EKONOMİ - 06 Mayıs 2024 Pazartesi 12:48

ASO Yönetim Kurulu Başkanı Ardıç: “İhracata değil, daha fazla döviz kazancı sağlayacak süreçlere ve iş birliklerine odaklanmalıyız”

A
A
A
ASO Yönetim Kurulu Başkanı Ardıç: “İhracata değil, daha fazla döviz kazancı sağlayacak süreçlere ve iş birliklerine odaklanmalıyız”

Antalya’da gerçekleştirilen Ankara Sanayi Odası (ASO) 2024 Yılı 1’inci Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’nda konuşan ASO Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, “Artık ne pahasına olursa olsun ihracat değil, daha yüksek katma değerli ve daha fazla döviz kazancı sağlayacak süreçlere ve iş birliklerine odaklanmalıyız. 2023 yılında yaklaşık 25 trilyon dolar olan dünya ihracatından yüzde 1’ler civarında olan payımızı artırmanın zamanı gelmiştir” dedi.


Ankara Sanayi Odası (ASO), 2024 yılı 1’inci Meslek Komiteleri Ortak Toplantısını üyelerinin ve sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirdi. Antalya’da bir otelde gerçekleştiren toplantıda, dünyada ve Türkiye’de yaşanan sanayi gelişmelerinin yanı sıra sanayinin dönüşümü girişimcilik ve e-ticaret konuları ele alındı.


Program çerçevesinde bir açılış konuşması gerçekleştiren ASO Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, sanayi sektörünün dijitalleşme ile birlikte 4’üncü Sanayi devrimine girdiğini ve insan merkezli Toplum 5.0’a adım atıldığını belirtti. Yaşanan sanayi devrimlerinin sadece teknolojik bir geçişi değil, aynı zamanda bir zihniyet değişimini temsil ettiğini vurgulayan Ardıç, “Güncel bir araştırmanın sonuçları, ülkemizde firmaların yalnızca yüzde 22’sinin akıllı üretim sistemleri konusunda kapsamlı bilgiye sahip olduğunu gösteriyor. Dijital dönüşüme yatırım yapmayı planlayan firmaların oranı maalesef arzu ettiğimiz düzeylerden çok uzak. Dijitalleşmeyi konuşuyoruz ama konuşmaktan daha fazlasını yapamıyoruz. Ülkemiz, 2023 Dünya Dijital Rekabet Gücü sıralamasında 64 ülke arasında 53’üncü oldu. 2020 yılında 63 ülke arasında 44’üncü sıradaydı. İlerlememiz gereken bir alanda maalesef 3 yılda 9 sıra daha geriye düşmüşüz. Endüstri 4.0 ve Toplum 5.0 kavramlarından sıkça söz ediyoruz. Fakat üretim süreçlerinde kullanamıyoruz. Makineler arası iletişim, yapay zeka, büyük veri, akıllı sensörler, eklemeli imalat ve nesnelerin interneti gibi anahtar teknolojilerin Türkiye’de geliştirilmesi ve kullanımı Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü OECD’deki en düşükler arasında” değerlendirmesinde bulundu.



“Yapay zeka hayatımızın her alanına girmeye başladı”


Dünyada rekabetçiliğin hızla değiştiği bir ortamda Türkiye olarak ikiz dönüşüm ve verimliliğe odaklanmaları ve üretken yapay zeka seferberliğini de ortaya koymaları gerektiğine dikkati çeken Ardıç, “Yapay zeka inanılmaz bir hızla hayatımızın her alanına girmeye başladı. Üretken yapay zeka yatırımları 2022’ye göre neredeyse sekiz kat artarak 25,2 milyar dolara ulaştı. McKinsey anketine göre, katılan kuruluşların yüzde 42’sinin yapay zeka uygulanmasının maliyetleri azalttığını, yüzde 59’unun ise gelir artışı bildirdiğini ortaya koyuyor. Bu veriler yapay zekanın iş verimliliğinde önemli kazanımlar sağladığını gösteriyor” ifadelerine yer verdi.


Ardıç, yapılan çalışmalar sonucunda yapay zekanın, çalışanları daha üretken hale getirdiğini ve daha kaliteli işlere imkan sağladığını da sözlerine ekledi.



