- 25 Kasım 2019 Pazartesi 10:05

"Kendi fotoğrafına kolay ulaş" yazılımı geliştirdi

A
A
A
"Kendi fotoğrafına kolay ulaş" yazılımı geliştirdi

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencisi Cengiz Akcan, spor, eğlence, doğa ve kurum organizasyonlarında çekilen fotoğrafların yüz tarama yöntemiyle sahiplerine ulaştırılabileceği bir yazılım geliştirdi.

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencisi Cengiz Akcan, spor, eğlence, doğa ve kurum organizasyonlarında çekilen fotoğrafların yüz tarama yöntemiyle sahiplerine ulaştırılabileceği bir yazılım geliştirdi. ‘VOBO’ adı verilen yazılım ilk olarak Nisan’da Adana’da-Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’nda test edildi. Karnavalda etkinlik ve sokaklarda çekilen binlerce fotoğraf, sahiplerinin cep telefonlarına yüksek çözünürlükte ulaştırıldı.


Girişimcilik Ekosistemi Derneği (GED) Başkanı Esra Özden, genç girişimci Cengiz Akcan’ın yazılım projesine başından beri destek verdiklerini belirterek, “İnovatif ve katma değeri yüksek alanlarda dünya markası çıkarmak gibi bir hedefimiz var. Bu hedefe özellikle yazılım alanında daha kısa sürede ulaşacağımıza inanıyoruz. Son dönemde ‘VOBO’ benzeri yazılımlar üzerinde çalışan genç girişimcilere verdiğimiz desteğin sonuçlarını almak bizi mutlu ediyor. ‘VOBO’, gönüllü öğrenciler tarafından yürütülen en büyük girişimcilik programı ‘University4society’de bölge birincisi olmuştu. Bu genç girişimcimizi ve benzer girişimleri desteklemeye devam edeceğiz” dedi.



Microsoft’un 10 katı fotoğraf tarıyor


Geliştirdiği yazılımla ilgili bilgi veren üniversite öğrencisi Cengiz Akcan, iki yıldır üzerinde çalıştığı VOBO’nun temelini oluşturan yüz tanıma sistemiyle dünyada 5 büyük şirketin ilgilendiğini belirterek, “Güvenlikten, personel giriş-çıkışına kadar birçok alanda halihazırda kullanılan yüz tanıma sisteminde Microsoft bile dakikada 900 fotoğraf işleyebiliyorken, bizim sistemimiz dakikada 10 bin fotoğraf tarayabiliyor. Rakiplerimiz arasında iki tane Türk ve iki tane yabancı firma var. İşe başlarken bu firmalar zaten vardı; fakat şu anda ‘VOBO’ onlardan daha ileri bir noktada ve çalışmalarımız da hâlâ devam ediyor” diye konuştu.



