EKONOMİ - 27 Temmuz 2023 Perşembe 12:00

134 yıl önceki keşif şimdi gün yüzüne çıktı

A
A
A

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaklaşık 40 yıldır yaşanan terör olayları nedeniyle zengin yer altı yatakları kullanılmayan Şırnak, petrol keşifleriyle dikkatleri bir kez daha üzerine çekti.

Osmanlı İmparatorluğu’nun 34’üncü padişahı II. Abdülhamit tarafından başlatılan petrol haritası gerçek çıktı.
Şırnak, Türkiye'nin en önemli petrol yataklarının üssü olmaya emin adımlarla ilerliyor. Kısa süre önce Gabar'da ardından Cudi Dağı'nda keşfedilen milyar dolar değerindeki petrol rezervlerinin ardından dikkatler Bestler Dereler, Feraşin, Kato ve bölgede başka noktalara çekildi.

Beytüşşebap ilçesindeki Kato Dağı'nda ve Feraşin bölgesinde aramalar devam ederken, Bestler Dereler bölgesinde de sismik çalışmalar yapıldığı öğrenildi.

1889 ile 1901 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu’nun 34’üncü padişahı II. Abdülhamit tarafından başlatılan petrol aramasında Şırnak bölgesinin de içinde olduğu 65 petrol noktası haritası oluşturuldu. Bugün TPAO’nun arama yaptığı bölgelerde haritada gösteriliyor.

134 yıl önceki keşif şimdi gün yüzüne çıktı

II. Abdülhamit’in hazırladığı petrol haritası ile ilgili bilgi veren Şırnak Üniversitesi Maden Mühendisi Doç. Dr. Öykü Bilgin, “Osmanlı İmparatorluğu’nun 34’üncü padişahı II. Abdülhamit tarafından o zamanlar 1889 yılında Akdeniz’de petrol gazı bulunduğu tespit edildikten sonra, II. Abdülhamit tekrar yeni çalışmalar başlatmış ve bu çalışmalar da yabancı ve Türk mühendisler görev almıştır. Bu çalışmalar sonucunda da bir harita oluşturulmuştur. Harita da 65 nokta belirlenmiş, bu noktalarında birçoğu Irak bölgesine ait. Ancak, Irak’la birlikte Türkiye sınırında itibaren Cizre, Şırnak, Mardin, Diyarbakır, Bitlis ve Hakkari çevresinde de petrol rezervinin olduğu belirtilmektedir” dedi.

"Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı bizim ülkemizde bu rezervler ile ilgili çalışmaları halen yapmaktadır" diyen Bilgin, “Şırnak Bölgesi, Cudi-Gabar Dağı’nda çıkan petrolümüz, 41API gravitesinde ve yüksek kaliteli bir petroldür. Dünyada çıkarılan petroller 27 ile 35 API gravite değerindedir. Bu göz önüne alındığında iyi ve yüksek kaliteli bir petrol olduğunu görebiliyoruz. Cudi-Gabar Dağı’nda çıkarılan petrolümüz, 2 bin 600 metre ile 2 bin 700 metre sondajlarında çıkarılmıştır. Şırnak’ın pek çok çevresinde ve bu bölgede pek çok petrol rezervlerinin olabileceğini düşünüyorum. Bu rezervlerin de derin bir sondajlar ile tespit edilebileceği kanısındayım" diye konuştu.
Sık ve derin sondajlarla bunların daha da fazla çıkacağını değerlendiren Bilgin, "Şu anda orada 1 milyar varil rezerv olduğu tespit edilmiş, bunun son açıklamalara göre 100 bin varil günlük üretim yapılması planlanmakta. Eğer 100 bin varil üretim yapılırsa Türkiye’nin tüketim olarak düşünüldüğünde yaklaşık 800 bin ile 1 milyon varil tüketim yaptığı bilinmektedir. Tüketilen petrolün yaklaşık 80 bin varilini Türkiye üretmektedir. Şırnak’taki petrol ile birlikte de bu oran yüzden 10’dan yüzde 20-25’lere çıkacaktır. Bunun katma değerini düşünürsek eğer, 8 milyon dolar civarında bir günlük getirisi ülkemize ekonomisine gelecektir” şeklinde konuştu. 

