ÇEVRE
Jandarma ekipleri terörü bitirdikleri dağlarda şimdilerde ters lale nöbeti tutuyor 09 Mayıs 2024 Perşembe - 09:00:58 Muş’ta jandarma ekipleri terörü temizledikleri dağlarda yılda bir kez açan ve bir aylık ömürleri olan ters laleleri korumak için nöbet tutuyor. Muş Merkeze Bağlı Karaağaç Beldesi’nde, bin 800 rakımlı Çizmeburun Dağı’nda açan ve nadir görülen ters laleler, jandarma ekipleri tarafından titizlikle korunuyor. Jandarma birimleri, terörle mücadele kapsamında temizledikleri dağlarda, yalnızca yılda bir kez açan ve kısa ömürlü olan bu ender çiçekleri özenle gözetiyor. Sarp dağlarda açan, nesli koruma altında olan ve ağlayan gelin olarak bilinen ters laleler, İl Jandarma Komutanlığına bağlı Çevre Doğa ve Hayvanları Koruma Timi tarafından korunuyor. Nesli koruma altında bulunan ters lalelerin soğanlarına zarar verilmemesi için jandarma ekipleri denetimlerini sıklaştırıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ise koparılan her lale için 387 bin 141 TL idari para cezası kesiyor. Muş Valisi Avni Çakır, Muş’un meşhur Ters Lalesi ve Muş Lalesinin ilkbahar mevsimiyle birlikte ilin birçok noktasında görülebildiğini belirtti. Özellikle Nisanın son haftaları ile Mayısın ikinci haftasına kadar canlılıklarını koruyan bu endemik bitkilerin korunması gerektiğini vurgulayan Vali Çakır, “Muş deyince dışarıda akla gelen figürlerden bir tanesi de Muş’un meşhur Ters Lalesi ve Muş Lalesidir. Bu anlamda tabii Muş Lalesi endemik bir tür olduğu için nesli koruma altında. Bunların toplanması, ticarete konu edilmesi ve zarar verilmesi yasak. Jandarmamız bu anlamda bu bitkilerimizin yoğun olduğu bölgelerde görev ifa ediyorlar. Tabi bu konuda Muş’ta da vatandaşlarımızın hassasiyeti artık ciddi alamda oluştu. Çünkü bu Türkiye’de nadir gözüken bitkilerden bir tanesi. İlimizin de dışarıdaki en önemli tanıtım figürlerinden bir tanesi. Bu noktada jandarmamız çalışmalarını sürdürüyor. Muş Lalesinin ve Ters Lalenin bu konuda neslinin devamı noktasında arkadaşlarımıza güçlü bir destek veriyor. Emeği geçen tüm jandarma personelimize de teşekkür ediyorum. Vatandaşlarımızı da bu güzellikler solmadan Muş’a gelip bu güzellikleri görmek için davet ediyorum” dedi. Muş ili, zengin sulak alanlara ve bitki örtüsüne sahip olmasıyla dikkat çektiğini söyleyen Telli Turna Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kasım Avci, “Muş ili çok zengin sulak alanlara, çok zengin bitki örtüsüne sahip, endemik bitki yönünden de çok zengin. Bunlardan en önemlisi de ömrü kısa olan ve ilimizde çok nadir belli bölgelerde çıkan ters lalelerdir. Ters laleler yaklaşık 15 ve en fazla 20 gün canlı kalma süresi var. Fotoğraf sanatçıları, meraklı kişiler gelip fotoğraflarını çekiyorlar. Koruma bilincinin gelişmesi gerekiyor. Bu konuda jandarmanın çevre timi sahadaki çalışmalarımıza sürekli denk geliyoruz. Sulak alanlarda yaptığımız çalışmalarda, saha çalışmalarında denk ediyoruz. Bu defa da ters lalelerin nadir olarak görüldüğü bir yerde nöbet tutuklarını, kontrol çalışmaları yaptıklarını gördük” şeklinde konuştu.
09 Mayıs 2024 Perşembe - 08:58 Bitlis’in kar tünelleri buzdan mağaraları andırıyor Bitlis’in yüksek rakımlı dağlarında saklı kalan kar tünelleri adeta buzdan mağaraları andırıyor. Bitlis’in yükseklerinde halen kışın etkileri hissedilirken özellikle bahar aylarında bile kar manzaralarıyla ziyaretçilerini büyülüyor. Yılın büyük bölümünü kar altında geçiren kentlerin başında gelen Bitlis’te mayıs ayında bile kar manzaraları görmek mümkün. Aldığı yoğun kar miktarı nedeniyle bölgede karın başkenti olarak tabir edilen Bitlis, bu yıl bahara hasret kaldı. Bitlis’e komşu illerden olan Batman, Diyarbakır, Mardin, Siirt gibi çevre illerde hava sıcaklığı 25 dereceleri geçerken Bitlis’te ise halen kar manzaraları görmek mümkün. Kentin yüksek rakımlı dağların arasında saklı kalan kar tünelleri ise adeta buz mağaralarını andırıyor. Özellikle Bitlis - Mutki arasındaki yüksek rakımlı dağlar, doğal güzellikleriyle görenleri kendine hayran bırakıyor. Dağlar arasındaki kar tüneli, doğal şelalenin üzerini bir köprü gibi örterek, altından berrak suların akmasına izin veriyor. Bu manzara, adeta bir doğa harikası olarak ziyaretçilerini büyülüyor. Kar ve suyun bu muhteşem buluşması, bölgenin benzersiz bir doğa mirası olduğunu bir kez daha gösteriyor. Bitlis’in yüksek rakımlı dağlarında bulunan bu kar tünelleri, adeta doğanın bir sanat eserini andırıyor. Yüksek rakımlı dağlar arasındaki doğal güzellikleri keşfeden vatandaşlar ise doğal güzelliğin tadını çıkarıyor. Şifalı yabani bitki toplamak üzere geldikleri yüksek rakımlı dağlarda birçok doğal güzellikle karşılaştıklarını söyleyen Vehbi Damar, bu güzelliklerden birinin de buz mağarasını andıran doğal güzelliğin olduğunu söyledi. Üzeri kar kütlesiyle kaplı olan alanın altından şırıl şırıl şelale suyu geçtiğini anlatan Damar, doğal güzelliğin hem görüntüsüyle hem de altından akan su sesiyle insan ruhunu dinlendirdiğini ifade etti. Vatandaşlardan Cumali Ayaz ise bölgeden benzer birçok doğal güzelliğin yer aldığına vurgu yaptı.
