GENEL - 04 Ağustos 2019 Pazar 15:12

Milletvekili Tutdere’den öldürülen 13 yaşındaki Hüseyin’le ilgili açıklama

A
A
A
Milletvekili Tutdere’den öldürülen 13 yaşındaki Hüseyin’le ilgili açıklama

CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, kaybolduktan sonra bıçak darbeleri almış halde ölü bulunan 13 yaşındaki Hüseyin Nasrullah Çelik ile ilgili açıklamalarda bulundu.

CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, kaybolduktan sonra bıçak darbeleri almış halde ölü bulunan 13 yaşındaki Hüseyin Nasrullah Çelik ile ilgili açıklamalarda bulundu.


Vücuduna bıçak darbeleri almış halde tarlada cansız bedenine ulaşılan 13 yaşındaki Hüseyin için açıklamalarda bulunan CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, çocukların gündelik değil, bütüncü politikalarla korunabileceğini vurguladı. Tutdere, “Adıyaman’da kaybolduktan 3 gün sonra bıçaklanmış ve yol kenarına atılmış halde bulunan 13 yaşındaki Hüseyin Nasrullah Çelik’in öldürülmesinin şoku ve üzüntüsünü yaşıyoruz. Öncelikle acılı aileye başsağlığı diler, katilin Adıyaman’dan Antalya’ya kaçışının izlerini sürerek yakalanması adına titizlikle çalışan emniyet teşkilatına tebriklerimi sunarım. Bu kez Adıyaman özelinde yaşadığımız bu elim vaka, maalesef ne bir tek güne ne de tek bir şehrimize ait. Her yeni güne benzer haberlerle uyanıyoruz. Türkiye’de artık bu aşamada yapılması gereken şey, günü kurtaran değil, kalıcı olan ve ve işleyen politikalar oluşturabilmektir. Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında tüm siyasi parti gruplarının ortak kararıyla Rabia Naz Vatan başta olmak üzere şüpheli çocuk ölümlerinin araştırılması ve bu konuda alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi adlı komisyonun kurulmuş olması, yanı sıra temmuz ayında kurulan “Çocuk Hakları Alt Komisyonu” umut verici adımlar olmakla birlikte, içinde bulunduğumuz aşamada ancak sürekli çalıştığımız takdirde faydalı olabileceklerdir" ifadelerini kullandı.


TBMM bünyesinde 2008 yılında da çocuk haklarının korunması ve geliştirilmesi amacıyla Çocuk Hakları İzleme Komitesi kurulduğunu hatırlatan Milletvekili Tutdere, "Ancak komite faaliyetlerinin devamlılık ve bağlayıcılık gösterememesinden dolayı somut bir etki üretememişti. Bu örnek hepimiz için bir uyarı olmalıdır. TÜİK verilerine göre 2008-2016 yılları arasında çocuklar hakkında yapılan kayıp müracaatları 104 bin 531’dir. Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi verilerine göre, 2018 yılında Türkiye’de 67 çocuk işçi iş kazasında ölürken, Türkiye’de kayıtsız rakamlarla birlikte, çocuk işçi sayısının 3 milyona yakın olduğu tahmin ediliyor. Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2018 yılında çocuk istismarı davalarındaki suç sayısı en üst seviyeye çıktı. Çocukların cinsel istismarına ilişkin açılan davalardaki mahkumiyet kararları 2011 yılında 16 bin 828 iken, bu rakam 2018’de 18 bin 290’a kadar yükseldi. 2011-2018 yılları arasında 3 bin 947 çocuğun yaşam hakkı ihlal edildi. 2019’un ilk 6 ayında 99 çocuk istismara uğradı" dedi.


Milletvekili Tutdere şunları kaydetti:


"Çocuk hakları konusunda yapılan pek çok çalışma, devamı gelmediği için kesintiye uğruyor. Buna örnek olarak Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, eski ismiyle söylersek Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile Türkiye Adalet Akademisinin birlikte yürütmek üzere imzaladığı, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti işbirliği ile yürütülmesi yönünde karar alınıp, 2014-2019 dönemini kapsayan Çocuk Koruma Hizmetlerinde Koordinasyon Strateji Belgesi var. Bu belge, çocuğun hayatıyla ilgili bütün bakanlıkların nasıl bir işbirliği ve koordinasyon içinde çalışacaklarını çok somut olarak tarif ediyor. Fakat örneğin bu belgenin adı dahi anılmıyor. Bakanlıklarca imzalanmış, Türkiye tarafından desteklenen ve AB’nin parasını ödediği bu projelerin artık bir tür iyi niyet belgesinin ötesine geçmesi ve politika üretir halde olması gerekir. Aksi, bizi bir projeler çöplüğüne dönüştürmüş olacaktır. Bunu yapamadığımız sürece, bu çığlık bugün Adıyaman’dan yarın ise Türkiye’nin herhangi bir başka şehrinden yükselecektir. 13 yaşındaki Hüseyin Nasrullah Çelik özelinde, tüm öldürülen çocuklarımız için çalışmaya devam edeceğimizi kamuoyuna bir kez daha saygıyla duyuruyorum."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.