Yerel Haberler
Çorum
Nörolojik hastalıkları elektrik uyarısıyla tedavi eden cihaz geliştirildi 04 Mayıs 2024 Cumartesi - 08:04:28 Hitit Üniversitesinde yürütülen proje ile nörolojik hastalıkları elektrik uyarısıyla tedavi edebilen cihaz geliştirildi. Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Güven Akçay, nörolojik hastalıkları ilaçsız tedavi edebilmek amacıyla çalışma başlattı. Makine ve İmalat Teknolojileri alanında desteklenen proje çerçevesinde hastaları ilaçların toksik doz ve yan etkisine maruz kalmadan tedavi edebilecek yerli ve milli cihaz üretildi. Cihazın geliştirilmesi için yürütülen çalışmalarda Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Fatih Işık ve Doktor Öğretim Üyesi Serkan Dişlitaş yer aldı. Doktor Öğretim Üyesi Güven Akçay, geliştirdikleri cihaz ile beyne her hangi bir cerrahi operasyon yapılmadan beyindeki oluşacak olan elektrik uyarısıyla nörolojik rahatsızlıkları tedavi etmeyi amaçladıklarını söyledi. Nöromodülasyon (sinir dokularının yeniden düzenlenmesi) yönteminde 1950’li yıllardan itibaren ses, elektrik uyarısı ve manyetik uyarılardan faydalanmaya başlandığını ifade eden Akçay, bu tedavi yönteminin invaziv ve non-invaziv olarak iki şekle ayrıldığını kaydetti. Akçay, non-invaziv (kesi yapılmadan) olarak adlandırılan; beyne her hangi bir cerrahi operasyon yapılmayan tedavi yönteminde beyinde oluşacak elektrik uyarısıyla tedavinin amaçlandığını belirterek 2000’li yıllardan sonra bu tedavi yönteminin klinikte yer almaya başladığını ifade etti. “Beyine elektrik uyarısı vererek tedavinin gerçekleştirilmesini hedefliyoruz” Geliştirdikleri cihaz ile beyne elektrik uyarısı vererek tedavinin gerçekleştirilmesinin hedeflendiğine dikkat çeken Akçay, şunları söyledi: “Beyne elektrik uyarısı vererek yapacağımız bu tedavi yöntemini diğer tedavi yöntemleriyle kıyasladığımız zaman; örneğin ilaçlarda toksik doz veya yan etkisi gibi durumlar olurken bu tedavi yönteminde ise yan etkisi diğerlerine göre neredeyse yok denecek kadar çok az olup avantajları, tedavi etkinliği daha yüksektir. Klinik çalışmalara daha fazla ihtiyaç olduğundan dolayı ekibimizin geliştirmiş olduğu cihazla yapılan tedavi yönteminin preklinik çalışmaları tamamlanmış olup şimdi ki aşamalarımızda ise klinikteki çalışmalarımızı özellikle epilepsi, nöropatik hastalarında Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Sinan Eliaçık hocamız ile uygulamayı amaçlamaktayız.” Yurt dışına göre 50 kat daha az maliyetle üretebiliyoruz Geliştirilen cihazın tamamen yerli ve milli olduğunu vurgulayan Akçay, “Yurt dışında üretilen cihazların Türkiye’ye maliyeti ortalama 30 bin dolar civarında. Yerli üretim olanlarda ise yaklaşık maliyet 5-6 bin dolar civarında. Biz ise cihazı yurt dışına göre 50 kat daha az maliyetle üretebiliyoruz. Yapmış olduğumuz cihazı diğerlerinden farklı olacak şekilde ürettik. Sabit bir akım vermek yerine beyindeki elektrik direnci ve kafa direnci ölçülerek bu dirence uygun olan yani tedavideki etkin ilaç diye tabir edebileceğimiz gerçek elektrik değerini verip beyne modüle ederek hastalarımızın tedavisini amaçlıyoruz. Böylelikle sabit bir tedavi değil bireye özgü elektrik uyarısı vererek tedavi hedeflenmiş oluyor. Bu amaçla da tedavinin etkinliği daha da arttırmayı sağlamış oluyoruz.” diye konuştu.