09 Mayıs 2024 Perşembe - 08:49 Erzincan’da Konarlı Şelalesi doğal güzelliğiyle ziyaretçilerini bekliyor Erzincan’ın Tercan ilçesine 50 kilometre uzaklıkta bulunan ve dağ yolu rotasında olduğu için pek bilinmeyen Konarlı Şelalesi doğal güzelliğiyle ziyaretçilerini bekliyor. Erzincan- Bingöl sınırında ve 2 bin metre yükseklikte kaynak sularından ve Munzur Dağları’ndan gelen sular ile beslenen şelaleyi az sayıda ziyaretçi görme fırsatı buluyor. Yaz aylarında 16 dereceye ulaşan hava sıcaklığı nedeniyle yayla havasına sahip şelalenin suyu tüm yıl akarak önce 30 metre yükseklikten Konarlı Deresi’ne dökülüyor, ardından kilometrelerce sonra Karasu Nehri’ne kavuşuyor. Ulaşımın zor oluşu nedeniyle halen bakirliğini koruyan ve Erzincan’ın merkezine yaklaşık 160 kilometre mesafede bulunan şelale muhteşem bir doğaya sahip. Konarlı Şelalesi’nin kaynak suyu 500 metre uzaklıktan çıkarak, yaklaşık 30 metre yükseklikten yine Konarlı Deresi’ne dökülüyor. Pek bilinmeyen Konarlı Şelalesi doğal güzelliğiyle doğaseverleri bekliyor. Şelalenin ziyaretçilerinden Dilara Akkuş, Erzincan kent merkezine yaklaşık 160 kilometre mesafedeki şelalenin muhteşem bir doğaya sahip olduğunu ifade etti. Akkuş; “Kaynak suyu 500 metre uzaklıktan çıkarak, yaklaşık 30 metre yükseklikten yine Konarlı Deresi’ne dökülüyor. Başta Erzincan’da yaşayanlar olmak üzere herkesin burayı görmesi lazım. Gezilmesi ve görülmesi gereken bir yer, herkesi davet ediyorum” dedi.
Büyükşehir ‘ücretsiz otopark’ alanlarında görev başında
08 Mayıs 2024 Çarşamba - 18:40 Büyükşehir ‘ücretsiz otopark’ alanlarında görev başında Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in talimatıyla yürürlüğe alınan cadde ve bulvar üzerindeki BURBAK noktalarında ücretsiz park edebilme uygulaması, görev başındaki belediye personelinin yönlendirmesiyle hiçbir aksama ve sıkıntı yaşanmadan sürdürülüyor. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in seçim döneminde vaat ettiği ve 3 Mayıs’tan itibaren yürürlüğü alınan cadde ve bulvar üzerinde bulunan BURBAK noktaları, ücretsiz olarak hizmet veriyor. Uygulamanın hayata geçirilmesinin ardından sahada görev yapan 118 personel, hem vatandaşı yönlendiriyor hem de alanlarda oluşabilecek olumsuz olayların önüne geçiyor. BURBAK noktalarında hizmet veren Bursa Büyükşehir Belediyesi personelinin, görevlerinin başında olduğunu söyleyen BURULAŞ Genel Müdürü Fahrettin Beşli, 3 Mayıs itibariyle uygulamanın hayata geçirildiğini hatırlattı. Sahadaki düzenin korunması amacıyla mevcut personelin Mayıs ayı sonuna kadar hizmet vereceğini belirten Beşli, “Cadde ve bulvarlardaki park etme ihtiyacına personelimiz yardımcı olmaya devam edecek. Mayıs ayı sonunda tekrar değerlendirmede bulunacağız. Revizyon konusunda bir karar vereceğiz. Bu esnada ortaya çıkan iş gücünü başka projelerde değerlendireceğiz. Yeni açık ve kapalı otopark alanları oluşturulmasıyla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Personelimiz yine görevlerini yeni otopark alanlarında sürdürmeye devam edecek” dedi. Görevlerine devam eden personelin bir taraftan vatandaşa yardımcı olurken diğer taraftan da uygulamayla ilgili görüş ve düşünceleri tespit ettiğini ifade eden Beşli, “Esnafın, şoförün, görevlinin ve trafiğin vatandaşta oluşturduğu tepkileri ve beklentileri tespit ediyoruz. Biz de bu bilgileri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e rapor olarak sunacağız. Uygulamanın kazançlarını ve götürüleri hakkında değerlendirmelerde bulunacağız” diye konuştu.
