Uluslararası lobilerin saldırısı altında olan aile yapısının korunması ve kılık kıyafet özgürlüğünün anayasal güvence altına alınması için Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen tarafından imza kampanyası başlatıldı. Eğitim-Bir-Sen Adana Şube Başkanı Mustafa Sarıgeçili, devletin bu hayati meselede her türlü tedbiri almasının tercih değil zorunluluk olduğunu söyledi.
Bütün dünyada küresel lobiler tarafından fonlanan ve aile yapısını yıkmak üzere konumlanmış yapılara karşı Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen harekete geçti. 81 ilde ve online mecrada imza kampanyası başlatan konfederasyon, aile yapısının korunması ve kılık kıyafet özgürlüğünün anayasal güvence altına alınması için tüm topluma çağrıda bulundu.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Eğitim-Bir-Sen Adana Şube Başkanı Mustafa Sarıgeçili, ailenin toplumun temel taşı, değerlerin aktarıcısı ve taşıyıcısı olduğunu hatırlatarak toplumumuzu geleceğe taşıyacak şeyin de güçlü aile kurumu olduğunu söyledi.
Ailenin örselendiği, zayıflatıldığı bir zeminde, değerlerimizi yaşatmanın ve millet olarak ayakta kalmamızın mümkün olmadığını söyleyen Sarıgeçili, "Bu noktada bazı toplumların içler acısı hali ibret almamız için yeterlidir. Hal böyle iken bugün aile, tek dünyacı sapkın küresel lobilerin uyguladıkları çok katmanlı ve sistemli bir saldırının altında var olma mücadelesi vermektedir. Toplumsal cinsiyet ideolojisi üzerinden anormalliği ve sapkınlığı özgürlük olarak sunan bu güçler, tekellerine aldıkları; sosyal medya şirketleri, moda sektörü, dizi ve film sektörü, dijital yayın platformları üzerinden aileyi zayıflatan, dağıtan kültürel ve ahlaki dejenerasyon operasyonu yürütmektedir" dedi.
Sarıgeçili: "Ailenin eşsiz değeri zedelenmektedir"
Bir kısım işbirlikçi sivil toplum örgütlerinin kendi kültürüne yabancılaştığını ve sapkın lobilerin etki ajanlığına soyunduğunu belirten Sarıgeçili, sapkınlıkların insan hakları ambalajıyla ve hak olarak sunulduğunu, bu aldatmacalara karşı dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Sarıgeçili, "Kârdan başka bir değere inanmayan kimi medya kuruluşları aile mahremiyetini yok etmekte, reyting uğruna suç mahalli haline getirdikleri aileyi gözden düşürecek yayınlar yapmakta, ailenin eşsiz değerini zedelemektedirler. Sapkın küresel lobilerin fonladığı birtakım kesimler biyolojik cinsiyeti reddederek cinsiyetsizliği dayatmakta, eşcinselliği teşvik ederek eşcinsel evlilik dedikleri sapkınlığı normalleştirmekte, ahlaki bir yapı olan aileyi ifsat etmeye çalışmaktalar. Bütün bunlara aile hayatına zarar veren işsizlik, iş aile hayatı uyumundaki sorunlar, madde bağımlılığı, kumar, şiddet ve benzeri konuları da eklemek gerekmektedir. İnanç ve medeniyet değerlerini geleceğe aktarmak aileyi korumak ve yaşatmaktan geçer" ifadelerini kullandı.
"Sapkınlıkları hak ve özgürlük olarak görmemiz mümkün değil"
Aileyi hedef alan ve bir beka meselesine dönüşen bu saldırılara asla sessiz kalmayacaklarını ifade eden Mustafa Sarıgeçili, "Bu sapkınlıkları hak ve özgürlük olarak görmemiz mümkün değildir. Kimliksiz, cinsiyetsiz, değerlerinden arındırılmış, sağlıksız bireyler imal etmek üzere kendisini konumlandırmış bu odakların karşısında durmak ve ailemizi korumak hepimizin sorumluluğu ve görevidir. Bizler, bu hayati meselede devletin her türlü tedbiri almasının tercih değil zorunluluk olduğunu ifade ediyoruz. Bu noktada, aileye karşı yapılan saldırılara karşı sesimizi yükseltiyor, aileyi koruyacak somut hükümlerin Anayasa’da yer almasını sağlamak amacıyla ’Aileye değer’ diyor ve bir imza kampanyası başlatıyoruz. Anayasa’nın 41’inci maddesinin birinci fıkrasına, ’Aile, kadın ve erkekten oluşur. Aile ilişkisinin temeli evliliktir’ cümlelerinin eklenerek aile kurumunun ifsada açık olmamasını, sapkınlıkların üzerinde tepinmek istedikleri bir zemine dönüşmemesini istiyoruz" diye konuştu.
Sözlerinin devamında "Binlerce yıldır olduğu gibi bugün de yarın da aile kadın, erkek ve çocuklardan oluşur. Başka bir tanım ve dayatmayı asla kabul etmiyoruz" diyen Mustafa Sarıgeçili, ailenin temel unsuru olan kadınların inancının temel parçası olan başörtüsü nedeniyle ayrımcılığa ve dışlanmaya maruz kalmaması, yeni 28 Şubatların yaşanmaması, amacıyla Anayasa’nın 24’üncü maddesinde ilgili düzenlemelerin yapılması gerektiğini vurguladı.
"Aziz milletimizin desteğini bekliyoruz"
TBMM’yi; aileyi korumak, başörtüsü özgürlüğünü güvenceye kavuşturmak için sorumluluk almaya ve gerekli anayasal düzenlemeyi yapmaya davet eden Sarıgeçili, "Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olarak sapkın küresel lobilere ve yerel işbirlikçilerine karşı ailemizi korumak için ayağa kalkıyor, başlattığımız imza kampanyamızla ’Anayasa değişsin, Aile korunsun’ diyoruz. Toplumsal yapımız ve geleceğimiz için son derece önemli olan bu iki hayati konuyla ilgili 81 ilde kuracağımız stantlarla başlattığımız imza kampanyasına aziz milletimizi destek vermeye davet ediyoruz" dedi.
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen’in başlattığı imza kampanyasına katılmak isteyenler imza.memursen.org.tr adresinden de kampanyaya katılım sağlayabiliyor.