03 Mayıs 2024 Cuma - 18:14 Hitit Üniversitesi’nde “1. Tıp Öğrenci Kongresi” başladı Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından “Tıbbın yarını için bugün” temasıyla düzenlenen 1. Öğrenci Tıp Kongresi başladı. Tıp alanındaki yenilikler, geleceği etkileyecek tedavi yöntemlerini ve sağlık alanındaki dönüşümü ele alındığı kongrede alanında uzman akademisyenler sunum yapacak. Kongrede ayrıca temel, dahili ve cerrahi tıp bilimleri alanında interaktif atölye çalışmaları, yer alacak. Kongrede konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nurcan Baykam, bu tür kongrelerin eğitim, araştırma, geliştirme, topluma hizmet gibi alanlarda sunduğu katkıya dikkat çekti. Kongreler ve benzeri etkinliklerle bu hizmetlerin bir anda ortaya koyulabildiğini dile getiren Prof. Dr. Baykam, “Burada da 6 yıl boyunca çeşitli uygulamalar, teorik derslerle alınan eğitimin üstüne daha farklı boyutlarda atölye çalışmalarıyla, üniversite içi ve dışı hocaların tecrübelerini paylaşmalarıyla öğrencilerimize çok daha farklı ufuklar, farklı yaklaşımlar getiriliyor. Esas olan ekip ruhu ile böyle bir organizasyonu yapmak. Araştırma-geliştirme ruhuna sahip olmak ve bunu geliştirmek” dedi. Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özgür Yağan, “Tıbbın yarını için bugün” temasın önemli olduğuna dikkat çekerek, “Temamız yarının hekimleri, akademisyenlerini ve sağlık sistemine yön verecek olan sizleri işaret etmesinden dolayı anlamlı. Diğer açıdandı bugün yürütülen sağlık hizmetlerinin gelecek nesillerin imkanlarına da devam edecek olması, sürdürülebilirliğini göstermesi, ima etmesi, vurgu yapması açısından da anlamlı. Bugünün imkanlarını kullanırken gelecek nesillerin imkanlarını da düşünmek zorundayız. Bir taraftan çevre kirliliği, atıkların kontrolü, geri dönüşebilir malzemelerin kullanılması gibi noktaları içerilirken bir taraftan da ekonomik açından da mali sürdürülebilirliği düşünmemiz açısından da son derece önemli. Toplumsal eğitim ve teknolojinin sağlık alanında kullanılması açısından da önemli olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu. Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin 2006 yılında kurulduğunu, 2012 yılında yapılan afilasyon protokolü ile her şeyin değiştiğini dile getiren Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Sinan Zehir de, hem sağlık Çorum’un sağlık hizmeti sunumunda çağ atladığına dikkat çekti. 2024’ün ilk 4 ayında 660 bin 540 hastaya poliklinik, acil servisten 181 bin kişinin sağlık hizmeti verildiğini açıklayan Prof. Dr. Zehir, hastanede sağlık hizmetinin yanı sıra tıp öğrencilerine eğitim verildiğine dikkat çekti. Tıp Fakültesi’nin Çorum’da 2017-2018 yılında 60 kontenjanla eğitime başladığını hatırlatan Başhekim Zehir, “Hem tıp doktoru hem de uzman hekim yetiştiriyoruz, bu son derece gurur verici bir durum. Şehrimizde tıp fakültesi eğitimine 2017-2018 yılında 60 kontenjanla başladık. Geçen yıl 66 tıp doktorunu mezun ettik. Bu öğrencilerin bir kısmı hastanemizde çalışmaya başladı. Bizden uzmanlık eğitimini alıp hastanemizde hekim olarak göreve başlayan, hatta öğretim üyesi olarak aramıza katılan çok kıymetli arkadaşlarımız var. Şehirdeki sağlık hizmetinin, tıp eğitiminin bu noktaya gelmesinde herkesin çok büyük katkıları var. Bu yıl 94 tıp fakültesi öğrencimizi doktor olarak