GENEL - 21 Mart 2012 Çarşamba 10:54

96`LIK MEDİNE NİNENİN MAAŞINI ÖLDÜ DİYE KESTİLER

A
A
A
96`LIK MEDİNE NİNENİN MAAŞINI ÖLDÜ DİYE KESTİLER

Adana`nın Kozan ilçesinde 96 yaşındaki Medine Göztaş`ın 65`lik maaşı, kayıtlarda ölmüş göründüğü için kesildi.
Karacaoğlan Mahallesi Erciyes Sokak`ta oğlu Yunus Göztaş ile birlikte yaşayan 96 yaşındaki Medine Göztaş, 6 aydır 65`lik maaşının ödenmediğini söyledi. Oğlu ile maaşını çekmek için otomobile binip PTT şubesine gittiklerini anlatan Göztaş, "Ben otomobilde bekliyordum, görevliler geliyor paramı veriyordu. Ama son gittiğimizde Yunus`a `Annen ölmüş, maaşını veremeyiz` demişler. Bakın ben buradayım, ölmüş gibi bir halim mi var. Yaşımda geldi ya, yaşlıyım ya bana ölmüş demişler. Yaşlanmayla ölünür mü? Vade
yetmezse ölünür mü? Vade yetmedi ölemedik işte, ama beni öldürdüler" dedi.
Yunus Göztaş da, Kozan PTT Şubesi`ne gittiklerini ve annesinin kimliğini verdiğini anlatarak, "Görevli kişi kaymakamlığa yönlendirdi. Oradan bizi Mal Müdürlüğü`ne gönderdiler, oradaki memur `Bu vatandaş ölmüş` dedi. Yanımdaki annemin öldüğüne şaşırdım dedi. Devlet büyüklerimize sesleniyorum, sağ bir insan niçin ölüyor, nasıl oluyor" diye konuştu.
Göztaş, "6 aydır annem maaş alamıyor. Annem normalde 3 ayda bir alıyor. Son iki maaşını alamadı. Mal Müdürlüğü`ne dilekçe yazdık ama kabul olmadı. Ankara`dan bize bir yazı gelecekmiş onu bekliyoruz" dedi.
Annesinin 6 çocuğu ve 100`ün üzerinde torunu olduğunu söyleyen Göztaş, "Annemi geçen ay hastaneye götürdüm, orada güzelce muayene yaptılar. Annem Kozan Devlet Hastanesi`nde sağ gözüküyor. Ama devlet anneme maaş vermeye geldiği zaman annem ölü gözüküyor. Annemin şu an 6 çocuğu var, 100`ün üzerinde ise torunu var. Annem torununun torununu görmüş birisi. Devletimiz bunu yaparsa biz ne yapalım. Memur hatası mı nedir bunu bize söylesinler" şeklinde konuştu.
Medine Göztaş`ın diğer oğlu Hacı Göztaş da annesinin ölü gösterilmesine tepki göstererek, "Teknolojinin bu kadar çok yoğun olduğu ülkemizde böyle hata yapanlar cezalandırılsın" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Dünyaca ünlü Altınbeşik Mağarası taştı, kuruyan Üzümdere Irmağı suya kavuştu Antalya’da etkili olan sağanak yağış İbradı ilçesinde bulunan dünyanın üçüncü, Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük yer altı gölüne sahip Altınbeşik Mağarası’nın taşmasına neden oldu. Akseki ve İbradı ilçeleri sınırlarında bulunan ve temmuz ayında kuruyan Üzümdere Irmağı ise suya kavuştu. Antalya’nın yüksek kesimlerinde bulunan Akseki ve İbradı ilçelerinde etkili olan sağanak yağmurların ardından yer altı sularının yükselmesi ile birlikte dünyaca ünlü mağaranın su seviyesi yükselirken, suyun rengi de kahverengiye döndü. Kuraklık sebebiyle kuruyan Üzümdere Irmağı’nın yeniden suya kavuşmasıyla oluşan şelaleler ise görsel şölenler oluşturdu. Yazın su seviyesi 2-3 metreye kadar düşmüştü Akseki ve İbradı ilçelerinde geçtiğimiz günlerden itibaren etkili olan ve aralıklarla yağan yağmur ile birlikte yaz ayında su seviyesi düşen dünyaca ünlü Altınbeşik Mağarası’nda su patlaması meydana geldi. Kuraklık nedeniyle su seviyesi yaklaşık 3-4 metre düşen yağışlar ile birlikte mağarada su seviyesi yaklaşık 5-6 metre civarında yükseldi. Mağaranın suyunun yükselmesi ile birlikte büyük şelaleler oluştu. Mağaranın ağzından akan sular ise Manavgat Çayı’nın da su seviyesinin yükselmesine neden oldu. Yağışlar nedeni ile de Altınbeşik Mağarası normale dönünceye kadar ziyaretçilere kapatıldı. Temmuz ayında kuruyan Üzümdere Irmağı suya kavuştu Antalya’nın Akseki ile İbradı ilçeleri sınırları içerisinde bulunan ve Temmuz ayında tamamen kuruyan Üzümdere Irmağı yeniden suya kavuştu. Akseki ve İbradı ilçelerinde etkili olan yağışların ardından Oymapınar Barajı’nı besleyen Üzümdere Irmağı’nın su seviyesi yükseldi. Akseki ve İbradı ilçesinde aralıklarla etkili olan yağış sonrası Oymapınar Barajı’nı besleyen Üzümdere Irmağı’nın su seviyesinde artış yaşandı. Bölge sakinleri, yağışlar öncesinde ırmağın temmuz ayında küçük göletler haricinde tamamen kuruduğunu, son yağışlarla birlikte su seviyesinin yer yer yaklaşık 3 ila 5 metre arasında yükseldiğini belirtti.