Melih Yiğit

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine altıncı gününde devam ediliyor. Duruşmada örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor. Sarı bir bebek ile ilgili ‘Sarıkaya’nın da fişini çekeceğim ha gelmezseniz’, ‘haha dedemin fişi’ şeklindeki konuşmaya ilişkin, “Şimdi bunu siz duyunca irrite oluyorsunuz ama bunlar muhabbet. Bir hastanın fişini neden çekelim? Yapılmaması gereken bir şey. Tape olmuş dinlenmiş. Keşke yayınlanmasaydı” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava altıncı gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Medisense şirketinin sahibi olan, doktor olarak anlaşma yaptığı hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarını işleten, bebeklerin ihmalen ölmesine neden olan örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor. Duruşmada mahkeme başkanı tarafından sanığa tape kayıtlarında yer alan Çorlu Reyap Hastanesi’nin yenidoğan yoğun bakım servisinin sorumlu hemşiresi sanık Bahar Kanık ile Fırat Sarı arasında geçen bir bebeğin fişini çekme konuşması soruldu. Konuşmada Fırat Sarı’nın bir bebek ile ilgili ‘ölmesin ha’ dediği, Bahar Kanık’ın ‘Sarıkaya’nın da fişini çekeceğim ha gelmezseniz’ dediği, Fırat Sarı’nın ise ‘haha dedemin fişi’ cevabı üzerine Bahar Kanık’ın ‘haha çekeceğim fişi’ şeklinde cevap verdiği görüldü. Fırat Sarı bu tape kaydına ilişkin “O bebek için çok mücadele ettik. Durumu kötü bir bebekti. Öyle bir şey yok ama. Niye fişini çeksin. Şimdi bunu siz duyunca irrite oluyorsunuz ama bunlar muhabbet. Bir hastanın fişini neden çekelim? Ben hastaların uzun yatışı ile para kazanıyorsam neden fişini çekeyim? Yapılmaması gereken bir şey. Tape olmuş dinlenmiş. Keşke yayınlanmasaydı. Siz kendi aranızda konuşmuyor musunuz ‘birinin kellesini aldım’ diye. Keşke konuşmasaydım. Espri yapılmış ama yapılmaması lazımdı” dedi. Bunun üzerine duruşma savcısı, “Bizim üzerimizden örnek vermeden savunma yap” dedi. Duruşmaya 30 dakika ara verildi.
Sinop Sinop’ta lastikçilerin kış lastiği mesaisi Sinop’ta hava sıcaklığının düşmesi ve kış lastiği takma zorunluluğunun 1 Aralık’ta başlayacak olması nedeniyle lastikçilerin kış lastiği takma mesaisi başladı. Karlı ve buzlu havalarda mağdur olmak istemeyen araç sahipleri, kar lastiği taktırmak için lastikçilere giderek araçlarına lastiklerini taktırıyor. Küçük Sanayi Sitesi’nde oto lastik satımı ve değişimi yapan rot balans ustası Hasan Üçüncüoğlu, lastiklerin değişimi için kar yağışının beklenilmemesi gerektiğini belirterek, kış lastiklerinin yol güvenliği için hayati önem taşıdığına dikkat çekti. Vatandaşlara hem can hem de mal güvenliği açısından kış lastiği takmalarını tavsiye eden Üçüncüoğlu, “Her sene olduğu gibi Ulaştırma Bakanlığımızın hazırladığı genelgeye göre 1 Aralık - 1 Nisan takvimleri arasında yük ve yolcu taşımacılığı yapan ticari araçlarda kış lastiği takma zorunluluğu başlıyor. Bunun dışında yine hususi araçlarda da hava sıcaklığının 7 derecenin altında kış lastiği takmalarını hem can hem de mal güvenliği açısından tavsiye ediyoruz. Kış şartlarında kış lastiğinin dışında araçların cam silecekleri, cam suyu, motor suyu antifrizleri, akü gibi önem arz eden parçaların kış şartlarına hazır olmasını tavsiye ediyoruz. Eğer kar lastiği dersek sadece karda kullanılan lastik olarak algı oluşturuyor ama bu değil. Kış lastiği havanın 7 derece sıcaklık altında takılması. Kış lastikleri soğuk havalarda yumuşak kaldığı için yol tutuşunu iyi sağladığından kış lastiği olarak ifade edilmektedir. Bunlar da kullanıldığı coğrafyaya göre değişiyor. Normalde 4 yıl lastiğin ömrü fakat 3 yılda ömürlerinin tamamladığını söyleyebilirim. Çünkü, belli bir süre sonra sertleşiyor ve yol tutuşu azalıyor” dedi.