GENEL - 13 Nisan 2012 Cuma 10:33

ÇOCUKLARINI KURTARMAK İÇİN BÖBREK TAKASI YAPACAK AİLE ARIYOR

A
A
A
ÇOCUKLARINI KURTARMAK İÇİN BÖBREK TAKASI YAPACAK AİLE ARIYOR

Adana`da akraba evliliği yaptıktan sonra 2 çocuğundan birini böbrek yetmezliğinden kaybeden baba, aynı hastalıkla mücadele eden 5 çocuğunu kurtarmak için böbrek takası yapacak aile arıyor. Organ bulamamanın ne demek olduğunu bildiğini ifade den Mehmet Cesur, eşiyle birlikte bütün organlarını da bağışladıklarını söyledi.
Mehmet Cesur (55), halasının kızı Gazali Cesur (51) ile 37 yıl önce dünya evine girdi. Çiftin bu evlilikten 12 çocuğu oldu.
Ancak Cesur ailesinin 6 çocuğu akraba evliliği nedeniyle böbrek yetmezliği rahatsızlığına yakalandı. Böbrek yetmezliği olan 6 çocuktan 2`si aynı zamanda zihinsel engelli olarak dünyaya geldi.
Cesur ailesi, 1995 yılında 1 yaşındaki kızları Ayten`i hastalıktan kaybetti. 2004 yılında ise Cemile adını verdikleri kızları 14 yaşında böbrek yetmezliği hastalığından hayatını kaybetti. Aile aynı yıl dünyaya gelen kız çocuklarına yine "Cemile" adını verdi. Ancak bu çocukların da böbrek yetmezliği rahatsızlığı ortaya çıktı. Şimdi diyalize girip tedavi gören 8 yaşındaki Cemile`nin kurtulması için de böbrek nakli gerekiyor.
Ailenin zihinsel engelli olarak dünyaya gelen kızları Tuğba Cesur`da (12) 6 aydır böbrek yetmezliği hastalığıyla mücadele ediyor. Son 6 ayı hastanelerde geçiren Tuğba Cesur, şimdi özel bir hastanede böbrek bulunamadığı için solunum cihazına bağlı olarak yaşama tutunmaya çalışıyor.
Baba Mehmet Cesur 26 yaşındaki Cihan`ın sürekli diyalize girdiğini, Aynur (14) ve Esra`nın da (11) böbrek yetmezliği ile mücadele ettiğini belirterek, "11 çocuğumdan 6`sında böbrek yetmezliği rahatsızlığı çıktı. Bunlarda biri hayatını kaybetti. Diğerleri ise hayatta kalma mücadelesi veriyor. Bir kızım şu anda solunum cihazına bağlı olarak yaşıyor. Hayatını kaybeden kızım en çok sevdiğim kızımdı. Onun için bir fotoğrafına `Babamın arkasındayım` diye yazmıştı. Şimdi o fotoğrafı saklıyorum. Diğer çocuklarımın da aynı sona ulaşmaması için mücadele ediyorum" dedi.
Çocuklarının her geçen gün gözlerinin önünde erimesinin tarifsiz bir acı ve çaresizlik olduğunu ifade eden Cesur, "Çocuklarımın neden hasta olduğunu sorduğum doktorlar hep akraba evliliğinden kaynaklandığını söylüyorlar. Ben halamın kızıyla evlendim ama pişman değilim. Çocuklarıma böbreğimizi vermek istiyoruz ama kan uyuşmazlığı nedeniyle veremiyoruz. Bu yüzden de böbreğini takas etmek isteyen aile varsa ben hemen vermeye hazırım. Bütün hastanelerde organ nakli için başvuru yaptık ama bir türlü sıra gelmiyor. Çocuklarımın rahatsızlığı takdiri ilahi" diye konuştu.
Organ bulamamanın ne demek olduğunu çok iyi bildiğini söyleyen Cesur, "Ben yıllardır organ arıyorum ama bulamıyorum. Bir çocuğumu bu nedenle kaybettim. Bunun için eşimle birlikte bütün organlarımızı bağışladık. Biz öldükten sonra birilerine can vermek için organlarımızı bağışladık. Türkiye`de organ bağışı çok az. İnsanlar öldükten sonra organlarını bağışlasa bir çok can kurtulur" dedi.
Sürekli diyalize girerek ayakta kalmaya çalışan Cihan Cesur (26) ise diyalize girmenin çok zor olduğunu, yıllardan buyana nakil beklediğini ancak bir türlü organ bulunamadığını söyledi. Cesur, hiçbir hayalini de bu hastalık nedeniyle gerçekleştiremediğini kaydetti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Feyzullah Keskin: "Asgari ücretteki komik artış, milyonların hayallerini yıktı" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kayseri İl Başkanı Feyzullah Keskin, açıklanan asgari ücret artışını eleştirdi. Keskin, asgari ücretin 17 bin 2 TL’den 22 bin 104 TL’ye yükseltilmesinin hem çalışanları hem de ailelerini hayal kırıklığına uğrattığını ifade etti. Keskin yaptığı açıklamasında; “Bu artış, dostun ağladığı, düşmanın güldüğü bir sefalet ücretidir. ’Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmedik’ gibi gerçekle uzlaşmayan ifadelerle bu rakamları açıklamak, sadece toplumu aldatmaya hizmet eder. Güç ve gerçeklikten kopuk sözlerle duyurmak kime ne katar? X hesabından yaptığı paylaşım ile enflasyon oranının gerçek olmamasına rağmen 47,5 bir rakamla açıklanan asgari ücreti 17 bin 2 TL’den 22 bin 104 TL’ye çıkararak yüzde 30’luk artış oran, gerçek enflasyon rakamlarıyla örtüşmemektedir" dedi. Keskin; "Enflasyon oranının gerçekte olmadığı kadar düşük açıklanması ve buna dayanarak yapılan bu artış, çalışanların yoksulluğa ve açlığa mahkûm edilmesi anlamına geliyor. Arkasına iş dünyasını takınca mutluluk naraları atmak, bu artışı başarı gibi göstermek, yapılacak ilk seçimde kendi ipini çekmek anlamına gelir" ifadelerini kullandı. Keskin, milyonlarca emekçinin bu zam ile yoksulluğa ve açlığa mahkûm edildiğini vurgulayarak, sözlerine şu şekilde devam etti; “Bu duruma tepki göstermek için örgütlü olmaya gerek yok. Ancak, vatandaşlarımızın sesini duyurabilmesi için 28 Aralık Cumartesi günü saat 13.00’te Ankara Tandoğan Meydanı’nda düzenlenecek olan merkezi mitinge tüm halkımızı davet ediyoruz. Gelin, bu adaletsizliği birlikte haykıralım ve iktidarın bu komik zammını başına çalalım.”