ÇEVRE - 08 Mayıs 2024 Çarşamba 15:57

’81 İlde 81 Orman’ Projesi yeniden hayata geçiyor

A
A
A
’81 İlde 81 Orman’ Projesi yeniden hayata geçiyor

Türkiye İş Bankası’nın 100. yılına özel olarak 2008-2017 yılları arasında Orman Genel Müdürlüğü ve TEMA Vakfı iş birliğiyle gerçekleştirilen ’81 İlde 81 Orman’ Projesi yeniden hayata geçiyor.



Türkiye İş Bankası, 100. yıl heyecanını, ülke genelinde gerçekleştirdiği doğayı korumaya ve çevre bilincini artırmaya yönelik projelerle paylaşmayı sürdürüyor. Bu kapsamda, başta çocuklarımız olmak üzere toplumda çevre bilincini artırmak amacıyla 81 İlde 81 Orman Projesi’ni Orman Genel Müdürlüğü ve TEMA Vakfı iş birliğiyle yeniden hayata geçiriyor. Projenin yeni dönemi, İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç ve Orman Genel Müdürlüğü’nden İstanbul Orman Bölge Müdürü Celal Pir’in katılımıyla gerçekleştirilen bir tanıtım toplantısıyla duyuruldu.



Projenin ikinci aşamasında da Türkiye’nin 81 ilinde, 5 yıl içinde 2 milyon 200 bin fidan dikilmesi ve dikilen fidanların bakımının da 3 yıl boyunca düzenli olarak yapılması planlanıyor.



İlk aşamada dikim sahalarının başarı oranı yüzde 84 oldu


Ülkemizin dört bir yanında ağaçlandırma seferberliğine dönüşen projenin ilk aşamasında, 81 ilde yaklaşık 1500 hektar alanda 2 milyon 205 bin fidan toprakla buluştu. Bu sahalarda 5 yıl boyunca düzenli bakım yapıldı ve tutmayan, kuruyan ya da zarar gören fidanların yerine yeni fidanlar dikildi. 2008 - 2017 yılları arasında gerçekleştirilen 81 İlde 81 Orman Projesi’nde dikim sahalarının ormana dönüşüm oranı yüzde 84’ün üzerine çıkarak büyük bir başarı elde etti.



Ayrıca proje kapsamında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 22 hektarlık alanda 35 bin 200 fidanla 82’nci orman da kuruldu.



“İkinci yüzyılımızda yeni çınarlar yetiştirmek üzere bir yolculuğa çıktık”


Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, 100. kuruluş yıl dönümünü kutlayan İş Bankası’nın da artık asırlık çınar olarak nitelendirilen kurumlar arasına girdiğini belirterek ikinci yüzyıla giriş yaparken yeni çınarlar yetiştirmek üzere TEMA Vakfı ve Orman Genel Müdürlüğü ile bir yolculuğa çıktıklarını söyledi. Bunun aslında yeni bir yolculuk olmadığına işaret eden Aran, “2008-2017 yılları arasında bin 500 hektar alana 2,2 milyonun üzerinde fidan dikmiştik. Ne mutlu bize, bu fidanların yüzde 84 oranında ormana dönüştüğünü görüyoruz. Şimdi de yeniden hayata geçirdiğimiz ve 2,2 milyon fidan dikmeyi planladığımız projeyle karşınızdayız. Samsun ve Erzincan’dan başlayacağız, sırasıyla 81 ilimize ulaşacağız. Her ilimizde bölge halkıyla, çalışan ve emeklilerimizle, çocuklarımızla şölen havasında bu dikimi yapacağız. Önümüzdeki 5 yıl içinde tekrar ülkemize orman alanları kazandıracağız” dedi.



Ormanlaştırmanın yanında karbon salımını azaltmaya yönelik olarak yürüttükleri çalışmalara da değinen Hakan Aran, hem İş Bankası Grubu olarak sebep oldukları karbon salımını azaltmak için çaba harcadıklarını hem de müşterilerinin yeşil dönüşümünü sağlayacak projeler yürüttüklerini kaydetti. Bu yolda son 2 yılda önemli mesafe kat ettiklerini; daha önce 2035 olarak belirttikleri karbon nötr olma taahhüdünü 2026’ya çektiklerini aktaran Aran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülke olarak bu anlamda kendi kendimize yetebilecek, Paris İklim Anlaşması’na attığımız imzanın hakkını verebilecek bir ülkeyiz. Çin ve ABD başta olmak üzere onların atacağı adımlar çok önemli ama her COP zirvesinde yeni şeyler yapmayı bırakın yaptıklarını geri çekmeyi tartıştıkları bir konjonktürden geçiyoruz. Bizim gibi ülkelerin yaptıkları umarım asıl adım atması gereken ülkelere de ilham olur. İklim değişikliğiyle mücadele, başarılı olduğumuz ve sivil toplum, özel sektör, kamu iş birliğinin en güzel örneklerini verdiğimiz bir alan.”