İşbirliği yapacak kuruluş arıyor


VOBO’nun hayatı kolaylaştıran bir uygulama olduğunu belirten Cengiz Akcan, “Diyelim ki 30 kişilik bir arkadaş grubunuz var ve bir doğum günü partisi yaptınız. Bu etkinlikte herkes yüzlerce fotoğraf çekti. Bu kadar fazla fotoğrafın seçilerek arkadaşlar arasında birbirlerine ulaştırılması kolay değil. Çünkü herkesin bulunduğu fotoğrafı tek tek seçmek, göndermek zor. Bizim yazılımımızda çekilen fotoğraflar sisteme ekleniyor. Bir erişim kodu paylaşıyorsunuz. Herkes sisteme yüzünü tanıtıyor. Sadece 10 saniye içerisinde sistem o yüze ulaşıyor. Bu yıl Nisan’da Adana’da - Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’nda denenen programımızdan memnun kalındı ve 2020 için Nisan’da Adana’da Komitesi’yle kullanım işbirliği yaptık. Apple, Android ve vobo.photos internet adresinden indirilerek kullanılabilecek sistemimizin fotoğraflara tasarımlı çerçeve ekleme, kullanıcı haklarını koruma çerçevesinde hukuk hizmeti desteği gibi rakiplerinden üstün özellikleri de var. Adana’dan çıkıp uluslararası bir marka olmayı amaçlıyoruz. Bunun için de işbirliği yapacağımız kişilere, firmalara ihtiyacımız var. Para, bir ürünü geliştirmek ve sunmak için lazım. Bizim ürünümüz zaten geliştirildi. Bizler şu anda sunma aşamasındayız. Bizim yatırımcıdan çok paydaşlara, iş birlikteliği yapacağımız kuruluşlara ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmirli öğrenciler, Almanya’da teknoloji fuarında projelerini sergiledi İzmir TAKEV Okulları Maker Kulübü öğrencileri, birbirinden farklı özgün projeleriyle ‘Maker Faire Ruhr’ teknoloji fuarında yerini aldı. Dünyanın ve Almanya’nın dört bir yanından fuara gelen katılımcılar, öğrenciler tarafından hazırlanan projelere yoğun ilgi gösterdi. İzmir TAKEV Okulları Maker Kulübü öğrencileri, 27-31 Mart tarihleri arasında Dortmund Üniversitesi kampüsünde yer alan DASA fuar alanında düzenlenen Avrupa’nın önemli teknoloji fuarları arasında gösterilen ‘Maker Faire Ruhr’ teknoloji fuarına katıldı. ‘Hayali Gerçeğe Dönüştür’ sloganıyla yola çıkan TAKEV’li gençler, hazırladıkları özgün projeleri kendi stantlarında sergileyerek büyük ilgi gördü. Öğrenciler ayrıca Türkiye’yi ve İzmir’i uluslararası teknoloji fuarında başarıyla temsil etmenin gururunu yaşadı. Temel elektronik devrelerden sensör teknolojilerine, mikrodenetleyici uygulamalarından blok tabanlı kodlamaya kadar öğrenciler tarafından geniş bir yelpazede hazırlanan uygulamalı çalışmalar, dünyanın ve Almanya’nın dört bir yanından gelen katılımcıların yoğun ilgisini çekti. Her yaştan teknoloji meraklısıyla birebir etkileşim kurma ve bilgi paylaşımı yapma fırsatı bulan öğrenciler, "Kendi projelerimizi anlatmanın yanı sıra, farklı kültürlerden insanlarla tanışma ve onların projelerini görme imkanı bizler için inanılmaz bir deneyim oldu. Yıl boyunca üzerinde çalıştığımız projelerin yoğun ilgiyle izlenmesi de bizleri heyecanlandırdı. Teknoloji yolculuğumuz devam edecek" dedi.
Siirt Uzmanından çocuklarda göz sağlığı uyarısı Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Burak Akkoyun, çocuklarda göz sağlığının erken dönemde önemsenmesi gerektiğini belirtti. Bebeklik döneminden itibaren her yaşta göz muayenesi yapılabileceğini belirten Op. Dr. Akkoyun, özellikle doğumdan sonraki ilk 6 ayda tüm çocukların göz doktoru tarafından muayene edilmesi gerektiğini ifade etti. Op. Dr. Akkoyun, bu sayede şaşılık, kırma kusurları, doğumsal katarakt ve retina gibi ciddi göz hastalıklarının erken dönemde tespit edilebileceğini söyledi. Ayrıca, erken doğan ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerde, yoğun bakımda oksijen desteği almış bebeklerde retina hastalığı riskinin bulunduğunu belirten Op. Dr. Akkoyun, prematüre bebeklerin ilk haftalardan itibaren göz muayenesine tabi tutulması gerektiğini vurguladı. Op. Dr. Burak Akkoyun, ’’Şaşılık, gözlerin paralelliğini kaybetmesi durumudur. Çocuklarda sıklıkla görülen göz bozuklukları arasında yer alan şaşılık, genellikle genetik yatkınlık, hamilelik süreci, doğumdaki sorunlar ve geçirilen hastalıklar gibi faktörlerden kaynaklanabiliyor. Çocuklarda şaşılık görülme sıklığı yüzde 2-4 arasında değişiyor. Yalancı şaşılık gibi yanlış tespitler de yaygın ancak çocuğun gelişimiyle birlikte bu durum düzelebilir. Çocuklarda göz tembelliği özellikle 3-3.5 yaş civarında saptanıyor. Gözler arasındaki numara farkı artarsa göz tembelliği riski de artar. Gözlük tedavisi ve sağlıklı gözün kapatılmasıyla göz tembelliği tedavi edilebilir. Kapama tedavisi 3-8 yaş arasında daha etkilidir. 9-10 yaşından sonra görme iyileşmesi çok düşüktür. Şaşılık, çoğunluğunun göz tembelliği olan hastalarda oluşuyor. Çocukların göz sağlığını korumak için düzenli göz muayenelerinin yapılması gerekmektedir. Aileler çocuklarını 2 yaşına kadar elektronik cihazlardan uzak tutmalı, 7 yaşına kadar günlük ekran süresinin 1 saati geçmemesi gerekir. Çocuğun gözünde kayma tespiti durumunda, fotoğraf çekip doktoruna sunmakta fayda var’’ dedi. Damlalı muayene gerekliliği hakkında bilgi veren Op. Dr. Akkoyun, damlalı muayene öncesinde çocuğun sağlığının yerinde olduğundan emin olunması gerektiğini de sözlerine ekledi.