KÜLTÜR SANAT - 19 Nisan 2024 Cuma 09:34

Orhan Gencebay hayranı biriktirdiği yüzlerce eser ve objeyi evinde sergiliyor

A
A
A

Zeytinburnu’nda yaşayan 48 yaşındaki Engin Uysal, Orhan Gencebay’a duyduğu hayranlıkla 42 yıldır biriktirdiği yüzlerce eseri, müzeye çevirdiği evinin salonunda sergiliyor.

Zeytinburnu’nda yaşayan 48 yaşındaki Engin Uysal, 1982 yılından bu yana Türk müziğinin usta ismi Orhan Gencebay’a duyduğu hayranlık nedeniyle eser biriktiriyor. Ünlü sanatçının plak, kaset, CD, afiş, fotoğraf ve gazete kupürlerine ait bulabildiği her şeyi biriktiren Uysal, yüzlerce objeyi müzeye çevirdiği evinin salonunda sergiliyor. Çalışmasını yaparken maddi ve manevi emek verdiğini belirten Uysal, eser biriktirmenin zorlayıcı olduğunu ancak aldığı mutluluğun buna değdiğini ifade etti. 3 çocuk babası Uysal, eşi ve çocuklarının da Orhan Gencebay’a hayran olduğunu eserleri büyük bir titizlikle koruduklarını belirtti.

“Fanatik Orhan Baba hayranıyım”

1992 yılından bu yana her çıkan Orhan Gencebay kasetini aldığını söyleyen Engin Uysal, “Orhan Baba hayranlığım 1982 yılında ‘Ya Rabbim’ albümüyle başladı. 1990’lara doğru, ‘Sarhoşun Biri’, ‘Batsın Bu Dünya’, ‘Bir Teselli Ver’ kasetlerini almaya başladım. 1990 yıllarından sonra ise CD’lerini toparlamaya başladım. CD’leri seri olarak yaptım. Gazete kupürlerinden kartpostalları ve plakları almaya başladım. Arkası devamlı geldi. Fanatik Orhan Baba hayranıyım. Kendisini çok seviyorum. 1982 yılında Baba’nın albümünü görünce çok etkilendim. Etkilendikten sonra dinlemeye başladım. Daha sonra diğer kasetleri de almaya başladım. 1992’de İstanbul’a geldikten sonra her çıkan kasetini aldım. Peşine CD’leri toparladım. Birkaç tane büyük plaklardan aldım. Bende hatıraları çok büyük” dedi.

“Evimize gelen aile fertleri, eşimin de benim de arkadaşlarım çok etkileniyorlar”

Çevresindeki eve gelen misafirlerin objelerden çok etkilendiğini belirten Uysal, “Orhan Baba ile ilk tanışmam bir düğünde gerçekleşti. 2004 yılında ofisine giderek telefon numarasını aldım. İlk resmimi 2007 yılında çekindim. Sonra art arda fotoğraflarımı çekindim. Sağ olsun beni çok iyi karşıladı. Çay içtik, sohbet ettik. Çok güzel hatıralarımız var. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Zaten kendisi de beni tanıyor. Gittiğim zaman, ‘Samsunlu Engin, hemşehrim gelmiş’ diyor. Evimize gelen aile fertleri, eşimin de benim de arkadaşlarım çok etkileniyorlar. Nasıl toparladığımı merak ediyorlar. Maddi, manevi nasıl bir araya getirdiğimi merak ediyorlar. Tabii ki zorlukları var. Ama zorluluklarının aksine çokta mutlu oluyorum. Maddi zorlukları oluyor ayrıca yırtılmaması için çok emek veriyorsun. Gözün gibi bakman gerekiyor. 3 tane evladım var. Onlar da koruyorlar, benim gibi çok seviyorlar Orhan Baba’yı” ifadelerini kullandı.

Orhan Gencebay hayranı biriktirdiği yüzlerce eser ve objeyi evinde sergiliyor

“Orhan Baba’ya ait hatıraları almak isteyenler oldu”

Biriktirdiği yüzlerce objeyi almak isteyenlerin olduğunu aktaran Uysal, “Mesela sabah kalktığımda ilk Orhan Baba dinlerim. Mutlu oluyorum ve rahatlıyorum. Anlatılmaz bir duygudur Orhan Baba. Orhan Baba’ya ait hatıraları almak isteyenler oldu. Bir iki arkadaş teklifte bulundu. 50 binin üzerinde fiyat veriler. Veremeyeceğimi, söyledim. Benim için çok değerli. Manevi olarak çok büyük bir anlamı var. Çok büyük bir meblağ verilse bile veremem derim” şeklinde konuştu.

