikten sonra, bu binada birçok tadilat yapılmış. Bu tadilatların hepsi ruhsat alınması gereken tadilatlar yapılmış. Kaçak kat için yapı kayıt belgesi alınmış. İnşaatın imalat hatası var. Bunlar imar kanunu gereğince fenni mesulün sorumluluğunda olan konular. Beraatimi istiyorum" dedi.


Sanık Mehmet Salih Alkayış, müşteki avukatlarının sorularının tamamını cevapsız bıraktı.


Alınan savunmaların ardından mahkemeye yarım saatlik bir ara verildi. Aranın ardından duruşma yeniden başlayacak.



Grand İsias Otel davasında kamu görevlileri ilk kez hakim karşısına çıktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.