Antalya AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu: "2025’te Antalya’ya 18 milyon turist bekliyoruz" AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu, 2025 yılı için Antalya’ya 18 milyon turist beklediklerini ancak bölgesel ve ekonomik faktörlerin turizm hedeflerini etkileyebileceğini belirtti. Kavaloğlu, “Antalya’ya 2025’te 18 milyon turist gelecek, programlandı. 18 milyonu geçecek. Herhangi bir problem olmazsa tabii. Çok güzel bir coğrafyada turizm hareketi yapıyoruz ama her şeyden etkileniyoruz” ifadelerini kullandı. Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleri, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu ile bir araya geldi. 2024 turizm sezonunu değerlendiren ve 2025 öngörülerini paylaşan Kavaloğlu, Antalya’nın turist çeşitliliğine, kur politikalarına ve bölgesel sorunların sektöre yansımalarına dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. “Kur yükselmeli, faiz düşmeli” AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu, kurda yükselişin turizm gelirlerini olumlu etkilediğini ancak Türkiye ekonomisi için dengeye ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Turizm gelirlerinin büyük kısmının yaz aylarında elde edildiğini belirten Kavaloğlu, “Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında kârımızın neredeyse yüzde 80’ini yapıyoruz. Bu dönemde enflasyonu karşılayacak düzeyde bir kur olmazsa 2025 çok zor bir yıl olabilir” dedi. Kavaloğlu, turizm sektörü açısından kurun 45-46 TL’nin altına inmemesi gerektiğini belirterek, “45 TL altında kalırsa turizmciler açısından yorucu bir yıl geçirebiliriz. Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz, ülkenin iyiliği bizim de işimize gelir. Enflasyonun da şu anda demoralize edecek bir seviyede olmasının sebebi gayri ahlaki. Aslında geçen senenin gidişatına bakıldığında kurun 50 TL olması lazım ama sezonda 45-46 TL’ye bile razıyız” ifadelerini kullandı. “2025 hedefi 18 milyon turist” Antalya’ya gelen turist sayısının 2023’e göre 2024 yılında yüzde 8 arttığını açıklayan Kavaloğlu, 2025’e ilişkin beklentilerin daha yüksek olduğunu söyledi. Kavaloğlu, “Antalya’ya 2025’te 18 milyon turist gelecek, programlandı. 18 milyonu geçecek. Herhangi bir problem olmazsa tabii. Çok güzel bir coğrafyada turizm hareketi yapıyoruz ama her şeyden etkileniyoruz” diye konuştu. İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarının ardından Antalya’ya gelen İsrailli turist sayısının sıfıra kadar gerilediğini belirten Kavaloğlu, “Ukrayna-Rusya savaşı da bizi doğrudan etkiliyor. Düşünsenize, birinci ve üçüncü kaynak pazarımız dört yıldır savaşıyor. Buna rağmen Ruslar halen başı çekiyor. Biz yine de iyimserliği kaybetmeden reel verilerle hareket etmek istiyoruz. Avrupa pazarında İngiltere, Almanya, Polonya, Romanya gibi ülkeler iyi gidiyor. Hollanda ve Kazakistan da kısmen artış gösterdi” diye konuştu. “İlk 10 kaynaktan yüzde 90 almak sürdürülebilir değil” Pazar çeşitliliğine vurgu yapan Kavaloğlu, hedefin yalnızca Avrupa ülkeleriyle sınırlı kalmaması gerektiğini söyledi. Fransa’nın dünyada beşinci büyük kaynak pazar olduğunu hatırlatan Kavaloğlu, “Fransa’dan az turist alıyoruz. Bu noktaya daha fazla yoğunlaşmalıyız. İlk 10 kaynak pazardan toplamda yüzde 90 pay almak sürdürülebilir değil. Hem Turizm Geliştirme Ajansı hem de Antalya olarak yeni pazar arayışını desteklemeliyiz” ifadelerini kullandı. “Çift haneli büyüme Antalya için zor” Kavaloğlu, Antalya’nın 2023’e göre 2024 yılında turist sayısını sadece yüzde 8 artırabildiğini belirterek, “Çift haneli büyümeler Antalya için artık çok zor. En yoğun