“Verimliliği artırmak, pazara yenilikçi ve rekabetçi ürünler sunmak zorundayız”


Türkiye’deki makroekonomik gelişmelere ve iş dünyasının yaşadığı sorunlara da değinen Ardıç, 2023 yılı itibarıyla ülke olarak 1 trilyon dolar milli gelire ulaşıldığını ve kişi başına gelirin 13 bin 110 dolara yükseldiğini hatırlattı. Dünya Bankasınca 13 bin 846 dolar ve üzeri olarak tanımlanan yüksek gelirli ülkeler seviyesine çıkmak için ise daha etkin politikalar uygulamanın şart olduğunu söyleyen Ardıç, “Ne üretiyorsak geleneksel veya teknolojik ürün fark etmeksizin verimliliği artırmak, pazara yenilikçi ve rekabetçi ürünler sunmak zorundayız. Artık ne pahasına olursa olsun ihracat değil, daha yüksek katma değerli ve daha fazla döviz kazancı sağlayacak süreçlere ve iş birliklerine odaklanmalıyız. 2023 yılında yaklaşık 25 trilyon dolar olan dünya ihracatından yüzde 1’ler civarında olan payımızı artırmanın zamanı gelmiştir” diye konuştu.



“İlaç ve tıbbi cihaz, biyo-teknoloji gibi yüksek katma değerli ülkemize döviz kazandırabiliriz”


Ardıç, yüksek döviz kazancını sağlayacak sektörlerden birisinin de ilaç, tıbbi cihaz ve biyo-teknolojide yer alan ürünlerin üretimi ve ihracatı olduğunu dile getirerek, “İlaç ve tıbbi cihaz, biyo-teknoloji gibi yüksek katma değerli alanlarda ortaya koyacağımız performansla ülkemize döviz kazandırabilir hem de ithal edeceğimiz ürünleri azaltarak dövizin ülkemizde kalmasını sağlayabiliriz. OECD sınıflamasına göre yüksek teknoloji grubunda yer alan bu ürünlerin gerek yurt içi gerekse yurt dışı pazarlarının geliştirilmesinde kamu alımları bir kaldıraç etkisi oluşturabilir” açıklamasında bulundu.


Program, ASO Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç’ın açılış konuşmasının ardından yine Ardıç’ın moderatörlüğünü yaptığı; dünyada ve Türkiye’deki gelişmeler, sanayinin dönüşümü, girişimcilik ve e-ticaret konularının ele alındığı panel ile devam etti. Sanayi sektöründe yapay zekanın kullanımının yeterli olmadığı vurgusu yapılan panelde, yapay zekanın kullanıldığı takdirde sanayilerde üretimin artacağı ve maliyetlerin ise azalacağı dikkati çekildi. Panelde, sanayi ve e-ticaret ilişkisi de ele alınarak e-ticaretin verimliliği arttırabileceği ve müşteriye daha kolay ulaşılması bakımından kolaylık sağlayacağı ifade edildi.


Öte yandan, programda Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Markalaşma ve Tasarım Destekleri Daire Başkanı Ebru Gülsoy Rojas Atencıo, Bakanlığın sanayi sektöründe sağladığı destekleri anlattığı bir sunum gerçekleştirdi.



