GÜNDEM - 14 Eylül 2024 Cumartesi 13:42

3 yüz yıllık geleneği sürdürüyorlar

A
A
A
3 yüz yıllık geleneği sürdürüyorlar

Adıyaman’ın Gerger ilçesinde yıllardır sürdürülen bir gelenek olan tulum peyniri ve çökeleklerin daha lezzetli olması için dağdaki mağaralarda saklama işi bu yıl da yapıldı.


Buzdolabının olmadığı yıllarda özellikle soğuk ortamda saklanması gereken gıdalar için köylülerin yayladaki dağlık alanda bulunan soğuk mağaralarda eşyalarını saklaması sonrası ortaya çıkan bu gelenek Adıyaman’ın Gerger ilçesi Yeşilyurt (Wank) köyünde halen devam ettiriliyor.


Köylülerin hazırladıkları keçi derisinin içine bastırılmış çökelek ve tulum peynirleri, zor bir yolculuk sonrasında Abacığ yaylasında bulunan mağaraların en derin noktalarında muhafazaya alınıyor. Yaklaşık 3 ay boyunca bu mağaralarda muhafaza edilen peynir ve çökelekler, havaların soğumasıyla tekrardan çıkarılarak tüketilmeye başlanıyor.


3 yüz yıllık geleneği gelecek nesillere de bırakmak istediklerini belirten Yeşilyurt Köyü sakinlerinden 72 yaşındaki Mehmet Ay, “Bu mağarayı, dedemden babama, babamdan da bana, sürekli burayı kullanıyoruz. Bu mağaraya yaklaşık 100 aile peynir ve çökeleklerini getirip koyuyor. Çökelekleri önce keçi derisine basıyorlar. Sonra da bu mağaraya getirip koyuyorlar. Burada 3 ay kalıyor. Kimse kimsenin erzaklarına karışmıyor. Bu da güzel bir gelenektir. İnşallah bu geleneği gelecek nesillere de bırakmak istiyoruz. Burası Allah’ın kendi kullarına bahşettiği doğal bir klimadır. Buraya getirdiğimiz çökelekler buradaki havadan da kıvamını alıyor. 3 ay sonra da kışın çıkarıp evimize götürüyoruz. Kendi ihtiyacımız kadarını alıp yiyoruz. Fazlasını da satıp ekonomimize, evimize katkı sağlıyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ESO’dan depreme ve doğal afetlere hazırlık için önemli adım Eskişehir Sanayi Odası (ESO) tarafından Eskişehir Teknik Üniversitesi’nin desteği ve belediyeler, kamu kurumları, üniversiteler, sivil toplum örgütlerinin katılımıyla depreme ve doğal afetlere hazırlık için stratejiler geliştirilecek. Eskişehir Sanayi Odası, sanayi ekosisteminin geleceği ve dayanıklılığı için çok önemli bir çalışmayı başlattı. Bu kapsamda, “Eskişehir Sanayi Ekosistemi, Paydaşları ve İlişkili Tüm Bileşenleri için Dirençlilik Eylem Planı ve Strateji Belgesi” çalışmasının ilk toplantısı çalıştay şeklinde ESO’da gerçekleştirildi. İşbirliğinde hazırlanacak Çalıştayın açılışında konuşan ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, Eskişehir Sanayi Ekosistemi için hazırlanan Dirençlilik Eylem Planı ve Strateji Belgesi’nin, belediyeler, kamu kurumları, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle hazırlanacağını belirterek, “Bu belge, sanayi yapılarımızın sadece fiziksel değil, aynı zamanda iş sürekliliği açısından da dayanıklı hale gelmesini sağlayacak. Deprem ve diğer doğal afetler karşısında daha dirençli bir sanayi yapısına sahip olmak, hem insan hayatını korumak hem de üretim süreçlerimizin kesintisiz devamını sağlamak için hayati önem taşıyor” dedi. Sorumluluklarımız var 6 Şubat depremlerinin, ülkemizin son yüzyıldaki en büyük felaketlerinden biri olarak hafızalara kazındığını vurgulayan ESO Başkanı Kesikbaş, bu felaketlerin ardından sanayi tesislerinde yaşanan büyük maddi zararlar ve