ASAYİŞ - 08 Temmuz 2024 Pazartesi 14:50

Sokak köpeklerinin saldırdığı küçük çocuğun babası köpeklerin toplatılmasını istedi

A
A
A
Sokak köpeklerinin saldırdığı küçük çocuğun babası köpeklerin toplatılmasını istedi

Adana’da narenciye bahçesinde sokak köpeklerinin saldırısına uğrayarak ağır yaralanan 5 yaşındaki Abbas Casim’in babası Hasan Casim, geniş arazide çok sayıda köpek bulunduğunu belirterek hayvanların toplatılmasını istedi.


Edinilen bilgiye göre, olay, 5 Temmuz saat 15.00 sıralarında Seyhan ilçesi Gülbahçesi Mahallesi’nde meydana geldi. Bir çiftlik evinde yaşayan Suriye uyruklu 6 çocuklu Casim ailesinden Abbas Casim (5), arkadaşlarıyla oyun oynamak için evin etrafında bulunan portakal bahçesinde gezintiye çıktı. Geniş arazide dolaştığı esnada bir süre sonra sokak köpeklerinin saldırısına uğrayan Casim, vücudunun çeşitli bölgelerinden ağır yaralanarak yere yığıldı. Casim’in eve gecikmesi üzerine meraklanan annesi durumu inşaat işçisi baba Hasan Casim’e (27) bildirdi. Çocuğunu aramak için eve gelen ve bahçeyi dolaşmaya çıkan baba Hasan Casim, 5 yaşındaki çocuğu kanlar içinde yerde yatar halde buldu.


Özel bir araçla 5 Ocak Devlet Hastanesi’ne kaldırılan 5 yaşındaki çocuk, önce Yüreğir Devlet Hastanesi’ne daha sonra Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Ağır yaralanan çocuğun 3 günlük tedavisinin ardından durumunun iyiye gittiği öğrenildi.



Baba, köpeklerin bahçeden alınmasını istedi


Çocuğunu yaralı halde bulan baba Hasan Casim, "Eve geldiğimde eşim çocuğun eve dönmediğini söyledi. Sonrasında onu bulmak için bahçeye çıktım. İlk gördüğümde durumu çok kötüydü. Çok fazla köpek var, 10-15 tane var. Yetkililerden köpekleri burada bırakmamalarını istiyorum" dedi.


Öte yandan, saldırıya uğrayan 5 yaşındaki Abbas Casim’in kıyafetlerinin, hala saldırıya uğradığı noktada bulunması ise dikkat çekti.