"OGM son yıllarda sosyal ağaçlandırma çalışmalarına ağırlık vermiştir"


Orman Genel Müdürlüğü (OGM) adına proje tanıtım toplantısına katılan İstanbul Orman Bölge Müdürü Celal Pir, konuşmasında yoğun programı nedeniyle toplantıya katılamayan Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey’in selamını ileterek Orman Genel Müdürlüğü’nün son yıllarda sosyal ağaçlandırma çalışmalarına özel önem verdiğini, bu yaklaşımla yürüttüğü pek çok ağaçlandırma projesinde sivil toplum kuruluşları, şirketler ve kamu kurumlarıyla ortak ağaçlandırma çalışmaları gerçekleştirdiklerini ifade etti.



Bu ağaçlandırma çalışmalarına en güzel örneklerden ilkinin, 2008-2017 yıllarında uygulanan ve büyük başarıyla tamamlanan ’81 İlde 81 Orman Projesi’ olduğunu vurgulayan Pir, “Kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşu iş birliğinde gerçekleştirilen projenin ikinci aşamasında da yine Türkiye İş Bankası’nın katkılarıyla 5 yılda, 81 ilimizde 81 orman oluşturulacak ve bu ormanların bulundukları yörelerde flora ve faunanın zenginleşmesine ekolojik yönden imkan sağlanırken, insanlarımız için de gelir artışına, rekreasyonel alan teminine, görsel zenginliğin artmasına ve daha çok karbon tutulmasına katkı sağlanacak” şeklinde konuştu.



Bu proje vasıtasıyla iklim değişikliğiyle mücadele açısından dikilen her bir fidanın ülkemiz ve hatta dünya için çok önemli olduğunun bilinciyle hareket ettiklerini söyleyen Pir, “Ülkemizin yeşil dokusunun geliştirilmesine yaptıkları uzun soluklu destekler ve katkılar için Türkiye İş Bankası ve TEMA Vakfı temsilcilerine teşekkür ediyorum; iş birliği yaptığımız paydaşlarımıza da bu vesileyle Genel Müdürlüğümüz adına teşekkürlerimizi sunuyorum” dedi.



Konuşmasının sonunda insanlığın geleceği için önümüzdeki dönemde toplumun her kesiminin çevre ve ormana karşı duyarlı davranmasının bir zorunluluk olduğuna dikkat çeken Pir, bu doğrultuda teşkilatlarınca ağaçlandırma konusunda çeşitli farkındalık projeleri yürütüldüğünü; ’Geleceğe Nefes Ağaçlandırma Projesi’nin de toplumda farkındalık geliştirmeye yönelik olarak uygulandığını belirtti. Bu kapsamda eğitim ve bilgilendirmelerin büyük önem arz ettiğini ve TEMA Vakfı Gönüllüleri tarafından özellikle okullarda yapılan bilgilendirme çalışmalarının çok değerli olduğunu söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.



“81 İlde 81 Orman sadece bir ağaçlandırma değil; sivil toplum, kamu ve özel sektörün yer aldığı birlik ve beraberlik projesidir”


TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Ülkemizde ve dünya genelinde yaşamsal ekolojik sorunlarla karşı karşıyayız. Erozyon ve çölleşme, iklim krizi, ormansızlaşma ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi büyük küresel sorunların yaşamlarımızdaki etkilerini her geçen gün daha çok hissediyoruz. Tüm bu sorunların çözümünde ise ormanlar yer alıyor. Bu nedenle orman varlığımızın korunması, orman varlığımızın artırılması ve tahrip olmuş orman alanlarının tekrar orman haline getirilmesi büyük önem taşıyor” dedi.