dönemde (Haziran-Eylül) gelirimizin ve karımızın büyük kısmını elde ediyoruz. Kışı canlandırabilmek için de çok doğru verilerle pazarlama yapmamız gerekiyor. Kış döneminde 750 bin olan turist sayısını 1,5 milyonun üzerine çıkarmayı hedefliyoruz” diye konuştu. “Kış sezonu 1 Kasım’da başlıyor” Otelcilik sektöründe kış sezonunun yılın takvimsel aylarıyla uyuşmadığını ifade eden Kavaloğlu, şöyle devam etti: “Otelcilikte 1 Kasım’da başlayıp 31 Mart’ta biten beş aylık kış sezonu var. Maksimum 750 bin kişinin geldiği bu dönemde 1,5 milyonu hatta 2 milyonu yakalamak istiyoruz. Bu hedefe ulaşsak bile mevcut yatak kapasitesini doldurmaya yetmiyor. Asıl büyüme ‘shoulder period’ dediğimiz Nisan-Mayıs ve Ekim aylarında mümkün. Almanlar bu zamanda zaten tavan yapıyor. Dolayısıyla ekstra rakamın gelmesi lazım. Burada tek büyüyebilecek pazar yani bu shoulder periyotlarda büyüyebilecek pazar Rusya. O da savaş halinde. Ukrayna çok büyümüştü, bir milyonu geçti ama şimdi bu savaş gerçekten çok sarsıcı bir savaş, bizim coğrafyayı çok etkiledi.” “Golf sahalarımızın adedi belli” Golf sahalarının yetersizliğinden kongre merkezlerinin sınırlı kapasitesine, fuarların azlığından iklim şartlarına kadar farklı etkenlerin Antalya’nın büyüme hızını frenlediğini belirten Kavaloğlu, “Kışın Antalya’nın pazarlanabilmesi için çok doğru verilerle ortaya çıkmanız lazım. Yani kışın gelen kişi sayısı 750 binden belki 1,5 milyonun üzerine çıkacak. Golf turizmi diyorsun, 18 tane golf sahası var. İspanya’da 300 tane golf sahası var, büyümüyor rakam. 18 tane golf sahasıyla ulaşabileceğin kişi sayısı belli bir yere kadar gidiyor. Bir de golf bizim için çok lüks spor demeyeyim de ekonomik anlamda gelir düzeyi yüksek bir spor gibi gözüküyor. Avrupa’da öyle değil, Avrupa’da çok orta dereceli bir spor aslında. Rakam artınca daha rahatlıyor sistem ama sonuçta golf sahalarımızın adedi belli. Kongre merkezi, kongrelerin yapılabileceği alanlar var. Toplam parmakların kadar fuarın var.” Polonya, Ukrayna’nın yerini aldı Kavaloğlu, önümüzdeki dönemde Rusya-Ukrayna savaşı bitse bile Rusya pazarının eski büyüklüğüne hemen dönmesinin zor olduğunu dile getirerek, 2019’da 6 milyona yakın Rus turist ağırlayan Antalya’nın, Rusya’daki refah kaybı yüzünden bir süre daha aynı rakamlara ulaşamayabileceğini ifade etti. Öte yandan Almanya, İngiltere ve Polonya gibi pazarlarda ciddi büyüme potansiyeli olduğunu söyleyen Kavaloğlu, Polonya’nın ilk defa 1 milyonu aştığını ve şimdiden dördüncü büyük pazar konumuna yükseldiğini aktardı. “700 binin üzerinde yatak kapasitesi var” Başkan Kavaloğlu, Antalya genelinde 700-750 bin arasında yatak kapasitesine sahip olunduğunu, tüm Türkiye’deki yatak sayısının ise 1 milyon 300 bin civarında olduğunu söyledi. Kavaloğlu, turizm konutları ve Airbnb gibi alternatif konaklama seçeneklerinin giderek arttığına da işaret ederek, Muğla ve Antalya’da bu sayının 50 bini geçtiğini kaydetti. Ortalama konaklama süresinin 8,9 güne düştüğünü, iç pazar dahil her pazarda yaklaşık bir günlük azalma yaşandığını aktaran Kavaloğlu, “Uçak biletlerinin ve otel fiyatlarının artması bunda etkili. Konaklama süresi Avrupa’dan gelen turistte de iç pazarda da kısalıyor” diye konuştu. “Antalya, Paris’i geride bırakarak dördüncü olabilir” Dünyada en çok ziyaretçi ağırlayan kentler sıralamasında Antalya’nın ilk 5 içerisinde yer aldığını hatırlatan Kavaloğlu, “Paris 15,6 milyon ziyaretçiyle yılı kapatacak gibi duruyor. Eğer ek bir artış yakalayamazlarsa Antalya bu yıl Paris’i geçip dördüncü sıraya yükselmiş olacak. Bu gerçekten önemli bir başarı” şeklinde konuştu.