GÜNDEM - 04 Nisan 2025 Cuma 09:45

83 yaşında yamaç paraşütü ile uçtu

A
A
A
00:00
00:00
HD

Adana’da yamaç paraşütü ile uçan eski belediye başkanının 83 yaşındaki eşi "ölmeden önce uçmak istedim. Bunu başardığım için çok mutluyum" dedi.

Yamaç paraşütü her geçen gün artan bir spor dalı olmaya başladı. Daha çok gençler yamaç paraşütü ile uçup keyifli dakikalar geçirse de yaşı ilerlemiş insanlarda bu zevki tatmak istiyor. Bunlardan biri de 83 yaşındaki Oya Sepici oldu. İlerleyen yaşına rağmen günlük spor yaptığı için kendini hala genç hisseden Adana Eski Belediye Başkanı Ali Sepici’nin de eşi olan Oya Sepici yamaç paraşütü deneyimini yaşadı. Sepici harika bir duygu yaşadığını belirterek, "Daha önce de bu duyguyu uçakla yaşamıştım. Süleyman Demirel, bana uçakta Adana’yı izletmişti. Ben üniversiteden sonra gölün diğer tarafa gittiğini bilmiyordum. Yamaç paraşütü de hayatımda eksik kalmasın dedim.

83 yaşında yamaç paraşütü ile uçtu

Yamaç paraşütü aklımdayken, istek varken ve dünyayı terkedersem bu zevki yaşamak için gelmek istemem. O yüzden yamaç paraşütüyle uçup öyle gideyim dedim. Yukarıda uçarken zevk aldım, bayıldım ve çok keyif aldım. Hocam, şuan istesin yine uçarım" dedi.

83 yaşında yamaç paraşütü ile uçtu

Yamaç paraşütü eğitmeni Serdar Gülşen, uçmanın yaşı olmadığını söyleyerek, "Bunu Oya hanımla birlikte herkese ispat ettik. İki kızım var ve yürümeye başlamadan önce uçmayı öğrendiler. Uçmanın yaşı yok, 7’den 70’e demiyoruz. 7’den 83’e herkesin gönül rahatlığıyla yapabileceği oldukça keyifli ve güvenli bir aktivitedir. Oya hanım ile gençler arasında dağlar kadar fark var. Oya hanım çok cesurdu ve uçarken keyifli sohbet ettik. Kendisini hem tebrik hem de takdir ediyorum" diye konuştu.

