GÜNDEM - 27 Haziran 2024 Perşembe 09:26

Dünyanın düz olduğunu kanıtlayamadı, sokağa "Düz Dünya" ismi verilmesi için başvurdu

A
A
A

Adana’da bir süredir dünyanın düz olduğunu iddia eden bir genç, iş yerinin bulunduğu sokağa "Düz Dünya" ismini vermek için diğer esnafla birlikte belediyeye başvurdu.

Dünyanın geoit şeklinde değil de düz olduğunu savunan ve 2018 yılında kurduğu Düz Dünya Derneği altında çalışmalarını sürdüren Doğukan Özkan, Seyhan ilçesine bağlı Tepebağ Mahallesi’ndeki 27039 sokağa ’Düz Dünya Sokağı’ isminin verilmesi için belediyeye başvurdu.

Dünyanın düz olduğunu kanıtlayamadı, sokağa

2022 yılında derneğin kapanmasıyla birlikte iddiasını kendi çevresi ile birlikte sürdürmeye devam eden Özkan, Düz Dünya Sokağı isminin verilmesi beklenen sokakta giydiği düz dünya tişörtleri ve düz dünya plakası ile poz verdi. Sokakta bulunan yaklaşık 25 esnafın da katılımıyla sokağın isminin ’Düz Dünya’ olarak değiştirilmesine yönelik dilekçesini belediyeye teslim eden Özkan, şimdi ise belediyenin onayını bekliyor.

Dünyanın düz olduğunu kanıtlayamadı, sokağa

Yıllardır dünyanın düz olduğunu savunan Özkan, geçmişte de ismini "Düz Dünya" olarak değiştirmek üzere mahkemeye başvurmasıyla gündeme gelmişti.

Sokak esnafı imza verdi

26 yıldır sokakta esnaflık yaptığını belirten Düz Dünya Derneği Eski Başkanı Doğukan Özkan, "Düz dünyaya inanıyoruz. Biz düz dünyacılar olarak hem sokağımız için bir değişiklik ve güzellik olması, hem de esnaf için bir değişiklik olmasına yönelik sokağımıza ’Düz Dünya’ ismini vermeyi düşündük" dedi.

Dünyanın düz olduğunu kanıtlayamadı, sokağa

Sokağa yeni isminin verilmesine yönelik yaklaşık 25 esnaftan imza topladığını belirten Özkan, "Esnaf zaten bana inanıyordu. Benim sözüme güvenirler. Küçük bir açıklama yaparak birçok esnaftan aynı anda gerekli imzayı topladık. Onlara, ’sokağın adını Düz Dünya olarak değiştireceğiz’ dedim. Onlar da çok sevindi, çok hoşlarına gitti. ’Çok iyi olur’ dediler. Bu sokak normalde hem biliniyor hem de bilinmiyor. Biz de buradan yola çıkarak sokağın adını resmi olarak değiştirerek hem düz dünyacılar için güzel bir etkinlik olsun, hem de esnaflarımızın ve mahallenin işlerini güzelleştirerek, turizm adına geliştirmek için böyle bir düşüncede bulunduk" şeklinde konuştu.

Dünyanın düz olduğunu kanıtlayamadı, sokağa

"Dünyada ilk olacak"

Sokağa ’Düz Dünya’ ismi verilirse bu durumun dünyada ilk olarak tarihe geçeceğini de savunan Özkan, "Bu sadece Türkiye’de değil, dünyada da bir ilk olacak. Buranın adı eğer ’Düz Dünya’ olarak değişirse ilginin daha çok artacağını, bu sokağı bilmeyen insanların bile buraya geleceğini benden önce bölge esnafı da dile getiriyor" diye konuştu.

Dünyanın düz olduğunu kanıtlayamadı, sokağa

Mahalle esnafından berber Güray Koruloğlu ise, "Doğukan abi zaten sansasyonel bir adam. Düz dünyayı da bayağı bir seviyor. Savundu, üzerine düştü. Biz de destekledik. Zaten Doğukan abiyi de seviyoruz. Sokağın adının değişmesinde de bir sakınca görmedik. Bence iyi oldu. Değişmesini de destekliyoruz. Tarihi bir sokak burası. İnsanların geçmesini ve daha fazla insanın buraya uğramasını istiyoruz. Gerek düz dünyayı savunanlar, gerekse ’ne varmış acaba’ diyerek gelmek isteyenler olacaktık mutlaka" ifadelerine yer verdi.

