Yerel Haberler
Elazığ
Dünyanın en pahalı baharatını ekti, kilosunu 200 bin liradan satıyor 07 Mayıs 2024 Salı - 11:56:45 Elazığlı mühendis Bayram Çalışkan, 4 yıl önce Safranbolu’da keşfettiği safran bitkisiyle başladığı tarımsal faaliyetlerde başarıya ulaştı. Çalışkan’ın, gramı 200 liraya satılan safranı hem yüksek fiyatıyla hem de sağlık faydalarıyla dikkat çekiyor. Elazığlı inşaat ve ziraat mühendisi Bayram Çalışkan (35), 4 yıl önce araştırma yaparken Safranbolu’da yetişen safran bitkisini keşfetti. O tarihte deneme amaçlı ilk siparişini veren Çalışkan, temin ettiği soğanları Yarımca köyünde bulunan bahçesine ekti. İlk senesinde güzel verim alan Çalışkan, ikinci sene daha fazla soğan alarak bir dönüm alana daha safran ekti. Bu yıl 4’üncü hasadını yapan ve ailesiyle birlikte açan çiçekleri toplayan Çalışkan, gramını yaklaşık 200 liraya satıyor. Safran bitkisinin sadece yüksek fiyatıyla değil, aynı zamanda hücre yenileme ve vücut direncini artırma özellikleriyle de bilinmesi, onu dünyanın en değerli baharatları arasında gösteriliyor. ’’Toplamda 300 bin lira gelir elde ettik’’ Safran bitkisinin hem sağlık faydalarına hem de ekonomik getirisi hakkında bilgi veren Bayram Çalışkan, ’’Hobi olarak başladım ama şu an ticaretini yapıyorum. Fiyat olarak da gayet değerli bir bitki. O yüzden herkese tavsiye ediyorum. Gram olarak satıyorum, kilo olarak herkesin almaya durumu olamayabiliyor. Gramının fiyatı, 150 ile 200 lira arasında değişiyor. Burada 800 metrekarede bir ekili alan var. İlk üç yılda toplamda 300 bin lira civarında bir gelir elde ettik. Ekim ve söküm arasında iki aylık bir süreci var. Herhangi bir kimyasal madde kullanılmıyor. Elazığ’da daha önce bu işi yapan yoktu, bunu ben getirdim. Buradaki çiftçilere örnek olmak amaçlı başladım ve tarım ve orman il müdürlüğü de beş çiftçiye daha destek verdi. Bu şekilde yayıldı, daha fazla olmasını temenni ediyorum’’ dedi. Safranın geniş bir yelpazesi olduğunu ifade eden Baba Ali Rıza Çalışkan ise ’’Biz ailecek birlikte bu işi yapıyoruz ve şuanda da hasadını yapıyoruz. Tıbbi ve aromatik bir bitkidir. Genellikle ilaç firmaları kullanıyor. Onun devamında piyasada astım, bronşit, kalp, damar gibi birçok hastalığa iyi geldiğini söylüyorlar. Tadı çok güzel, reçel ve bal gibidir” şeklinde konuştu.