Tüm bu sorunlarla mücadele etmek için atılan her adımın artık bir tercih değil, yaşamı sürdürebilmek için bir zorunluluk olduğunu ifade eden Ataç, “81 İlde 81 Orman Projesi, Türkiye’nin dört bir yanında orman varlığını ve çevre bilincini artırmayı hedefleyerek toplumsal sorumluluğun en önemli örneklerinden birini sergiliyor. Su döngüsünü düzenleyen, birçok canlı için yaşam alanları sağlayan ormanlarımız, erozyonla ve iklim kriziyle mücadelede de kilit rol oynuyor. Bu nedenle her bir fidanın toprakla buluşması, geleceğimizin nefes alması için çok önemli” şeklinde konuştu.



Proje ile toplumsal iş birliğinin önemini vurgulayan Deniz Ataç, “Ülkemizin her bir ilinde orman varlıklarını korumak ve artırmak için sivil toplum, özel sektör ve kamunun iş birliği içinde çalışması çok kıymetli. Bu yolda, Türkiye İş Bankası ve Orman Genel Müdürlüğü’ne bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Bu projenin sadece bir ağaçlandırma değil, aynı zamanda bir birlik ve beraberlik projesi olduğunu düşünüyorum. Bu vesileyle de gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini bir kez daha vurguluyorum” dedi.



