EKONOMİ - 27 Nisan 2024 Cumartesi 20:12

Dünya pazarında Türk Kuruyemişi ve kuru meyve tercihi yükseliyor

A
A
A
Dünya pazarında Türk Kuruyemişi ve kuru meyve tercihi yükseliyor

3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş ve organik ürünler ihraç ediliyor. Kuru meyve kategorisinde, tüketicilerin ilk tercihi genellikle kayısı olurken, kuruyemişte ise Antep fıstığı öne çıkıyor.


Açılış konuşmasını Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yaptığı Uludağ Ekonomi Zirvesi Sapanca’da devam ediyor. Bu yıl 13’üncü kez düzenlenen zirve, Türkiye ve dünya genelinden birçok iş dünyası lideri ve akademisyeni ağırlıyor. Dün açılış konuşmaları ve ilk gün oturumlarının olduğu zirve, bugün ise çeşitli paneller ile devam ediyor.


İş insanları sektörleri ile alakalı konuları zirvede değerlendirirken, kuru yemiş ve kuru meyve ihracatındaki artış dikkat çekti. 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş ve organik ürünler ihraç ediliyor. Kuru meyve kategorisinde tüketicilerin ilk tercihi genellikle kayısı, kuruyemişte ise Antep fıstığı olduğu ifade edildi. Türk ürünlerini diğerlerinden ayrılan en büyük özelliği ise organik tarım yöntemlerine dayalı olarak üretilmeleri oluyor. Organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilen Türk organik kuru meyve ve kuruyemişi global pazarda daha fazla tercih edilmeye başlandı. 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş, kuru meyve ve bakliyat ihraç ettiklerini belirten Orgibite CFO’su Gökçen Şeker, Türkiye’den ihraç ettikleri ürünlerin genel profili hakkında bilgi vererek, tüketicilerin kuru meyve kategorisinde kayısı ve kuruyemişte Antep fıstığını tercih ettiğini dile getirdi. Ayrıca, Türk ürünlerinin diğerlerinden ayıran en önemli özelliğin organik tarım yöntemlerine dayalı olarak üretildiğinin altını çizdi.



“En büyük fark organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilmeleri”


Panel sonrası açıklamalarda bulunan Gökçen Şeker, Türkiye’den ihraç edilen kuru meyve ve kuruyemişlere en yoğun talebin Amerika Birleşik Devletleri’nden geldiğini belirtirken, Avrupa Birliği ülkeleri, Orta Doğu ve Asya pazarlarındaki ülkelerin de Türk ürünlerine ilgi gösterdiğini vurguladı. Türkiye’nin tarımsal potansiyeli ve ürün kalitesinin global pazarda rekabet avantajı sağladığını ifade eden Şeker, Türkiye’den 30 farklı ülkeye kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyat gönderdiklerinin altını çizdi. Şeker, ayrıca ürün portföyleri içinde en çok tercih edilenin kuru meyve kategorisinde kayısı, kuruyemiş kategorisinde ise Antep fıstığı olduğunu belirtti. Türk organik ürünlerinin diğerlerinden farkının, organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilmesi olduğunun önemini anlatan Şeker, "Sağlık bilincine sahip tüketicilerin tercih sebebi haline geldi. 2023 yılında hem organik hem de konvansiyonel ürün ihracatında önemli bir artış yaşandı. Bu artışın devam edeceğine inanıyoruz. 2024’ün ikinci yarısı ve 2025 yıllarında organik kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyat ihracatını artırarak global pazardaki varlığımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz" dedi.



“Dijital dönüşüm ile dünyada rekabet gücümüzü artırdık”


Dijital dönüşümün, hem iç pazarda hem de dış pazarda rekabet gücünü artırdığını vurgulayan Şeker, "Dijital platformlara yapılan yatırımlarımızla, online satış kanalları ve dijital pazarlama stratejileri sayesinde organik ürünlerimizin geniş kitlelere ulaşmasını sağladık. Bu durum, hem müşteri memnuniyetini hem de operasyonel verimliliği artırmamıza imkan tanıdı. Dijitalleşme, tüketicilere daha hızlı ve etkili bir şekilde ulaşmamızı ve onların ihtiyaçlarını daha iyi anlamamızı sağlıyor. Ayrıca, Türk kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyatlarının dünya genelinde tanınırlığını ve talebini artırmaya yönelik pazarlama stratejilerimizde de dijitalleşme önemli bir rol oynamaktadır" diye konuştu.