07 Mayıs 2024 Salı - 10:46 Bu iki çiçeği koparmanın cezası yarım milyon lira Elazığ’da endemik tür olan ve halk arasında ’ağlayan gelin’ diye bilinen ’ters lale’ ile ’baskilensis’ koparanlara 488 bin 630 lira idari para cezası uygulanacak. Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde yüksek rakımlı bölgelerde yetişen ve halk arasında "ağlayan gelin" ile "hüzün çiçeği" olarak bilinen ters laleler, Elazığ’ın Palu ve Arıcak ilçelerinde ilk baharla birlikte görsel şölen sunuyor. İlkbahar mevsiminde kısa süreli çiçek açan ters laleler, dağlık bölgelerin yanı sıra, ilçeye bağlı yüksek rakımlı köylerde yaşayanlar tarafından bahçelere ekilerek nesli tükenmesin diye koruma altına alınıyor. Ters laleler, Elazığ’ın yanı sıra Tunceli, Bingöl, Diyarbakır, Adıyaman, Hakkari, Van, Şanlıurfa, Şırnak ve Muş’ta görülüyor. Yılda sadece iki hafta açan, nesli tehlike altında olan ters lalelerin, bir tanesini koparan kişiye 244 bin 115 lira idari para cezası kesiliyor. Ayrıca, ilk defa 1998 yılında Elazığ’ın Baskil ilçesinde toplanan ve bilim dünyasına yeni tür olarak kazandırılan ’fritillaria baskilensis’, bir tek Baskil ilçesinde yetişiyor. Baskil’in mor renginde ters lalesi olarak bilinen ve 2 haftalık ömür olan baskilensis, fotoğraf karelerine yansıdı. Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü de biyolojik çeşitliliği tahrip etmekten her bir çiçek için 244 bin 315 toplamda yaklaşık 500 bin lira idari para cezası uygulandığını duyurdu. Her iki çiçeği görüntüleyen Aygün Çam, "Her yıl olduğu gibi bu yıl da Elazığ coğrafyasında aylarında endemik türlerimizi görüntülemeye başardık. Şehrin doğusunda özellikle Palu, Arıcak ve Alacakaya bölgelerinde ters laleleri dağların zirve noktalarında, Anadolu tabiriyle ’ağlayan gelinleri’ görüntüledik. Yine şehrin batı tarafında ise özellikle Baskil ilçesinde bulunan ‘baskilensis’ adında ters lalenin moru görüntüledik. Dünyada bir tek Elazığ’ın Baskil ilçesinde yetişen baskilensis, ömrü çok kısa, yaklaşık bir hafta içerisinde yaşıyor. Çok özel ve endemik olan bu türü de görüntülemeyi başardık. Bu türler için Milli Parklar tarafından da koruma politikaları bulunmaktadır. Özellikle koparılması veya başka bir şekilde taşınması çok büyük cezalar içermekte. Her bir türün koparılması 240 bin lira civarında cezası var. İkisini kopardığınız anda 500 bin liralık bir ceza söz konusu. Elazığ ili coğrafi anlamda endemik türler bakımından oldukça zengin bir bölge" dedi.
Takibi ömür boyu süren bu hastalık için göz hastalıkları uzmanından ‘hayati’ uyarı
06 Mayıs 2024 Pazartesi - 10:00 Takibi ömür boyu süren bu hastalık için göz hastalıkları uzmanından ‘hayati’ uyarı Halk arasında ’’sarı nokta hastalığı" olarak bilinen yaşa bağlı makula dejeneresansının, tüm dünyada görme kaybının en önemli nedeni olarak kabul edildiğini belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Turgut Yılmaz, “Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmemektedir. Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak ve Akdeniz mutfağı gibi antioksidan içeren bol yeşillikli ve omega 3 ağırlıklı gıdalarla da beslenmek faydalı olacaktır” dedi. Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) verilerine göre, dünyada görme kaybıyla sonuçlanan görme bozuklukları arasında 3’üncü sırada yer alan sarı nokta hastalığı (makula dejeneresansı), tüm dünyada 30 milyon kişiyi etkiliyor. Elazığ’da özel bir hastanedeki göz hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Turgut Yılmaz da genellikle 60 yaş üzeri kişilerde görülen ve kronik bir hastalık olan bu hastalığın belirtilerini, seyrini ve tedavi süreci hakkında bilgi vererek uyarılarda bulundu. ’’Kuru cinsi, yaşa bağlı makula dejeneresansında maalesef bir tedavi yoktur’’ Hastalığın