EKONOMİ
Rekor büyüme: En çok bilet satan şirket oldu 07 Mayıs 2024 Salı - 09:39:27 Biletinial, 2024 yılının ilk çeyrek dönemi için etkinlik biletleme sektörüne ilişkin verilerini açıkladı. Şirket, ilk çeyrekte ana faaliyet alanlarını kapsayan bilet satışlarında bir önceki yılın aynı dönemine göre 4 katı büyüme elde ederek, bu satış rakamlarıyla Türkiye’nin "en fazla tiyatro, sinema ve opera-bale bileti satan şirketi" unvanını da korumuş oldu. Türkiye’nin teknoloji odaklı ve kapsayıcılığı en geniş etkinlik biletleme platformu Biletinial, 2024 yılı ilk çeyrek dönemi büyüme oranlarını açıkladı. 2024 yılına yeni yatırım ve açılımlarla giren Biletinial, bunun sonuçlarını ilk çeyrekte almaya başladı. Kor faaliyet alanları olan etkinlik, eğitim, etkinlik, müzik, opera-bale ve tiyatroda bir önceki yılın aynı dönemine göre 4 katı bilet satan Biletinial, 2023 yılını ise bir önceki yıla göre 2 katı büyüme ile kapatmıştı. Satışlarda ilk 10 şehri İstanbul Avrupa, Ankara, İstanbul Anadolu, Bursa, İzmir, Antalya, Eskişehir, Manisa, Gaziantep ve Kocaeli aldı. Biletinial’ın Türkiye’deki sinema salonlarının yüzde 60’ına, tiyatro salonlarının ise yüzde 80’ine hizmet verdiğini kaydeden Biletinial CEO’su Ulaş Uslu, "2024 yılının ilk çeyreğinde rekor büyümeye imza attık. Sürekli artan hizmet kalitemiz ve kapsayıcılığımız, hizmet verdiğimiz müşterilerimiz için açtığımız yeni büyüme alanları ve artan işbirliklerimiz bize bu başarıyı getirdi. Bunun arka planında müşterilerimizin ihtiyaçlarını önceden belirleyip, bu ihtiyaçlara yönelik çözümler geliştirip yatırım yapmamız var" dedi. 2024’ün yeni proje ve işbirlikleri Biletinal’ın yılın ilk 3 aylık döneminde pek çok ilke imza attığına da dikkat çeken Uslu, yorum ve reyting uygulamasının da bu projelerden biri olduğunun altını çizdi. Uslu, "Tiyatro ve sinema alanında tamamen müşteri odaklı bir proje geliştirerek www.biletinial.com adresi üzerinde satılan tüm etkinlikler için yorum ve rating uygulaması başlattık. Uygulamamız ile her etkinlik sonunda müşterilere SMS ile gönderdiğimiz kişiye özel link ile görüşlerini sorduk. Gelen yorumlar tamamen şeffaf bir şekilde sitede ve iş ortaklarının panelinde yayınlanıyor. Devreye alındığı günden bugüne kadarki 2 aylık kısa dönemde 200 bine yaklaşan yorum, gerçekten etkinliğe katılan izleyicilerden toplandı. Uygulamamız ile seyirciler ilgilendiği film, oyun, stand up gösterisi ya da konser hakkında birebir ve bağımsız görüşleri önceden edinip tercihini buna göre yapabiliyor. Yorum uygulamasında dikkat çeken bir özellik de üniversitelerin tiyatro eleştirmenliği bölümlerinde lisans ve yüksek lisans yapan gençlerle oluşturulan ’genç yazar’ ekibi. Geleceğin profesyonel tiyatro eleştirmenleri olacak genç yazarlar, oyunlar izleyip web sitemizde yorum ve analizlerini yayımlayabiliyor" diye konuştu. Youtube Kanalı Biletinal Artı yayına başladı Biletinial, tiyatro ve sinema alanındaki özgün içerikleri paylaşmak üzere YouTube kanalı Biletinial Artı kanalını da hayata geçirdi. Biletinial Artı, tiyatro ve sinema sanatçılarının konuk olarak katıldığı programlarla hem güncel hem zamansız sanat sohbetlerinin yeni adresi olacak.
07 Mayıs 2024 Salı - 09:29 CANiK, Asya ülkelerine güç katacak çözümlerini Malezya’da sergiliyor Dünyanın önde gelen hafif ve orta kalibre silah üreticisi CANiK, Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da düzenlenen DSA (Defence Services Asia) ve NATSEC (National Security for Asia) fuarlarında Güneydoğu Asya ve Asya-Pasifik bölgesinin ihtiyaçlarına yönelik ileri teknolojiye sahip çözümlerini sergiliyor. Asya bölgesi ile olan bağlarını güçlendirmeyi hedefleyen CANiK, bu fuarlarda önemli görüşmeler gerçekleştirerek yeni ihracatlara kapı aralıyor. Samsun Yurt Savunma’nın (SYS) lokomotif markası CANiK, 6-9 Mayıs tarihleri arasında Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da düzenlenen DSA ve NATSEC 2024’te modern orduların ihtiyaçlarına yönelik geliştirdiği çözümlerini beğeniye sunuyor. Bugüne kadar 4 kıtadan birçok ülkeye gerçekleştirdiği ihracatla bir dünya markası olan CANiK, 60 ülkeden binlerce şirket ve 45 ülkeden 400’ün üzerinde delegasyonun katıldığı DSA ve NATSEC 2024’e katılımıyla bölgedeki iş birliklerini artırmayı hedefliyor. Uzman kadrosu ile DSA ve NATSEC 2024’te yerini alan CANiK; bölge ülkelerinin önemli bir ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak CANiK M2 QCB, CANiK M2F ve CANiK M3’ün yer aldığı ağır makineli tüfek ailesini katılımcılara tanıtıyor. SYS şirketlerinden biri olan AEI Systems tarafından üretilen ve dünyada sadece 3 şirket tarafından üretilen 30x113mm top da yine grup şirketlerinden olan UNIROBOTICS’in uzaktan komutalı silah sistemi (UKSS) üzerinde fuar katılımcılarının beğenisine sunuyor. Ayrıca SYS Grup şirketlerinden biri olan UNIROBOTICS’in geliştirdiği UKSS’leri TRAKON ve TRAKON LITE’ın yanı sıra, CANiK’in dünya çapında şimdiden ün yapmış yeni tabancası TTI Combat ve SFx RIVAL-s de fuar katılımcılarına sergilenen ürünler arasında yer alıyor. CANiK, Asya ülkeleri ile yeni iş birliklerine imza atmayı hedefliyor CANiK Yönetim Kurulu Üyesi Didem Aral, DSA ve NATSEC 2024’e katılımlarıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin siyasi, ekonomik ve kültürel olarak önemli müttefiklerinin bulunduğu Güneydoğu Asya ve Asya-Pasifik bölgesi bizim için de büyük önem taşıyor. Malezya’da düzenlenen DSA ve NATSEC 2024’e katılımımızla tüm bölge ülkeleri ile olan bağlarımızı güçlendirmeyi ve yeni iş birliklerine imza atmayı hedefliyoruz. Bu ülkelerin birçok ihtiyacını karşılayacak geniş ürün yelpazemizle katıldığımız DSA ve NATSEC’te yaptığımız görüşmelerin de yakın zamanda meyvelerini vermeye başlayacağına inanıyoruz” dedi. 2022 yılında CANiK’in de içinde bulunduğu SYS Grup şirketlerinin bünyesine kattığı köklü İngiliz şirketi AEI Systems ile Avustralya, Yeni Zelanda, Japonya ve Güney Kore gibi Asya’nın gelişmiş ülkelerinin pazarlarına da açılmayı hedeflediklerini söyleyen Aral, Malezya’daki DSA ve NATSEC 2024’ün bunun için önemli bir fırsat olduğunu aktardı. Aral, “Bugün bölgenin en büyük ittifaklarından biri olan ABD, Birleşik Krallık ve Avustralya’nın oluşturduğu AUKUS’un genişleme hedefleri gündemde yer alıyor. Bölgedeki gerilimlere karşı ciddi savunma yatırımları yapan bölge ülkeleriyle olan iş birliklerimizi geliştirerek bu pazardan ciddi bir pay almayı hedefliyoruz. Bu kapsamda önümüzdeki dönemde Avustralya’daki bir fuarda da yer alarak hedeflerimizi gerçekleştirme yönünde önemli adımlar atacağız” diye de ekledi.
