YEREL HABERLER - 22 Ekim 2012 Pazartesi 10:06

BAYRAMDA BESLENMEYE DİKKAT

A
A
A
BAYRAMDA BESLENMEYE DİKKAT

Denizli Devlet Hastanesi Diyetisyeni Erol Aktay, Kurban Bayramı`nda et ve şeker tüketiminde dikkatli olunması gerektiğini söyledi.
Kurban Bayramında şeker ve şekerli besin tüketiminin yanı sıra, et tüketiminin de arttığını belirten Diyetisyen Erol Aktay, özellikle şişmanlık, yüksek tansiyon, kalp, damar, mide ve şeker hastalığı olan kişilerin beslenmelerine dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Etlerin sindirimi zor olan besinler olduğunu, yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertliğin, hem pişirmede, hem de sindirimde zorluğa yol açtığını belirten Aktay, ``Özellikle mide-bağırsak hastalığı olan kişiler kurban etlerini hemen tüketmemeli, buzdolabında birkaç gün beklettikten sonra, haşlama veya ızgarada pişirme yöntemiyle pişirerek tüketmelidir. Yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği daha yüksek olduğu için; kalp-damar hastalığı, diyabet ve yüksek tansiyonu olan kişiler, bayramda yağsız veya az yağlı etleri tercih etmeli, kısıtlı miktarlarda tüketmeli ve aşırıya kaçmamalıdır`` dedi.
Kurban Bayramı`nda, etin tüketim miktarının yanı sıra pişirme yöntemlerine de dikkat edilmesi gerektiğini anlatan Aktay, etlerin pişirilmesinde haşlama ve ızgara gibi yöntemlerin tercih edilmesi ve kızartmalardan kesinlikle uzak durulması gerektiğini söyledi. Çok yüksek ısıda, uzun süre pişirme ve kızartma yönteminin çeşitli kanserojen maddelerin oluşumuna neden olabileceği için tercih edilmemesi gerektiğini ifade eden Erol Aktay, ``Etlerin tek başına değil de, sebzelerle birlikte pişirilmesi veya tüketilmesi, besin çeşitliliğinin sağlanması açısından sağlıklı bir yöntemdir. Etle yapılan yemekler kendi yağı ile pişirilmeli ve ilave yağ eklenmemelidir. Özellikle kuyruk yağı veya tereyağının et yemeklerinde kullanılmasından kaçınılmalıdır. Etler ızgarada pişirilirken, etle ateş arasındaki uzaklık eti yakmayacak ve kömürleşme sağlamayacak şekilde ayarlanmalıdır. Yüksek ateş, yüzeydeki proteinleri birdenbire katılaştırır ve ısı etin iç kısmına ulaşamaz. Bu nedenle etlerin iç sıcaklığı en az 75 derece olmalıdır. Çok yüksek ısı, etin dış yüzeyinin yanmasına ve su kaybının fazla olmasına yol açarak besin öğesi kaybını artırır`` dedi.
Kurban etlerinin korunması ve saklanmasının insan sağlığı açısından çok önemli olduğunu dile getiren Aktay sözlerini şöyle sürdürdü:
``Kurban etleri, büyük parçalar şeklinde değil, birer yemeklik olacak şekilde küçük parçalara ayrılarak, buzdolabı poşetine veya yağlı kağıda sarılmalı ve buzdolabının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanmalıdır. Etler kolaylıkla bozulabilen potansiyel riskli besinlerdir. Etlerin dondurulduktan sonra tekrar çözünmesi bazı mikroorganizmalar için üreme ortamı oluşturur ve bu da sağlığımızı tehdit eder. Çözünen et hemen pişirilmeli ve tekrar dondurulmamalıdır. Etlerin, oda ısısında açıkta bırakılacak şekilde değil, yine buzdolabının alt bölmesinde çözünmesi sağlanmalıdır. Derin dondurucuda saklanan etin buzdolabının sebzelik kısmının üstüne konularak çözünmesi beklenebilir. Etin çabuk çözünmesi amacıyla uygulanan kalorifer, soba üzerinde çözünme, oda sıcaklığında bekletme gibi yöntemler, insan sağlığı açısından tehlikeli sonuçları da beraberinde getirmektedir.``