mezun olacak. Bunlar Türkiye’nin değişik yerlerinde hizmet verecek. Tıp eğitimi, usta-çırak ilişkisiyle süren bir eğitim ve bu kongre usta-çırak ilişkisinin en iyi örneklerinden biri olacak. Çünkü programımız sadece teorik derslerin anlatılmasından değil atölyelerimizde pratik uygulamaları da içererek bütün öğrencilerle paylaşmayı sağlayacak bir program” şeklinde konuştu. Kongre Başkanı Doç. Dr. Emre Demir de, kongrede öğrencilerle belirterek, şunları kaydetti; “Kongrede öğrencilerin alanında söz sahibi 15 hocadan kurs alacak. 32 farklı hocamızdan 14 farklı interaktif atölyede pratik yapma şansı bulacak. Kongrede 15 öğrencimiz bildiri sunacak. İnsanlığa daha fazla katkı sunmak için buradayız. Kongrenin düzenlenmesinde katkıda bulunan herkese teşekkür ederim”
Vali Dağlı: “Amacımız gençlerimizi geleceğe daha iyi hazırlamak”
02 Mayıs 2024 Perşembe - 16:42 Vali Dağlı: “Amacımız gençlerimizi geleceğe daha iyi hazırlamak” Çorum Valisi Doç. Dr. Zülkif Dağlı, “Gençlerimiz ve çocuklarımızın ne olduğunu bilmediği mecralara kaymasını önlemek mecburiyetindeyiz. Bütün amacımız gençlerimizi hem ruhen hem de bedenen geleceğe daha iyi hazırlamak” dedi. Vali Doç. Dr. Zülkif Dağlı, Düvenci Belediyesini ziyaret etti. Vali Dağlı, Belediye Başkanı Necmettin Yalçın’dan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Belediye ziyaretinin ardından Vali Dağlı, Düvenci Diyanet Gençlik Merkezi’ni ziyaret ederek, çocukların ve gençlerin yaptığı etkinliklere eşlik etti. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte genç nesilleri tehdit eden farklı argümanların ortaya çıktığına dikkat çeken Vali Dağlı, “Onların ne olduğunu bilmediği mecralara kaymasını önlemek mecburiyetindeyiz. Bu anlamda gençler ve çocuklarımızın iyi vakit geçirecekleri spor alanları oluşturmakla yükümlüyüz. Sanat, müzik, resim ve buna benzer alanlarda kendilerini yetiştirecekleri alanlar sunmak zorundayız. Bu tür alanların olmaması durumunda çocuklarımız başkaca mecralara kayabilir. Çünkü hayat boşluk kabul etmez. Bu anlamda gençlik merkezlerimizin fonksiyonu son derece büyük. Çocuklarımız burada güzel vakit geçirecek oyun oynayabilecekler. İsteyen öğrencilerimiz, çocuklarımız kitap okuyabilecek” dedi. Gençleri milli ve manevi değerlerine sahip, araştıran, özgüveni yüksek bireyler olarak yetiştirmek istediklerini dile getiren Dağlı, “Bunun için başta ilgili kamu kurumlarımız ve sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte hareket ederek projeler hayata geçiriyoruz. Bütün amacımız gençlerimizi hem ruhen hem de bedenen geleceğe daha iyi hazırlamak” diye konuştu. Düvenci Belediye Başkanı Necmettin Yalçın da gençler ve çocukların merkeze büyük ilgi gösterdiğini belirterek, “Merkezimize zaman zaman yaptığımız ziyaretlerde çocuklarımızın burada eğlenceli vakitler geçirdiğine şahitlik ediyoruz ve bu bizi mutlu ediyor. Merkezimizin açılmasında büyük katkıları olan sayın Valimiz başta olmak üzere Müftülüğümüz, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’müze teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Dağlı’ya ziyarette Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, İl Jandarma Komutanı J. Kd. Albay Naim, Çetinkaya, Gençlik ve Spor İl Müdürü Cemil Çağlar, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı ve Müftü Vekili Adem Aygül eşlik etti.