07 Mayıs 2024 Salı - 08:50 Yunanistan İzmir Başkonsolosu Kontstas Ayvalık’ta Yunanistan’ın İzmir Başkonsolosu Alexandros Konstas Ayvalık Ticaret Odası’nın konuğu oldu. Yunan bürokrat, ilçede Ayvalık Kaymakamı Hasan Yaman ve Belediye Bakanı Mesut Ergin’i de makamlarında ziyaret ederek, Ege’nin iki yakasında kültürel ve ticari ilişkilerin sürdürülmesi her türlü desteğe hazır olduğunun mesajlarını verdi. Yunanistan İzmir Başkonsolosu Alexandros Konstas’a Ayvalık’ta ki temaslarında eşi Kostantina Konstas da eşlik etti. Ayvalık’taki önce Belediye Başkanı Mesut Ergin’i makamında ziyaret eden Alexandros Konstas, 31 Mart yerel seçimlerinde yeniden göreve gelen Belediye Başkanı Ergin’e başarılar diledi. Yunanistan İzmir Başkonsolosu Alexandros Konstas’ın Ayvalık’taki ikinci durağı ise Ayvalık Kaymakamı Hasan Yaman’a yönelik oldu. Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, Belediye Meclis Üyesi Ali Jale, Ticaret Odası yönetim kurulu üyeleri ve turizm rehberlerinin de eşlik ettiği buluşmalarda, iki yaka arasındaki ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda işbirliklerini sürmesi ve her iki halk arasında kültürel etkinliklerle bağların güçlenmesi adına görüş alışverişinde bulunuldu. ATO Başkanı Ali Uçar ve ATO yönetimi tarafından ağırlanan Konstas, Ayvalık Ticaret Odası’nda ise Yunanistan’a yönelik kapıda vize uygulaması işlemlerini yerinde inceledi. ATO yöneticileriyle gerçekleşen toplantıda Yunanistan İzmir Başkonsolosu Alexandros Konstas, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis arasında varılan anlaşma sonucunda Ege Denizi’ndeki 5 ada için başlatılan kapıda vize uygulamasının 10 adaya yükseltildiğini hatırlattı. Kapıda Vize uygulamasıyla Türklerin, Yunan Adaları’nı gezip, görebilme imkânına kavuşmasından duyduğu memnuniyeti ifade eden Yunanistan İzmir Başkonsolosu Alexandros Konstas, randevu sisteminde zaman zaman meydana gelen aksamalarla ilgili sorunları ise yazılımı üstlenen firmanın çözümleyeceğini vurguladı. ATO Başkanı Ali Uçar’ın; Kapıda Vize uygulaması sırasında bazı acente çalışanlarının mağduriyetler yaşadığına ilişkin hatırlatmasını da değerlendiren Alexandros Konstas, “Tüm bu sorunların çözümlenmesi için elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız. Kapıda Vize uygulamasının daha çabuk olabilmesi içinde gerekli girişimleri yaptık. Tüm bunların dışında karşılaşılabilecek yeni sorunları da ortadan kaldırabilmek için de elimden geleni yapmaya hazırım” dedi.
Gaziantep’te istihdamı, katma değeri ve çevre sağlığını bir arada sunan proje
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 16:12 Gaziantep’te istihdamı, katma değeri ve çevre sağlığını bir arada sunan proje Gaziantep’te kırsal alanda hayvancılıkla geçimini sağlayan ailelere, keçe yapımı öğretilerek hem küçükbaş hayvanlardan elde edilen yüne katma değer kazandırılıyor hem kadın çiftçilerin istihdam oranı artırılıyor hem de koyun ve keçi yünü yakımının önüne geçilerek çevreye verilen zarar engelleniyor. Bu kapsamda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2023 yılı EKK-TEYAP programı kapsamına Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından sunulan ve GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ile Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan protokol çerçevesinde “Keçenin Kadın Elinde Hayat Bulması Projesi” hayata geçirildi. Proje ile 2022 TÜİK verilerine göre 698 bin 317 küçük baş hayvanın bulunduğu Gaziantep’te bu hayvanların bakımından arta kalan koyun-keçi tüylerine katma değer kazandırmak ve bölgedeki kadın çiftçilerin istihdam oranını artırmak amaçlanıyor. Projede istihdam ve katma değerin yanı sıra koyun ve keçi yününü meralarda yakılmasından dolayı doğaya verilen zararın önüne geçilmesi de hedefler arasında. Gaziantep’te Tarım ve Orman Bakanlığı yönetmeliği çerçevesinde kurulan ilk ve tek kooperatif S.S. Ayıntap Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ne üye 8 kadının bölgedeki kadınlara, kadın eli ile yapağının değerlendirilerek işlenmesi ve keçe haline getirilmesi eğitimleri veriliyor. Bölge kadınlarına proje sayesinde verilecek eğitimler ile ayrıca üretilen ürünün çeşitliliği de artacak.
