ERHAN YILMAZ/İSTANBUL
Eski Başbakan ve Bağımsız Milletvekili Mesut Yılmaz ile eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Beykent Üniversitesi Taksim Yerleşkesi'nde düzenlenen "Enerji Güvenliği" konulu sempozyuma katıldı. Büyükanıt, sempozyuma kızı Fikriye Bengü Büyükanıt ile birlikte geldi. Babası ile yakından ilgilenen Fikriye Bengü Büyükanıt'ın bir ara Yaşar Büyükanıt'ın omzunu sıvazlayarak, başarılar dilediği görüldü. Sempozyumda ilk olarak konuşan Milletvekili Mesut Yılmaz, enerjinin demokrasi gibi olduğunu, değerinin olmadığı zaman anlaşıldığını ifade etti.
Bilgi eksikliğinin en fazla enerjide olduğunu kaydeden Yılmaz, "Bu nedenle de manipülasyona açıktır. En pahalı enerji, olmayan enerjidir. Enerji güvenliği, arz talep eşitliği değil, arzın talebin üzerinde olması demektir. Devlet Planlama Teşkilatı yetkilileri Türkiye'nin 2010 yılındaki doğalgaz ihtiyacının 30 milyon metreküp olduğunu açıkladı. Ama burada büyük bir hataya düşmüşlerdir. Türkiye 2008 yılında 38 milyon metreküp doğalgaz ithal etmiştir" şeklinde konuştu.
Mavi Akım Anlaşması'nın Türkiye'nin bugüne kadar yapmış olduğu en yararlı uluslararası anlaşma olduğunu kaydeden Mesut Yılmaz, enerji konusunda popülist yaklaşımlardan uzak durulması gerektiğini söyledi. Yılmaz, hükümetin enerjiyle ilgili fahiş bir ihmal politikası devam ettirdiğini savunarak, "Geçte olsa bizim önceki projelerimizin bazılarını bitirmiştir. Ama yeni proje geliştirmede yetersiz kalmıştır. Bunun bedelini ağır ödedi. Mavi Akım'da çok sayıda karalama kampanyası olmuştur. Mahkeme kararıyla herkes aklanmıştır. Çok sayıda bürokratın canı acımıştır ama Mavi Akım Projesi en yararlı projedir" dedi.
Yaşar Büyükanıt ise enerjinin, ulusal güvenlik konusunun ayrılmaz bir parçası olduğuna değinerek, "Eğer enerji üretemezseniz konjektürel dalgalanmalardan etkilenirsiniz. Nükleer enerji tartışması var. Maalesef bu tartışmalar bilimsellikten uzak. Enerji güvenliği ekonomik ve ulusal güvenlik demektir. Maalesef günümüzde enerji üreten ülkeler, enerji tüketen ülkelere politik davranmaktadır. El Kaide'nin bir açıklaması var. Bu da 'sadece petrol boru hatlarına saldıralım, petrol kuyularına saldırmayalım. Çünkü petrol kuyuları Müslüman ülkelerdedir.' Türkiye'de enerji anlamında popülist yaklaşımlardan uzak durmalıyız. Nükleer enerji lafı geçtiğinde bazılarında bir enerji oluyor. Ama nükleer santralin de gerekliliği kaçınılmazdır" diye konuştu.