83 yaşında yamaç paraşütü ile uçtu

Fatih Keçe - Serkan Çetinkaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Yenipazar’da Büyükşehir’in çalışmaları devam ediyor Aydın Büyükşehir Belediyesi, kent genelinde vatandaşlar için daha güvenli ve konforlu yollar oluşturmaya devam ediyor. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun öncülüğünde gerçekleştirilen çalışmalar vatandaşlardan tam not alıyor. Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığı ekipleri, Yenipazar’da gerçekleştirdikleri çalışmaları hız kesmeden sürdürüyor. Büyükşehir Belediyesi ekipleri, ilçede bulunan Karaçakal Mahallesi ile Karacaören Mahallesi’ni birbirine bağlayan, birçok farklı mahalleye ulaşımı sağlayan yolda yenileme çalışmalarına başladı. Genişletme çalışması gerçekleştirilecek olan yolda kazı işlemlerine başlandı. Kazı işlemlerinin ardından asfalt çalışması gerçekleştirilecek olan yol, çizgi çekiminin ardından Yenipazarlıların hizmetine sunulacak. Başkan Çerçioğlu’na hizmet teşekkürü İlçenin dört bir yanında Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen çalışmalardan memnuniyet duyduklarını belirten Yenipazar Belediye Başkanı Malik Ercan, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na teşekkür etti. Başkan Çerçioğlu’na bir teşekkür de Karaçakal Mahallesi Muhtarı Şuayip Acar’dan geldi. Acar, "Karaçakal ile Mestanlar yolumuzun genişletme çalışması belediye başkanımızın desteği, Büyükşehir Belediye Başkanımızın desteği ile başlamıştır" ifadeleri ile Başkan Çerçioğlu’na çalışmalardan dolayı teşekkür etti.
Gaziantep Gaziantep’in yemeni ayakkabıları turistlerden ilgi görüyor Gaziantep’in geleneksel yemeni ayakkabıları kenti ziyarete gelen turistlerden ilgi görüyor. Geçmiş yıllarda vatandaşların ayaklarını süsleyen ancak zamanla teknolojiye yenik düşen ve "Antep yemesi" olarak adlandırılan yemeni ayakkabılar, günümüzde yeni model ve desenleriyle her kesimin ilgisini çekiyor. Özellikle yaz mevsiminde ayakları serin tutması ve sağlıklı olması nedeniyle ilgi gören yemeni ayakkabılar, ayakta terleme, mantar, egzama ve koku yapmıyor. Asırlardır ustaların maharetli ellerinde hazırlanan yemeni ayakkabılar, son yıllarda tasarlanan yeni modeller ve çeşitli renkleriyle de dikkat çekiyor. Sadece Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde üretilen ve dünyanın dört bir tarafına ihraç edilen yemeni ayakkabılar, daha çok Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Geleneksel yemenileri modern tasarımlarla birleştirerek doğallığını bozmadan üreten Gaziantep’teki yemeni ustaları, ayakkabının yanı sıra sandalet, çanta, cüzdan ve maskot çeşitleri de üretiyor. 7’den 70’e her yaş grubunun tercihi olan yemeni ayakkabılar, kenti ziyarete gelen yerli ve yabancı turistler tarafından da ilgi görüyor. Tarihi Antep Kalesi’nin yanındaki iş yerinde yıllardır köşgerlik yapan Adil Keskinsoy, daha çok sıcak yaz günlerinde giyilen yemeni ayakkabıların ayakta ter ve koku yapmadığı için halk tarafından büyük bir ilgili gördüğünü söyledi. "Eleman sıkıntısı yaşıyoruz ama yine de mesleğimizi sürdürüyoruz" Yemenicilik mesleğinin Gaziantep’in en eski el sanatlarından biri olduğunu belirten Keskinsoy, "17-18 yıldır bu mesleği yapıyorum. Yemeni Gaziantep’e özgü bir ayakkabı modelidir. Yemeni ayakkabılar ter ve koku yapmaz, vücudun elektriğini alma özelliği vardır. Şeker hastalarına doktorlar, bu ayakkabıları yemeni tavsiye eder. Yemeni ayakkabı sağlıklı bir ayakkabıdır. Şu anda eleman sıkıntısı yaşıyoruz ama yine de mesleğimizi sürdürüyoruz" dedi. "Avrupa ülkelerindeki insanlar yemeni ayakkabıyı tercih ediyor" Ürettikleri yemeni ayakkabıları