Doğu Karadeniz Demiryolu Platformu için bir araya geldiler
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 16:09 Doğu Karadeniz Demiryolu Platformu için bir araya geldiler Samsun-Sarp Demiryolu için Trabzon’da toplanan Doğu Karadeniz Bölgesindeki oda ve borsa başkanları, Doğu Karadeniz Demiryolu Platformunun kurulduğunu ilan etti, projenin yatırım programına alınmasının takipçisi olacaklarını vurguladı. Trabzon Ticaret ve Sanayi Odasında (TTSO) düzenlenen Samsun-Sarp Demiryolu İstişare Toplantısına Trabzon, Rize, Ordu, Giresun; Trabzon’un Of; Rize’nin Ardeşen ve Pazar; Artvin’in Hopa, Arhavi ve Borçka Ticaret ve Sanayi Odaları ile Ticaret Borsası başkanları, oda ve borsaların yönetim kurulu üyeleri katıldı. Toplantının ardından “Samsun-Sarp Demiryolu için Tek Ses” başlığıyla bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: "Ülkemizin Asya’ya açılan kapısı, Doğu ve Batı ticaretinin en önemli aktarma noktalarından biri olan Doğu Karadeniz Bölgesi, demiryolu bağlantısı olmayan nadir bölgelerimizden biridir. Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar birçok kez gündeme gelmesine rağmen bölgemiz demiryolu bağlantısına henüz kavuşamamıştır. Son dönemde özellikle Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Abdülkadir Uraloğlu’nun Samsun - Sarp Demiryolu proje çalışmalarına 2024 yılında başlanacağı yönündeki açıklamaları, bölge halkını ve iş dünyasını heyecanlandırmıştır. Bölgedeki Ticaret ve Sanayi Odaları ile Ticaret Borsalarının Yönetim Kurulu ve Meclis Başkanları olarak, Samsun - Sarp Demiryolu İstişare toplantısında Trabzon Ticaret ve Sanayi Odasının ev sahipliğinde ilk kez bir araya geldik. Bölgedeki tüm oda ve borsalar, Sayın Bakanımızın açıklamalarının ardından büyük bir heyecanla Samsun - Sarp Demiryolunun ivedilikle yatırım programına alınmasını beklemektedir. Bu demiryolunun yapılmasıyla bölgemiz ve ülkemiz büyük menfaat sağlayacaktır. Önümüzdeki günlerde diğer bölge illerimizde de toplanarak Samsun - Sarp Demiryolunun yatırım programına alınmasının takipçisi olacağımızı vurgulamak istiyoruz. Oda ve borsalarımızın katılımıyla Doğu Karadeniz Demiryolu Platformunun kurulduğunu da bu vesileyle kamuoyuyla paylaşıyoruz. Platform bünyesinde bir çalışma grubu kurulacak ve yapılacak çalışmalar başta bölgedeki STK’larımız, siyasi partiler, yerel yönetimler, milletvekillerimiz, bakanlarımız, TOBB Başkanımız ve nihayetinde sayın Cumhurbaşkanımızla paylaşılacaktır." Samsun-Sarp Demiryolu İstişare toplantısı, katılımcıların toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Prof. Dr. Temel Göktürk: "Kahverengi kokarcaya önlem alınmazsa 3 yıl içinde fındık tarımı bitme noktasına gelecek"
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 15:53 Prof. Dr. Temel Göktürk: "Kahverengi kokarcaya önlem alınmazsa 3 yıl içinde fındık tarımı bitme noktasına gelecek" Türkiye’ye yaklaşık 6 yıl önce giren ve istilacı bir tür olarak özellikle Karadeniz Bölgesi’nde fındık başta olmak üzere yüzlerce bitki türüne büyük zarar veren “Kahverengi kokarca” ile ilgili düzenlenen panelde fındık tarımını bekleyen büyük tehlikeye dikkat çekildi. Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü Entomolojisi ve Koruma Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Temel Göktürk, kahverengi kokarca tehlikesine dikkat çekerek “Bu böceğe önlem alınmazsa üç sene sonra Trabzon, Rize, Giresun ve Ordu bölgesinde fındık alanlarında fındık para etmeyecek. Yani üreticimiz fındığını satamayacak. Şu anda insanlarımız bu böceğin kışın evleri tercih ettiği için evlerde kışı geçirdiği için psikolojik zararını görmüş. Fakat asıl zarar 2024 yılında başlayacak ve böceğin bitkilerdeki zararını göreceğiz” dedi. Ziraat Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen “Kahverengi Kokarca hakkında her şey ve son durum” konulu panel Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi’nde yapıldı. Panelde söz alan Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan, Kahverengi kokarcaya karşı hazırlıklı olmamamız gerektiğine dikkat çekti. Pehlevan "Halyomorpha halys (Kahverengi Kokarca), hem doğal hem de tarımsal ekosistemler üzerinde çok sayıda olumsuz etkiye neden olmakta, ciddi ekonomik kayıplara ve olumsuz çevresel etkilere yol açmaktadır. Aynı zamanda yaşam alanlarımıza girerek yaşam kalitemizi etkilemektedir. Bölgenin ve ülkemizin korkulu rüyası olmasını istemiyorsak önümüzdeki yıllarda karşımıza çıkarabilecek olumsuzluklara karşı hazırlıklı olmalıyız. Mücadelesi çok kolay olmayan fakat her ne pahasına olursa olsun bu zararlıların mutlaka ve mutlaka kontrol altına alınması gerekir. Bir an önce eylem planının hazırlanarak mücadele yöntem ve stratejileri belirlenmeli. Mücadele sadece kullanılacak tek bir metot ile değil, birden fazla mücadele yönteminin birlikte kullanılması ile başarılı olabilir. Yapılacak bireysel mücadeleler yerine toplu olarak mücadelenin teşvik edilmedi gerekmektedir. Üniversiteler, Araştırma kuruluşları, Kamu, STK, Çiftçi örgütleri, çiftçiler ve hatta toplumun her bireyi bu sistemin içerisinde olmalıdır. Kahverengi Kokarca Böceği ile mücadelenin Milli sorumluluk olduğunu, sadece Trabzon’un değil bütün Ülke kurum ve kuruluşları ve Sivil Toplum Örgütleri olarak bu böcekle hep birlikte hızlı ve etkin bir şekilde mücadele ederek diğer bölgelere yayılmasının engellenmesi gerekir. Kısaca böceğin bütün ağaçlar yaşam alanı olduğuna göre bu böcekle mücadele etmenin ne denli zor hatta imkânsız olacağı ortada. Üzerinde titizlikle çalışılması gereken bir konu. Düşünmek bile istemiyorum, aksi bir durumda arzu etmesek te sivrisineklerle nasıl ki yaşam alanlarımızı paylaşıyorsak bu böcekle de maalesef yaşam alanlarımızı paylaşmak zorunda kalabiliriz” diye konuştu. "Dünya literatüründe ismi ’baş belası böcek’ olarak geçiyor" Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Entomolojisi ve Koruma Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Temel Göktürk, böceğin dünya literatüründe isminin baş belası böcek olarak geçtiğini ifade ederek “Bu zararlı böcek baş belası bir böcek. Zaten dünyanın bütün literatürlerinde bunu kahverengi kokarca olarak bahsederken ’baş belası böcek’ olarak ifade ediliyor. Gereçse de şu; yemediği suyunu emmediği bitki yok. Sadece reçineli bitkiler hariç yeryüzündeki bütün bitkilerin öz sularını emerek beraber zarar