Griple aynı belirtileri gösteren ölümcül virüsle ilgili aile hekimlerine uyarı
02 Mayıs 2024 Perşembe - 12:20 Griple aynı belirtileri gösteren ölümcül virüsle ilgili aile hekimlerine uyarı Hitit Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları-Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurcan Baykam, zehirli keneler sebebiyle bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının griple aynı belirtileri gösterdiğini belirterek, “KKKA hastaları ilk günlerde grip benzeri şikayetlerle sağlık kuruluşlarına başvuruyor. Özellikle aile hekimlerinin KKKA ihtimalini da göz önüne alarak mutlaka ayırıcı tanı içerisinde gözden geçirerek, buna göre tetkik ve takibini yapması gerekiyor” dedi. Havaların ısınmasıyla birlikte Çorum’da kene vakaları görülmeye başladı. Hitit Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları-Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurcan Baykam, zaman zaman ölümle sonuçlanan hastalıkla ilgi hem vatandaşları hem de aile hekimlerini uyardı. KKKA’nın havaların ısınmasıyla kendisini gösteren ve vakaların arttığı bir hastalık olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Baykam, “Kenelerin belirli bir sıcaklıkta aktif oldukları ve taşıdıkları virüsü insanlara bulaştırdıkları bir hastalık. Bu hastalığın gelişmesi, insanların kene teması yoluyla bu virüsü alması yılın sıcak günleri ve aylarında oluyor. Hava sıcaklığı arttığında vakaların gelmeye başladığını görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte hem ilimizde hem de diğer illerde vakalar görülmeye başlandı” diye konuştu. "Aile hekimleri dikkatli olmalı" Zehirli keneler yoluyla bulaşan KKKA’nın griple aynı belirtileri gösterdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Baykam, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi öyle bir hastalık ki ilk günlerinde gribe benzer şikayetlerle başlıyor. Ateş, halsizlik, kırgınlık, eklem ağrısı gibi şikayetlerle karışabiliyor. Hem kişinin kendisi hem de hekimlerin bu konuda duyarlı olması gerekiyor. İnsanlar ’grip oldum’ diye geçiştirmemeli. Hayvancılıkla uğraşıyorsa, kene ile teması varsa, kene tutunma öyküsü varsa son günlerde bu şikayetler KKKA olabileceğini akla getirmeli. Hekimlerimiz de bu konuda duyarlı olsun, KKKA’yı aklına getirerek, buna yönelik tetkik ve tedavilerini yapsın. Özellikle aile hekimlerimiz dikkat etmeli. KKKA hastaları ilk günlerde grip benzeri şikayetlerle sağlık kuruluşuna başvuruyor. Bu durumları sorgulayıp KKKA ihtimalini da göz önüne alarak mutlaka ayırıcı tanı içerisinde gözden geçirerek, buna göre tetkik ve takibini yapması gerekiyor” şeklinde konuştu. "Keneyi görür görmez vücuttan uzaklaştırmalıyız” Keneden korunmak için öncelikle kene ile temasın ortadan kaldırılması gerektiğini anlatan Prof. Baykam, “Tarlaya, bahçeye giderken olabildiğince ciltte açıkta bölge bulunmamalı. Kene özellikle ayaklardan yukarı tırmandığı için pantolonun çizme ya da çorap içine sokularak, kenenin cilde temasının önlenmesi gerekiyor. Öte yandan tarlada, bahçede çalışan ya da hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımız eve döndüklerinde mutlaka vücutlarında kene olup olmadığını kontrol etmeli. Kene tutunduktan sonra ne kadar kısa sürede vücuttan uzaklaştırılırsa virüsü vücuda enjekte etme oranı azalıyor. Keneyi görür görmez vücuttan uzaklaştırmalıyız” diye konuştu. "Kenenin uzun süre vücutla teması riskli bir durum" Vücuda yapışan bir kene görüldüğünde yapılması gerekenler hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Nurcan Baykam, “Keneyi mutlaka bir bariyerle ya da pens ile ya da ele alınan bir kağıt veya kumaş parçası olabilir keneye temas etmeden vücuttan uzaklaştırmamız gerekiyor. Zaman aldığı için keneyi vücuttan uzak tutmak için illa bir sağlık kuruluşu veya hekime gitmek şart değil. Ama çok yakında sağlık merkezi varsa gidilebilir. Ancak bunun için zaman harcayıp kenenin uzun süre vücutla teması riskli bir durum. Bu yöntemler kullanılarak kenenin bir an önce vücuttan uzaklaştırılması gerekiyor. Tarlada, bahçede ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımız evlerine döndüklerinde mutlaka kontrol yapmalı” şeklinde konuştu.