Öğrencilerin düzenlediği “Tükettikçe Tükeniyoruz Başka Dünyamız Yok” paneline yoğun ilgi
08 Mayıs 2024 Çarşamba - 18:17 Öğrencilerin düzenlediği “Tükettikçe Tükeniyoruz Başka Dünyamız Yok” paneline yoğun ilgi Bolu’da lise öğrencileri tarafından hazırlanan “Tükettikçe Tükeniyoruz Başka Dünyamız Yok” başlıklı paneli yoğun ilgi gördü. Panele katılarak öğrencilerin sunumuna katkı sunan İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi Başkanı İlhan Sağsen, “İklim değişikliği uzun dönemde yağış ve sıcaklık patenlerini bozuyor. Dolayısıyla da bu hem doğal afetlerin miktarını, hem sıklığını hem de şiddetini arttırıyor” dedi. Liselerde Bilim Uygulamaları Projesi çerçevesinde Bolu İzzet Baysal Anadolu Lisesi’nden 6 öğrenci, küresel ısınma ve iklim değişikliği ile alakalı panel düzenledi. Panel başkanlığını Sude Özkan, sunumu ise İrem Gülmez, Şevval Can, Elif Yusufoğlu, Abdullah Çilingir, Umutgün Acer yaptı. “Tükettikçe Tükeniyoruz Başka Dünyamız Yok” başlıklı panele öğrencilere katkı sunmak için Bolu Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi Başkanı İlhan Sağsen ve Prof. Dr. Fatih Aydın da katıldı. Öğrencilerin yaptığı sunumun ardından konuklar yaptıkları bilimsel araştırmaları öğrencilere aktardı. Milli Eğitim Müdürlüğü’nün toplantı salonunda gerçekleştirilen panele çok sayıda öğrenci ve öğretmen katılım sağladı. “Geniş bir kitleye erişebilme imkanı bulacağız” Öğrencilerle panele katılmaktan dolayı mutlu olduklarını ifade eden İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi Başkanı Doç. Dr. İlhan Sağsen, “İklim Değişikliği ve Enerji Çalışmaları Merkezi olarak Bolu genelinde bütün ortaokul ve liselerimize farkındalık söyleşilerinde bulunuyoruz. Burada İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzle ve İzzet Baysal Anadolu Lisesi’yle beraber iklim değişikliğiyle alakalı program gerçekleştireceğiz. Bu programın güzel yanı öğrencilerimizle beraber bir panele katılacağız. İklim değişikliğiyle alakalı onlar sunumlarını yapacak. Bizler de iklim değişikliğiyle mücadelede çözüm yolları, sıfır atık, geri dönüşüm, enerji verimliliği, enerji tasarrufu, bu konularda Bolu genelinde bir bilgilendirme yapmış olacağız. Dolayısıyla da aslında bu hem bizim yapmak istediğimiz bu farkındalık söyleşilerinden bir tanesi ama bu sefer daha geniş bir kitleye erişebilme imkanı bulacağız” diye konuştu. “Yeni ağaçların dikilmesi son derece önemli” Çevre kirliliğine karşı önlem alınmazsa 50 yıl sonra yaşamı olumsuz etkileyecek olan birçok olumsuzluğun meydana geleceğini ifade eden Doç. Dr. Sağsen, “Orman olması son derece önemli. Yani bu dünya için yağmur ormanları, bizim ormanlarımız da dahil olmak üzere Türkiye’deki ormanlar çünkü ormanlar, okyanuslarla beraber en büyük karbon yatakları. Bizim tabiri caizse akciğerlerimiz olarak hep nitelendirilir. Aslında bu emisyonları emdiği içindir, karbon yutakları olduğu için. Dolayısıyla ormanlaşmanın devam etmesi yani orman kesiminin olmaması, hatta yeni ağaçların dikilmesi son derece önemli. Önlemler alınmazsa Türkiye genelinde ve küresel olarak sadece bir ulus devletin önlem alması da yetmiyor bu süreçte. Başta su kaynakları olmak üzere yaşamı olumsuz etkileyen birçok olumsuzlukla biz karşı karşıya geleceğiz” dedi. “İklim değişikliği uzun dönemde yağış ve sıcaklık patenlerini bozuyor” Son dönemde yaşanan fırtına, sel gibi afetlerin iklim değişikliği ile doğrudan bağlantısı olduğunu dile getiren Doç. Dr. Sağsen, “İklim değişikliği uzun dönemde yağış ve sıcaklık patenlerini bozuyor. Dolayısıyla da bu hem doğal afetlerin miktarını, hem sıklığını hem de şiddetini arttırıyor. Bunları engellemek için aslında Paris İklim Antlaşması çerçevesinde devletlerin üzerine düşen bazı sorumluluklar var. Emisyonları düşürmek, üretim teknolojilerini modernleştirmek, enerji verimliliğini arttırmak, bunun dışında kullandığımız enerji tipini değiştirmek, yani konvansiyonel yakıtlar yerine, özellikle kömür kullanımı yerine yenilenebilir enerji teknolojisine yönelmek. Bu noktada en önemli bizim kaynaklarımız. Bunun dışında da ekolojiyi korumak, yani okyanusları, denizleri kirlenmekten korumak. Geçtiğimiz günlerde yine bizim üzerinde durduğumuz tek kullanımlık plastiklerden vazgeçmek. Bunların tamamı ekolojik dengeyi alt üst ediyor. O yüzden bu konu ve bireysel olarak da biraz ihtiyaç analizinizi doğru yapmak, yani üretim tüketim neyi alıyoruz, neyi almıyoruz? Bu analizi doğru yapmak bu noktada önemli” dedi.
