ASAYİŞ - 28 Nisan 2024 Pazar 10:11

Samsun’da su kanalına devrilen otomobilde 3 kişi yaralandı

A
A
A
Samsun’da su kanalına devrilen otomobilde 3 kişi yaralandı

Samsun’da yoldan çıkan otomobilin su kanalına devrilmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında 3 kişi yaralandı.


Kaza, Samsun’un İlkadım ilçesi Tepecik Mahallesi çevre yolu üzerinde sabah saat 08.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Yunus Emre Baş (22) idaresindeki 55 AJP 628 plakalı otomobil, direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi sonucu yoldan çıkarak su kanalına devrildi. Kazada, araç sürücüsü Yunus Emre Baş ile yanında bulunan Celil Boğa (22) ve Oğuzhan Uzun (22) yaralandı. Yaralılar ambulanslarla Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Gazi Devlet Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındılar. Polis kazayla ilgili inceleme başlattı.



Samsun’da su kanalına devrilen otomobilde 3 kişi yaralandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Gündüz evde anne, akşam vatan nöbetinde Bingöl’de yaşayan 4 çocuk annesi Erdem Feyzi, 8 yıldır güvenlik koruculuğu yapıyor. Hem çocuklarını büyüten hem de vatan nöbeti tutan anne Erdem Feyzi, “Evde çocuklarımın başındayım, sonra görev başına geliyorum. Çocuklarımı sevdiğim kadar vatanımı da seviyorum” dedi. Bingöl’de yaşayan 34 yaşındaki 4 çocuk annesi Erdem Feyzi, 8 yıl önce başladığı güvenlik koruculuğu görevini ilk günkü sevdayla icra etmeye devam ediyor. Bingöl İl Jandarma Komutanlığı Ekinyolu Karakoluna bağlı olarak güvenlik koruculuğunu yapan anne Erdem Feyzi, nöbete gelmeden önce hem ev işlerini yapıyor hem de çocuklarıyla ilgileniyor. Evde çocuklarının yemeğinden ödevlerine kadar her şeyleriyle ilgilenen anne Erdem Feyzi, belirli periyotlarda karakola gelerek üniformasını giyip, ardından nöbet kulübesine gidiyor. ’’Asker, polis, güvenlik korucusu olmadan olmaz’’ Küçük yaşlarda terör olaylarından dolayı hem köylerinde hem de yakın akrabalarından şehit verdiklerini belirten Erdem Feyzi, yaşanan olaylardan sonra korucu olmaya karar verdiğini söyledi. Anne Erdem Feyzi, ’’Çok ufak yaşlardaydım, terör vardı. Hiçbirimiz çok rahat bir şekilde dışarı çıkamazdık. Köyümüzde şehitlerimiz çok oldu, vardı. Kuzen tarafından şehit verdik. O dönemlerde sürekli bunu düşünüyordum; askerlerimiz, polisimiz, güvenlik korucularımız olmadan olmuyor” diye konuştu. Eşinin de kendisine her zaman destek verdiğini aktaran anne Erdem Feyzi, ’’8 yıl önce müracaatta bulundum, köy korucusu olarak kabul edildim. 8 yıldır bu mesleği yapıyorum, nöbetlerime gidip geliyorum. 4 çocuk annesi olarak çocuklarıma nasıl şefkatle, sevgiyle bakıyorsam aynı şekilde vatanıma, milletime hizmet ediyorum. Evde çocuklarımın başındayım, sonra görev başına geliyorum. Çocuklarımı sevdiğim kadar vatanımı da seviyorum” şeklinde konuştu.
Mersin Gerçek balın maliyeti 200 TL, 300 TL altında satılıyorsa dikkat Bal üretiminin başladığı Mersin’de arıcılar, glikoz ve aromatik maddelerle üretilen ürünlere dikkat çekerek, gerçek balın maliyetinin 200 TL olduğunu, 300 TL’nin altında satılan hiç bir ürünün bal olmadığına vurgu yapıp vatandaşları uyardı. Türkiye’nin bir çok alanda üretim merkezi olan Mersin’de arıcılar bal üretimi için kovanlarını doğaya çıkarttı. Yaklaşık 2 aydır kovanlarını baharın yaşandığı bölgelere taşıyarak üretime geçen arıcılar hasada hazırlanıyor. Çiçek balının hasat öncesinde uyarıda bulunan arıcılar, bazı marketlerde bal adı altına ucuza satılan ürünlerin glikozla yapay olarak yapıldığını ve bal olmadığına değinerek vatandaşları bilgilendirdi. Mesleklerinin kanaya yarası haline gelen durumla ilgili konuşan Mersin Arıcılar Birliği Başkanı Adem Kurt, " Ne yazık ki biz raflarda 