“‘Baba bunların hepsi benim olacak yani bana kalacak ’ diyor”

Orhan Gencebay hayranı Uysal, 7 yaşındaki oğlu Anıl’ın da biriktirdiği eserlerin kendisine miras kalmasını hayal ettiğini söyleyerek, “Eşim de Orhan Baba hayranıdır. Sağ olsun evimin dizaynını ve düzenini, posterleri ve duvardaki fotoğrafların hepsini eşim yapar. Ben fazla anlamam. Eşim mükemmel titizdir o konuda. Her şeyi eşim yapar kendisine çok teşekkür ediyorum. İkiz oğlum var biri Anıl. O da Orhan Baba’yı çok seviyor. Sosyal medyaya videoları birlikte çekip atıyoruz. Hakan da çeker ama Anıl daha çok düşkün. Anıl, ‘Baba bunların hepsi benim olacak yani bana kalacak ’ diyor. Beni çok mutlu ediyor. 7 yaşındaki oğlum Anıl, Orhan Baba dinlemek istiyor. ‘Şu plakını koyalım, şu CD’sini, kasetini dinleyelim’ diyor. Ben de çok sevdiğim için ona herhangi birini dinleyebileceğimizi söylüyorum. Utan dokunma kasetinin benim için çok büyük bir anısı vardır. Onu 12 saat dinlediğim de oldu. Kaset sonradan bozulmuştu. O zamanlar Orhan Baba’yı görmeden ölürsem, gözlerim açık gider demiştim” diye konuştu.