Doğaya olan sorumlulukla hareket etmeye devam edeceklerinin altını çizen Ataç, “81 İlde 81 Orman Projesi ile 2023’ten 2028’e kadar, 81 ilimizde toplam 2 milyon 200 bin fidan dikerek orman varlığımızı daha da artıracağız ve gelecek nesillere yeşil bir dünya bırakmak için önemli bir adım daha atmış olacağız. Bu projede yer almanın gururunu ve mutluluğunu hep birlikte yaşıyoruz. Hepinize katılımlarınız ve destekleriniz için teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Özkan Uğur’u anma konseri düzenlendi İnönü Üniversitesi Çok Sesli Korosu, müzik dünyasının unutulmaz ismi Özkan Uğur’u anarak, onun ve MFÖ’nün efsanevi şarkılarını büyük bir coşkuyla seslendirdi. Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen konser, sanatseverlerden yoğun ilgi gördü. Konser, Özkan Uğur’un sanatını ve ruhunu onurlandırırken, MFÖ’nün sevilen melodileri İnönü Üniversitesi Çok Sesli Korosu’nun etkileyici performansıyla yeniden hayat buldu. Etkinliğe, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Başhekimi Prof. Dr. Adil Başkıran, İnönü Üniversitesi Konservatuvar Müdürü Prof. Dr. Ünal İmik ve Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülent Yılmaz katıldı. Anma konseri, hem üniversite mensuplarını hem de Malatya halkını bir araya getirerek unutulmaz bir gece yaşattı. Doç. Dr. M. Güneş Açıkgöz’ün şefliğinde sahne alan koro, Özkan Uğur’un müzikal mirasını canlı tutarak, MFÖ şarkılarıyla izleyicilere duygusal bir yolculuk sundu. Performansın sonunda, sanatçıya olan derin sevgi ve saygı, coşkulu alkışlarla ifade edildi. Konserin bir diğer duygusal anı, Özkan Uğur’un eşi Aysun Aslan’ın gönderdiği video mesajıydı. Aslan, mesajında, "Özkan Uğur’umuzu kaybedeli uzun, bana yıllar gibi gelen aylar oldu. Kendisini unutmak benim açımdan mümkün olmadığı gibi sizler açısından da öyle olduğunu düşünüyorum. Nitekim aldığım bu güzel konser haberi beni çok sevindirdi. Oğlumu da çok sevindirdi. İlginize çok teşekkür ediyoruz. Özkan Uğur’un adını yaşatmak hepimizin görevidir. İnşallah bu konserlerin devamı gelecektir. Bundan eminim. Malatya İnönü Üniversitesi Çok Sesli Korosu’nun tüm üyelerine ve Doç. Dr. Güneş Açıkgöz’e, hepinize çok çok teşekkür ediyorum. Daha nice konserlere inşallah. Hoşçakalın. Başarılar diliyorum" ifadelerine yer verdi. Bu anlamlı gece, Özkan Uğur’un müzikal mirasını yaşatmak ve onu anmak adına önemli bir adım oldu. Katılımcılar, duygusal anlar yaşarken, Özkan Uğur’un müziğinin ve hatırasının ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hissettiler.
Gaziantep Antika dolu müzenin altında binlerce yıllık hamam mağarasını keşfetti Tüm mal varlığını satarak antikaya yatıran Hanifi Özaslan müzeye çevirdiği evinin altında hamam bulunan bir mağara keşfetti. Gaziantep’te yaşayan ve 43 yıldır antikacılık yapan Hanifi Özaslan, tüm mal varlığını satarak antika eşya dükkanı açtı. Bulundurduğu antika eşyalarla vatandaşların ilgisini çeken ve 13 yaşından beri aldığı antika eşyalardan müze yapmaya karar veren Özaslan, kendi evini restore ederek bir müzeye çevirdi. Evini müze olarak ziyarete açtıktan kısa bir süre sonra evin altında toprak dolu gizli bir geçit fark etti. İlk önce sıradan bir bodrum katı olduğunu düşündüğü bu alanın çalışmalar sonucu bir mağara olduğunu keşfetti. Yapılan incelemelerde, mağaranın binlerce yıllık geçmişi olduğu ve hamam olarak kullanıldığı anlaşıldı. Mağaranın duvarlarında yer alan işlemeler ve mimari yapılar, dönemin sanat anlayışını gözler önüne seriyor. “Depremde 1 milyon TL’lik zararımız oldu ama bina hasar almadı" Müzeye çevirdiği binanın depremden hasar almadığını söyleyen antikacı Hanifi Özaslan, “Bu binayı ilk gördüğümde satılık yazıyordu. Bende turizm işiyle uğraştığım için müze yapmaya karar verdim. İlk zamanlar yoğun ilgi görsek te korona virüs ve depremden dolayı 5 yıldır kapalı tutuyoruz. Deprem olduğunda binamız hasar almadı. Toplamı 1 milyon TL’yi bulan bazı cam olarak sergilediğimiz değerli eşyalar kırıldı” dedi. “Bir odası ve hamamı olan bir mağara ortaya çıktı” Mağarayı nasıl keşfettiğini söyleyen Hanifi Özaslan, Gaziantep Kalesi ile aynı geçmişe sahip olduğunu