ASAYİŞ - 22 Ekim 2024 Salı 10:57

Adana’da şizofren genç ailesini katletti: 2 ölü, 1 yaralı

A
A
A
Adana’da şizofren genç ailesini katletti: 2 ölü, 1 yaralı

Adana’da evin şizofren oğlu; annesini, babasını ve anneannesini uyurken tabanca ile başından vurdu. Baba ağır yaralanırken, anne ve anneanne olay yerinde öldü. Şüpheli, evin içerisinde cinayet ekiplerince yakalandı.


Olay, Sarıçam ilçesine bağlı Mehmet Akif Ersoy Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, şizofren olan S.A. (26) dini konular sebebiyle ailesiyle bir süredir tartışma yaşıyordu. Gece saatlerinde S.A., annesi Mintiha Aydın (61), babası İlyas Aydın (63) ve anneannesi Ülfet Köse’yi (80) uyudukları sırada tabanca ile başlarından vurdu.


Polisi arayıp ailesinin vurulduğunu söyledi


S.A, ailesini infaz ettikten sonra polisi arayarak ailesinin evde vurulduğu yönünde ihbarda bulundu. Bunun üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri ağır yaralanan baba İlyas Aydın’ı Adana Şehir Hastanesine kaldırdı. Anne Aydın ve anneanne Köse’nin ise olay yerinde öldüğü belirlendi.