Kahramanmaraş’a 650 milyon liralık yol yatırımı
08 Mayıs 2024 Çarşamba - 16:46 Kahramanmaraş’a 650 milyon liralık yol yatırımı Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fırat Görgel, “2024 yılında şehir genelinde 650 milyon liralık yol yatırımını öngörüyoruz” dedi. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, Önsen bölgesinde devam eden yol çalışma alanlarını yerinde inceledi. Görgel, Önsen bölgesinin ilerleyen yıllarda Kahramanmaraş’ın yeni yerleşim alanları olacağını ifade etti ve bu alanlara yapılacak yatırımları önemsediklerini söyledi. “Yeni bir şehircilik planlaması ortaya koyuyoruz” Yeni bir şehirleşme planı doğrultusunda ulaşım altyapısına önem verdiklerini ifade eden Görgel, “Burası toplu konutlarımızın olduğu alan. Depremden sonra şehrimiz büyük hasar görünce yeni yerleşim alanlarının önemi daha da arttı. Önümüzdeki zamanlarda Kahramanmaraş’a yeni yerleşim alanları katmamız en büyük arzumuz, hem doğu gelişim hem de batı gelişim bölgelerinde inşallah sağlıklı imar çalışmaları ile Kahramanmaraş’ı genişletmeye devam edeceğiz. Bugün Önsen bölgesinde yaptığımız çalışma önemli bir çalışma. Burada 150-200 bine yakın ileri zamanlarda nüfus yapılanması öngörüyoruz. Burada hem şehir hastanemizin yapılmasıyla, toplu konutlarımızın yapılması ile yeni bir şehircilik planlaması ortaya koyuyoruz. Bununla ilgili de ulaşım altyapısı ile ilgili çalışmalar yapıyoruz” dedi. “650 milyon liralık yol yatırımını öngörüyoruz” 20 kilometrelik yol açma çalışmalarının olduğunu söyleyen Görgel, “Burada yol açımı ile ilgili maliyetimiz sadece 20 milyon lira. Burada tüm Kahramanmaraş’tan gelecek vatandaşlarımız burada yeni bir cazibe alanı oluşması ile şehirleşme anlamında önemli bir yer olacak. Bu yıl içerisinde 150 kilometre asfalt ve satıh kaplama çalışması yapacağız. 200 bin ton da bu yıl içerisinde yama çalışmaları yapacağız. Toplu konutlarımız, yeni bulvarlarımız ve sanayi bölgelerimizde 20 kilometrelik de yeni yol açma çalışmamız olacak. Bu Kahramanmaraş’ın gelişimi ve yeni şehirleşecek alanlar açısından önemli. 2024 yılında şehir genelinde 650 milyon liralık yol yatırımını öngörüyoruz. Bu 5 senelik süre içerisinde enerji yatırımları şehrimize kazandıracağımız vizyon olacak” ifadelerini kullandı.
Vali Toraman: “2 bin 661 konutu teslim ettik, 5 bin 155’inin de inşaatına başlandı ve devam ediyor”
08 Mayıs 2024 Çarşamba - 16:42 Vali Toraman: “2 bin 661 konutu teslim ettik, 5 bin 155’inin de inşaatına başlandı ve devam ediyor” Kahramanmaraş merkezli depremlerin birinci yılı dolmadan Elazığ’da 2 bin 661 konutun teslim edildiğini dile getiren Vali Doç. Dr. Ömer Toraman, “Elazığ genelindeki şantiyelerde 5 bin 155 konut inşası devam ediyor. İhale hazırlık aşamasında olan 4 bin 454 konut var” dedi. Elazığ Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ardından kentte inşası devam eden TOKİ konut alanlarında incelemelerde bulundu. Vali Toraman’a, AFAD İl Müdürü Cafer Giyik ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hikmet Şişecioğlu eşlik etti. Şantiye alanlarında yetkililerden bilgi alan Toraman, ardından açıklamalarda bulundu. 6 Şubat depremlerinden sonra hasar tespit çalışmalarının süratli bir şekilde yapıldığını dile getiren Vali Ömer Toraman, “Arkasından da hak sahipliği süreci işletilmişti. Hak sahibi olan vatandaşlarımız için konutların inşa faaliyetlerine de hızlı bir şekilde başlanıldı. Hızlı hareket edilmesinin bir neticesi olarak ilk konutlarımızı, şubat ve mart ayında çekilen kura ile teslim etmeye başlamıştık. Bu çerçevede 6 Şubat depremlerinden sonra ilimizde hak sahibi olan vatandaşlardan 2 bin 661 vatandaşımızın kurası çekip konutlarının teslim süreni devam ettiriyoruz. Bu büyük bir hız ve başarıdır. Depremin birinci yılı dolmadan ilimizde 2 bin 661 konutu teslim ettik. Bunların bin 900’e yakını Elazığ şehir merkezinde, bir miktarı Karakoçan ve Sivrice ilçesinde” diye konuştu. “5 bin 155 konutun inşaatına başlandı ve devam ediyor” Diğer hak sahibi vatandaşların konutlarını süratli bir şekilde yapıp teslim etmek için çalışmaların yoğun bir şekilde devam ettiğini vurgulayan Toraman, “Bu çerçevede şuana kadar, Elazığ genelinde 5 bin 155 konutun inşaatına başlandı ve devam ediyor. Aksaray rezerv alanı da dahil olmak üzere Elazığ genelindeki şantiyelerde 5 bin 155 konut inşası var. Bunların 2 bin 393 tanesi Elazığ şehir merkezindedir. Öte yandan Baskil, Palu, Arıcak, Alacakaya, Keban, Ağın, Kovancılar, Karakoçan ilçelerinde inşaatlar devam ediyor. Buralarda da toplam bin 808 konut yapılıyor. Ayrıca köylerde de şuana kadar 954 konutun inşaatına başlanmış durumdadır. Bu üç kalemi topladığımızda 5 bin 155 konut inşa ediliyor. Bu konutlar tamamlandıkça TOKİ tarafından gerekli kontrolleri yapıldıktan sonra AFAD Başkanlığı’na devrediliyor. Bizde bunların kurasını çekerek teslim etme sürecini devam ettireceğiz” şeklinde konuştu. “İhale hazırlık aşamasında olan 4 bin 454 konut var” Toraman, “Kurasını çektiğimiz 2 bin 661 ve inşaatı devam eden 5 bin 155 konut sayınını topladığımızda 7 bin 900 civarında konut ediyor. Bu Elazığ’daki toplam hak sahibine mukayese ettiğimizde çok yüksek bir oran. Orta hasardan ağır hasara geçen vatandaşlara dair ettiğimizde 13 bin 579 hak sahibi var. Bu sayılar değişebiliyor. İhale hazırlık aşamasında olan 4 bin 454 konut var. Bunların da 3 bin 254’ü il merkezindedir. Köylerimizde de bin 200 konutun ihalesine çıkacağız. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ihale hazırlıklarına başladı. Yer seçimlerini tamamladıkça ihale edip, inşaatlarına başlayacağız. 2023 depreminden hak sahibi olan vatandaşlarımızın konutlarını teslim etmek yolunda önemli mesafe kat ettiğimizi ifade edebilirim. Çalışmalara, ihalelere ve proje çalışmalarına erken başlanmasının önemli bir rolü var. Vatandaşlarımız müsterih olsunlar. Elazığ bu konuda tecrübeli bir ildir. 2020 depreminden sonra çok daha büyük inşaatları tamamladı” dedi.