söyledi. Özaslan, “Mağara bu binanın altında bulunuyormuş yarısına kadar toprakla doldurulmuştu. Ankara’dan gelen ekipler tarafından da tescillenen bu mağarada toprağı çıkarabileceğimizi söylediler. Bizde temizlediğimizde bir odası ve hamamı olan bir mağara ortaya çıktı. Bu hamamın geçmişi kale ile aynıdır. Çünkü Gaziantep’in Türk Tepe mahallesinde yer altı mağaraları, yer altı şehri olduğu bilinir ve bunların hepsi Gaziantep kalesine bağlanıyor. Bu keşfettiğimiz mağara geçmişte birçok devlet ve birçok insan tarafından kullanılmıştır. Bu alanı tekrardan turizm canlandığında açmayı ve ziyaretçilere sunmayı düşünüyorum. Gaziantep’in tarihini, yer altı şehrini, değerli antika eşyaları burada sergileyerek turistlerin görmelerini sağlayacağım” diye konuştu.
Bursa Yıldırım 600 yıllık tarihi Erguvan Bayramı’na hazır Osmanlı Cihan Devleti’nin önemli merkezi olan Bursa’da 15’inci yüzyılın başlarından beri süre gelen 600 yıllık tarihi gelenek “Erguvan Bayramı” coşkusu için tüm hazırlıklar tamamlandı. Bursa’da baharın gelmesini de müjdeleyen Erguvan ağaçlarının çiçek açması ile gerçekleştirilen tarihi Osmanlı geleneği Erguvan Bayramı renkli etkinlikler ile yaşatılmaya devam ediyor. “Üzerinde nur dolaşan ruhaniyetli şehir’’ olarak Evliya Çelebi’nin adlandırdığı şehrimizde, günümüze kadar gelen Erguvan Bayramı için Yıldırım Belediyesi tarihi geleneği yaşatmak adına 23-24-25 Mayıs tarihlerinde anlamlı bir etkinliğe imza atacak. Bursa Yıldırım Belediyesi, 3’üncü Erguvan Bayramı’nda çok değerli akademisyenlerin katılımı ile sempozyumlar, paneller ve musiki konserleri düzenlerken etkinlik süresince çocuklar için de Hacivat ve Karagöz oyunlarını da tertip edecek. Erguvan Bayramı’nda Eşrefi çorbası ve Osmanlı şerbeti vatandaşlara ücretsiz ikram edilecek. Canlı performanslar ile anlatılacak Erguvan Bayramı etkinlikleri çerçevesinde Yıldırım’daki Emir Sultan Cami’nin bahçesinde tertip edilecek etkinlikte tarihi el sanatlarından çini, naht, ebru, husn-i hat, tezhip ve cam üfleme zanaatları üstatları tarafından canlı performanslar ile yeni nesile aktarılacak. Erguvan Bayramı’nda kurulacak stantlarda kadın dernekleri tarafından el emeği ürünler sergilenerek satışa sunulacak. “Bursa halkını bekliyoruz” Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, tarihten günümüze gelen Erguvan Bayramı’nıyeni nesillere aktarmayı hedef edindiklerini belirtti. Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Bursa’nın en köklü geleneklerinden olan birliği ve beraberliği pekiştiren aynı zamanda baharı müjdeleyen Erguvan Bayramı’na 7’den 70’e tüm Bursa halkımızı bekliyoruz” diye konuştu. “Bu bayram her kesimi bir araya getiriyor” Uludağ üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Bilal Kemikli ise Erguvan Bayramı’nın birliği ve beraberliği simgelediğini belirterek, “Erguvanlar açıldığında baharda tıpkı Hıdırellez gibi farklı meşreplerden, farklı irfan mekteplerinden olan insanları bir araya getirerek toplumsal alanda birlik ve bareberlik mesajı vermeye matuf bir olmanın, iri olmanın ve diri olmanın yollarını gösteren bir bayram olarak tarihe geçmiştir” diye konuştu. Öte yandan; Emir Sultan hazretlerinin her yıl Erguvan ağaçlarının çiçeklerini açtığı bahar mevsiminde çevre illerden de birçok insanın gelip bu ders ve sohbet halkalarına katıldığı bilinmektedir. Emir Sultan dergâhında toplanan insanlar bu ziyaretlerin bir bayram havasında gerçekleşmesine sebep olmuş ve edilen dualar ile o yılın bereketli geçtiğine inanılmıştır.
Ankara KOOP-DES 2024 yılı ilk destekleri açıklandı Ticaret Bakanlığınca hayata geçirilen Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı (KOOP-DES) kapsamında, 2024 yılı makine ekipman alımı ve nitelikli personel istihdamı konularındaki 97 projeye 20 milyon 500 bin liradan fazla destek sağlanacak Ticaret Bakanlığınca hayata geçirilen Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı (KOOP-DES) kapsamında, 2020 yılından bu yana ortaklarının çoğunluğunu kadınların oluşturduğu ve kadın emeğini değerlendirme amacı güden kooperatiflere hibe desteği veriliyor. Bu çerçevede KOOP-DES projesi çerçevesinde 2024 yılı için yapılacak olan ilk destekler açıklandı. 