“Organik ürünlerin sertifikalandırılması”


Gökçen Şeker, pazarlama ve markalaşmanın önemine vurgu yaparak, "Türk organik ürünlerinin tanınırlığını artırdık. İhracat rakamlarını artırmak için, kalite standartlarının yükseltilmesi ve pazar çeşitliliğinin önemli olduğunu biliyoruz. Markalaşma çalışmalarını önemseyerek lojistik süreçlerde de verimliliği arttırdık. Ar-Ge yatırımları ve yeni pazarlara açılım da ihracatı artırmak için etkili stratejilerdir. Bununla birlikte, organik ürün ihracatını artırmak için, sektör olarak organik tarımın teşvik edilmesi ve organik ürünlerin sertifikalandırılması önemli. Pazarlama ve markalaşma çalışmalarıyla organik ürünlerin bilinirliğinin artırılması ve yeni pazarlara açılım sağlanması gerekmektedir" şeklinde konuştu.



Dünya pazarında Türk Kuruyemişi ve kuru meyve tercihi yükseliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Başkan Yetişkin: “Bu şartları Türkiye’de karşılayacak bir belediye yok” Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin, önceki belediye yönetimi tarafından imzalanan toplu iş sözleşmesinin uygulanmaması nedeniyle yapılan iş bırakma eylemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Sözleşme şartlarını Türkiye’de karşılayacak bir belediyenin bulunmadığını ifade eden Başkan Yetişkin; “Çalışma arkadaşlarımızın çok büyük bir kısmı eyleme katılmadı” dedi. Efeler Belediyesi’nin mali bütçesi hakkında da bilgi veren Başkan Yetişkin; “Şu anda 2024 yılı mali bütçemiz 1 milyar 765 milyon 952 bin TL. Söz konusu sözleşme şartlarına bağlı olarak sadece Efebel ve Zeybek A.Ş belediye şirketlerimize kayıtlı bin 375 çalışma arkadaşımızın maaşlarının toplamı yıllık bürüt 1 milyar 691 milyon 534 bin TL” ifadelerini kullandı. “İmkansız bir sözleşme” Hizmet için bütçede, memurlar, kadrolu işçiler ve yapılacak hizmetler için yıl boyunca sadece 62 milyon TL’nin kaldığını vurgulayan Başkan Yetişkin; “Tüm bu durumlar göz önüne alındığında sendika temsilcisi arkadaşlarımıza bu rakamların ödenemeyeceğini ilettik. Bütçemiz ortada. Bu bütçeyle diğer işçi ve memur arkadaşlarımızın maaşlarını da ödeyeceğiz. Bu imkansız bir talep ve imkansız bir sözleşme” diye konuştu. “Ödenilebilir bir sözleşmeye hazırız” Ödenilebilir bir sözleşmeyi imzalamaya hazır olduklarını hem sendika yetkililerine hem de çalışma arkadaşlarına ilettiklerini sözlerine ekleyen Başkan Yetişkin; “İşçi arkadaşlarımızla hiçbir şekilde para konuşmadım. Biz anlaşmak istiyoruz. Görüşmeleri sürdürüyoruz. Geçtiğimiz Salı günü de bir görüşme yaptık ve bu hafta sonuna kadar çözüm bulmak için çalışmalarımızı hızlandıracağımızı söyledik. Hafta sonunu beklemeden alınan iş bırakma eylemi kararına saygı duyuyoruz. Çalışma arkadaşlarımızın çok büyük bir kısmı eyleme katılmadı. Dışarıdan taşımalı eylemciler getirildiğini öğrendik” dedi.