veriyor. Ama fındıktaki en büyük tehlike şu; fındığın suyunu emme esnasında salgılamış olduğu bir madde fındığı acılaşmasına neden oluyor. Randıman düşüklüğünden ziyade fındıktaki bu acılaşma fındığın kullanım değerlerini ortadan kaldırıyor ve fındık sadece fındık yağı olarak kullanılabiliyor. Buradaki mücadele vatandaşa bırakılacak kadar kolay bir konu değil. Dolayısıyla vurgulamak istediğimiz konuda eylem planında çiftçiyi de bu mücadeleye katacak projeler üretmek. Örnek verecek olursak tuzağın benden kampanyasıyla beraber bunu yakalayacak olan tuzakları çiftçiye verilebilir çiftçi bu tuzaklarla beraber bu böcekleri yakalayabilir. İlacın benden kampanyasıyla beraber özellikle buna karşı atılacak olan ilaçları bir şekilde Tarım Bakanlığı kendi bünyesinde düzenleyip bir sınırlama koymalı. Yoksa ilaçlı mücadelede çözüm değil. Çünkü Doğu Karadeniz Bölgesinin yapı itibariyle atılan ilaçların denize ulaşması çok kolay. Bir de bölgede arıcılıkta söz konusu. Buna ilave olarakta birçok canlının doğal düşmanı da alanda mevcut bunlarında ölümüne neden olabiliriz. Buna karşı birden fazla mücadele yöntemlerinin aynı anda ve seferberlik olarak kullanılması gerekiyor” ifadelerini kullandı. "Önlem alınmazsa fındık para etmeyecek" Böcekle ilgili önlem alınmadığı takdirde fındığın para etmeyeceğine dikkat çeken Göktürk, “Bu böcek üç sene sonra eğer önlem alınmazsa Trabzon, Rize, Giresun ve Ordu bölgesinde fındık alanlarında fındık para etmeyecek. Yani üreticimiz fındığını satamayacak. Şayet bu böcekle beraber mümkün olduğu kadar erken bir zamanda ve uygun olan yöntemlerle mücadeleye başlamak zorundayız. Şu anda böceğimiz kışlak dediğimiz kışı geçirdiği yerlerden havaların ısınmasıyla beraber çıktı artık yavaş yavaş yeşil alanlara doğru geldi. Öncelikle meyve bahçelerinin içerisinde henüz meyve olmadığı için yabancı otların sularını emiyor zaman ilerleyince şuan fındığa yeni yeni gitmeye başladı. Fındık için erken fındık nohut büyüklüğüne ulaştığı zaman artık fındığa zarar vermeye başlayacak. Doğu Karadeniz Bölgesinde özellikle Artvin, Rize, Trabzon bölgesinde bitki çeşitliliği çok fazla olduğu için henüz tam olarak fındıkta zararını hissetmedik. Fakat son dönemlerde özellikle Giresun’da ve Ordu’da popülasyon yoğunluğu çok fazla bir duruma eriştiği için 2023 yılındaki popülasyonun çok olması 2024 yılında bu böceğin artık gerçekten fındığa zarar vereceği anlamına geliyor. Ama biz fındıktaki zararını fındık nohut büyüklüğüne ulaştığı zaman göreceğiz” şeklinde konuştu. "Vatandaş şuan sadece psikolojik zararını gördü, ekonomik zararını yeni görecek" “Şu anda insanlarımız bu böceğin kışın evleri tercih ettiği için evlerde kışı geçirdiği için psikolojik zararını görmüş” diyen Göktürk, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Böceğin tarihine bakacak olursak 2018 yıllarında Artvin bölgesinden uçarak doğal yollarla yani her hangi bir taşınma ile değil böcek giriş yaptı. Şu anda Artvin’den 2018 yılında girdikten sonra da kendi imkanlarıyla beraber yılda 70-80 kilometrelik mesafeyi uçarak oradan Rize’ye, Rize’den Trabzon’a, Trabzon’dan Giresun’a, Ordu’ya, Samsun’a aynı şekilde şu anda böcek Doğu Karadeniz Bölgesinde bulunmadığı il yok diyebiliriz. Kastamonu, Sinop o bölgeden de devam ederek şuan Marmara bölgesinde bile bu böceği görmemiz mümkün. Şu anda insanlarımız bu böceğin kışın evleri tercih ettiği için evlerde kışı geçirdiği için psikolojik zararını görmüş. Fakat asıl zarar 2024 yılında başlayacak ve böceğin bitkilerdeki zararını göreceğiz.”
Denizli OSB’de tekstil sektöründe verimlilik paneli düzenlendi
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 14:36 Denizli OSB’de tekstil sektöründe verimlilik paneli düzenlendi Denizli Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü, Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Teknoloji Fakültesi ve Makine Mühendisleri Odası Denizli Şubesi işbirliğinde 20. Ekserji ve Uygulamaları Yaz Kursu kapsamında “Tekstil Sektöründe Verimlilik ve Yenilikçi Enerji Yaklaşımları” konulu panel düzenlendi. Denizli Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü, tekstil alanında verimlilik ve enerji ile ilgili önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Pamukkale Üniversitesi Teknoloji Fakültesi ve Makine Mühendisleri Odası Denizli Şubesi işbirliğinde 2-4 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen 3 günlük etkinlik kapsamında 3 Mayıs 2024 Cuma günü Denizli OSB’nin ev sahipliğinde “Tekstil Sektöründe Verimlilik ve Yenilikçi Enerji Yaklaşımları” konulu panel gerçekleştirildi. 20. Ekserji ve Uygulamaları Yaz Kursu kapsamında Denizli OSB Konferans Salonu’nda düzenlenen panele; Denizli OSB Bölge Müdürü Ahmet Taş, sanayiciler, akademisyenler, üniversite öğrencileri, teknik personel ve sektör paydaşları katıldı. Etkinlik Koordinatörü Dr. Öner Atalay yaptığı açılış konuşmasında enerjinin her geçen gün artan önemine ve kaynakların verimli kullanılmasına dikkat çekti. Tekstil Sektöründe Verimlilik ve Yenilikçi Enerji Yaklaşımları konulu panelin moderatörlüğünü; İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Adnan Midilli yaparken, Ontario Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. İbrahim Dinçer, Nevada-Reno Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yunus Çengel, Yaşar Üniversitesi’nden Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, Pamukkale Üniversitesi’nden Prof. Dr. Güngör Durur, Denizli OSB Enerji ve Çevre Komisyonu Başkanı İbrahim Onur Yıldırım ve Ecogreen Enerji Genel Müdür Yardımcısı Ali Korkmaz panelde konuşmacı olarak yer aldı. Konuşmacılar katılımcıların merak ettikleri soruları yanıtlarken, verimlilik ve enerji yaklaşımları ile sürdürülebilirlik üzerine bilgi ve deneyimlerini paylaştı. Denizli OSB’de enerjinin geri dönüşümü için dev projeler hayata geçiyor Etkinlikte söz alan Denizli OSB Bölge Müdürü Ahmet Taş, Denizli OSB Yönetim Kurulu olarak enerjinin dönüşümü ve verimliliği kapsamında önemli projelere ve yatırımlara imza atıldığını belirtirken, yapılması planlanan ve bölgedeki sanayicilere büyük bir katkı sağlayacak olan projelerin de müjdesini verdi. Denizli OSB Bölge Müdürü Ahmet Taş, etkinliğin sonunda panele katılımlarından ve çok kıymetli bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaşmalarından dolayı panelistlere teşekkür belgelerini takdim etti.