97 projeye 20 milyon liradan fazla destek Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, 2024 yılı için kuruluş, işleyişi ve denetimleri bakanlıkça gerçekleştirilen tüm kooperatif ve üst kuruluşların programa başvuru yapabildiği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi: “Kooperatiflerin sunmuş olduğu projeleri; üretim ve istihdama katkısı, faaliyet gösterdiği sektör, bulunduğu il, kooperatifin durumu dikkate alınarak değerlendiriliyor. 2024 yılı ilk çağrı döneminde yapılan başvurulardaki projelerin değerlendirilmesi sonucu, 40 ilden 89 kooperatifin makine ekipman alımı ve nitelikli personel istihdamı konularındaki 97 projesi desteklenmeye değer görüldü. Projelerin toplam tutarı 26 milyon 642 bin 147 lira olurken, Ticaret Bakanlığınca sağlanacak toplam hibe tutarı ise 20 milyon 585 bin 53 lira oldu.”
İstanbul CarrefourSA yeni yatırımlarla büyümeye devam edecek CarrefourSA yeni yatırımlar ve iş modelleriyle, organize gıda perakende sektöründe dönüşüme katkı sağlıyor. CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, “30 yıllık deneyim ve tecrübemizle şirketimizin çatısı altında yeni yatırımlarla büyümeye devam edeceğiz” dedi. Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki, Türkiye perakende sektörünün öncü markalarından CarrefourSA 60 ilde 1100 mağazası, bayileri dahil olmak üzere 15 bin kişiye ulaşan kadrosu ile çalışmalarını sürdürüyor. Organize perakende sektöründe değişim ve dönüşüm ile gelişime öncülük ettiklerine dikkat çeken CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, tek alanda büyüme modelinin aksine birden çok alanda doğru yatırımlarla büyüme stratejisine devam ettiklerini vurguluyor. Kartallıoğlu, “Değer ekosistemi oluşturarak, küçük esnaf ve girişimciyi oyuna dahil eden bir şirket olarak büyümeye odaklandıklarını” dedi. “Yılda 207 milyon müşteri ağırladık” Organize gıda perakende sektöründe müşterilerin değişen alışkanlıkları ve yeni ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra yeni hizmet ağları, farklı iş kolları ve büyüme stratejileri de büyük bir dönüşüm içerisine girdi. Uzun yıllardır sadece CarrefourSA’nın değil sektörün geleceğine de yatırım yaptıklarının altını çizen Kartallıoğlu, “1100 mağazamızda gıda ve gıda dışı 50 bin ürünümüzle 60 ilde hizmet veriyoruz. Yılda online ve fiziksel mağazalarımıza 207 milyon müşteri ziyareti gerçekleşti. Şirket olarak sadece doğru ürünü, doğru fiyatla müşteriye ulaştıran bir şirket olmanın yanı sıra yeme içme sektörü, HORECA, bayilik, ihracat başta olmak üzere yatırımlarımızı çeşitlendiriyoruz” dedi. Küçük esnaf ve girişimciyle büyüme modeline yatırım “Şirketimizde tüm paydaşları besleyebildiğimiz, birlikte büyüyebildiğimiz bir sistem kurgusu var” diyen Kartallıoğlu, “2020 yılında hayata geçirdiğimiz ve bugün 60’ı kadın olan 425 küçük esnaf ve girişimciye ulaştığımız bayilik sistemi bunun en somut örneği. Hedefimizde olan 1000 bayi ağına emin adımlar ile ilerliyor ve şirketimizin ürün yönetimi, dijital alt yapısı, lojistik imkanları dahil kurumsal gücünü bayilerimize sunuyoruz” şeklinde konuştu. Yeme içme sektöründe çok kanallı büyüme Kartallıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Yatırımlarımızın en önemli ayağını ise Lezzet Arası çatısı altında buluşturduğumuz yeme içme sektörü oluşturuyor. 2017 yılında müşterilerimize, mağazalarımızda market fiyatına restoran deneyimi yaşatmak için başladığımız yolculukta bugün 6 ilde 14 Lezzet Arası restorana ulaştık. 14 restoranımızı ayda 500 bin kişi ziyaret ediyor. 2023 yılında adım attığımız bulut mutfak konseptinde de Mecidiyeköy ve MKM Etiler olmak üzere 2 lokasyonda 10 markamızla yemek siparişi hizmeti vermeye devam ediyoruz. 2024 yılında yeme içme yatırımlarımıza Lezzet Arası Catering’i de ekledik. Burada özel davetlerden etkinliklere yine Lezzet Arası şefleri tarafından hazırlanan özel menülerle hizmet veriyoruz. Yeni nesil gıda perakendeciliği yaklaşımımızda CarrefourSA Profesyonel markamız ile HORECA sektörüne yönelik yatırımlarımızın önemi büyük. Antalya’da otel, restoran ve kafelere sunduğumuz dağıtım merkezi yatırımımızla ilk adımı attık. Ardından Bodrum Konacık’da Horeca mağazamızı hayata geçirdik. Burada işleme tesisiyle fark oluşturan mağazamızda et ve deniz/su ürünlerinde sunduğumuz geniş ürün yelpazesiyle profesyonellerin hayatını kolaylaştırıyor; gıda ve gıda dışı tüm ihtiyaçlarını tek noktadan karşılıyoruz. 