Cedidiye Cami meydanla bütünleşiyor
08 Mayıs 2024 Çarşamba - 16:01 Cedidiye Cami meydanla bütünleşiyor Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün girişimleri ile değişim ve dönüşümün başlatıldığı Cedidiye Meydanının en önemli sembolü olan Cedidiye Cami, yeni minarelerinin de tamamlanmasıyla daha da göz kamaştırıcı hale gelmiş olacak. Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün üzerinde hassasiyetle durduğu Cedidiye Cami ve meydan düzenleme çalışmaları aralıksız şekilde sürdürülüyor. Bedesten tarzı yapıların yerini aldığı ve derme çatma görüntünün ortadan kaldırıldığı meydanda inşası tamamlanan cami minarelerine yönelik alt kısım döşeme çalışmaları başlatıldı. Kısa süre önce camiinin karakteristik özelliğini yansıtan taş dokunun ön plana çıkması ve yeni minarelerle uyum sağlayacak şekilde seçilen boya uygulamasının ve kubbe iç kısımlarına yönelik izolasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından minarelerin taş döşeme çalışmaları için hazırlıklar tamamlanmıştı. Bekleme süresi içerisinde kubbe dış kısımları ile minarelerin konik üst kısımlarında bulunan kurşun kaplamaların mikro kumlama yöntemi ile temizlenmesiyle birlikte hazırlıklarını tamamlayan ekipler, minarelerin yükseldiği kaidelere uygun şekilde taş ile kaplanmaya başlandı. İnce işçilik gerçekleştirerek, en ince ayrıntısına kadar ölçülüp bir düzen içerisinde taşları yerleştiren ekipler, kısa süre içerisinde çalışmalarını tamamlayarak minareleri camiye yakışır hale getirmeyi planlıyor.
’81 İlde 81 Orman’ Projesi yeniden hayata geçiyor
08 Mayıs 2024 Çarşamba - 15:57 ’81 İlde 81 Orman’ Projesi yeniden hayata geçiyor Türkiye İş Bankası’nın 100. yılına özel olarak 2008-2017 yılları arasında Orman Genel Müdürlüğü ve TEMA Vakfı iş birliğiyle gerçekleştirilen ’81 İlde 81 Orman’ Projesi yeniden hayata geçiyor. Türkiye İş Bankası, 100. yıl heyecanını, ülke genelinde gerçekleştirdiği doğayı korumaya ve çevre bilincini artırmaya yönelik projelerle paylaşmayı sürdürüyor. Bu kapsamda, başta çocuklarımız olmak üzere toplumda çevre bilincini artırmak amacıyla 81 İlde 81 Orman Projesi’ni Orman Genel Müdürlüğü ve TEMA Vakfı iş birliğiyle yeniden hayata geçiriyor. Projenin yeni dönemi, İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç ve Orman Genel Müdürlüğü’nden İstanbul Orman Bölge Müdürü Celal Pir’in katılımıyla gerçekleştirilen bir tanıtım toplantısıyla duyuruldu. Projenin ikinci aşamasında da Türkiye’nin 81 ilinde, 5 yıl içinde 2 milyon 200 bin fidan dikilmesi ve dikilen fidanların bakımının da 3 yıl boyunca düzenli olarak yapılması planlanıyor. İlk aşamada dikim sahalarının başarı oranı yüzde 84 oldu Ülkemizin dört bir yanında ağaçlandırma seferberliğine dönüşen projenin ilk aşamasında, 81 ilde yaklaşık 1500 hektar alanda 2 milyon 205 bin fidan toprakla buluştu. Bu sahalarda 5 yıl boyunca düzenli bakım yapıldı ve tutmayan, kuruyan ya da zarar gören fidanların yerine yeni fidanlar dikildi. 2008 - 2017 yılları arasında gerçekleştirilen 81 İlde 81 Orman Projesi’nde dikim sahalarının ormana dönüşüm oranı yüzde 84’ün üzerine çıkarak büyük bir başarı elde etti. Ayrıca proje kapsamında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 22 hektarlık alanda 35 bin 200 fidanla 82’nci orman da kuruldu. “İkinci yüzyılımızda yeni çınarlar yetiştirmek üzere bir yolculuğa çıktık” Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, 100. kuruluş yıl dönümünü kutlayan İş Bankası’nın da artık asırlık çınar olarak nitelendirilen kurumlar arasına girdiğini belirterek ikinci yüzyıla giriş yaparken yeni çınarlar yetiştirmek üzere TEMA Vakfı ve Orman Genel Müdürlüğü ile bir yolculuğa çıktıklarını söyledi. Bunun aslında yeni bir yolculuk olmadığına işaret eden Aran, “2008-2017 yılları arasında bin 500 hektar alana 2,2 milyonun üzerinde fidan dikmiştik. Ne mutlu bize, bu fidanların yüzde 84 oranında ormana dönüştüğünü görüyoruz. Şimdi de yeniden hayata geçirdiğimiz ve 2,2 milyon fidan dikmeyi planladığımız projeyle karşınızdayız. Samsun ve Erzincan’dan başlayacağız, sırasıyla 81 ilimize ulaşacağız. Her ilimizde bölge halkıyla, çalışan ve emeklilerimizle, çocuklarımızla şölen havasında bu dikimi yapacağız. Önümüzdeki 5 yıl içinde tekrar ülkemize orman alanları kazandıracağız” dedi. Ormanlaştırmanın yanında karbon salımını azaltmaya yönelik olarak yürüttükleri çalışmalara da değinen Hakan Aran, hem İş Bankası Grubu olarak sebep oldukları karbon salımını azaltmak için çaba harcadıklarını hem de müşterilerinin yeşil dönüşümünü sağlayacak projeler yürüttüklerini kaydetti. Bu yolda son 2 yılda önemli mesafe kat ettiklerini; daha önce 2035 olarak belirttikleri karbon nötr olma taahhüdünü 2026’ya çektiklerini aktaran Aran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülke olarak bu anlamda kendi kendimize yetebilecek, Paris İklim Anlaşması’na attığımız imzanın hakkını verebilecek bir ülkeyiz. Çin ve ABD başta olmak üzere onların atacağı adımlar çok önemli