Polise çelişkili ifade veren S.A. gözaltına alındı. Emniyetteki ilk ifadesinde şüphelinin cinayetini itiraf ettiği öğrenildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara MHP Lideri Bahçeli: “Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun” Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun” dedi. MHP Lideri Devlet Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Bebeklere, çocuklara, kadınlara, masum ve mazlum her insana kast edenlerin esfeli safilin olduğunu dile getiren Bahçeli, “Yeni doğan bebekleri, SGK’dan günlük 8 bin lira alabilmek için yoğun bakımda tutup ölümlerine neden olan, pasif ötenaziye başvuran, insanın aklına getiremeyeceği, havsalasının alamayacağı, kalbinin kaldıramayacağı yöntemleri kullanarak cinayet işleyen yaratıklar emin olunuz sadece sağlık çalışanlarımızın değil insanlığın yüz karalarıdır. Yeni doğan çetesi denilerek dünyaya gelen her bebeğe aslında haksızlık yapılıyor, bunlar olsa olsa tıbbi artık, ölüm ve soygun çetesi, kana susamış katiller güruhudur.Bu ölüm çetesinin failleri arasında geçen konuşmaların gün yüzüne çıkmasından sonra, şöyle düşündüm; bir insan daha fazla nasıl alçalabilir, nasıl bu kadar yerin dibine geçebilir!Para için bebekleri ölüme mahkum eden, üstelik bunu güle oynaya, karşılıklı mavralarla yapan namussuzlara verilecek hangi ceza vicdanların fırın gibi sıcaklığını soğutabilir? Hangi ceza adaletin tecellisini sağlayabilir? Hangi ceza yüreklere su serpebilir” diye konuştu. “Sağlık Bakanımızın istifasını istemek hangi akla hizmettir” Suçun önlenmesi ve suçluların yakasından tutulmasının milletin en haklı talebidir diyen Bahçeli, “ Toplumsal dokumuzu sarsacak, devlet-millet uyumunu sakatlayacak, insan hak ve onurunu ayağa düşürecek kahredici olayların zincirleme halinde sosyal ve ulusal medyadan ifşa edilmesi ve bunların da provokasyon iklimini canlı tutması son derece kuşku vericidir.Sağlık Bakanımızın da temas ettiği üzere, ölüm ve soygun çetesinin işlediği suç ve cinayetler aylar öncesinde tespit edilmiş, fakat bugünkü gibi konuşulmamış ve gündeme gelmemiştir. Nitekim 26 Nisan 2024 tarihinde bebek ticareti yapan soysuz çeteye operasyon yapılmıştır.47 kişi gözaltına alınmış ve 22 kişi tutuklanmıştır.10 özel hastanenin faaliyeti durdurulmuş, çalışma ruhsatları iptal edilmiştir.Sağlık Bakanlığı vaziyete zamanında müdahil olmuştur.Görevi suiistimal, savsaklama, kötüye kullanma diye bir şey de söz konusu değildir.Teftiş mekanizması gecikmeksizin çalıştırılmıştır. Adli süreç zamanında işletilmiş, polis ve jandarmamız eşgüdüm halinde suçluların peşine düşmüştür. Sağlık Bakanımızın istifasını istemek hangi akla hizmettir? Konuşmasında “Yeni doğan” çetesini çökerten savcı Yavuz Engin’i tebrik eden Bahçeli, “MHP’yi karalayan, Ülkücüleri kötüleyen şerefsiz bir suçlunun tehditleri karşısında üstlendiği görevin itibarını sabır, sebat ve cesaretle koruyan Cumhuriyet Savcımız Yavuz Engin’i gönülden kutluyor, tertemiz alnından öpüyor, Allah sayılarını artırsın diyorum.Unutulmasın ki, kurt inine giren çakalın akıbeti parçalanmaktır. Önsözü çakal söylese de, son söz her zaman bozkurdun olacaktır. Türkiye’nin içine çekilmek istendiği, günbegün tahrik edilen sosyal, ekonomik ve manevi girdaplara karşı azami dikkat ve uyanıklık şarttır. Kalemizi içten düşürme hesapları sertleşmektedir. Zalim ve zillet bir akıl işbaşındadır. Özgüvenimizi yaralamak, öz değerlerimizi yağmalamak, milli ve manevi dengemizi yıkmak maksadıyla organize ve çok aktörlü bir operasyon süreci derinden derine faaliyet halindedir” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Lübnan’da yaşayan Türkmenlere kapılarının açık olduğunu duyurmasını, bu kapsamda irade göstermesini soydaşlık hukukunun takdir edilecek bir tezahürü olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Bundan rahatsız olanların, eleştiri çıtasını yükseltenlerin, yeni göç dalgası geliyor diyerek yaygara koparanların Türk’ün Türk’ten başka dostunun ve sığınacağı bir sıcak kucağın olmayacağını bilmelerini elbette beklemiyoruz.Ancak asgari seviyede insan olmalarını, saygı göstermelerini, empati yapmalarını, hoşgörülü ve vicdanlı davranmalarını beklemenin de en doğal hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Türk, Türk’e yardır, candır, kandır, gardaştır, yurttur, yuvadır, sonuna kadar emanettir.Bir zamanlar hakimiyetimiz altındaki mücavir topraklara kafileler halinde gidip yerleşen, oraları Türklük ve İslamlıkla ilmik ilmik dokuyan ecdadımızın bugünkü torunlarına ihtiyaç olduğunda kapılarımızı açmak, gönlümüzü açmak, sofralarımızı açmak milli ve tarihi bir vefanın şaşmaz gereğidir.Türk milleti; hem bekleyen, hem beklenen, hem de belaları def eden kudret timsalidir. “Seçimler zamanında yapılacaktır” Türkiye’de güven bunalımının olmadığını belirten Bahçeli, “Buna karşılık bunayan ve Türkiye’ye cephe alan bulaşık tipler vardır, alayının hüviyetleri ise bellidir, bilinmektedir.Seçimler zamanında yapılacaktır ve herkes siyasi hesabını buna muvafık yapmak durumundadır.20 Ekim 2024 tarihinde İstanbul 1 Nolu Baro Başkanlığı seçimlerinde İstiklal Marşımızı hazmedemeyenlerin ortalıkta cirit atması, KHK ile ihraç edilmiş, ne idüğü belirsiz eski bir CHP Milletvekilinin başkan seçilmesi, yaptığı konuşmasında Anayasanın ilk dört maddesine olumlu manada dokunmayı telaffuz etmesi skandal olmasının ötesinde, yeni bir tuzağın kurulduğunu göstermektedir” dedi. “Bu teröristin Türkiye’de gömüleceği bir toprak yoktur” Yapılan hiçbir ihanetin, kötülüğün kimsenin yanına kalmayacağını söyleyen Bahçeli, FETÖ elebaşına bile dünya kalmadı, kendi topraklarında, casusluk eğitim aldığı ülkesinde