Semanur Kaygısız - Davut Has

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa AFSİAD’dan özel kullara ’eğitim kampüsü’ önerisi Bursa AFSİAD Başkan Yardımcısı Recep Yıldırım, özel okulların büyük bir kısmının Nilüfer’de bulunduğuna dikkat çekerek, “Bu durum başta trafik yükü olmak üzere pek çok problemi beraberinde getiriyor. Şehrin batı ve doğusuna yapılacak eğitim kampüsleriyle bu okullar dengeli bir şekilde dağıtılabilir” önerisinde bulundu. Uzman eğitimci, Bursa Afyonkarahisarlı Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (Bursa AFSİAD) Başkan Yardımcısı Recep Yıldırım, Bursa’da özel okulların yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti. Özel eğitim kurumlarının Nilüfer’de yoğun olarak bulunduğunu belirten Yıldırım, bu durumun şehri de sıkıntıya soktuğunu söyledi. Yıldırım, “Bursa’mızda 180-190 civarında özel okul var. Bu okulların yüzde 80’i Nilüfer bölgemizde yer almaktadır. Yani şehrin batı yakasına bir yığılma söz konusu. Bu durum bazı sorunları da beraberinde getiriyor. Özellikle okul servisleri trafiği oldukça aksatıyor. Okul servisleri dönem dönem yerel yöneticiler tarafından da trafik sorununa sebep olarak dile getiriliyor. Ayrıca, özel okulların çevresine sunduğu kırtasiye ve sosyalleşme masrafları gibi esnafı canlandıracak ekonomik katkılar da şehrin bütününe yayılamıyor. Bu yığılmanın getirdiği problemler, Bursa’nın batı ve doğusunda özel eğitim kampüsleri kurularak halledilebilir. Böylece hem özel eğitimde artacak rekabetle eğitim kalitesi yükselir, hem de trafik karmaşasına gözle görülür şekilde rahatlama gelir. Bu durumu okulların tatil olduğu günlerde özellikle sabah saatlerinde hissediyoruz. Buna benzer bir uygulama sürücü kurslarında yapılmaktadır. Özel okullara, sürücü kurslarında olduğu gibi nüfusa oranlı izin verilirse başta trafik yükü olmak üzere, bu konuyla ilgili olarak mevcuttaki pek çok sorun da azalacaktır” ifadelerini kullandı. Özel okulların genelinin tam kapasite ile çalışamadığına işaret eden uzman eğitimci Recep Yıldırım, “İçinde bulunduğumuz 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılı’nda özel okullarımızın geneli maalesef yüzde 40 kapasiteyle çalıştığını tespit etmekteyiz. Veliler okul ücretlerinin yüksekliğinden şikayet ederken, kurum sahipleri de artan maliyetlere işaret ediyor. Hal böyle olunca, devlet okullarına rağbet daha da artıyor. Elbette bu durum devlet okullarına artı bir maliyet çıkarıyor. Bu maliyet hesaplanıp, devlet tarafından çocuğunu özel okula göndermek isteyen velilere yeni bir teşvik paketi hazırlanmalı. Bu sayede özel okullarımızın doluluk oranı yükselecek, hem kurum sahibi hem de veli çok rahatlamış olacaktır. Devlet okullarında yer yer 45-50 kişilik sınıflarda eğitim verilmeye çalışılıyor. Özel okullara yönelik sunulacak tatmin edici bir teşvik sayesinde bu rakamın 30-35 seviyesine ineceğini hesaplıyoruz. Ayrıca öğrenci sayısı bakımından eli rahatlayacak özel okullardaki nitelik sorunu da çözüme kavuşacaktır. Özel okullar eğitim alanında ciddi bir istihdam sağlıyor. Bu kurumların ayakta kalması ve daha iyi eğitim verebileceği şartların oluşturulması ülkemizin pek çok yönden menfaatine olacaktır” dedi.
Gaziantep Şahin, Uluslararası Akıllı Ulaşım Sistemleri Zirvesi’nde yeni dönemi ve yatırımları anlattı Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, bu yıl dördüncüsü düzenlenen Uluslararası Akıllı Ulaşım Sistemleri Zirvesi’nde Gazi şehirde ulaşım alanında yapılan akıllı ve yeşil dönüşümü anlattı. Programda ayrıca Başkan Şahin’e, Ulaşımda Aklın Yolu Ödülleri kapsamında verilen Belediyecilik Ödülü Kategorisi’nde Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin hayata geçirdiği Her Kart Gaziantep Kart çalışması ile ödül verildi. Hacettepe Üniversitesi Tunçalp Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 4’üncü Uluslararası Akıllı Ulaşım Sistemleri Zirvesi, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve sektör temsilcilerinin katılımıyla başladı. Şahin, Gaziray, hidrojenli otobüs ve ulaşım yatırımlarını anlattı Açılış töreninde konuşan Başkan Fatma Şahin, Gaziantep’te Gaziray ve hidrojenli otobüs başta olmak üzere ulaşım alanında yapılan yatırımları anlattı. Ayrıca Şahin, konuşmasında yeni dönemde belediyecilikte yalınlığın ve veri yönetiminin vurgusunu yaparak, ulaşım alanında projelerin akıllı, yeşil dostu ve dirençli şehre destek verecek şekilde şekillenerek devam etiğini belirtti. Açılış programının ardından her yıl farklı kategorilerde verilen "Ulaşımda Aklın Yolu Ödülleri" törenine geçildi. Belediyecilik Ödülü Kategorisi’nde, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen ve Türkiye’de ilk olan, kredi kartlarının Gaziantep Kart’a entegrasyonunu sağlayan Her Kart Gaziantep Kart aldı. Ayrıca günün anısına AUS Türkiye Başkanı Esma Dilek, Başkan Şahin’e hediye takdim etti. Akıllı ulaşımda Türkiye’de ilk ve tek etkinlik Akıllı ulaşım sistemleri alanında