iş kesintilerinin, afetlere karşı daha güçlü ve dayanıklı yapılar oluşturmanın önemini bir kez daha gösterdiğinin altını çizdi. Eskişehir için çok değerli bir çalışmaya şehrin önemli aktörleri ile birlikte imza atmak arzusunda olduklarını ifade eden ESO Başkanı Kesikbaş, “Dirençlilik Eylem Planı ve Strateji Belgesi’ni belirttiğimiz gibi kurumlarımızın iş birliğinde hazırlayacağız. Eskişehir sanayi ekosisteminin en önemli aktörü olan Eskişehir Sanayi Odası olarak, bin 500 üyemizin ve 90 bin’i aşkın çalışanımızın refahı ve uygun şartlar altında yaşamlarını sürdürmeleri önceliklerimiz arasındadır. Eskişehir Sanayi Odası üyeleri, oluşturdukları istihdam ile bugün Eskişehir’de her üç aileden birinin geçimine katkı sağlamaktadır. Eskişehir sanayisi, 9 milyar dolara yakın toplam ciro ve 4,5 milyar dolar ihracat rakamına ulaşmış durumdadır. Gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 44’ü sanayi sektöründen oluşmaktadır. Bu durum, topluma dönük bir sivil toplum örgütü olma vizyonunu omuzlarında taşıyan Eskişehir Sanayi Odası’na ayrı bir sorumluluk yüklemektedir” dedi. ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş’ın yaptığı açılış konuşmasının ardından, çalıştay şeklinde yapılan toplantının yönetimini Eskişehir Teknik Üniversitesi adına proje ekip lideri Prof. Dr. Alper Çabuk üstlendi. Çalıştayda katılımcılar fikirlerini ve önerilerini açıklama ve tartışma fırsatı buldu.
Muğla Bodrum FK Başkanı Fikret Öztürk: "Biz oyuncularımıza güveniyoruz" Bodrum Futbol Kulübü Başkanı Fikret Öztürk, "Süper Lig takımı olduğumuzu gördük, biz oyuncularımıza güveniyoruz. Devre arasına kadar düşme hattında değil biraz yukarılarda olacağına inanıyorum" dedi. Bodrum Futbol Kulübü, Trendyol Süper Lig’in 6. haftasında deplasmanda Hatayspor ile karşılaşacak. Mücadelenin hazırlıklarını sürdüren yeşil-beyazlı ekip stadında basına açık olarak idman gerçekleştirdi. Muğla ekibi, hanesine 3 puan yazdırabilmek için maça kenetlendi. Takımın idman çalışmalarını yerinde takip etmek ve takıma moral vermek için Bodrum FK Başkanı Fikret Öztürk, Asbaşkan Selahattin Polat, yönetim kurulu üyeleri Ali Şafak Öztürk, Aşkın Demir, İsmail Erdoğan stadyuma geldi. Başkan Öztürk ve beraberindeki yönetim kurulu takıma moral konuşması yaptı. Ligin devre arasına iyi bir noktada ulaşmayı hedeflediklerini söyleyen Bodrum Futbol Kulübü Başkanı Fikret Öztürk, “Gerçekten Süper Lig takımı olduğumuzu gördük, biz oyuncularımıza güveniyoruz. Devre arasına kadar düşme hattında değil biraz yukarılarda olacağına inanıyorum. 5 maçta 3 puan aldık. İlk maçımız tamamen şansızlık golüyle ve deneyimsizliğe gitti. Oyuncularımızın yüzde 80’i, 2. ve 1. Lig’den gelme oyunculardandı. Onun arkasından biz transferlere başladık. İlk 11’de oynayacak 6-7 oyuncumuz geldi. Bu 6-7 oyuncumuzdan son hafta gelen 2 kişi maça girdi. Bunların girmesiyle oyun tamamen değişti. Önceki oyuncularımızın Süper Lig deneyimi olmayınca olay farklı ama son Başakşehir maçında onları çok iyi gördüm. En az beraberliği hak etmişken 1-0 mağlup olduk. Başakşehir deneyimli takım, Avrupa’da oynuyor. Onlara karşı böyle oynayan takımımız, iç sahada oynayacağımız maçlarda her gelen takım bizden biraz çekinerek gelecektir. Takımın motivasyonu son maçta çok iyi gördüm. Ondan önce bazı endişelerim vardı. 