Allah’a hesap vermek üzere öldü gitti. Dileğim Allah’ın azabıyla kahrolması, hıyanetini, müşrik ve münafık emellere hizmetinin bedellerini tek tek ödemesi, cehennemde ebediyyen yanmasıdır. Bu teröristin Türkiye’de gömüleceği bir toprak yoktur. Nerede Türkiye düşmanlığı yapmışsa orada çürüyüp gitmelidir. Kulun hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı vardır. O hesabı soracak Türkiye sevdalısı yüreklerdir. “Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun” TBMM’de her meselenin ele alınıp milli ve müşterek akılla çözümü mümkün ve hatta mecburi olduğunu dile getiren Bahçeli, “Eğer terörsüz bir siyaset, terörsüz bir ülke, terörsüz bir gelecek hususunda herkes ittifak halindeyse o halde değil elimizi taşın altına koymaya, gövdemizi koymaya varız ve buradayız. Teröristbaşı işin içinde olmazsa bir şey çıkmaz diyenlere de sesleniyorum; Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, ‘Umut Hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil, ne de Edirne; adres İmralı’dan DEM’e uzansın" şeklinde konuştu. Diyarbakır annelerinin sessiz çığlığı duyulmasının gerekliliğinden bahseden Bahçeli, “Evlatlarıyla buluşmaları sağlanmalı, hepsinin yüzü güldürülmeli, sorunun kaynağı olanlar harekete geçmelidir. Bilinmelidir ki, uzattığım elin bir mesajı da budur.Terör yöntemleriyle herhangi bir yakın veya uzak hedefe ulaşıldığı bugüne kadar görülmüş, duyulmuş şey değildir. Barışçıl yollar varken teröre müracaat melanettir, ihanettir, cinayettir, canavarlıktır. Türk milleti bölücü terörle yaşamaya mecbur değildir. Türkiye Cumhuriyeti devleti, bölücü terör örgütünü emelleriyle birlikte imha etmeye muktedirdir. Kürt kardeşlerim, gelin bir olalım, beraber olalım, aramıza girmek isteyenleri, bozgunculuk yapanları tarihin çöplüğüne gönderelim” diye konuştu.
Kocaeli Gebze’deki patlamada 7 kişi yaralandı, 3 bina hasar gördü Kocaeli’nin Gebze ilçesinde 5 katlı binanın 3. katında doğal gaz kaynaklı olduğu değerlendirilen bir patlama sonucu 7 kişi yaralandı, 3 bina ve 6 otomobil hasar gördü. Son günlerde binada yoğun şekilde gaz kokusu aldıklarını söyleyen bir apartman sakini, "Bu yüzden Palgaz’ı defalarca aradık. ’Yaptık, yapacağız’ dediler. Pazar günü Palgaz’dan ekipler geldi. ’Yaptık’ dediler. İşte yaptıkları bu. Patlama olunca ancak böyle müdahale ediyorlar" dedi. Mevlana Mahallesi 866. Sokak’taki 5 katlı binanın 3. katında, ilk belirlemelere göre doğal gaz kaynaklı bir patlama yaşandı. Patlama sonrası ortalık adeta savaş alanına döndü. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbar üzerine adrese çok sayıda sağlık ekibi, itfaiye, AFAD ve polis yönlendirildi. Aralarında çocukların da bulunduğu 7 yaralı, ilk müdahalelerinin ardından çeşitli hastanelere sevk edildi. Korku dolu anlar yaşayan mahalle sakinleri, patlamanın ardından sokaklara döküldü. Patlama sonucu 3 bina ve 6 otomobilde hasar oluştu. Patlamanın meydana geldiği bina başta olmak üzere, 3 bina zarar gördü. Patlamanın etkisiyle binadan kopan parçalar park halindeki 6 otomobilde de hasara yol açtı. "İşte yaptıkları bu" 18 Ekim Cuma günü akşam saatlerinde, Gebze Mevlana mahallesirdeki birçok noktadan gaz kaçağı ve kokusu olduğu yönünde ihbarlar yapılmış, adreslere ekipler sevk edilmişti. Vatandaşlar PALMET Enerji’ye ait PALGAZ şirketine büyük tepki gösterdi. Son günlerde yoğun gaz kokusu aldıklarını belirten bir apartman sakini, "Evde gaz kokuyordu. Bu yüzden Palgaz’ı defalarca aradık. ’Yaptık, yapacağız’ dediler. Pazar günü Palgaz’dan ekipler geldi. ’Yaptık’ dediler. İşte yaptıkları bu. Patlama olunca ancak böyle müdahale ediyorlar. Cumartesi gece 00.00’da eve geldim, ev gaz kokuyordu, apartman boşluğu gaz kokuyordu. Israrla söyledik. Ailemde yaralanan yok ama arkadaşımın ailesinden yaralananlar olmuş. Benim ailem evde değildi. Yoksa onların da cesedini alırdım" dedi.
Kastamonu Kastamonu’da bandrolsüz bin150 kilogram tereyağı ile 750 kilogram burgulu peynir ele geçirildi Kastamonu’da Şehirlerarası Otobüs Terminali görevlilerince bandrolsüz şekilde kaçak olarak şehre getirilen bin 150 kilogram tereyağı ile 750 kilogram burgulu peynir ele geçirildi. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri tarafından ele geçirilen ürünlere el konuldu. Kastamonu Şehirlerarası Otobüs Terminalinde görevli ekipler, otogar içerisinde denetim yaptıkları sırada siyah poşet içerisinde otobüsten indirildiği belirlenen tereyağı olduğunu fark etti. Ekipler, yaptıkları incelemede tereyağının bandrolsüz bir şekilde kaçak olarak otobüsle getirildiğini tespit etti. Ekipler daha sonra durumu Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerine bildirdi. Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, Şehirlerarası Otobüs Terminaline gelerek bandrolsüz bir şekilde kaçak olarak getirilen ürünlere el koydu. Yapılan tartımda Osmaniye’den Kastamonu’ya otobüsle getirilen toplamda bin 150 kilogram tereyağı olduğu tespit edildi. Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, kaçak ve soğuk zincirine uyulmadan getirilen tereyağlarına el koydu. Öte yandan, Şehirlerarası Otobüs Terminali görevlilerince 2 gün önce de hijyen kurallarına uyulmadan bandrolsüz bir şekilde plastik kaplara konulmuş vaziyette burgulu peynir ele geçirdi. Tespit üzerine Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerince peynirlere el konuldu. Bandrolsüz ve kaçak olarak Kastamonu’da üretilen 750 kilogram burgulu peynirin, otobüslerle İstanbul’a gönderileceği öğrenildi. Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, tereyağı ve peynirleri pazarlayacak olan şahıslar hakkında Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.