ve diğer çeşit modelleri Avrupa ülkelerine kadar ihraç ettiklerini ifade eden Keskinsoy, "Sağlığına önem verenler yemeni ayakkabıları tercih ediyor. Özellikle Avrupa ülkelerindeki insanlar sağlıklı olduğu için yemeni ayakkabıyı tercih ediyor. Fakat bizim yerli halkımız pek fazla rağbet etmiyor. Eleman sıkıntısını giderirsek mesleğimizin önünün açılacağına inanıyorum. Her mesleğin zor yönü vardır. Fakat mesleğe alışınca zevk alıyoruz. Yaptığımız ürünler tamamen doğal ürünlerdir. Kimyasal bir madde yok. Yemenileri dikerken kullandığımız ip arının balmumu ile yapılıyor. Yemeni ayakkabıların her şeyi doğal ve natüreldir" şeklinde konuştu. "Yemeniden kalan derilerden cüzdan, çarık ve sandalet gibi ürünler yapıyoruz" Geleneksel yemeninin yanı sıra sandalet, çizme, bot ve terlik tipi yemeni modellerin de geliştirildiğini belirten Keskinsoy, "Yemeni ayakkabılar, ‘Antep yemenisi’ olarak bilinir. Şu an Gaziantep’te, Kilis’te ve Safranbolu’da bir tane usta var. Kilis’te 3-4, Gaziantep’te 7-8 usta var. Kahramanmaraş’ta ‘çarık’ dediğimiz farklı versiyonu var. Çarığın Antep yemenisi ile bir ilgisi yoktur. Yemeni daha çok yaz aylarında giyilir. Yazın serin olur. Ayakta ter ve koku yapmaz. Tabanı kösele olduğu için kışın giyilmez. Renkte sınır yok, herkes istediği rengi yapabiliyor. Kalan derilerden de cüzdan, çarık ve sandalet gibi ürünler yaparak değerlendirmeye çalışıyoruz" diye konuştu. "Bu zanaatı gerçekleştiren 8 kişi kalmış" İstanbul’dan Gaziantep’i gezmeye geldiğini belirten Ulus Tuna ise "Kale altından geçerken ustamın bu mesleğini görünce gözümü alamadım. Köşker sanatı ve yemeni ayakkabısıyla ilgili ustamızdan da bilgi aldım. Kendisini dikkatli bir şekilde izledim. Yemeni ayakkabısı koku ve ter yapmıyormuş. Yemenilerin sağlık açısından da çok iyi olduğunu söyledi. Fakat üzüldüğüm bir konu var, maalesef Gaziantep’te şu anda bu zanaatı gerçekleştiren 8 kişi kalmış. Bu konuda en büyük görev gençlere düşüyor. Bu kültürü koruyabilmek de bir Anteplinin en kutsal görevlerine bir tanesidir" ifadelerini kullandı.
Aydın HAK-İŞ’ten 696 Sayılı KHK çağrısı: "İşçilerin mağduriyeti giderilmeli" Aydın’da, 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü haftası kapsamında açıklamalarda bulunan HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Devlet Sert, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile taşerondan kamuya geçirilen işçilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekerek, "696 sayılı KHK ile çözüm bekleyen sorunlar var, bu mağduriyet son bulmalı" dedi. HAK-İŞ Konfederasyonu bu sene 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma günü kapsamında taleplerini Türkiye’nin dört bir yanından ‘1 Mayıs Haftası’ kapsamında düzenleyeceği çeşitli etkinliklerle kamuoyunun gündemine taşıyor. Bu kapsamda Aydın’a gelen HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Devlet Sert çiçeklerle karşılandı. Ziyarette ’696 sayılı KHK’nın Sorunları’ başlıklı basın açıklamasında bulunan Genel Başkan Yardımcısı Sert, 24 Aralık 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 696 sayılı KHK ile alt işveren işçilerinin kamu kurumlarına geçişinin sağlandığını hatırlatarak, "24 Aralık 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu kurumlarında ve mahalli idarelerde alt işveren şirketler yanında çalışmakta olan işçilerin kamu kurumlarının sürekli işçi kadrosuna istihdam edilmesi yönünde düzenleme yapılmıştır. Ama 696 sayılı KHK ile taşeron şirket işçisi olarak çalışan emekçilerin sorunları bitmemiştir. Aksine çözüme kavuşmayı bekleyen yeni sorunlar ortaya çıkmıştır" dedi. HAK-İŞ olarak 696 sayılı KHK ile getirilen zorunlu emeklilik uygulamasını da gösterdikleri mücadele sayesinde ortadan kaldırdıklarını kaydeden Sert, "Ancak, yapılan düzenleme ile ortaya çıkan sorunları dile getirmekten de geri durmayacağız. 