Gübretaş’a ait altın madeninde ’İltimaslı işe alımları’ iddiası
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 14:09 Gübretaş’a ait altın madeninde ’İltimaslı işe alımları’ iddiası Bilecik’in Söğüt ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş’a ait altın madenine ’İltimaslı işe alımları’ olduğunu iddia eden ve ocak yolu üzerine tepki pankartları asan vatandaşlar adil ve şeffaf bir işe alım süreci istediklerini belirtti. Tarım Kredi Kooperatifi iştiraklerinden Gübretaş’a ait maden sahasına alınan işçi alımlarına tepki gösterildi. İlçe halkı maden ocağı yolu üzerine birçok bez pankart asarak, işçi alımında adil ve şeffaf olunmadığını iddia etti. İlçe halkı adına yapılan konuyla ilgili açıklamada, "Bugün burada, Bilecik’in Söğüt ilçesindeki Gübretaş Altın Madeni’nde yaşanan sorunlara dikkat çekmek ve adaletli bir işe alım süreci talep etmek için pankart astık. Biz, Söğütlü gençler olarak, madenimizde yaşanan adaletsizlikleri ve iltimaslı işe alımları kamuoyuna duyurmak istiyoruz. Gübretaş Altın Madeni’nde, enişteler ve kayınçoların iltimaslı olarak işe alındığı ve ayrıcalıklı muamele gördüğüne şahit oluyoruz. Bunun sonucunda, adil ve şeffaf bir işe alım sürecinin olmaması nedeniyle, yerel gençlerimiz iş bulma konusunda zorluklar yaşamaktadır. İşe giren hemşerilerimize de düşük ücret ve adaletsiz skala dağılımı ile haksızlık yapılmaktadır. Bugün burada asıl talebimiz, Gübretaş altın madeni yönetimi ve ilgili yetkililerden, adil bir işe alım politikası izlemelerini ve iltimaslı işe alımları sonlandırmalarını talep etmektir. Söğüt’ümüzde yaşayan gençler olarak, bizler de hak ettiğimiz fırsatlara erişmek istiyoruz. Ayrıca, madenimizde düşük maaşlarla çalışan Söğütlü madencilerin yanında olduğumuzu ve onların haklarını savunacağımızı da belirtmek isteriz. Adaletli bir çalışma ortamı ve adil bir ücretlendirme, herkesin hakkıdır ve bunu savunmaya devam edeceğiz. Gübretaş altın madeni yönetiminden ve ilgili yetkililerden, bizim sesimize kulak vermelerini ve toplumsal adaleti sağlamak için gerekli adımları atmalarını istiyoruz. Söğüt’ümüzün geleceği için adil bir iş ortamı ve eşit fırsatlar sağlanması gerektiğine inanıyoruz. Biz gençler olarak, sesimizi duyurmak ve değişim talep etmek için buradayız. Gübretaş altın madenindeki adaletsizliklere karşı birlikte mücadele ettikleri için tüm Söğütlülere ve kamuoyuna teşekkür ederiz" ifadelerine yer verdi.
’’Yedek parça sektörü 2030’da 1 trilyon dolar değere ulaşacak’’
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 13:57 ’’Yedek parça sektörü 2030’da 1 trilyon dolar değere ulaşacak’’ Otomotiv sektörünün önde gelen isimlerinden Saim Aşçı, ’’Daha çok otomobil, daha çok yedek parça anlamına gelir. Geçtiğimiz yıl dünyada 700 milyar dolar olarak ölçülen yedek parça pazarı büyüklüğü, 2030’a geldiğimizde 1 trilyon dolara ulaşacaktır’’ dedi. Otomotivin önemli yapıtaşlarından biri olan satış sonrası hizmetleri ve yedek parça pazarı, istikrarlı biçimde büyümeye devam ediyor. Tedarik ve ham madde krizlerine karşın gerçekleşen büyümedeki en önemli unsur ise ikinci el araçlara olan talepteki patlama oldu. Pandemide başlayan toplu taşımadan kaçış, tüketicilerde otomobil sahibi olma motivasyonunu artırırken, bir yandan Türkiye’de yatırım amacıyla da satın alınan otomobillerde, değer kaybının önüne geçmek adına bakımlara önem verilmesi, yedek parça ve servis ihtiyaçları da artırdı. Türkiye araç parkının ortalama yaşının 15 olduğunu hatırlatan sektör temsilcilerinden Saim Aşçı, yaşlanan parkla birlikte ülkemizdeki yedek parça ihtiyacının katlanarak büyüdüğünün altını çizdi. Aşçı, “Otomobiller eskidikçe, yaşam döngülerinin gereği olarak yedek ihtiyaçları da artıyor. Covid-19 ile başlayan bireysel araç sahibi olma trendi ile ikinci el araçlara olan talep eklenince, sadece ülkemizde değil, tüm Dünya’da istikrarlı büyüme gösteren bir pazar ortaya çıkıyor. Dünya çapında ise ortalama araç parkı yaşı 12,5 yıl, bu da yedek parçanın önemine işaret ediyor” dedi. Araç sahipleri basit parçaları tek başına değiştirme eğiliminde Avrupa ülkelerinde yapılan kapsamlı araştırmalara atıfta bulunan Aşçı, halen offline kanalların yedek parça tarafını domine ettiğine, ancak online kanalların istikrarlı büyüme gösterdiğine de dikkat çekti. Aşçı, sözlerine şöyle devam etti: “Örneğin önümüzdeki yıl yapılan araştırmalar ışığında online-web kanalları üzerinden yedek parça satışlarının payı yüzde 20’ye ulaşacak öngörüsü hâkim. Özellikle fiyat hassasiyeti çok yüksek seviyede olan nihai tüketiciler, basit bakımlar için yedek parça teminini kendileri web siteleri, pazaryerleri ve uygulamalar üzerinden gerçekleştiriyor. Online kanallarda nihai tüketici ağırlığı ise yüzde 60 yani çok yüksek seviyede. Tercih edilen parçalar ise genelde silecek, hava filtresi, polen filtresi, yağ filtresi, yağ, fren balatası gibi değişimi kolay unsurlardan oluşuyor.” ’’Yedek parça sektörü 2030’da 1 trilyon dolar değere ulaşacak’’ Satış sonrası hizmetlerinin temelini oluşturan yedek parça sektörünün Amerika’da ve birçok ülkede önemli bir ivme kazandığını hatırlatan Aşçı, “Globalde bu ivmenin 2030 yılına kadar devam edeceğini öngörüyoruz. Geçen yıl 700 milyar dolar olarak ölçülen pazar büyüklüğünün 2030’da 1 trilyon dolar değere ulaşacağı sektör tarafından öngörülüyor. Ülkemizde ise durum biraz daha farklı ilerleyecek gibi görünüyor. Parka dahil olan yeni araç sayısı ortalama her yıl 800 bin - 1 milyon aralığında gerçekleşirken 10-20 yaşındaki otomobiller halen yoğun bir şekilde kullanılıyor ve servis ihtiyaçları her geçen yıl artıyor. Türk tüketicisi alışkanlıklarını koruduğu takdirde içten yanmalı motora sahip araçlar için yedek parça ihtiyacı 2040 yılına kadar devam edecektir” şeklinde konuştu.