Mehmet Umut Bakay-Furkan Sabrican Ünlü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Savunma Sanayii Başkanı Görgün: "Bayraktar TB-3, dünya tarihine geçti" Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Bayraktar TB-3’ün kısa pistli bir gemiden kalkış ve iniş yapabilen ilk SİHA olarak dünya tarihine geçtiğini açıkladı. Savunma Sanayii Başkanı Görgün, sosyal paylaşım sitesi X hesabından “Dünya havacılık tarihinde bir ilk” başlığıyla yaptığı paylaşımda, “Bayraktar TB-3, kısa pistli bir gemiden kalkış ve iniş yapabilen ilk SİHA olarak dünya tarihine geçti. Bu başarı, yalnızca Türk savunma sanayiinin değil, aynı zamanda havacılık teknolojilerindeki küresel yarışta liderliğimizin bir göstergesidir. Bu yarışı Türkiye kazandı” dedi. Milli Deniz Havacılığı tarihimizde de bir ilk, olduğunu dile getiren Görgün, “Yerli ve milli imkanlarla geliştirilen TB-3, Milli deniz havacılığımız alanında çığır açan bir inovasyon. Havada kalış süresi, yüksek faydalı yük kapasitesi ve şimdi de kısa pistli bir gemiden havalanma yeteneği ile TB-3, geleceğin savunma teknolojilerinde yeni bir dönemin kapısını araladı. Türkiye deniz havacılığına en yüksekten girdi. Bu tarihi başarıda emeği geçen başta BaykarTech firmamız olmak üzere, mühendislerimizi, teknisyenlerimizi ve tüm ekipleri yürekten tebrik ediyorum. Türkiye, azmi ve kararlılığıyla küresel bir yarışta daha en önde yer aldı. Baykar’ımızla ve Savunma sanayiimizle gurur duyuyoruz. TB-3 gerçek kuvvet çarpanı” ifadelerine yer verdi.
Antalya Antalya’da yaşayan yerleşik Ukraynalılardan 1000. gün açıklaması Antalya’da yaşayan yerleşik Ukraynalılar, Ukrayna-Rusya savaşının bininci günü nedeniyle açıklamada bulundu. Antalya’da yaşayan Ukraynalılar, Ukrayna-Rusya savaşının bininci günüde Attalos Heykeli önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması sırasında çok sayıda Ukraynalı, bayraklarına bürünmüş halde alanda hazır bulundu. “Rusya, dün çocukların da bulunduğu onlarca can kaybına sebep oldu” Ukrayna Antalya Konsolosu Oleksandr Voronin, Rusya’nın saldırısı nedeniyle Ukrayna’da yaşayan insanların normal hayat düzeninden mahrum kaldığını ifade ederek, "Sivil yerleşim yerlerinin ve sivillere yönelik altyapı ile enerji altyapısının sürekli olarak bombardımana maruz kalması nedeniyle, insanlar, normal bir hayat düzeninden mahrum kaldı. Başkent Kiev’de bile, kimi zaman hava hücum alarmı, kesintisiz on saat sürüyor ve bu esnada insanlar, işlerine, öğrenimlerine ve gece uykularını bölerek sığınaklara inip beklemek zorunda kalıyor. Geride bıraktığımız Pazar günü, 17 Kasım’da Rusya, Ukrayna geneline yönelik, 120 füze ve 90 kamikaze İHA ile yoğun bir hava saldırısı düzenledi. Bu saldırıda hedef, enerji altyapısıydı ve saldırının sonucunda, Ukrayna’nın bütün illerinde yoğun elektrik kesintileri görülmeye başladı. Rusya, dün Sumı ve Odesa şehirlerindeki yerleşim bölgelerine füze saldırıları düzenleyerek yeni bir suç işledi. Bu saldırılar, aralarında çocukların da bulunduğu onlarca can kaybına sebep oldu” dedi. Zelenskiy’nin formülüne destek talebi Savaşın bin gündür sürdüğünü vurgulayan Ukrayna Antalya Konsolosu Oleksandr Voronin, kendilerine destek olan tüm ülkelere teşekkür ederek, "Bin gün, sembolik bir tarihtir, çünkü işgalin başlangıcında dünya toplumu, Ukrayna’nın dayanabilme şansını 48-72 saat olarak değerlendiriyordu. Ancak Ukrayna askerleri ve halkı, orantısız bir güce karşı gerçek bir kahramanlık sergileyerek ayakta kalmayı başardı ve topraklarını savunmaya devam ediyor. Tüm ortaklarımıza, bu süre boyunca bize destek olmaya devam ettikleri için minnettarız. Ayrıca, tüm dünyanın, Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy tarafından sunulan, adil ve kalıcı bir barışı sağlamayı amaçlayan Zafer Planı ve Barış Formülü’nü destekleyeceğini umuyoruz.”
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasına yarın devam edilecek İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine yarın devam edilecek. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına 2. gününde devam ediliyor. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Fehmi Alperen, "Ben İBB’ye bağlı ambulans şoförü olarak çalışıyorum. 17 yıldır İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalışıyorum. Hasta sevki yapıyoruz. Bir şirketim de vardır aynı zamanda. Biz yeni doğan hasta nakli yapmıyorduk. 112 sisteminin bertaraf edilerek hastanelere sevk yapıldığı iddiasına katılmıyorum. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Bahsi geçen hiçbir hastaneye nakil yapmadım. Birçok sevki sanık Hasan Basri Gök yürütmektedir. Hatta sevk işlemi için bazen doktor olduğunu söylemiştir kendisi. Benim hakkımda iddianamenin hiçbir sayfasında sevk ile alakalı bir şey yoktur. Sanıklardan Hakan Doğukan Taşçı’yı tanıyorum. Taşçı bana hasta bebeklerin basamak değerleri ile oynandığını da söyledi. Benim Fırat Sarı ile bir menfaat ilişkim yoktur. Sarı’nın hesabından bana yıllardır gelen 1 TL bile yoktur. Burada bir örgüt olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Buradaki herkes sağlık çalışanı” dedi. Fehmi Alperen’in avukatı ise savunmasında, “Benim müvekkilim mağdurdur. Burada suçlanan kişiler aynı zamanda da mağdurdur. Uzun süredir tutuklu olan müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum” dedi. Sanık avukatının savunmasının ardından duruşmanın 3. oturumunun yarın saat 09.30’da devam etmesine karar verildi.