Sokak köpeklerinin saldırdığı küçük çocuğun babası köpeklerin toplatılmasını istedi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Bakan Bak: "Yapay zeka günümüzün büyüyen bir gerçeği" Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, yapay zekanın günümüzün büyüyen bir gerçeği olduğunu belirterek, “Yapay zeka alanı, 860 tane yurdumuzdaki yaklaşık 970 bine yakın öğrencimizin, teknolojiyi kullanmak isteyenlerin varabilecekleri bir platform olacak" dedi. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisinde, Adana Valisi Yavuz Selim Köşger ile Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, gençlerin yapay zeka eğitimlerine yönelik iş birliği protokolü imzaladı. TEKNOFEST alanında yapılan imza töreninden sonra konuşma yapan Bakan Bak, imzalanan protokolün gençler için çok önemli olduğunu belirterek, “Yapay zeka günümüzün büyüyen bir gerçeği. Cumhurbaşkanlığı Dönüşüm Ofisi, Dijital Dönüşüm Ofisi, E-Devlet kapısı yaklaşık 8 binden fazla hizmeti vatandaşımıza ulaştırıyor. Tabii bunu destekleyecek üretim de gerekiyor. Gençlerimizin bu sürecin içerisinde olması gerekiyor. Biz de gençlerimizin yapay zekayla ilgili eğitimlerinde Dijital Dönüşüm Ofisiyle iş birliği yapmak istiyoruz. Gençlik merkezlerimizde atölyelerimi başta olmak üzere teknolojik sınıflar var. Teknolojik sınıflarda gençlerimiz pek çok şeyi öğreniyor ama bunlar yeterli değil. Bizim ne yapmamız lazım; gençlerimizin dijital süreci, dijital hayatı özümsemesi gerek. Yeni jenerasyon bunu hızlıca yapacak. Artık her şeyi bir telefonun içinden yaptığımız planlamalarla pek çok şeyle yapabiliyoruz. O yüzden bunu önemsiyoruz. Biz de Bakanlığımızın çerçevesinde yapay zekayı aktif bir şekilde kullanmak istiyoruz” diye konuştu. Bakan Bak, şöyle devam etti: "Burada pek çok eğitim veriyoruz, bu eğitimlerin içerisinde de yine yapay zekanın aktif bir şekilde kullanılmasını istiyoruz. Ben Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Yusuf Bey’e, emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Bakanlığımız adına da bu süreci takip eden Bakan Yardımcımız Doktor Sefa Koçoğlu’na ve ekibine teşekkür ediyoruz. Gençlik merkezlerimizde bu eğitimler verilecek. Gençlik kamplarımızda, yurtlarımızda eğitimler verilecek. Gerçekten 860 tane yurdumuz var. Yaklaşık 970 bine yakın öğrencimiz var. Bu öğrencilerimizden, teknolojiye ilgi duyanların, teknolojiyi kullanmak isteyenlerin burası varabilecekleri bir platform olacak. Ben herkese teşekkür ediyorum." Dijitalin yüzyılının Türkiye Yüzyılı olacağını anlatan Bakan Bak, “Dijitalde yazılımcılar, güçlü teknoloji, milli teknoloji görüyoruz; hepimiz burada şahidiz. Gençlerimizin ilgisi çok yüksek. Savunma sanayiinden ulaştırmaya, internete, uzay sanayisi başta olmak üzere pek çok alanda inanılmaz bir gelişme var Türkiye’de. Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Bizim önümüzü de açıyor, gençlerin elini açıyor, gençlerin teknolojisiyle buluşması için her türlü desteği veriyor. Yine buradaki katılım gösteren 130’a yakın kuruma, bakanlıklarımıza, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına teşekkür ediyoruz. Güçlü bir Türkiye istiyoruz. Bölgesinde güçlü bir Türkiye istiyoruz. Teknolojisiyle, dijital yaşamıyla, dijital dönüşümüyle, yapay zekasıyla, insan makinenin konuştuğu güçlü bir Türkiye istiyoruz. Savunma sanayisi gelişen, güçlü bir Türkiye. İşte bunun için de gençlerimizin çok iyi teknolojik eğitime ihtiyaç var. İnşallah bu başarılı bir protokol oluyor. Başarılarının sonuçlarını hep beraber görürüz" dedi.