850 gram ile 1 kilogram arasında bal adı altında ürünler 49-50 TL’ye satıldığını görüyoruz. Bunların bal ile hiç bir alakası yoktur. Bu sene balın üreticiye maliyeti 200 TL’nin altında değil" dedi. Arıcılar olarak şuan da üretim için sahada aralıksız olarak faaliyetlerine devam ettiğine değinen Mersin Arıcılar Birliği Başkanı Adem Kurt, bu sene sezondan da umutlu olduklarını kaydetti. Ciddi anlamda kanaya yaralarının ve üretim şevklerini kıran bal adı altında glikoz ile üretilen ürünler olduğu konusunda uyarıda bulunan Başkan Kurt, gelecekte bu durumun mesleklerinin önüne geçebileceğini ve arıcılığın yok olmasıyla karşı karşıya kalınabileceğini ifade etti. "Arıcılığı tehdit ediyor, tüketicinin sağlığıyla oynuyor" "Ne yazık ki raflarda bal adı altında satılan arıcılık ve balla hiç alakası olmayan ürünler var" diyen Kurt," Bunlar tamamen hiç bir arı görmeden fabrika ortamında glikoz olarak tabir ettiğimiz ürünlerin içine aromatik madde konularak yapay olarak elde ediliyor. Hiç bir şekilde arıyla alakası yoktur. Bununla ilgili bakanlığımız önlemler almaya çalışıyor ama yeterli değil. Biraz daha acil ve caydırıcı cezaların olduğu bir döneme geçilmesi gerekiyor. Bunlar hem arıcılığı tehdit ediyor hem de tüketicinin sağlığıyla oynuyor" ifadelerini kullandı. "300 TL altında satılan ürünün balla alakası yoktur" Sadece balın kavanoza dolum maliyetinin 25-30 TL aralığında olduğuna vurgu yapan Kurt ," Ne yazık ki biz raflarda 850 gram ile 1 kilogram arasında bal adı altında ürünler 49-50 TL’ye satıldığını görüyoruz. Bunların bal ile hiç bir alakası yoktur. Biz 2023 yılında balın toptan maliyetini çıkardık. O tarihte 125-130 TL bandında bir üretim maliyeti çıkarmıştık. Bu sene 1 kilogram balın üreticiye maliyeti 200 TL’den aşağı değildir. Piyasada 300 TL altında satılıyorsa bunun gerçek balla hiç bir alakası yoktur. Tüketicilerimize tavsiyemiz gerçek bal alacaklarsa mutlaka üretici birlikleri ve üreticiler üzerinden ulaşmalarını tavsiye ederim. Aldıkları ürünün nereden geldiğini kesinlikle araştırmaları lazım. Bir çok bal adı altına marka oluşturulmuş, ambalaj yapmış ve bunu marketler üzerinden satış yapan isimler mevcut. Bunların bir çoğu bal değildir, bu da sektörümüzün kanayan yarasıdır" diye konuştu.
Aydın Başkan Tetik’ten Engelliler Haftası mesajı Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, 10-16 Mayıs Engelliler Haftası dolayısıyla mesaj yayımladı. Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik 10-16 Mayıs Engelliler Haftası dolayısıyla yayımladığı mesajında, “Dünya genelinde engellilerin karşılaştığı sorunlara dikkat çekmek için her yıl 10-16 Mayıs Engelliler Haftası olarak anılmaktadır. Sosyal bir devlet olmanın yolu, halkın tüm kesimine eşit imkanlar sağlamak ve vatandaşlarına insan onuruna yakışır nitelikte hizmet sunmaktan geçmektedir. Hepimiz, birer engelli adayı olduğumuz bilinci ile hareket ederek engellilerimizi anlamaya ve yalnızca bir gün değil her zaman yanlarında olduğumuzu hissettirmeye çalışmalıyız. Bizler, engelli dostu bir Nazilli olma yolunda adımlar atarak, bu alanda sivil toplum kuruluşlarımızla projeler üreteceğiz. Engelli kardeşlerimizin yaşadığı zorluklara karşı daha duyarlı bir şehir inşa ederek hem sosyal hem de ekonomik alanda daha fazla yer almalarını sağlayacağız. Biliyoruz ki; onların karşılaştığı engelleri kaldırmak, yaşamlarını kolaylaştırmak ve hak ettikleri saygıyı göstermek hepimizin görevidir. Bu duygu ve düşüncelerle başta Nazillimizdeki engellilerimiz olmak üzere ülkemizdeki ve tüm dünyadaki engelli kardeşlerimize sevgi ve saygılarımı sunuyor, 10-16 Mayıs Engelliler Haftası’nın ülke çapınca farkındalığımızı artıran bir dönem olmasını canı gönülden diliyorum" ifadelerine yer verdi.