696 sayılı KHK’lı işçilerin tayin, becayiş hakları konusunda büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. 696 sayılı KHK ile kadroya geçirilen işçilerin ihale konusu işte çalıştırılacağına yönelik zorlayıcı düzenlemenin değişmesi gerekmektedir. Çünkü işçilerin fiilen yaptıkları iş ile SGK’ya bildirilen meslek kodları uyumlu değildir. Ev tipi çalışanların statüsünde net bir tanıma ihtiyaç vardır. Ev tip çalışanların Borçlar Kanunu kapsamından çıkartılarak İş Kanunu kapsamında alınması gerekmektedir. En büyük sıkıntıların başında gelen kapsam dışı kalan işçiler için düzenleme yapılmalıdır. Belediye şirketlerinde çalışan işçilerin 6772 sayılı yasa kapsamında ilave tediye alabilmeleri için acil yasal düzenlemeye ihtiyaç vardır. Taşerondan kadroya geçişi düzenleyen 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin ortaya çıkardığı pek çok sorun, özellikle ’sağlık ve sosyal hizmetler’ iş kolunda çalışan on binlerce işçiyi doğrudan ilgilendirmekte ve mağduriyet oluşturmaktadır. Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan, Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yürütülen İş Kanunu’nda değişiklik çalışmalarının yoğun bir şekilde devam ettiğini görüyoruz. Çalışma hayatı mevzuatındaki dağınıklığın giderilmesi için yapılan bu çalışmalara mutlaka ve mutlaka 696 sayılı KHK’nın ürettiği sorunlar dahil edilmeli ve kanunu düzenlemeler daha fazla geciktirmeden yapılmalıdır" diye konuştu. "Ev tipi çalışanların statüsünde net bir tanıma ihtiyaç var" İşçilerin 696 sayılı KHK ile kadroya geçişi ile birlikte; tayin, becayiş, görev tanımı ve sosyal hakları konusunda yeni mağduriyetler oluştuğunu kaydeden Sert, "696 sayılı KHK ile kadroya geçirilen; işçilerin tayin, becayiş hakları konusunda düzenleme yapılmalıdır. Özlük hakları iyileştirilmeli, iş ve iş yeri değişikliği, tayin, nakil ve becayiş hakları verilmelidir. İhale konusu işte çalıştırılacağına yönelik zorlayıcı düzenlemenin değişmesi gerekmektedir. İşçilerin fiilen yaptıkları iş ile SGK’ya bildirilen meslek kodları uyumlu hale getirilmelidir. Ev tipi çalışanların statüsünde net bir tanıma ihtiyaç vardır. Ev tipi çalışanların Borçlar Kanunu kapsamından çıkartılarak İş Kanunu kapsamına alınması gerekmektedir. Kapsam dışı kalan işçiler için düzenleme yapılmalıdır. Belediye şirketlerinde çalışan işçilerin 6772 sayılı yasa kapsamında ilave tediye alabilmeleri için yasa düzenleme yapılması gerekmektedir" ifadelerini kullandı. Genel Başkan Yardımcısı Sert, HAK-İŞ Konfederasyonu olarak işçilerin sorunlarını yakından bilip takip ettiklerini sözlerine ekleyerek şunları söyledi: "Bizler 696 sayılı KHK’nın yol açtığı sorunları yakından biliyor, yaşıyor ve takip ediyoruz. 696 sayılı KHK ile kadroya geçirilen işçilerin sorunları bir an önce çözüme kavuşturulması gereken acil bir meseledir. Sendikalar, çalışanların sorunlarını çözmek ve daha iyi şartlar için mücadele etmek amacıyla vardır. HAK-İŞ’in gücü Türkiye’nin gücüdür. Çalışma hayatını, çalışanların hak ve hukukunu en yüksek seviyede korumak için sendikasız hiçbir işçi kalmasın diye, çalışma hayatının sorunları çözülsün, mazlumların sesi duyulsun diye hep birlikte mücadele edeceğiz. Ülkemize, insanlarımıza ve emekçilerimize güveniyoruz. Ülkemizin potansiyeline, gücüne, geleceğine yürekten inanıyoruz. HAK-İŞ Konfederasyonu olarak bütün çalışanlara ’örgütlü ol, sendikalı ol, HAK-İŞ’li ol’ diyoruz."