Eskişehir Hamallıktan kalan boş vaktini sokaklarda dans ederek kazanca dönüştürüyor Eskişehir’de gün içerisinde hamallık yaptıktan sonra radyosundan müzik açıp dans ederek sokaklarda dolaşan 62 yaşındaki Gün Ilgın, enerjisiyle gençlere taş çıkartıyor. Kentin renkli ve neşeli kişiliklerinden birisi olan Gün Ilgın, pazarlarda hamallık yaparak geçimini sağlıyor. İşten geriye kalan boş vaktini ise yanından hiç ayırmadığı radyosundan müzik açıp kaşıklarla dans ederek kazanca dönüştüren Ilgın, hem enerjisini atıyor hem de çevresindekileri eğlendiriyor. Hareketleriyle gençlere adeta taş çıkartan Ilgın, vatandaşların ve turistlerin bahşişleriyle daha az bir zaman harcayarak hamallıktan daha fazla kazanç elde ettiğini söyledi. “Böyle dans ederek pazardan daha iyi para kazanıyorum” Dans etmekten son derece keyif aldığını ifade eden Gün Ilgın, “Pazarda hamallık yapıyorum. Boş vakitlerimde de elimde radyo ile geziyorum. Gezmeden olmuyor iş. Devamlı kaşıklarla oynuyorum, dans ediyorum. Radyomdan müziğimi açıyorum, hem oynuyorum hem de insanları oynatıyorum. Böyle yolumu buluyorum, paramı alıyorum. Sonra, ’bu yine zengin oldu, pazara gelmiyor’ diyorlar. Oysa pazarı da ihmal etmiyorum. Dans ederek pazardan daha iyi para kazanıyorum ama yine de pazarı bırakmıyorum. Emekliliğim olmadığı için çalışıyorum. Bekarım, kendi kendime geçiniyorum. Vatandaşlardan iyi yorumlar geliyor. Ben de keyif alıyorum bu işten. Bu yaşta dans etmek beni zorlamıyor. Gençlere taş çıkartıyorum. Hangi müzik olursa olsun fark etmez, hepsiyle oynarım” dedi.
Erzincan Erzincan’ı bal merkezi yapacak protokol imzalandı Erzincan’da arıcılık yapan üreticilerin, bal ve bal ürünlerini işleyip piyasaya sunmalarına katkı sağlamak amacıyla, Bal Paketleme Tesisi için Makine ve Ekipman Teslim töreni düzenlendi. Erzincan Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü bahçesinde düzenlenen protokol töreninde ayrıca, DAP Bölge Kalkınma İdaresi tarafından desteklenecek olan Gıda Kontrol Laboratuvarının kapasitesinin artırılması projesinin tanıtımı da yapıldı. Törene, Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, Belediye Başkanı Bekir Aksun, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Prof. Dr. Osman Demirdöğen, Vali Yardımcısı /İl Genel Sekreteri Mehmet Emre Canpolat, Vali Yardımcısı Yusuf İzci, İl Tarım ve Orman Müdür V. Serkan Kütük, AK Parti, MHP İl Başkanları ile kamu kurum ve kuruluşlarının müdürleri, Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Rahmi Özendi ile STK başkanları katıldı. DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından finanse edilen proje kapsamında, Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü aracılığıyla Erzincan Arı Yetiştiricileri Birliği’nin kuracağı bal paketleme tesisinde kullanılmak üzere 17 kalem makine ve ekipmanın teslimi dolayısıyla protokol imzalandı. Törende konuşan Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, son teknoloji kullanılarak kurulan tesisin hem Erzincan hem de Bölge illeri için büyük kazanım olduğunu söyledi. Vali Aydoğdu, Erzincan’ın bal üretiminde Türkiye’deki ilk on il arasında yer aldığını belirterek, “İlimizin ve üreticilerimizin teknolojiye uygun bir paketleme tesisine ihtiyacı vardı. Bu önemli tesisin ilimize kazandırılmasında çok büyük gayreti ve emeği olan başta DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Osman Demirdöğen’e ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Tesisimizin tüm bal üreticilerimize ve şehrimize hayırlı olmasını diliyorum.” dedi. DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Prof. Dr. Osman