Doludan zarar gören tarım arazilerinde inceleme
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 13:44 Doludan zarar gören tarım arazilerinde inceleme Manisa ve çevre ilçelerinde 4 Mayıs Cumartesi Günü etkili olan dolu ve sağanak yağış, bazı tarımsal alanlarda zarara yol açarken, tarım ürünlerinin de olumsuz etkilenmesine neden oldu. Dolu yağışının etkili olduğu tarım arazilerinde incelemelerde bulunmak amacıyla Şehzadeler ilçesi Yeniharmandalı Mahallesi’ne giden Manisa İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk, üreticilerle görüşerek geçmiş olsun dileklerini iletti. Manisa ve ilçelerinde etkili olan dolu ve sağanak yağış sonrası zarar gören tarım arazilerinde hasar tespit çalışmaları devam ediyor. Şehzadeler ilçesi Yeniharmandalı Mahallesindeki pamuk, domates ve bağ alanlarında incelemelerde bulunan Manisa İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk, Yeniharmandalı Muhtarı Veysel Akkoyun ve üreticilerden bölgedeki hasara dair bilgiler aldı. İl Müdürü Öztürk’e incelemelerinde Şehzadeler İlçe Tarım ve Orman Müdürü Çınar Aydoğan eşlik etti. İl Müdürü Öztürk, “Dolu ve şiddetli yağıştan etkilenen Mahallelerimizde hasar belirleme çalışmalarına başladık. Üreticilerimizi mağdur etmemek amacıyla Müdürlüğümüz olarak gerekli çalışmaları yürütmekteyiz. Tarım sigortası ile tüm üreticilerimiz ürünlerini sigorta yaptırarak hem ürünlerini hem de kazançlarını güvence altına almalılar. Zarar gören üreticilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, afetsiz bir sezon diliyorum” dedi.
Otomotiv ihracatı Nisan ayında yüzde 2 arttı
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 13:13 Otomotiv ihracatı Nisan ayında yüzde 2 arttı Türkiye otomotiv endüstrisinin nisan ayı ihracatı yüzde 2 artışla 2,75 milyar dolar oldu. Türkiye otomotiv endüstrisinin nisan ayı ihracatı, geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 2,1 artışla 2 milyar 746 milyon dolar oldu. Türkiye ihracatında yine birinci sırada yer alan otomotiv sektörü, ülke ihracatından aldığı pay yüzde 16,8 olarak gerçekleşti. Yılın ilk dört ayında otomotiv endüstrisi ihracatı ise yüzde 5 artışla 11 milyar 876 milyon dolara ulaştı. En fazla ihracat ise yüzde 20 artışla Fransa’ya gerçekleşti. Binek otomobillerde en fazla ihracat yapılan ülke olan Fransa’ya yüzde 47 ihracat artışı yaşanırken, önemli pazarlardan İspanya’ya yüzde 17, Almanya’ya yüzde 82, Hollanda’ya yüzde 90, İsveç’e yüzde 52, Fas’a yüzde 349 ihracat artışı, İtalya’ya yüzde 46, İsrail’e yüzde 13, Polonya’ya yüzde 22, Slovenya’ya yüzde 63 ihracat düşüşü yaşandı. Nisanda Fransa 400 milyon dolar ihracatla en fazla ihracat yapılan ülke oldu. Almanya 366 milyon dolarlık ihracatla ikinci büyük pazar olurken, bu ülkeye yönelik otomotiv ihracatı geçen yıla göre yüzde 5 arttı. Birleşik Krallık’a ihracat yüzde 7 artışla 260 milyon dolar oldu. Geçen ay önemli pazarlardan ABD’ye yüzde 51, Romanya’ya yüzde 50, Hollanda’ya yüzde 29, Fas’a yüzde 90 ihracat artışı yaşanırken İtalya’ya yüzde 34, Polonya’ya yüzde 19, Belçika’ya yüzde 17, Slovenya’ya yüzde 48 ve Rusya’ya yüzde 11 ihracat düşüşü yaşandı. Geçen nisan ayında ülke grubunda yüzde 66 pay ile ilk sırada yer alan Avrupa Birliği ülkelerine ihracat yüzde 3 azalışla 1 milyar 822 milyon dolar oldu. Diğer Avrupa Ülkeleri yüzde 12 pay ile ülke grupları arasında ikinci sırada yer alırken, bu ülke grubuna yönelik ihracat yüzde 11 arttı. Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesine yüzde 45 ve Afrika Ülkelerine yüzde 19 ihracat artışı kaydedildi.
Tarım makineleri Ordu’nun her yerinde üreticilere destek veriyor
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 13:02 Tarım makineleri Ordu’nun her yerinde üreticilere destek veriyor Ordu Büyükşehir Belediyesi Tarım Makineleri Parkı, üreticilere kolaylık sağlamaya devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi’nin sunduğu makineli tarım imkanından yararlanan üreticiler hem daha fazla alanda üretim yapma imkanı buluyor hem de ekonomik kazançlarını arttırıyor. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in çabası ve gayretiyle halkın hizmetine sunulan Tarım Makineleri Parkı’ndan üreticiler faydalanmaya devam ediyor. Korgan ilçesinde fındık tarımının az yapıldığı bölgelerde patates üretimi yapan çiftçiler, Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin makine parkından yararlanıyor. Bahar ayları ile patates ekimine başlayan üreticiler Ordu Büyükşehir Belediyesinin patates ekim makinesini kullanarak az maliyetle çok fazla alanda üretim yapıyor. Patates ekimini yapan üreticiler, hasat döneminde de Büyükşehir Belediyesinin tarım makinelerini kullanarak ürünlerini toplayabilecekler. Üreticiler uygulanmadan memnun Patates ekim makinesini kullanan Korgan Tatarcık Mahallesi’nden Yüksel Dere ve Yenipınar Mahallesi’nden İsmail Karabay, kısa sürede çok fazla alanda ekim yaptıklarını söylediler. Daha önceleri Tokat ve çevre illerden makine kiraladıklarını ve bu makinelerinde yetersiz kaldığını belirten üreticiler, Büyükşehir Belediyesi’nin makineleri ile tüm bu sorunların ortadan kalktığını vurguladı. Tarım makineleri sayesinde insan gücünü en aza indirerek hem ekonomik hem de zamandan çok önemli oranda tasarruf sağladıklarını dile getiren çiftçiler, tarım makineleri dolayısıyla Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’e ve emeği geçen herkese teşekkürlerini ilettiler.