ASO Yönetim Kurulu Başkanı Ardıç: “İhracata değil, daha fazla döviz kazancı sağlayacak süreçlere ve iş birliklerine odaklanmalıyız”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da “Gençlerin Gözüyle Kent Diplomasisi” projesi kapsamında panel düzenlendi İletişim Başkanlığı Erzincan Bölge Müdürlüğünün “Gençlerin Gözüyle Kent Diplomasisi” projesi kapsamında “Kent Vizyon Panelleri-Erzincan” adıyla bir panel düzenlendi. Kentteki bir otelin salonunda düzenlenen panelin açılış konuşmasını yapan İletişim Başkanlığı Erzincan Bölge Müdürü Metehan Akkaya, projenin amacı hakkında şöyle konuştu: “Nüfus artış oranının giderek yoğunlaştığı kent hayatında, gençlerin kentte nasıl konumlandırıldığı ve kentteki diğer aktörlerle olan diyaloğunun boyutları önem taşımaktadır. Kent diplomasisi, gençlerin kentsel aktörlerle olan diyaloğuna birkaç yeni eğilim sunar. Bu bağlamda, kent diplomasisinin kapsamı özellikle küçük kentlerde genellikle gençlik, spor veya kültürel alışveriş ve etkinliklerle bağlantılı olarak gerçekleşir ve toplantılardan iş birliğine kadar pek çok şekilde topluluk oluşturma girişimlerini teşvik eder. Bu doğrultuda proje, kent diplomasisinin gençlerin kent hayatına katılımı üzerindeki rolünü kentteki gençlerin ve diğer aktörlerin görüş ve önerileriyle birlikte değerlendirmeyi öneren bir platformun hayata geçirilmesini amaçlar. Platformun, gençlere kent diplomasisi hakkında bilgi vermesi, bu konuda gençler ve kentsel aktörler arasında farkındalık oluşturması, kent kültürünü geliştirmesi ve kent imajını güçlendirmesi beklenir.” Akkaya, projenin katkılarını da şöyle sıraladı: “Gençler için: Gençlerde kent diplomasisi hakkında farkındalık oluşturulması ve gençlerin bu konuda bilgilendirilmesi. Gençlerde kent kültürünün geliştirilmesi, desteklenmesi ve gençlerin kente aidiyet duygularının güçlendirilmesi. Gençlerin çeşitli yönetim düzeylerindeki karar vericilerle bir araya getirilmesi. Kentteki yerli ve yabancı gençlerin kentteki sosyal uyumlarını artırmaya yönelik duygu ve düşüncelerinin karşılıklı paylaşılmasına olanak tanınması. Gençlerin kent hayatında karşılaştıkları sorunların çözümüne yönelik alternatif görüşlerin tartışılması. Kent için: Kent değerlerinin öne çıkarılması yoluyla kent görünürlüğünün ve imajının artırılması. Kentin diplomatik faaliyetlerinin geliştirilmesine yönelik çıktıların üretilmesi. Kentteki diğer aktörler için: Kentsel aktörler arasında eş güdüm sağlanması. Kentteki aktörlerin kentliler ve kent toplulukları ile bütünleşmesinin sağlanması. Kent yönetiminin (belediyelerin) uluslararası alanda (kardeş kent gibi) yeni iş birlikleri edinmesinin kolaylaştırılması.” Akkaya’nın açılış konuşmasının ardından panele geçildi. Karadeniz Teknik Üniversitesinden Dr. Nisa Erdem’im Moderatörlüğünü yaptığı panelde; İstanbul Medeniyet Üniversitesinden Prof. Dr. Hamza Ateş ve Doç. Dr. Sezai Öztop ile Karadeniz Teknik Üniversitesinden Suna Ersavaş Kavanoz, gençlere kent diplomasisini anlatarak gelen soruları cevaplandırdılar.
Samsun Çarşamba’da 19 Mayıs coşkusu 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, Çarşamba’da Adapark Suni Çim Sahada yapıldı. Öğrencilerin hazırladığı gösteriler stadı dolduran vatandaşlar tarafından ilgiyle izlendi. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı töreni, Belediye Meydanındaki Atatürk Anıtı’na çelenk konulması ile başladı. Törende, İlçe Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nün çelengi Atatürk Anıtı’na sunuldu. Belediye Meydanında çelenk sunma töreni saygı duruşu ve okunan istiklal marşı sonrası sona erdi. Program Çarşamba Adapark Suni Çim Sahada düzenlenen etkinlikler ile devam etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan etkinlikte, günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapan Gençlik Merkezi Müdürü Ramazan Katoğlu, “Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs’ta milli duygular içerisinde Samsun’da attığı ilk adım. Türk milletinin bağımsızlığını kazanmada ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu yolunda atılmış en önemli adımdır. İşte bu yüzden, Türk milletinin, vatanı ve değerleri için verdiği onurlu mücadelenin adı olan 19 Mayıs’ın 105, yıldönümüne ulaşmanın mutluluk ve heyecanını yaşıyoruz" diye konuştu. Konuşmaların ardından öğrencilerin hazırlandığı çeşitli spor