Demirdöğen ise, Sanayi ve teknoloji Bakanlığı‘na bağlı DAP Bölge Kalkınma İdaresi’nin Erzincan’da sebze ve meyve başta olmak üzere birçok sektöre destek verdiğini belirttiği konuşmasında, “Bal potansiyelimiz yüksek. Yaklaşık olarak bin ton bal üretimimiz var. Üreticilerin daha fazla üretim yapabilmeleri için Erzincan’da bal paketleme tesisi kurduk. Erzincan Arıcılar Birliği tarafından işletilecek olan bal paketleme tesisimiz şu anda hizmete hazır durumda. Yeni paketleme tesisi, Erzincan’ın bal üretimini daha da geliştirecek ve üreticilere modern imkanlar sunarak sektördeki rekabet gücünü artıracak. Bu tesisin kurulmasında desteklerini esirgemeyen Valimize ve Vali Yardımcısı Yusuf İzci’ye çok teşekkür ediyorum” dedi. Konuşmasında, Erzincan Gıda Kontrol Laboratuvarının ihtiyacı olan 2 büyük cihazın alımı konusuna da değinen Başkan Demirdöğen, bunun için proje hazırlandığını ve bakanlık olurunda olduğunu açıkladı. Demirdöğen, “İnşallah birkaç ay sonra da bu cihazlar alınmış olacak. Ve analizler yapıldıktan sonra Bölgenin tamamına hizmet verecek bal merkezi haline gelecek Erzincan. Şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.” dedi. Markalaşma yolunda hızla ilerleyen Erzincan Balı’nın hijyenik koşullarda tüketilmesi için kurulan tesis, sıvı ve petek bal olmak üzere günlük 2 ton bal işleme kapasitesine sahip. Yaklaşık 25 milyon lira değerinde olan tesis bu sayede önemli bir ihtiyacı gidermiş olacak. Doğu Anadolu Bölgesindeki Arıcılar Birliğine kayıtlı 7 bin 488 üyesi olduğu dikkate alındığında, DAP Bölgesi arıcılık potansiyeli bakımından Türkiye’nin %19’una, kovan sayısı bakımından %21’ine, bal üretimi bakımından ise %16’sına tekabül ediyor. Proje ile bölgede yaşayan yüzlerce üretici ailenin ürettikleri balı gelire çevirerek tarımsal kalkınmaya katkı sağlaması amaçlanıyor.
Mersin Şeker hastalığından kurtulmak mümkün Obezite ve Diyabet Cerrahisi Uzmanı Genel Cerrah Op.Dr. Cavit Göktaş, “Özellikle şeker hastalarımız, yapılacak diyabet cerrahisiyle şeker hastalığından kurtulabilirler” dedi. 24 yıllık cerrahi tecrübeye sahip olan ve 10 binin üzerinde laparoskopik vaka gerçekleştiren Obezite ve Diyabet Cerrahisi Uzmanı Cavit Göktaş, Özel Mersin Ortadoğu Hastanesi’nde tüp mide, diyabet cerrahisi, gastrit by pass, tüp mide revizyon ameliyatı, reflü cerrahisi, tiroit cerrahisi, meme cerrahisi, kasık fıtıkları, safra kesesi, mide kolon tümör cerrahisi ve hemoroit ameliyatlarını gerçekleştirecek. Göktaş, hastane olarak başarılı operasyonlara imza attıklarını belirterek, “Türkiye’de erkeklerin yüzde 30’u, kadınların yüzde 40’ında obezite var. Bu nedenle çok dikkatli olmak gerekiyor. Biz hastanemizde obezite başta olmak üzere diyabet cerrahisi, ileri laparoskopik girişimler, reflü cerrahisi, kanser cerrahileri, safra kesesi, apandisit, karın duvarı fıtıkları cerrahilerini başarıyla uygulamaktayız. Yine aynı özveriyle ameliyatlarımıza devam edeceğiz” diye konuştu. "Tedavi edilmek zorundu" Obezitenin, çağın en büyük sağlık sorunlarından biri olduğuna dikkat çeken Göktaş, "Birçok hastalığın oluşumunda önemli bir risk faktörü olan obezitenin tedavisinde cerrahi seçenekler önemli. Obezite hastalığı tedavi edilmediğinde birçok ciddi hastalığa neden olmaktadır. Obezite tedavisi için cerrahi ve cerrahi gerektirmeyen, etkili sonuç alınan yöntemler mevcuttur. Tüp mide ameliyatı ve mide balonu uygulaması sıklıkla kullanılan tedavi yöntemleridir” ifadelerini kullandı.
