SPOR - 23 Ağustos 2019 Cuma 16:13

Samsunspor ile Genk arasında iş birliği

A
A
A
Samsunspor ile Genk arasında iş birliği

Yılport Samsunspor, Belçika’nın Genk Kulübü ile iş birliği yaptı.

Yılport Samsunspor, Belçika’nın Genk Kulübü ile iş birliği yaptı.


Yılport Samsunspor Genel Menajeri Mustafa Aztopal, Teknik Menajer Yücel Uyar, Genk Kulübü’nden gelen antrenörler ile birlikte basın toplantısı düzenleyerek iş birliği protokolü ile ilgili kamuoyunu bilgilendirdi. Nuri Asan Tesisleri’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Yılport Samsunspor Genel Menajeri Mustafa Aztopal, “Ekim 2018’den beri görüşmelere başladığımız Genk Akademisi ile iş birliği konusu şu an itibarıyla hayata geçirilmiş bulunuyor. Genk Kulübü’nden 3 kişilik bir ekip Samsun’a geldi. Şu an yanımda Koen Daerden, Jozef Daerden ve Leopold Peters var. Jozef, Genk tarafından belirlenen bu işin proje lideri. Koen tüm akademinin başındaki direktör. Leopold ise yıllardır Genk akademilerinde ve A takımlarında yer alan kaleci antrenörü. Çok kısaca bahsetmek gerekirse, Genk ile olan iş birliğinin esas amacı; Samsunspor kendi akademi modelini oluşturacak ve bu modeli oluştururken dünyada bunu harekete geçirmiş örnek bir kulüp olan Genk ile iş birliği içerisinde olacak. Herkesin, her ülkenin, her şehrin kendine ait dinamikleri var. Bu dinamikleri birleştirip bizim için oluşturulabilecek en doğru modeli oluşturacağız. Buradaki amaç nedir? Baktığınız zaman Genk Kulübü’ne bize 2 gün önce bir sunum yaptılar. Orada da çok net ortada. 2000 senesinden itibaren bu atılım başlamış akademi tarafında ve 19 senede ortaya bazı gerçekler çıkmış. O gerçeklerin en başında şu geliyor; 2000 yılından 2019 senesine kadar her sezonda A takımda ortalamada en az 10 tane Genk Akademisi’nden yetişmiş oyuncu var. Yani tamamen fabrikadan üretip A takıma kazandırıyorsunuz. Böylelikle bütçeniz son derece dengeli oluyor. Büyük paralar harcamıyorsunuz. Aksine böylesine başarılı bir akademiden yetiştirdiğiniz oyuncuları ülke içinde ve yurt dışında satarak çok büyük bir ekonomi elde ediyorsunuz. Bu çok doğru ve örnek bir model. Birebir belki tüm çalışma sistemini almayacağız ama, iş tarafındaki kısmını kesinlikle örnek almalıyız diye düşünüyorum. Çok basit bir örnek vermek gerekirse şuan Belçika Milli Takımlarındaki tüm yaş kategorilerinde, U9’dan U21’e kadar düşünün ve A Milli Takım olarak düşünün, en basit örnek olarak veriyorum. Tüm kaleciler Genk’in altyapısındaki kaleciler. Bu bile başlı başına bariz bir örnek. Hatta geçen gün Peters ile konuşuyorduk. 2018 Dünya Kupası’nda Belçika Milli Takımı’nda 3 tane kaleci var ve üçü de onun yetiştirdiği kaleciler. Dolayısıyla ortada tecrübeyle sabitlenmiş çok güzel bir örnek var” dedi.


Mustafa Aztopal konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Bu çalışmanın ilk ayağıydı. Bildiğiniz gibi 10 aylık bir çalışma olacak. Bu seferki biraz daha gözlem. Nasıl idman sistemleri uygulanıyor, yıllık nasıl bir program yapılmış ve hangi yaş kategorileri kaçar kişilik ekiplerden oluşuyor, kaç tane antrenör ile çalışıyor gibi bir çok gözlemi bir arada bulunduruyorlar. Hatta bugün öğleden sonra bir toplantı yapacağız. Bu hafta gözlem haftasıydı. Bundan sonraki süreç içerisinde her ay artık daha çok interaktif olacak, daha çok işin içine girecekler, daha çok sahada olacaklar, daha çok pratiğin içinde olacaklar. Her yaş kategorisinin antrenörü mutlaka buraya gelecek. 3 ayrı yaş kategorisinin 3 ayrı direktörü var. Onlar mutlaka burada olacak. Ayrıca altyapı scouting ekiplerinden, kaleci antrenörlerinden, fizyoterapistlerinden doktorlarına kadar ekibin içerisindeki bu işin birleştirici tüm unsurları 10 ay boyunca Samsun’a gelecek. Yine söylüyorum; bizim Samsunspor Akademisi olarak tek bir amacımız var. Her oyuncu grubundan biz de milli takımların her yaş kategorisine oyuncu göndermek durumundayız. Bu oyuncuları yaşları uygun olduğu zaman A takıma kazandırmak zorundayız. En çok yetenekli olanları mutlaka ihraç etmek zorundayız. Bu işin iş kısmından bahsediyorum. Biz bunları yapabilecek kapasitedeyiz. Ona yönelik bir yönetimimiz var, ona yönelik profesyonel bir ekibimiz var. Elbette bunun en önemli kısmı tesisleşme. Bu tesisleşme ile ilgili kısımların da yakın vadede çözüleceğini ümit ediyorum. İşin o kısmı da tamamlandığında, tamamen odaklanabileceğimiz bir noktada olacağız.”