Büyükşehirden kiraz üreticisine büyük destek
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 12:53 Büyükşehirden kiraz üreticisine büyük destek Manisa Büyükşehir Belediyesi, kiraz üreticileri yeni sezona adım atarken çiftçilerin ürünlerinin kanadı noktalı sirke sineğinden korunması için önemli bir destek projesini hayata geçirdi. Sağlanan destek kapsamında kiraz üretiminin yaygın olarak yapıldığı ilçelerdeki çiftçilere, ürünlerini kanadı noktalı sirke sineğine karşı korumaları için şişe tuzaklı kükürtsüz elma sirkesi dağıtımı yapıldı. Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen kanadı noktalı sirke sineği ile biyoteknik mücadele çalışması kapsamında Manisa’da kiraz üretiminin yoğun olarak yapıldığı Akhisar, Demirci, Gördes, Salihli, Selendi, Turgutlu, Şehzadeler ve Yunusemre ilçelerinde şişe tuzaklı kükürtsüz elma sirkesi dağıtımı gerçekleştirildi. İlçelerde gerçekleştirilen dağıtım programlarına Manisa Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, ilçe belediye başkanları, ilçe belediye başkan yardımcıları, ilçe tarım ve orman müdürleri, şube müdürleri, CHP ilçe başkanları ve belediye meclis üyeleri ile birlikte çok sayıda vatandaş katıldı. 85 mahallede 3 bin 220 üretici destekten faydalandı Destekten 85 mahallede, 9 bin 500 dekarlık tarım arazisinde kiraz üretimine devam eden 3 bin 220 üretici faydalandı. Yüzde yüz hibe destekli olarak çiftçilere verilen 250 mililitrelik şişe tuzaklı kükürtsüz elma sirkeleri 1’er litrelik pet şişeler halinde ilçelerin mahalle muhtarlıklarına teslim edildi. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı çiftçiler, elma sirkelerini mahalle muhtarlıklarından temin edebilecek. Tarım ve Orman Müdürlüğü’nce görevlendirilen alanında uzman personeller tarafından, mahalle muhtarlarına tuzaklı kükürtsüz elma sirkelerinin arazide nasıl kullanılacağının bilgisi aktarıldı. “96 bin 580 şişe dağıtıldı” Demirci ilçesinde 31 bin 752 şişe, Turgutlu’da 12 bin 960 şişe, Gördes’te 9 bin 72 şişe, Selendi’de 14 bin 904 şişe, Salihli’de 18 bin 792 şişe, Akhisar’da 3 bin 888 şişe, Şehzadeler’de 2 bin 592 şişe ve Yunusemre ilçesinde de 2 bin 620 şişe sirke olmak üzere toplamda 96 bin 580 şişe elma sirkesinin dağıtımı gerçekleştirildi. “Vatandaşlarımız memnun, doğal bir ürün” Yukarıtepe Mahalle Muhtarı Faruk Yılmaz, ürünün doğal olduğu için sağlık açısından da çok iyi olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: “Bu girişime öncü olan Başkanlarımıza teşekkür ediyorum. Geçtiğimiz yıllarda bu sinek gözüktü. Vatandaşlarımız kullanıp gayet memnun kaldı. Çünkü doğal bir ürün. Kimyasal kullanmadan zararlılarla başa çıkmak, sağlık açısından çok daha iyi. Desteklerin önümüzdeki yıllarda artmasını temenni ederiz. Vatandaşlarımız memnun, biz memnunuz başkanlarımıza teşekkür ederiz.” Hacılar Mahalle Muhtarı İsmail Karaman da: “Ağaçlara astığımız şişelerde hep sinek doluydu. Halkımızın çoğu bu hizmetten memnun neden memnun olmasın ki ayaklarına kadar hizmet gelmiş Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederim.” şeklinde konuşurken, Salihli Çamurhamamı Mahalle Muhtarı Atakan Oğuz şunları söyledi: "Bu sene Büyükşehir Belediyesi tarafından çiftçilerimize Akdeniz Sineğine karşı sirke dağıtıldı. Bu sirke sayesinde kirazlarda oluşabilecek hasarlar engellenerek olabilecek bir zarar önlenecek. Bahçelerimizi sineklerden koruduğu için vatandaşlarımız da projeye olumlu bakıyor. Bu sene de söylentilere göre sinek çok, hasat az olacak. Bundan dolayı biz de mücadelemizi yapacağız. Dağıtılan sirkelerin, sineğe karşı bayağı etkili olduğu söyleniyor. Büyükşehir Belediyesi’nin sirke desteğini değerlendirip sinekler için bu doğal ilaçlama yöntemini kullanacağız.” “Vatandaşlardan talep vardı” Tepeeynihan Mahalle Muhtarı Rasim Eryılmaz da mahallesindeki kiraz üreticilerinin şişe tuzaklı sirkelerden çok faydalandığını söyleyerek, “İki dönemdir bizim üreticilerimiz bunu kullanıyor. Ben bu dönem muhtar olarak seçildim. Tarım İlçe Müdürlüğü’nden beni arayıp da dağıtım yapacaklarını söyleyince bende üreticilere sordum. Bundan faydalanıyor musunuz, gelsin mi? Dediler ki, mutlaka faydası var, ağaçlara astığımızda içine sineklerin dolduğunu onun için kesinlikle fayda sağlayacağını ifade ettiler. Belediyemiz, devletimiz bu imkânı verdiyse neden faydalanılmasın, herkes faydalansın” dedi. Pınarlar Mahalle Muhtarı Adem Zeyrek ise “Daha önce kullandığımızda gerçekten faydasını gördük, çok memnun kaldık. Sirke sinekleri tek tük görülmeye başlandı. Malum, geçen sene de görülmüştü. Geçtiğimiz senelerde kullananlar yararını gördü, kullanmayanların ise hasadında zarar oldu. Bu yıl da Büyükşehir Belediyemiz dağıttı. Büyükşehir Belediyemize destekleri için teşekkür ederiz” diye konuştu.