Antalya Beyin ameliyatlarında nöronavigasyon ile 3 boyutlu görüntüleme Bilgisayar destekli beyin cerrahisinde, cerrahlar gelişen teknoloji ile birlikte beynin 3 boyutlu bir modelini oluşturmak için görüntüleme teknolojilerini kullanıyor. Ameliyattan öncesinde ve bazen de ameliyat sırasında yapılabilen nöronavigasyonun cerrahlara büyük avantaj sağladığı bildirildi. Cerrahide kitlelerin bulunduğu yerin belirlenmesi beyin ve omurilik tümörlerinin güvenli bir şekilde sorunsuz çıkarılması için kritik öneme sahip olduğunu belirten Memorial Antalya Hastanesi Beyin, Sinir, Omurga ve Omurilik Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Mahmut Akyüz, nöronavigasyonun beyin cerrahının, ameliyat gerektiren durumu tedavi etmesinin en güvenli yolunu planlamasını sağladığını belirtti. Ameliyat sırasında, bilgisayar sisteminin nöronavigasyon sayesinde cerrahı tedavi edilen beyin bölgesine tam olarak yönlendirdiğini, diğer dokulara zarar vermeden en az riskle tamamen çıkarıldığının altını çizen Prof. Dr. Mahmut Akyüz, beyin ameliyatlarında nöronavigasyon teknolojisinin avantajlarından bahsetti. GPS sistemi gibi işlev görüyor Nöronavigasyon sistemi, öncelikle beyin ve omurga ameliyatlarında kullanılan bir teknoloji olduğunu ve GPS sistemi gibi işlev görerek cerrahlara karmaşık anatomik yapılar etrafında hassas rehberlik sağladığı belirten Akyüz, “Sistem, GPS gibi işlev görerek cerrahlara ameliyat sırasında yüksek doğrulukla navigasyonlarını kolaylaştırır. Bu sistem, cerrahların hedef bölgelerine minimum hasarla ulaşmalarına yardımcı olur ve beyin, omurilik ve sinir yapıları gibi hassas dokular etrafında milimetre düzeyinde hassasiyet sağlar. Nöronavigasyon sistemleri, beyin tümörlerinin doğru çıkarılmasına yardımcı olmak için görüntü kılavuzlu nöroşirürji için geliştirilmiştir. Navigasyonlu cerrahinin temel prensipleri, bir işaretçinin ucunu bir görüntü alanında görmektir. Cihaz alanı ile görüntü alanı arasında bir ilişki kurulmalıdır” dedi. Sorunlu bölgeleri belirlemeye ve hedeflemeye yardımcı oluyor Temel olarak, görüntü ile cihaz alanları arasındaki herhangi bir noktanın koordinatlarını eşlemek için bir dönüşüm matrisi hesaplanması gerektiğini söyleyen Akyüz, “Dönüşüm matrisinin amacı, dijital görüntü verileri ile anatomik yapı arasında bir bağlantı oluşturmak ve bu nedenle artan 3 boyutlu yönelim sağlamaktır. Nöronavigasyon sistemi kritik beyin yapılarından kaçınırken tümörleri hassas bir şekilde bulmaya ve çıkarmaya yardımcı olmasının yanı sıra Epileptik nöbetlerden sorumlu beyin bölgelerini belirlemeye ve hedeflemeye yardımcı olur. Ayrıca, omurgadaki prosedürler için doğru rehberlik sağlayarak vidaların, implantların ve diğer aletlerin doğru yerleştirilmesini sağlar” ifadelerini kullandı. Cerrahlara beyindeki her ayrıntıyı gösteriyor Prof. Dr. Mahmut Akyüz, görüntülerin ameliyat sırasında gerçek zamanlı olarak güncellendiğini belirterek, “Bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme veya ultrason tarafından sağlanan fonksiyonel verilerin nöronavigasyonla birleştirilmesi, nörocerrahların ameliyat sırasında beynin önemli bölgelerinden kaçınmasını sağlar. Ameliyattan önce, hastanın anatomisinin üç boyutlu bir haritasını oluşturmak için MRI ve BT taramaları kullanılır. Bu harita, prosedür sırasında kullanılan diğer cerrahi sistemler ve araçlarla entegredir. Mevcut pozisyonu ve durumu yansıtmak için sürekli olarak gerçek zamanlı olarak güncellenir. Ameliyat sırasında sistem gerçek zamanlı geri bildirim sağlayarak cerrahın hedeflenen bölgedeki her ayrıntıyı ve etkiyi gözlemlemesini ve gezinmesini sağlar, yüksek doğruluk verir ve riski en aza indirir” şeklinde konuştu.