ama her COP zirvesinde yeni şeyler yapmayı bırakın yaptıklarını geri çekmeyi tartıştıkları bir konjonktürden geçiyoruz. Bizim gibi ülkelerin yaptıkları umarım asıl adım atması gereken ülkelere de ilham olur. İklim değişikliğiyle mücadele, başarılı olduğumuz ve sivil toplum, özel sektör, kamu iş birliğinin en güzel örneklerini verdiğimiz bir alan.” "OGM son yıllarda sosyal ağaçlandırma çalışmalarına ağırlık vermiştir" Orman Genel Müdürlüğü (OGM) adına proje tanıtım toplantısına katılan İstanbul Orman Bölge Müdürü Celal Pir, konuşmasında yoğun programı nedeniyle toplantıya katılamayan Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey’in selamını ileterek Orman Genel Müdürlüğü’nün son yıllarda sosyal ağaçlandırma çalışmalarına özel önem verdiğini, bu yaklaşımla yürüttüğü pek çok ağaçlandırma projesinde sivil toplum kuruluşları, şirketler ve kamu kurumlarıyla ortak ağaçlandırma çalışmaları gerçekleştirdiklerini ifade etti. Bu ağaçlandırma çalışmalarına en güzel örneklerden ilkinin, 2008-2017 yıllarında uygulanan ve büyük başarıyla tamamlanan ’81 İlde 81 Orman Projesi’ olduğunu vurgulayan Pir, “Kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşu iş birliğinde gerçekleştirilen projenin ikinci aşamasında da yine Türkiye İş Bankası’nın katkılarıyla 5 yılda, 81 ilimizde 81 orman oluşturulacak ve bu ormanların bulundukları yörelerde flora ve faunanın zenginleşmesine ekolojik yönden imkan sağlanırken, insanlarımız için de gelir artışına, rekreasyonel alan teminine, görsel zenginliğin artmasına ve daha çok karbon tutulmasına katkı sağlanacak” şeklinde konuştu. Bu proje vasıtasıyla iklim değişikliğiyle mücadele açısından dikilen her bir fidanın ülkemiz ve hatta dünya için çok önemli olduğunun bilinciyle hareket ettiklerini söyleyen Pir, “Ülkemizin yeşil dokusunun geliştirilmesine yaptıkları uzun soluklu destekler ve katkılar için Türkiye İş Bankası ve TEMA Vakfı temsilcilerine teşekkür ediyorum; iş birliği yaptığımız paydaşlarımıza da bu vesileyle Genel Müdürlüğümüz adına teşekkürlerimizi sunuyorum” dedi. Konuşmasının sonunda insanlığın geleceği için önümüzdeki dönemde toplumun her kesiminin çevre ve ormana karşı duyarlı davranmasının bir zorunluluk olduğuna dikkat çeken Pir, bu doğrultuda teşkilatlarınca ağaçlandırma konusunda çeşitli farkındalık projeleri yürütüldüğünü; ’Geleceğe Nefes Ağaçlandırma Projesi’nin de toplumda farkındalık geliştirmeye yönelik olarak uygulandığını belirtti. Bu kapsamda eğitim ve bilgilendirmelerin büyük önem arz ettiğini ve TEMA Vakfı Gönüllüleri tarafından özellikle okullarda yapılan bilgilendirme çalışmalarının çok değerli olduğunu söyleyerek konuşmasını sonlandırdı. “81 İlde 81 Orman sadece bir ağaçlandırma değil; sivil toplum, kamu ve özel sektörün yer aldığı birlik ve beraberlik projesidir” TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Ülkemizde ve dünya genelinde yaşamsal ekolojik sorunlarla karşı karşıyayız. Erozyon ve çölleşme, iklim krizi, ormansızlaşma ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi büyük küresel sorunların yaşamlarımızdaki etkilerini her geçen gün daha çok hissediyoruz. Tüm bu sorunların çözümünde ise ormanlar yer alıyor. Bu nedenle orman varlığımızın korunması, orman varlığımızın artırılması ve tahrip olmuş orman alanlarının tekrar orman haline getirilmesi büyük önem taşıyor” dedi. Tüm bu sorunlarla mücadele etmek için atılan her adımın artık bir tercih değil, yaşamı sürdürebilmek için bir zorunluluk olduğunu ifade eden Ataç, “81 İlde 81 Orman Projesi, Türkiye’nin dört bir yanında orman varlığını ve çevre bilincini artırmayı hedefleyerek toplumsal sorumluluğun en önemli örneklerinden birini sergiliyor. Su döngüsünü düzenleyen, birçok canlı için yaşam alanları sağlayan ormanlarımız, erozyonla ve iklim kriziyle mücadelede de kilit rol oynuyor. Bu nedenle her bir fidanın toprakla buluşması, geleceğimizin nefes alması için çok önemli” şeklinde konuştu. Proje ile toplumsal iş birliğinin önemini vurgulayan Deniz Ataç, “Ülkemizin her bir ilinde orman varlıklarını korumak ve artırmak için sivil toplum, özel sektör ve kamunun iş birliği içinde çalışması çok kıymetli. Bu yolda, Türkiye İş Bankası ve Orman Genel Müdürlüğü’ne bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Bu projenin sadece bir ağaçlandırma değil, aynı zamanda bir birlik ve beraberlik projesi olduğunu düşünüyorum. Bu vesileyle de gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini bir kez daha vurguluyorum” dedi. Doğaya olan sorumlulukla hareket etmeye devam edeceklerinin altını çizen Ataç, “81 İlde 81 Orman Projesi ile 2023’ten 2028’e kadar, 81 ilimizde toplam 2 milyon 200 bin fidan dikerek orman varlığımızı daha da artıracağız ve gelecek nesillere yeşil bir dünya bırakmak için önemli bir adım daha atmış olacağız. Bu projede yer almanın gururunu ve mutluluğunu hep birlikte yaşıyoruz. Hepinize katılımlarınız ve destekleriniz için teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.