ASO Yönetim Kurulu Başkanı Ardıç: “İhracata değil, daha fazla döviz kazancı sağlayacak süreçlere ve iş birliklerine odaklanmalıyız”
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 12:48 ASO Yönetim Kurulu Başkanı Ardıç: “İhracata değil, daha fazla döviz kazancı sağlayacak süreçlere ve iş birliklerine odaklanmalıyız” Antalya’da gerçekleştirilen Ankara Sanayi Odası (ASO) 2024 Yılı 1’inci Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’nda konuşan ASO Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, “Artık ne pahasına olursa olsun ihracat değil, daha yüksek katma değerli ve daha fazla döviz kazancı sağlayacak süreçlere ve iş birliklerine odaklanmalıyız. 2023 yılında yaklaşık 25 trilyon dolar olan dünya ihracatından yüzde 1’ler civarında olan payımızı artırmanın zamanı gelmiştir” dedi. Ankara Sanayi Odası (ASO), 2024 yılı 1’inci Meslek Komiteleri Ortak Toplantısını üyelerinin ve sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirdi. Antalya’da bir otelde gerçekleştiren toplantıda, dünyada ve Türkiye’de yaşanan sanayi gelişmelerinin yanı sıra sanayinin dönüşümü girişimcilik ve e-ticaret konuları ele alındı. Program çerçevesinde bir açılış konuşması gerçekleştiren ASO Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, sanayi sektörünün dijitalleşme ile birlikte 4’üncü Sanayi devrimine girdiğini ve insan merkezli Toplum 5.0’a adım atıldığını belirtti. Yaşanan sanayi devrimlerinin sadece teknolojik bir geçişi değil, aynı zamanda bir zihniyet değişimini temsil ettiğini vurgulayan Ardıç, “Güncel bir araştırmanın sonuçları, ülkemizde firmaların yalnızca yüzde 22’sinin akıllı üretim sistemleri konusunda kapsamlı bilgiye sahip olduğunu gösteriyor. Dijital dönüşüme yatırım yapmayı planlayan firmaların oranı maalesef arzu ettiğimiz düzeylerden çok uzak. Dijitalleşmeyi konuşuyoruz ama konuşmaktan daha fazlasını yapamıyoruz. Ülkemiz, 2023 Dünya Dijital Rekabet Gücü sıralamasında 64 ülke arasında 53’üncü oldu. 2020 yılında 63 ülke arasında 44’üncü sıradaydı. İlerlememiz gereken bir alanda maalesef 3 yılda 9 sıra daha geriye düşmüşüz. Endüstri 4.0 ve Toplum 5.0 kavramlarından sıkça söz ediyoruz. Fakat üretim süreçlerinde kullanamıyoruz. Makineler arası iletişim, yapay zeka, büyük veri, akıllı sensörler, eklemeli imalat ve nesnelerin interneti gibi anahtar teknolojilerin Türkiye’de geliştirilmesi ve kullanımı Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü OECD’deki en düşükler arasında” değerlendirmesinde bulundu. “Yapay zeka hayatımızın her alanına girmeye başladı” Dünyada rekabetçiliğin hızla değiştiği bir ortamda Türkiye olarak ikiz dönüşüm ve verimliliğe odaklanmaları ve üretken yapay zeka seferberliğini de ortaya koymaları gerektiğine dikkati çeken Ardıç, “Yapay zeka inanılmaz bir hızla hayatımızın her alanına girmeye başladı. Üretken yapay zeka yatırımları 2022’ye göre neredeyse sekiz kat artarak 25,2 milyar dolara ulaştı. McKinsey anketine göre, katılan kuruluşların yüzde 42’sinin yapay zeka uygulanmasının maliyetleri azalttığını, yüzde 59’unun ise gelir artışı bildirdiğini ortaya koyuyor. Bu veriler yapay zekanın iş verimliliğinde önemli kazanımlar sağladığını gösteriyor” ifadelerine yer verdi. Ardıç, yapılan çalışmalar sonucunda yapay zekanın, çalışanları daha üretken hale getirdiğini ve daha kaliteli işlere imkan sağladığını da sözlerine ekledi. “Verimliliği artırmak, pazara yenilikçi ve rekabetçi ürünler sunmak zorundayız” Türkiye’deki makroekonomik gelişmelere ve iş dünyasının yaşadığı sorunlara da değinen Ardıç, 2023 yılı itibarıyla ülke olarak 1 trilyon dolar milli gelire ulaşıldığını ve kişi başına gelirin 13 bin 110 dolara yükseldiğini hatırlattı. Dünya Bankasınca 13 bin 846 dolar ve üzeri olarak tanımlanan yüksek gelirli ülkeler seviyesine çıkmak için ise daha etkin politikalar uygulamanın şart olduğunu söyleyen Ardıç, “Ne üretiyorsak geleneksel veya teknolojik ürün fark etmeksizin verimliliği artırmak, pazara yenilikçi ve rekabetçi ürünler sunmak zorundayız. Artık ne pahasına olursa olsun ihracat değil, daha yüksek katma değerli ve daha fazla döviz kazancı sağlayacak süreçlere ve iş birliklerine odaklanmalıyız. 2023 yılında yaklaşık 25 trilyon dolar olan dünya ihracatından yüzde 1’ler civarında olan payımızı artırmanın zamanı gelmiştir” diye konuştu. “İlaç ve tıbbi cihaz, biyo-teknoloji gibi yüksek katma değerli ülkemize döviz kazandırabiliriz” Ardıç, yüksek döviz kazancını sağlayacak sektörlerden birisinin de ilaç, tıbbi cihaz ve biyo-teknolojide yer alan ürünlerin üretimi ve ihracatı olduğunu dile getirerek, “İlaç ve tıbbi cihaz, biyo-teknoloji gibi yüksek katma değerli alanlarda ortaya koyacağımız performansla ülkemize döviz kazandırabilir hem de ithal edeceğimiz ürünleri azaltarak dövizin ülkemizde kalmasını sağlayabiliriz. OECD sınıflamasına göre yüksek teknoloji grubunda yer alan bu ürünlerin gerek yurt içi gerekse yurt dışı pazarlarının geliştirilmesinde kamu alımları bir kaldıraç etkisi oluşturabilir” açıklamasında bulundu. Program, ASO Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç’ın açılış konuşmasının ardından yine Ardıç’ın moderatörlüğünü yaptığı; dünyada ve Türkiye’deki gelişmeler, sanayinin dönüşümü, girişimcilik ve e-ticaret konularının ele alındığı panel ile devam etti. Sanayi sektöründe yapay zekanın kullanımının yeterli olmadığı vurgusu yapılan panelde, yapay zekanın kullanıldığı takdirde sanayilerde üretimin artacağı ve maliyetlerin ise azalacağı dikkati çekildi. Panelde, sanayi ve e-ticaret ilişkisi de ele alınarak e-ticaretin verimliliği arttırabileceği ve müşteriye daha kolay ulaşılması bakımından kolaylık sağlayacağı ifade edildi. Öte yandan, programda Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Markalaşma ve Tasarım Destekleri Daire Başkanı Ebru Gülsoy Rojas Atencıo, Bakanlığın sanayi sektöründe sağladığı destekleri anlattığı bir sunum gerçekleştirdi.