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Afyon Akaryakıt istasyonundaki restoranda çıkan yangında faciadan dönüldü: 1 ölü Akaryakıt istasyonundaki restoranda çıkan yangında faciadan dönüldü: 1 ölü- Müşterilerin ısınması için yakılan elektrik sobası iki katlı restoranı küle çevirdiAFYONKARAHİSAR (İHA) - Afyonkarahisar’da bir akaryakıt istasyonu yerleşkesindeki iki katlı restoran, çıkan yangında alevlere teslim oldu. 17 kişinin etkilendiği olayda itfaiye ekipleri 2 saatlik uğraş sonucu yangını akaryakıt istasyona sirayet etmeden söndürdü.Olay, Afyonkarahisar İzmir karayolu Kadayıfçıoğlu Kavşağındaki bir restoranda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, restoranda müşterilerin ısınması için yakılan elektrik sobası bir anda içerideki perdeleri tutuşturdu. Perdeden çıkan alevler kısa sürede iş yerine yayıldı. Yangına ilk önce restoran çalışanları müdahale etti. Ardından çevredekilerin ihbarı ile bölgeye çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi.Olay yerine gelen ekipler hızlı bir şekilde alevlere müdahale ederken, rüzgarın da etkisiyle yangın iki katlı restoranın her yerini sardı. Yangına yaklaşık 8 itfaiye aracı müdahale ederken herhangi bir olumsuzluğa karşın bölgeye İl Emniyet Müdürlüğüne ait toplumsal olaylara müdahale aracı (TOMA) da sevk edildi.Yangın itfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saatlik müdahalesinin ardından kontrol altına alınırken, polis ekipleri ise herhangi bir olumsuzluğa karşın akaryakıt istasyonunu tahliye ederek, karayolunun yangının çıktığı yerdeki kısmını çift yönlü olarak ulaşıma kapattı.Yangın sonrası iki katlı restoran alevlere teslim olurken, tamamen kullanılamaz hale geldi. İtfaiye ekiplerinin bölgedeki soğutma çalışmaları devam ediyor. Olay sonrası bölgeye gelen Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, yetkililerden bilgi aldıktan sonra açıklama yaptı. Vali Yiğitbaşı, "Toplamda 17 kişinin yangından etkilendiğini biliyoruz. İtfaiye ekiplerimizim verdiği bilgiye gören ne yazık ki içeride hayatını kaybeden birisi var ve bunun da içerde çalışanlardan birisi olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla büyük bir facia olmuş oldu. Bu anlamda çok üzgünüz. Soğutma çalışmaları sürüyor, bina ahşap olduğu için çok hızlı ilerledi. Yangının yanındaki benzinliğe de yayılmaması için büyük uğraş verildi. 7 itfaiye ekibi ayrı ayrı çalıştı alanda. Bizi üzen mal kaybı dışında bir can kaybı olması. Yangından etkilenenlerin büyük çoğunluğu çalışanlar, sadece bir müşteri var olayda. Müşteri içeriden çıkmak için camı kırmış, elinde kesik var. Devlet Hastanemizdeki 8 yaralının taburcu işlemleri gerçekleşti. Ancak bir can kaybımız var, çok üzgünüz. Olayla ilgili cumhuriyet savcımız çalışmalarına başladı” dedi.
Hatay Gastronomi şehri Hatay’ın tescilli lezzeti Belen tava lezzetiyle damak çatlatıyor HATAY (İHA) – Gastronomi şehri Hatay’ın tescilli lezzeti Belen tava, bölgeye özgü baharatlarla kiremit kaplarda pişirilerek damakları çatlatıyor. Türkiye’de gastronomiyse ön plana çıkan şehirlerden olan Hatay’da bölgeye özgü çeşitli lezzetler ön plana çıkıyor. Yörenin eşsiz lezzetlerinden olan ve ismini Belen ilçesinden alan Belen tava, geçtiğimiz günlerde Hatay Valiliği’nin yürüttüğü çalışmalar neticesinde Patent Ensitüsi tarafından tescillenerek Coğrafi İşaret verilmişti. Belen tava; içerisindeki yöreye özgü baharatlar, kiremitte pişmesi ve etin doğallığıyla tadını alıyor. Ülkenin çeşitli yerlerinden Hatay’a gelenlerin yemeden dönemedikleri lezzet, eşsiz tadıyla damaklarda tat bırakıyor. “Tescilli lezzetimiz Belen Tava enfes damak çatlatan lezzetiyle herkesin tatması gereken bir