en önemli belirtilerine değinen Prof. Dr. Turgut Yılmaz, ’’Sarı nokta hastalığı diye halk arasında adlandırılan yaşa bağlı makula dejeneresansı diye tanımladığımız hastalık, genellikle 60 yaş üstü bireylerde görülen bir retina hastalığıdır. Bu hastalığın insidansı son yıllarda oldukça artmıştır. Hastalığın en önemli bulguları merkezi görmenin bozulması, hastaların insanların yüzünü seçememesi, düz zeminleri veya kenarları eğik, kırık veya bombeli olarak görmesi şeklinde sıralayabiliriz. Bu hastalığın genellikle kuru ve yaş olmak üzere iki cinsi vardır. Kuru cinsi, yaşa bağlı makula dejeneresansında maalesef bir tedavi yoktur. Sadece hastalığı stabil hale getirmek için durağanlaştırmak için vitamin desteği vermekteyiz. Ancak yaşa bağlı makula dejeneresansında ise enjeksiyonlar, göz içi iğneler yaparak hastalığın kuru cinse dönmesini sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu. ’’Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak faydalı olacaktır’’ Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmediğine dikkat çeken Prof. Dr. Yılmaz, ’’Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmemektedir. Etiyolojik faktörler arasında yaş en önemli faktördür. Ancak son yıllarda ultraviyole, beslenme alışkanlıkları gibi birçok faktör nedeniyle hastalığın yaşı biraz daha erken yaşlara doğru kaymıştır. Sigara, güneşe maruz yer, çevresel faktörler de hastalığı etkileyen diğer etkenlerdir. Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak ve Akdeniz mutfağı gibi antioksidan içeren bol yeşillikli ve omega3 ağırlıklı gıdalarla da beslenmek faydalı olacaktır” şeklinde konuştu.
Başkan Şerifoğulları, Kent Müzesi’ni inceledi
05 Mayıs 2024 Pazar - 17:07 Başkan Şerifoğulları, Kent Müzesi’ni inceledi Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, Elazığ’ın kültür ve turizmine yeni bir değer olarak hayata geçirilecek olan Kent Müzesi’nin sona gelinen çalışmalarında incelemelerde bulundu. Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, ‘Müzeler Şehri Elazığ Projesi’ kapsamında hayata geçirdiği Harput Musiki Müzesi, Basın Müzesi ve Hoca Hasan Hamam Müzesi’nin ardından Kent Müzesi’ni de kente kazandırmaya hazırlanıyor. 1896 yılında dönemin Elazığ Valisi Enis Paşa tarafından Çarşı Mahallesi’nde inşa edilen ve geçmişte hükümet konağı olarak hizmet veren, Osmanlı döneminin izlerini taşıyan tarihi bina, çalışmaların ardından kent belleğinin kayıt altına alındığı, toplumsal hafızayı canlı tutacak Kent Müzesi olarak faaliyet gösterecek. Kent Müzesi bünyesinde, şehrin tarihi dönemleri, coğrafi, sosyal ve ekonomik yapısı, unutulmaya yüz tutmuş meslekler bölümü ile geleneksel yaşam kültürü bölümleri yer alacak. Başkan Şerifoğulları, müzede devam eden çalışmaları inceledi. Yetkililerden bilgi alan Başkan Şerifoğulları; “Aziz Şehrimiz Elazığ’ımızın kültür ve turizmine katkı sağlama adına Müzeler Şehri Elazığ projemiz doğrultusunda Harput Musiki Müzesi, Basın Müzesi ve Hoca Hasan Hamam Müzesi’ni kentimize kazandırmanın onurunu ve gururunu yaşamıştık. Şehrimizin kadim kültür ve medeniyetini, övündüğümüz tarihini geleceğe taşımanın bilinciyle, geleceğimizi inşa etme hedeflerimize adım adım ilerliyoruz. Bu kapsamda Elazığ’ın tarihi ve kültürel değerlerinin geleceğe aktarılması, yaşatılması, ve korunması için kent belleğinin nesilden nesile aktarabileceği Kent Müzemize ilişkin çalışmalarımızın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Şehir merkezimizde hayata geçireceğimiz bu Kent Müzemiz, hem kıymetli hemşehrilerimize, hem de farklı illerden şehrimizi ziyaret edecek olan vatandaşlarımıza kentimizin geçmişine dair önemli bir deneyim yaşatacaktır. Kent Müzemizi de geleceğimize kazandırmış olmanın gururunu hep birlikte yaşayacağız” dedi.