YEREL HABERLER - 06 Mayıs 2014 Salı 15:41

‘hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Ve Uygulaması’

A
A
A
‘hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Ve Uygulaması’

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Adana Şubesi tarafından ‘Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk ve Uygulaması’ toplantısı düzenlendi.
ASKON şube binasında gerçekleşen toplantıya Adana’nın seçkin işadamları ve çok sayıda ASKON üyesi katıldı. Burada konuşan ASKON Adana Şube Başkanı Recep Çalışkan, “Bu tür toplantılarla üyelerimizi aydınlatmak, bilgilendirmek ve karşılıklı fikir alışverişinde bulunmayı amaçlıyoruz. Ayrıca, hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk ve uygulaması gibi konulara gerek kalmadan yaşadığımız ülkemizi refah ve huzur içerisinde daha da ileriye taşımak istiyoruz” dedi.
Daha sonra ise Avukat Mehmet Aygün “Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk ve Uygulaması” konusunda bir sunum yaparak katılımcıları bilgilendirdi. Aygün, arabulucunun sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getirerek, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesi ve aralarında iletişim sürecinin kurulmasını sağlamaya çalışan tarafsız üçüncü kişilik olduğunu belirtti. Arabulucunun bu süreçte karar veren kişi olmadığını, meselelere objektif bakabileceğini ve asla yönlendirme yapamayacağını dile getiren Aygün, şunları aktardı:
“Arabulucu, gerektiğinde tarafları ayrı ayrı dinleyerek fikir alışverişinde bulunabilir ama yönlendiremez, hatta taraflara herhangi bir çözüm de öneremez. Taraflar uyuşmazlığı kendileri uzlaşarak çözerler, arabulucu tarafların aralarındaki asıl uyuşmazlığı ve menfaatlerini tespit ederek bu konularda tartışmalarını ve çözüm bulmalarını sağlamaya çalışır. Burada taraflar kendi çözümlerini kendileri üretirler ve bunu yaparken birbirlerini anlamaya çalışırlar. Taraflar arasında yapılan uzlaşma metni mahkeme kararı gibidir.”
Arabuluculuk ile ilgili ilginç tespitlerde bulunan Aygün, arabuluculuğun farklılıklarına da ayrı ayrı değindi. Aygün, “Mahkemelerde tek taraflı bir karar vardır, oysa arabuluculukta karşılıklı taraflar vardır. Mahkemelerde yargıya gidildiği zaman en az bir buçuk yıl zaman geçecektir. Uzun bir yargı süreci ve psikolojik yıpranmayı da beraberinde getirecektir. Ancak Arabuluculukta süre daha kısadır. Yargıda, mahkemede tek taraflı bir memnuniyet söz konusudur. Arabuluculukta karşılıklı bir memnuniyet vardır. Mahkemede tek taraflı çıkan masraflar vardır, prosedürler vardır, arabuluculukta ise öncelik taraflardadır. İstediği gibi oturup kalkabilirler ve masraflar taraflar arasında eşittir. Mahkemeler çok streslidir, bunalımlıdır, zorlukları mevcuttur, arabuluculuk ise daha az stresli ve daha az müşkülatlı, rahat, kolay çözülebilen bir durum söz konusudur” diye konuştu.
Av. Mehmet Aygün arabuluculuğun batı ülkelerinde geliştiğini ancak ülkemizde Türk toplumunun buna teveccüh göstermesi durumunda gelişeceğini belirterek, “Bizler bu konuda yetkili kişiler olarak, başta ülkemizin sıkıntılarını gidermek, insanımızın ihtiyaçlarına cevap verebilmek, toplumumuza faydalı olabilmek adına çok önemli olduğunu düşünüyorum. Diğer önemli bir husus da Yargının, mahkemenin ve özellikle İş mahkemelerinin çok ciddi oranda iş yükünü hafifletecektir” ifadelerini kullandı.
Program ASKON Adana Şube Başkanı Recep Çalışkan’ın, Kutlu doğum Haftası sebebiyle, günün anısına Av. Mehmet Aygün’e Riyazüs-Salihin kitabı takdim etmesiyle sona erdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.