Türkiye’de ilk ve tek etkinlik olan Uluslararası Akıllı Ulaşım Sistemleri Zirvesi, sektöre liderlik eden isimler başta olmak üzere üst düzey yetkililerinin katıldığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı başta olmak üzere birçok kamu ve özel sektör kuruluşunca desteklenen, uluslararası akıllı ulşaım sistemleri yetkililerinin ve temsilcilerinin konuşmacı olarak katıldığı programlar sistemini kapsıyor. Zirve, Türkiye’de akıllı ulaşım alanında öne çıkan projelerin sergilendiği, start-uplarla, sektör uzmanlarıyla buluşma, görüş alışverişinde bulunma, ülkemizdeki başarılı projeleri ve saha uygulamalarını yerinde görebilme imkanı sunuyor. Şehri nasıl ‘yeşil, dirençli ve akıllı’ yapacağız bunları çalıştık Programın açılış töreninde yaptığı konuşmada Başkan Fatma Şahin, dünyanın sürdürülebilir kalkınma ve sosyal adalet konuları başta olmak üzere birçok insani konuda sınıfta kaldığını aktararak, “Büyükşehirlerin sağlıklı büyümesi gerek. Önce kendimizi yapılandırmamız ve şehrimizin sağlıklı bir dönüşüme geçirmemiz, vatandaş memnuniyetini öncelememiz gerekiyor. Bu anlamda özellikle analizler yaptığımızda fırsatların olduğu bir döneme şahitlik ediyoruz. Her krizin fırsatları var. Bu büyük milletin dayanışma koduyla aşılamayacak sorunumuz, çözülemeyecek problemimiz yok. Geçmiş beyannamemizde verilen sözlerin yüzde 80’i ulaşımla ilgiliydi. Yaparak vatandaşın yanına gittik, yüzlerine bakabildik, gönüllerine girebildik. Yeni dönemimizde verdiğimiz beyannamede bu şehri nasıl ‘yeşil, dirençli ve akıllı’ yapacağız bunları çalıştık” dedi. Konuşmasında makro ölçekli çalışmaların yanı sıra mikro ölçekte mahalle bazlı çalışıldığını belirten Şahin, “‘Big Data’ yönetilirken siber güvenliği de sağlamak gerekiyor. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak açık veriye geçmiş bir şehiriz. Açık veriye geçmek büyük bir güven işidir. Verilerine güvenmek büyük bir iştir. Verilerin gücüne güvenmeyip o verileri girmediğinizde bunları yönetmek mümkün değildir. Dikey çalışma modelleri üzerinde hep çalıştık. Ama dünyadaki sorunlar artık yatay çalışma modelini, birlikte iş yapmayı gerektiriyor. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nde 3’üncü döneme başlarken önce kendimizi yalınlaştırıyoruz. Koordinasyonu ve verimliliği güçlü sağlayarak gelirlerimizi arttırıp giderlerimizi azaltmaya çalışıyoruz. Yeni dönemde kara tiren hattını hızlı tren hattına çevirdiğimiz Gaziray’ı uzatıyoruz. Sakarya’da üretilen yerli ve milli tren setlerini alıyoruz. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak hidrojenli otobüslere geçiyoruz. Aldığımız ilim, irfan ve hikmetle bu ülke için aynı yere bakıp hedefleyip bunu gerçekleştirmemiz gerek. Güçlü Türkiye’nin huzurlu, sağlıklı, akıllı, dirençli ve yeşil Türkiye olarak ta dönüştürmeyi bütün dünyaya ve 85 milyon insanımıza göstereceğimize inanıyorum” diye konuştu.
Bartın Yangında ölen kadın, kocasının ve kızının yanına gömüldü Bartın’da 10 gün önce meydana gelen ev yangınında engelli Tevfik Çetinbağ’ın ardından hayatını kaybeden Seher Çetinbağ, aynı yangında ölen kocasının ayak ucuna, 6 yıl önce kazada ölen kızının yanına defnedildi. Bartın’ın Kayadibikavlak köyü Örencik Mahallesi’nde 23 Nisan 2024 tarihinda tüpten sızan gaz nedeniyle çıkan yangında bedensel engelli Tevfik Çetinbağ ölürken, kocasını kurtarmak için alevlerin arasına dalan ve Ağır yaralanan Seher Çetinbağ, 9 günlük yaşam mücadelesini kaybetti. Sevk edildiği İstanbul Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’nde yaşamını yitiren Seher Çetinbağ’ın cenazesinin İstanbul’dan Bartın’ın Kayadibikavlak köy Örencik Mahallesi’ndeki evine getirildi. Çetinbağ’ın cenaezsi Örencik Mahallesi Çamii’nde kılınan öğle namazının ardından dualarla Örencik Mahalle Mezarlığı’ndaki aile kabristanına getirildi. Seher Çetinbağ’ın cenazesi aynı yangında 9 gün önce yaşamını kaybeden engelli kocası Tevfik Çatinbağ’ın ayak ucuna, 6 yıl önce okul bahçesinde servis aracının çarpması sonucu ölen 9 yaşındaki kızı Emine Çetinbağ’ın mezarının yanına defnedildi. Acı tesadüf Yangında hayatını kaybeden bedensel engelli Tevfik Çetinbağ ve eşi Seher Çetinbağ’ın 6 yıl önce evlat acısı yaşadıkları ortaya çıktı. 6 Nisan 2018 yılında Bartın Sipahiler Şehit Gürdal Çakır İlkokulu bahçesinde meydana gelen kazada, özel eğitim alan 9 yaşındaki Emine Çetinbağ’a servis aracı çarpmış, kazada hayatını kaybeden küçük kızın tabutu son kez evlerine götürülmüştü. Bedensel engelli baba tekerlekli sandalye ile evin dışına çıkarılan acılı baba Tevfik Çetinbağ, son kez evlerinin önüne getirilen kızının tabutu başında gözyaşı dökmüş, anne Seher Çetinbağ ise, "Benim kınalı kuzum, babaannene selam söyle" diyerek ettiği feryat yürekleri dağlamıştı. Küçük kızın tabutunun getirildiği ev, olaydan 6 yıl sonra çıkan yangında tamamen kül olurken, küçük kızın evde yaşayan anne ve babası Tevfik ile Seher Çetinbağ yangında hayatını kaybetmişti. (SD-SD-