Eski eş dehşet saçtı: 2 ölü, 1 yaralı
01 Mayıs 2024 Çarşamba - 10:41 Eski eş dehşet saçtı: 2 ölü, 1 yaralı Çorum’un İskilip ilçesindeki bıçaklı bir şahıs, sokakta karşılaştığı eski eşinin kocası ile kavgayı ayırmaya çifti bıçaklayarak yaraladı. Olayda 2 kişi öldü, 1 kişi yaralandı. Olay, dün gece saatlerinde İskilip ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, ilçede yaşayan Murat Ç. iki yıl önce boşandığı Emine Sungurlu ve eşi Fatih Sungurlu ile sokakta karşılaştı. Murat Ç. ile Sungurlu çifti arasında çıkan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Sungurlu çiftinin misafirliğe gittiği öğrenilen Ramazan Balaban ve Şerife Balaban tartışma sesleri üzerine aşağı sokağa ve tarafları ayırmak için araya girdi. Bu sırada Murat Ç., elindeki bıçakla Fatih Sungurlu ile Balaban çiftini yaraladı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede Fatih Sungurlu’nun olay yerinde hayatını kaybettiği belirlenirken, Balaban çifti ise ambulansla İskilip Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Şerife Balaban, hastanede yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Ramazan Balaban’ın ise tedavisinin devam ettiği öğrenildi. Olayın ardından kaçan Murat Ç. kısa süre sonra yakalanarak gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Morga kaldırılan vatandaşların yakınları arasında ise hastane bahçesinde gerginlik yaşandı.
Çorum İl Koordinasyon Kurulu Vali Dağlı başkanlığında yapıldı
30 Nisan 2024 Salı - 19:50 Çorum İl Koordinasyon Kurulu Vali Dağlı başkanlığında yapıldı Çorum İl Koordinasyon Kurulu toplantısı Vali Doç. Dr. Zülkif Dağlı, başkanlığında yapıldı. Toplantıda konuşan Vali Zülkif Dağlı, 2024 yılında kamu kurum ve kuruluşlarına ait toplam 297 adet yatırım projesinin yürütüldüğünü belirterek, bu projelerin toplam tutarının 38 milyar 592 milyon 258 bin, toplam harcamanın ise 17 milyar 569 milyon 666 bin lira olduğunu açıkladı. Çorum’un 2024 yılı ödeneğinin 3 milyar 306 milyon 965 bin belirten Vali Dağlı, “2024 yılı harcama tutarı 494 milyon 937 bin TL. 2024 yılı içerisinde; gelen ödeneğin yüzde 14,97’si harcanmış ve toplam harcama proje tutarlarının yüzde 45,53’üne ulaşmıştır. Yürütülen 297 projeden 14’ü tamamlanmış, 164 proje devam etmekte, 13 proje ise ihale aşamasında, 106 proje ise başlanmamıştır. Yürütülen projelerin sektörel dağılımına bakıldığında; proje sayısı açısından; diğer kamu hizmetleri sosyal 95 projeyle ağırlıkta olduğu görülürken, proje bedeli açısından; ulaştırma-haberleşme sektörü önde yer almaktadır” ifadelerini kullandı. Yatırımların zamanında tamamlanması için gerekli gayretin gösterilmesi çağrısında bulunan Vali Dağlı, oluşabilecek engellerin önceden belirlenerek gerekli önlemlerin alınması, koordinasyonu gerektiren hususlarda bilgi verilerek, kurumlar arası iletişimin hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi ve çözüm odaklı çalışılmasına özen gösterilmesini istedi.