gösterileri, halk oyunları ve müzik dinletilerinin ardından ödül törenine geçildi. Çeşitli etkinliklerde dereceye giren öğrencilere madalyaları Çarşamba Kaymakamı Doç. Dr. Şükrü Yıldırım, Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, Çarşamba Cumhuriyet Başsavcısı Çağrı Gir tarafından verildi. Adapark Suni Çim Sahada düzenlenen etkinliklere Çarşamba Kaymakamı Doç. Dr. Şükrü Yıldırım, Cumhuriyet Başsavcısı Çağrı Gir, Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, Çarşamba Emniyet Müdür Barik Çiçek, İlçe Jandarma Komutanı Bnb. Mustafa Kemal Çelik, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Özdemir, kurum amirleri, siyasi parti temsilcileri, öğretmenler ve öğrenciler katılım sağladı. Program geçiş töreni sonrası sona erdi. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları, akşam saatlerinde fener alayı ve gençlik konseri ile devam edecek.
İstanbul 16. Gayrimenkul Projeleri Yatırım Fuarı ve Zirvesi İstanbul’da başladı 16. Gayrimenkul Projeleri Yatırım Fuarı ve Zirvesi, İstanbul’da başladı. Onlarca yabancı yatırımcının buluştuğu fuarda gayrimenkul alımı hakkında önemli açıklamalarda bulunan Ekiz GYO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ekiz, “İhtiyacı olanların konutları bir an önce alması lazım. İstanbul’da ise kentsel dönüşüm değil milli seferlik ilan edilmesi lazım” dedi. Türkiye’de fuarcılık adına birçok ilklere imza atan 16. Gayrimenkul Projeleri Yatırım Fuarı ve Zirvesi, İstanbul’da başladı. Katar, Kuveyt, Bahreyn, BAE, Umman, Ürdün, Suudi Arabistan, başta olmak üzere Azerbaycan, Fas, İran, Irak, İngiltere, Hollanda, Almanya, Rusya, Afganistan, Ukrayna, İsveç, Mısır, Yemen, Filistin, Bosna ve Çin gibi ülkelerden gelecek yatırımcıların buluştuğu zirve ve fuarda, katılımcılara 5000 adet Türkçe, İngilizce olmak üzere 2 dilde katalog ve CD hazırlandı. Yaklaşık 10 bin ziyaretçinin gelmesi hedeflenen fuarda Ekiz GYO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ekiz, gayrimenkul sektörü hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Ekiz, “25 sene önce kurulmuş, İstanbul’da projeler gerçekleştiren bir kentsel dönüşüm firmayız. İstanbul’un genelde Anadolu yakasında projeler gerçekleştiriyoruz. Konut ağırlıklı çalışıyoruz, bunun yanında sanayi yapıları da yapmaktayız” dedi. “Bir an evvel ihtiyacı olanların konutları almaları lazım” “Gayrimenkul sektöründe satışlarda ufak bir durgunluk var” Ekiz, “Fakat bu son tüketiciler için alım fırsatı demektir. Yani fiyatlar yeteri kadar geri gelmiş durumda. Bu son kullanıcı için avantajlı durumdadır. Biz tavsiye olarak bir an evvel ihtiyacı olanların konutları almaları lazım. Enflasyonist ortamdayız, bunu büyük bir etkisi var. Bunun yanında maliyetler yükselmektedir. Bu da satışları tetikliyor. Faizlerin de yüksek oluşu, bireysel tüketicilerin krediye ulaşamaması, fiyatları ve satışları durgunlaştırıyor diyebiliriz. Şu an yatırım için bir fırsat diyebiliriz. Yatırım için olmasa da ihtiyacı olanlar bir an evvel almalı. Çünkü arz satışa yetişemiyor. Emtiadaki fiyat artışları, artışın önüne geçemiyor” ifadelerini kullandı. “Kentsel dönüşüm değil milli seferlik ilan edilmesi lazım” Ekiz GYO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ekiz açıklamasını şöyle sürdürdü: “Burada en önemli nokta güvenilir bulmaktır. Geçmişi olan, sözlerinde durmuş ve yapacaklarını geçmişteki projelerle kendinin kanıtlamış firmalardan almalarını tavsiye ediyorum. Biz Türk halkına göre üretim yapıyoruz. Senede 2 sefer salonun ve odalarının yerini değiştiren, prizlerin, armatürlerin ve anahtarların yerini değiştirecek halkımıza göre üretim yapıyoruz. Bende sektördeki arkadaşlarıma bir an evvel binalarını kentsel dönüşüme vermelerini, hızlıca yenilemelerini şiddetle tavsiye ediyorum. 6 Şubatta çok büyük acı bir tecrübe yaşadık. İstanbul’un bekleyen deprem gerçeği ortadır. Bir an evvel, hızlıca İstanbul’un yenilenmesi lazım. Burada bence kentsel dönüşüm değil milli seferlik ilan edilmesi lazım. Milli duygularımız ön planda olarak kentsel dönüşümü partiler üstü görmemiz lazım. Maalesef yüzbinlerce bina var. Muhtemel bir İstanbul depreminde faturası yüz milyarlarca dolar felaketle belirlenmektedir. Yenilenmek yani kentsel dönüşüm bizim olmazsa olmazımızdır. İstanbul’da yaşayan bir halk olarak hızlı bir şekilde dönüştürmemiz lazım.”