yemektir” Belen tavanın içerisine katılan ürünlerden bahseden etçi Yunus Emre Cömert, “Uzun yıllardır Belen’de tüketilen bizim bildiğimiz 100 yılı aşkın bir tarihi olan Belen’in meşhur tescilli yemeğidir. İçerisinde; tatlı kapya biberi, acı köy biberi, soğan, sarımsak, kuzu eti, eritilmiş kuyruk yağı, domates, çeşitli baharatlar karabiber, pul biber, tuz ve köyde yapılan domates salçalarının sosundan yaptığımız sudan ekliyoruz. Tescilli lezzetimiz Belen Tava enfes damak çatlatan lezzetiyle herkesin tatması gereken bir yemektir. Belen tavanın olmazsa olmazı kiremit tavadır, kiremit olmazsa tadını yakalayamaz” dedi. Eşsiz lezzete tadını veren kiremit tavalara değinin etçi Cömert, “Hatay’a geldiklerinde Belen tavasını yemeden gitmemeleri lazım. Yani olmazsa olmazıdır. Türkiye genelinde tek ismi vardır Belen tavamızın. Hatay’a gelen herkesi bekliyoruz Belen tava yemeye bekliyoruz. Kiremit tavalarda yaklaşık otuz beş kırk dakika pişmesi gerekiyor, ocağın derecesi odun ateşinde olması lazım 250 Dere civarında. Otuz beş kırk dakikada dinlene dinlene pişmesi gerekiyor. Belen Tavamızın yanında olmazsa olmazı sıcak pideyle sunumunu yapıyoruz. 12 yıldır yiyecek hazırlama sektöründe çalışıyorum. İstanbul’dan, Ankara’dan, şehir dışından hatta yurt dışından gelen Hataylılar, ziyaretçiler, belen tava yemeden kesinlikle buradan gitmiyorlar” ifadelerini kullandı.
Hatay Teknoloji devi Baykar’ın inşa ettiği deprem konutları afetzede ailelere yuva oldu Depremin vurduğu Hatay’ın Antakya ilçesinde teknoloji devi Baykar tarafından inşa edilen 19 blok 352 konuttan oluşan deprem konutları afetzede ailelere sıcak yuva oldu. Kışı sıcak yuvasında geçirecek olmanın mutluluğunu yaşayan Azime Cennet, “Bu evi yapan Selçuk Bayraktar’a teşekkür ederim, Allah razı olsun” dedi. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’da binlerce bina yerle bir olmuştu. Bölgenin yeniden ihyası ve inşası için hayırsever vatandaşlar da devlet tarafından yürütülen çalışmalara destek olmuştu. Antakya ilçesi Gülderen Mahallesi’nde teknoloji devi Baykar da 19 bloktan oluşan 352 konutun inşası için çalışmalara başlamıştı. Aralıksız süren çalışmalar sonucu Baykar tarafından inşa edilen konutların hak sahipleri belirlenmiş ve aileler yeni sıcak yuvalarına taşınmaya başlamıştı. Evinin anahtarını teslim alan Cennet ailesi, asrın felaketinin acılarını yeni yuvalarında bir nebze de olsa dindirmeye çalışıyor. “Evimiz çok güzel, devletimizden Allah razı olsun” Yeni evlerine kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Mehmet Cennet, “Depremde neler yaşamadık ki, her şeyi yaşadık. Allah bir daha böyle bir deprem göstermesin. Depremde evim yıkılmadı ama ikinci depremde yıkıldı. Depremde çok sevdiğim 2 yeğenimi kaybettim. Evimiz çok iyi ve güzel. Devletimizden Allah razı olsun. Bu yeni evimiz için Selçuk Bayraktar’a teşekkür ederim” dedi. “Bu evi yapan Selçuk Bayraktar’a teşekkür ederim, Allah razı olsun” Kış ayını yeni yuvasında geçirmenin mutluluğunu yaşayan Azime Cennet, “Yeni evimi beğendim. Yeni evimde ufak tefek işlerimi yapıyorum. İhtiyar olduğum için ayaklarım ağrıyor. Bu yüzden yavaş yavaş kendi işimi evde yapıyorum. Evin mutfağını da ve her odasını da beğendim. Bu kışı bu yeni evimizde geçirmek nasip olur. Oradan kurtulduk. Önceden kaldığımız yeri su bastı. Bunlar yüzünden felç geçirdim ve tansiyonum yükseldi. Evin odaları çok iyi. Bana göre odalar yeterli. Bu evi yapan Selçuk Bayraktar’a teşekkür ederim. Ondan Allah razı olsun” ifadelerini kullandı.