Tokat’ın Erbaa ilçesinde güneş enerjisiyle çevre dostu içme suyu sistemi kuruldu
08 Mayıs 2024 Çarşamba - 15:15 Tokat’ın Erbaa ilçesinde güneş enerjisiyle çevre dostu içme suyu sistemi kuruldu Tokat’ın Erbaa ilçesine bağlı Ağcaalan köyünde hayata geçirilen Güneş Enerji Sistemi projesi, köyün içme suyu ihtiyacını çevre dostu ve sürdürülebilir bir şekilde karşılamayı hedefliyor. Tokat İl Özel İdaresi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü, Tokat’ın Erbaa ilçesine bağlı Ağcaalan köyünde içme suyu teminini sağlamak amacıyla önemli bir adım attı. 2023 yılında başlatılan bir proje kapsamında, köyün içme suyu ihtiyacını karşılamak için Güneş Enerji Sistemi (GES) kuruldu. Yaklaşık 48 GES panelinden oluşan sistemle köy, artık sağlıklı ve kaliteli içme suyuna kavuştu. Toplamda 21.600 Watt güç üreten bu yenilenebilir enerji kaynağı sayesinde, içme suyu depolama tesislerine sıfır maliyetle enerji sağlanıyor. Projenin tamamlanmasıyla birlikte, Ağcaalan köyü sürdürülebilir ve çevre dostu bir içme suyu sistemi ile donatılmış oldu. Güneş enerjisi kullanımıyla, köyün enerji ihtiyacının çevre dostu bir şekilde karşılanması ve içme suyu temininin güvenli hale getirilmesi hedefleniyor. Bu adım, hem çevre dostu enerji kaynaklarının kullanımının teşvik edilmesini sağlıyor hem de köy halkının sağlık ve yaşam kalitesini olumlu yönde etkiliyor. Tokat İl Özel İdaresi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü, projenin hayata geçirilmesinde önemli bir rol oynayarak köyün içme suyu altyapısını güçlendirme ve sürdürülebilirliği artırma konusunda önemli bir başarıya imza atmış oldu.
Muğla’daki can dostlar için ‘Acil Müdahale’ aracı
08 Mayıs 2024 Çarşamba - 15:15 Muğla’daki can dostlar için ‘Acil Müdahale’ aracı Türkiye’nin en kapsamlı Geçici Hayvan Bakımevine sahip Muğla Büyükşehir Belediyesi, sokak hayvanları için acil müdahale aracını devreye soktu. İç donanımında açılır-kapanır muayene masası, serum askısı, ilaç-malzeme dolabı, hayvan taşıma rampası, seyyar taşıma sedyesi, lavabo ve 4 adet kafes bulunan Acil Müdahale aracı sokak hayvanlarının aşılanması için ilçeleri dolaşıyor. Büyükşehir ekipleri ilk olarak Muğla’nın Köyceğiz ilçesindeki sokak hayvanlarına müdahale etti. Ekipler sahipsiz hayvanlara iç, dış parazit ve kuduz aşısı yaptı. Sokak hayvanları aşılanarak bulaşıcı hastalıkların da önüne geçiliyor. Acil müdahale aracı tüm ilçelerde görev yapacak Muğla Büyükşehir Belediyesi Sağlık Sosyal İşler Daire Başkanlığı’nda görevli Veteriner Hekim Merve Çamlı “Bu aracımız ile Köyceğiz’de sokak hayvanlarının aşılama çalışmasına başladık bugün itibari ile. Sokaktaki hayvanların iç-dış parazit ve kuduz aşılarını yapacağız bu program kapsamında. Bu çalışmamız bakım evi olmayan ilçelerimizde de devam edecek” dedi. Köyceğiz sakinlerinden Mustafa Bozyer, “Burada sokak hayvanlarına bakıyoruz, besliyoruz, onları seviyoruz. Muğla Büyükşehir Belediyesi de bu sokak hayvanlarının bakımlarını ve aşılarını yapıyor. Bu konuda belediyemize çok teşekkür ediyoruz. Buradan vatandaşlara çağrım sokak hayvanlarına kötü davranmasınlar” dedi. Köyceğizli hayvan sever İlke Uslu “7-8 yıldır sokak hayvanlarına destek olmaya çalışıyorum. Burada hayvan severler derneğimiz var. Daha çok bireysel çalışmalar yapıyorum. Hayvanların kısırlaştırılması, iç-dış parazitleri, daha çok Köyceğiz Kordon’daki mamamatiklerin, yani beslenme noktalarının doldurulması gibi sokaktaki canlarımızın yanında olmaya çalışıyoruz. Bu uygulama çok güzel. İnşallah bütün ilçelerimizde devam eder. Bu uygulama için Muğla Büyükşehir Belediyemize teşekkür ediyorum” dedi.