2024 yılının ilk 4 ayında HORECA ciromuz şirket ciromuzun yüzde 3,5 ‘a ulaştı. Hedefimiz kısa süre içinde elde ettiğimiz bu başarıyı sürdürülebilir bir büyümeyle devam ettirmek.” Yerel üreticinin ürünleri 13 ülkeye ihraç ediliyor Carrefour Grup ülkeleri arasında öz markalı üretim izni bulunan 9 ülkeden biri olduklarını vurgulayan Kartallıoğlu, “Müşterilerimiz, öz markalı ürünlerin sunduğu kalite ve uygun fiyat avantajlarından dolayı, alışveriş sepetlerine bu ürünlere daha fazla yer veriyorlar. Özellikle süt, su, yumurta, sıvıyağ, pirinç ve çikolata gibi gıda ürünleri başta olmak üzere tuvalet kâğıdı, kâğıt havlu, peçete gibi kâğıt grubu da en çok tercih edilen ürünler arasında yer alıyor. Şu anda 600’den fazla öz markalı ürünümüz var. Bu sayı yıl sonunda 750’ye ulaşacak. Ciromuzun yüzde 17’sini oluşturan öz markalı ürün kategorimizde ihracat gücümüz de oldukça yüksek. 13 ülkeye ihraç ettiğimiz öz markalı ürünlerimizle hedefimiz daha da büyümek” dedi. Fijital dönüşüm kaçınılmaz Hayata geçirilen büyüme planlarının sürdürülebilir ve başarılı olması için uzun vadeli bir yol izlediklerini dile getiren Kartallıoğlu, bu dönüşümün içerisinde dijitalleşme ve yeni iletişim kanalları her zamankinden daha fazla önem taşıyor derken şöyle devam etti: “Şirket olarak geçtiğimiz yıllarda fijital bir dönüşümün içerisinde girdik. Burada hedefimiz çoklu satış kanalları üzerinden hizmet vermek. Hem dijital hem de fiziksel mağazalarımız ile hizmet veriyoruz. E- ticaret kanalımız ayda 8,5 milyondan fazla ziyaret ediliyor, ayda 265 bin siparişi teslim ediyoruz. 26 ilde toplamda 86 mağazamızla ve web depomuz ile Türkiye’nin her yerine gönderim yapabilen e-ticaret kanalımızla hizmet veriyoruz. Bunun yanı sıra yaz döneminde tatil bölgelerinde ve teknelerde bulunan müşterilerimize, 38 marinaya hizmet veren 25 mağazamız, Mavi teknemiz, marinalarda elektrikli bisikletlerimiz ve drone ile teslimat hizmeti sunuyoruz. Doğru Fiyat Politikamız ve iletişim stratejimizin sonucunda müşterimizin alışveriş sepetini koruyan kampanyaları ve indirimleri hayata geçirmekle kalmıyor, istediği hizmeti, istediği an, istediği yerde bulmasını sağlıyoruz.” “Enerji yatırımlarımıza devam ediyoruz” Yeni yatırımlar, büyüme ve dönüşümün başarılı olması için her alanda sürdürülebilir çalışmalara imza atmamız gerekiyor” diyen Kartallıoğlu, Sabancı Holding’in iştiraki olarak, çalışmalarımızı “2050 Net Sıfır” taahhüdüne göre sürdürüyoruz. Bunun yanı sıra 2023 yılında Science Based Targets Initiative (SBTi) taahhüdü vermek için çalışmalarımıza başladık. UN Global Compact (Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi) imzacıları arasına girerek sürdürülebilir bir gelecek için küresel ağın bir parçası olduk. Carbon Disclosure Project (CDP) raporlamasında ise 2021 yılında ilk kez raporlama yaptığımız Orman Programı’na Türkiye’den raporlama yapan tek gıda perakendecisi olarak notumuzu 1 yıl içinde palm, kereste, soya faaliyetlerinde B seviyesinden A- (liderlik) seviyesine yükseltmekle birlikte büyükbaş hayvancılık faaliyetleri raporlamasında B seviyesini, İklim Değişikliği skorunu da A-seviyesini korumaya devam ettik. 700’e yakın mağazamız sıfır artık belgesine sahip. Atık ve geri dönüşüm alanında çalışmalarımız sürüyor. Sadece 2023 yılında topladığımız 10 ton atık yağ ile 10 bin ton içme suyunun kirlenmesini önledik. 250 tondan fazla gıdayı atık olmak kurtardık. Enerji tasarrufunda da yatırımlarımıza hız verdik. Enerji verimliliğinde geçen yıl yaptığımız tasarruf miktarı 22 M kWh saati aştı. Mağaza otoparklarımız e-şarj istasyonuna dönüşmeye devam ediyor. Şu anda mağazamızda aktif şekilde 49 e-şarj istasyonu bulunuyor. Önümüzdeki yıllarda da hedefimiz hem CarrefourSA’yı hem de sektörü daha da ileriye taşıyacak yeni adımlar atmak” dedi.