Türkistanlılar Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Osman Beg, Doğu Türkistan Türklerine vatandaşlık verilerek koruma altına alınmalarını istedi.
Osman Beg, beraberindeki 15 dernek başkanıyla birlikte Çukurova Gazeteciler Cemiyetinde ortak basın açıklaması yaptı. Beg, “TBMM’yi Doğu Türkistan Türklerine sahip çıkmaya, devletimizi de Doğu Türkistan Türklerine vatandaşlık vererek koruma altına almalarını talep ediyoruz. Çin Hükumeti sınırları içerisinde olan Doğu Türkistan tarihte de bugün de Türklerin yurdudur. Bugün bile Türkistan denildiği vakit insanlarda en çok çağrışım yapan bölge şüphesiz Uygurlar ve birçok Türk boyuna ev sahipliği yapmış medeniyetin beşiği Doğu Türkistan’dır. Çin Hükumeti bu bölgeye ‘yeni toprak’ anlamında Sincan adını verdiler ve giderek bölgedeki nüfus dengesini bozdular. Bugün geçmişteki Nazi kamplarını andıran sözde eğitim kampları ile bölgedeki sindirme ve yok etme politikası iyice artmıştır. Kamplarda kalan aydınların, sanatçıların muhalif olduğu gerekçesiyle bir suçlu gibi muamele gördüğünü basından ve Türkiye’ye gelen Uygur Türk’ü kardeşlerimizden öğrenmekteyiz. Kamplar konusu hala çözülememişken yeni duyulan gelişmeler biz Türkistanlıları üzmekte ve endişelendirmektedir” dedi.
“Meclisimizin soydaşlarını düşünerek doğru kararlar alacağına inanıyoruz”
Osman Beg, açıklamanın devamında şunları söyledi:
“Türkiye ile Çin Hükümeti arasında gündeme gelen suçluların iadesi antlaşmasının muhaceretteki Doğu Türkistanlılar huzursuzluk oluşturmuştur. Yakınlarını ziyaret ve eğitim amaçlı Çin devleti dışında bulunan Doğu Türkistanlıları suçlu olarak nitelendirilmekte ve aileleri kamplara gönderilmektedir. Çin hükumeti ile gündeme gelen antlaşma ile sınırları dışında bulunan ve Türkiye Cumhuriyeti devletine sığınan Doğu Türkistanlıların çeşitli suçlamalar ile iadesini talep edeceği bilinmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi 13.11.1933 tarih 15318 sayılı kararname ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk döneminde Türk soylu mülteci ve göçmenlere sahip çıkmıştır. Bugün halen binlerce Türkistanlının umudu vatan bildikleri Türkiye Cumhuriyeti’dir. Türkiye Büyük Millet Meclisimizin soydaşlarını düşünerek doğru kararlar alacağına inanıyoruz. Mustafa Çokay’ın da belirttiği gibi Türkiye Cumhuriyeti ezilen, esaret altında yaşayan, zulme uğrayan mazlum Türklerin de vatanıdır. Sosyal medyada başlatılan ‘’Uygur Türkleri iade edilemez’’ talebi büyük destek görmüştür. Türkiye’deki Doğu Türkistanlıların ikamet ve vatandaşlık sorunları çözülmeli ve Çin hükumetinin hukuksuz taleplerine karşı dikkat edilmelidir. Yukarıda da belirttiğimiz üzere bizler de farklı dönemlerde anavatan bildiğimiz ülkemiz Türkiye’ye yerleşmiş ailelerin çocukları, torunları olarak devletimizden Türkiye’ye sığınan soydaşlarımıza vatandaşlık vererek korkularının giderilmesine yönelik adımların atılmasını bekliyoruz. Zulüm gören soydaşlarımıza sahip çıkmak başta insanlık görevimizdir.”