Tokat OSB, elektrik tüketimini “Yeşil enerjiden” karşılayacak
08 Mayıs 2024 Çarşamba - 15:13 Tokat OSB, elektrik tüketimini “Yeşil enerjiden” karşılayacak Sürdürülebilir bir gelecek için çevre dostu uygulamalara öncelik veren Tokat OSB, CK Enerji Çamlıbel Elektrik aracılığı ile Yenilenebilir Enerji Sertifikası (I-REC) sahibi oldu. Bu belge ile birlikte Tokat OSB’de faaliyet gösteren 170 firma toplam 21 bin 800 MWh elektrik tüketimini yenilenebilir enerjiden karşılayacağını taahhüt etmiş oldu. Dünyanın geleceği için yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi her geçen gün artarken, faaliyetlerinde çevre dostu uygulamalara ağırlık veren Tokat Organize Sanayi Bölgesi (OSB), CK Enerji Çamlıbel Elektrik aracılığı ile Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası aldı. Bu sertifika ile birlikte Tokat OSB’de faaliyet gösteren 170 firma toplam 21 bin 800 MWh elektrik tüketimini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılayacak. Tokat OSB Müdürlüğünde gerçekleştirilen I-REC sertifikası teslim töreninde, CK Enerji Çamlıbel Elektrik Genel Müdürü Muharrem Bülbül, Tokat Valisi ve aynı zamanda Tokat OSB Yönetim Kurulu Başkanı da olan Numan Hatipoğlu’na, Tokat OSB Yönetim Kurulu Üyeleri adına I-REC sertifikasını takdim etti. “Sürdürülebilir bir geleceğe katkı sunmayı hedefliyoruz” Atılan bu önemli adımın, Tokat OSB’nin çevresel sürdürülebilirlik ve yeşil enerjiye olan taahhüdünün bir göstergesi olduğunu belirten Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, “İklim değişikliği dünyanın en önemli sorunlarından biri. Biz de Organize Sanayi Bölgemizde ülkemize katma değer sağlarken çevre dostu uygulamalara öncelik vererek, sürdürülebilir bir geleceğe katkı sunmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda tükettiğimiz elektriği yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamak üzere CK Enerji Çamlıbel Elektrik ile anlamlı bir iş birliğine imza atmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu sertifika ile birlikte, Tokat OSB’de faaliyet gösteren firmalarımız toplamda 21 bin 800 MWh elektrik tüketimini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılayacaklarını taahhüt ediyor. Attığımız bu adımın, çevremizi koruma ve gelecek nesillere temiz bir dünya bırakma konusundaki kararlılığımızı gösterdiğine inanıyorum. Sürdürülebilir bir gelecek için hep birlikte çalışmaya devam edeceğimizi ifade ederek CK Enerji Çamlıbel Elektrik’e bu süreçte verdikleri destek için teşekkürlerimi iletmek istiyorum” dedi. “Çevreye duyarlı sanayi bölgesi niteliğimizi korumaya devam edeceğiz” I-REC’le birlikte bünyelerindeki 170 firmanın elektrik tüketimini yeşil enerjiden karşılamaya başlayacağını söyleyen Tokat OSB Bölge Müdürü Bilgehan Yakar ise “Sadece Tokat OSB’de değil ülkemizde de enerji kaynaklarına duyulan ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır. Bölgemizde yenilenebilir enerjiye olan ilginin arttığı bu dönemde gerek özel sektör gerekse devlet kanallı teşvikler ile önemli yatırımlar yapılmaktadır. Başta tekstil olmak üzere, mobilya, gıda, kimya, plastik, metal, gibi değişik sektörlerden 170’i aşkın firmada yaklaşık 9 bin kişinin çalıştığı karma yapıda bir OSB niteliğindeyiz. Önümüzdeki yıllarda katılımcı firmalarımızda yüksek teknolojiye dayalı üretim biçimlerinin artması perspektifinden yola çıkarak, bölgemizde insan kaynağımızı geliştirmeyi, dijital anlamda dönüşümümüzü başarmayı, çevreye duyarlı bir sanayi bölgesi niteliğimizi korumayı, bölgemizde ve yakın yerleşim alanlarında yaşayanların hayat kalitesini artırmayı gelişim eksenimiz olarak görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu. “Doğa dostu bir çalışmanın içinde olmaktan mutluluk duyuyoruz” Doğa dostu enerji kullanmayı teşvik eden yenilenebilir enerji sertifikalarının kullanıcılara pek çok avantaj sağladığına dikkat çeken CK Enerji Çamlıbel Elektrik Genel Müdürü Muharrem Bülbül ise, “Sürdürülebilirlik ve çevresel bilinç, iş dünyasının ve toplumunun geleceğinde her geçen gün daha da önemli hale geliyor. Biz de yıllardır enerji sektöründe uzmanlaşıp büyürken, çevre dostu elektrik tedarik etmek isteyen sanayi ve ticarethanelerin Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası (I-REC) almalarına da destek oluyoruz. Bu sayede enerji tüketiminin çevresel etkilerinin en aza indirilmesi konusunda doğa dostu bir çalışmanın içinde yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu sertifikayı alarak daha yeşil bir geleceğe katkı sağlayan Tokat OSB’yi gönülden kutluyor, iş birliğimizin devamını diliyorum” ifadesini kullandı. Son yıllarda giderek yaygınlaşan I-REC (Uluslararası Yenilenebilir Enerjisi Sertifikası), RECs International tarafından geliştirilen elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğini belgeleyen uluslararası sertifikasyon sistemi. Uluslararası bağımsız bir kuruluş olan IREC Foundation tarafından verilen ve denetlenen bu sistemde, yenilenebilir enerji tesislerinde (güneş, rüzgâr, hidroelektrik, jeotermal ve biokütle) üretilen her 1 MWh elektrik karşılığında bir sertifika oluşturuluyor. Yetkili enerji şirketleri de bu sertifikayı talep eden müşterilerinin elektrik enerjilerini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamasına destek veriyor. Sertifikaya sahip olan şirketler çeşitli avantajlar elde ediyor Üretilen her birim elektriğin, kaynağından başlayarak takip edilmesi ve nihai tüketiciye kadar izlenebilmesini sağlayan bu sistem sayesinde tüketiciler bilinçli ve güvenilir bir seçim yapabiliyor. Aynı zamanda yeşil enerji kullanımının karbon salınımının azaltılmasına yönelik olumlu bir adım olması nedeniyle tüketici davranışını yeşil enerji kullanan tesisler için pozitif yönde etkileyen bir unsur olarak öne çıkıyor. Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerdeki firmalar, satın aldıkları ürünleri üreten tesislerin yenilenebilir enerji sertifikası almasını şart koşarken buna karşılık çeşitli avantajlar da sağlıyor.