1. Lig’den Süper Lig’e geçerken taraftarımız bize forvet demişti biz de 2 forvet oyuncusu aldık. Orta saha, stoper ve kaleci takviyesi yaptık. Aldığımız stoperlerden 1’i sakatlandı. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz, gerekirse daha da yaparız. Arkadaşlarımızın son maçta takım olduğunu gördük. Ben onlara inanıyorum ve önümüzdeki maçlarda Bodrum FK olarak çok iyi yerlerde olacağımıza içten inancımı tekrar etmek istiyorum" diye konuştu. Stadyumun yenileme çalışmalarıyla ilgili de konuşan Öztürk, "Belediyemiz ışıklandırma açısından destek verdi geri kalanı biz yaptık. Yüzde 35-40’ını belediye, yüzde 60’ını biz yaptık. Stadımızın yenilenmesinde emeği geçen valimize, kaymakamımıza, belediye başkanlarımıza çok teşekkür ediyorum. İyi ve butik bir sahamız oldu. Bu saha diğer rakip sahalardan çok çok iyi. Rakip takım açısından pek iyi değil, bizim ve taraftarımız açısından çok iyi” dedi. İsmet Taşdemir: “Artılarımızı geliştireceğiz” Oyunsal olarak artılarını geliştireceklerini belirten Bodrum FK Teknik Direktörü İsmet Taşdemir, “Oyun olarak iyi oynadığımız maçı maalesef puansız kapatmak zorunda kaldık. Maçı kaybetmek bizi üzdü ama yapacak bir şey yok. Biz yolumuza devam edeceğiz. Bu maç özelinde ilk dört haftaya göre çok fazla artılarımız vardı. Artılarımızı biraz daha iyi geliştirerek onları daha iyi hale getirip inşallah son dakikada gol yeme hastalığımızı bitirebilirsek istediğimiz skorlara almaya başlayacağız. Maçtan sonra da söyledim, hakemlerle ilgili çok fazla konuşmak istemiyorum. Çünkü dağılıyoruz o zaman, ben sadece oyunda kalmak istiyorum yaptığımız ve yapamadıklarımızda kalmak istiyorum dolayısıyla yaptığımız aksiyonlar bu maçta daha fazlaydı. Hakemler hata yapacaklardır, yaptılar da. Ne kadar iyi takım kurarsanız kurun oyunsal anlamda eksiklikler olacaktır. Ligimize baktığımızda çok farklı takım kuran takımlarımız var. Özellikle üç büyüklerin kurduğu takımlar ligimize göre çok farklı, onlarda bile oyun eksiklikleri olabiliyor. Bizim de yeni gelen oyuncularımızın da takımımıza tam adapte olamamaları takımızda çok az antrenman yapmaları belki de son maçtaki koparabileceğimiz noktaları getirmedi bize. Dolayısıyla Seferi 1, Ajeti 2 antrenmanla maça çıkmak zorunda kaldı. Bu arkadaşlarımız antrenmanda takımı biraz daha tanıdıkları zaman daha iyi noktalara geleceğiz” ifadelerini kullandı. Seferi takımda mutlu Takımın yeni transferi Taulant Seferi ise, “Buraya geldiğim ilk günden itibaren takımın motivasyonu çok yüksek gördüm. Bodrum FK tarihinde ilk defa Süper Lig’de oynuyor, bu da çok iyi bir şey bende takımla beraberim ve takımın bir aile olduğunu söyleyebilirim. Şu an bizler için işlerin iyi gittiğini söyleyebilirim. Oynadığımız oyunun puan durumu karşılığında hak ettiğimiz yerde olduğumuzu düşünmüyorum. Evimizde son dakika golüyle kaybettiğimiz maçlar var. Ben ilk kez Başakşehir maçında forma giyme şansı buldum. İlk yarı yüzde 100 diyebileceğimiz fırsatlar kaçırdık. Onları değerlendirseydik farklı olabilirdi ama futbol bazen çok iyi oynarsınız ama kazanamazsınız bazen çok kötü gününüzde olursunuz o zamanda kazanırsınız. Bu futbolun bir gerçeği. Önümüzde zaman var hocamızın bizden istediklerini yaptığımız sürece çok daha iyi sonuçlar alacağımıza inanıyorum” diye belirtti.