Teknik Menajer Yücel Uyar, “Bu projede Samsunspor ne kazanır? Ben o tarafına bakıyorum. Bir kere bu proje Samsunspor’u diğer takımlardan ayıracak bir proje. Yani Samsunspor bir farkındalık oluşturuyor. Önemli oyuncular üreten bir takımla işbirliği yapıyor. Her şeyi bildiğini söylüyorsan hiçbir şeyi bilmiyorsun demektir. Einstein’ın bir sözü var; ‘Aynı şeyleri yaparak farklı şeyleri beklemek aptalların işidir.’ Biz bilgilerimize güveniyoruz ama reel bir gerçek var. Samsun oyuncu potansiyeli son derece yüksek bir şehir. Yetenek bulmak çok sorun değil. Önemli olan yetenekleri kullanabilecekleri şekilde geliştirmek. Bu takım bunları nasıl yapıyor. Türkiye’de yetenekli oyuncular neden kayboluyor? Genk neden bunları kaybetmiyor? Bu ayrıntıları yakalayabileceğimizi umut ediyorum. Ben Samsunspor’un 2007-2008-2009 doğumlu oyuncularının maçlarını seyrediyorum. İnanılmaz oyuncular var. Doğuştan yetenekli. Ama bakıyorsunuz U15-U16-U17-U19 derken çocuk kaybolup gidiyor. Biz bunları en iyi şekilde antrene edip, beslenme, dinlenme, antrenman gibi bileşenleri doğru şekilde yaptığımızda çok geçmeden Samsunspor kendi oyuncu havuzundan, Samsunlu oyuncularla bir yere gelecektir diye düşünüyorum. Çok zor değil. Ama bu ortamı oluşturmak önemli. Bu ortam nedir? Tabii öncelikle sağlıklı bir çalıştırma ortamı gerekiyor. Başkanımız İsmail Uyanık’ın ve Yıldırım Holding’in önemli çalışmaları var. Tesisleşme son derece önemli. İyi antrenman, iyi beslenme, iyi dinlenme, iyi eğitim, bunları bir araya getirebildiğimizde iyi oyuncular üretebiliriz. Aksi takdirde oyuncular yetenekleriyle bir yere kadar gelebiliyor. Samsun gerçekten potansiyel bir şehir. Özellikle küçük yaş gruplarını seyrediyorsanız. Her yaş grubunda 1-2 tane üstün yetenekli oyuncu var. Bizim hedefimiz en kısa sürede Samsunspor’a Samsunlu oyuncular yetiştirmek, maliyeti düşük oyuncular üretmek ve Mustafa’nın dediği gibi milli takıma ve sonrasında yurt dışına ihraç etmek. Bunlar zor değil. Bizi bu proje diğer takımlardan şu şekilde öne çıkaracak. Biz bundan sonra Genk iş birliği projesi ile Türkiye’nin en yetenekleri oyuncularını Samsunspor’da toplayabileceğiz. Düşünün sizin torununuz oğlunuz var. Gönül rahatlığıyla buraya getirebileceksiniz. Çünkü Samsunspor onlara yatırım yapacak. Bu gerçekten heyecanlandıran bir proje. Bilgi neredeyse gidip almak zorundayız. Ben 12 sene federasyonda çalıştım, Avrupa’nın bütün ülkelerini gördüm. Ama gittik 3-5 gün ziyaret ettik. Neler yapıyorlar baktık. Ama şimdi tamamen işbirliği yapıyoruz. Onlar bize katkı sağlayacak. Biz gideceğiz, onlar gelecek. Bizim yapamadığımız neler var. Burada hiç kompleksimiz yok. Hiç gocunmuyoruz. Bilgi paylaşılırsa güzeldir, paylaşmazsan sadece sende kalır ve çöp olur. Hayırlı olsun diyorum. Çok güzel bir proje olacak. Daha bu ilk buluşma. Değerlendirmelerini alacağız. Neleri eksik yapıyoruz? Neleri daha iyi yapabiliriz? Onlarda olup bizde olmayan neler var? Bize ne tavsiyeleri var? Hangi model oyuncular buradan yetişir bunlara çalışacağız. İnşallah Samsunspor için hayırlı bir proje olacak” diye konuştu.


Koen Daerden, Samsun halkına ve Samsunspor’a teşekkür ederek başladığı konuşmasında şunları söyledi:


“Çok misafirperverler ve bizi çok sıcak şekilde karşıladılar. Daha sonra bu projeye başlarken Samsun ile ilgili düşüncelerimiz çok genişti. Bizi neler bekliyor, nasıl bir seviye bekliyor gibi çok fazla soru vardı. Bu bir hafta içerisinde bu sorularımıza cevap bulduk. Çok işimiz var ve bu yüzden Belçika’ya döndüğümüzde ekibimizle beraber oturup tekrar toplantılar yapıp, Samsunspor ile iletişimde kalıp altyapıyı nasıl daha iyi noktaya getirebiliriz diye çalışmalar yapacağız. Bu proje için motivasyonumuz çok yüksek. Samsunspor ile çalışmayı çok istiyoruz.”


Jozef Daeroen ise, “Proje kelimesini çok duyduk. Projeyi ikiye ayırabiliriz. Birincisi A Takım ve ikincisi de altyapı. A Takım ne kadar iyiyse ne kadar yüksekte futbol oynuyorsa bu ister istemez otomatikman altyapıya da yansıyacak. Bizim bilgimizi Genk’de yaşadıklarımızı ve tecrübelerimizi Samsunspor’a da aktarmak istiyoruz. Bunun bir senelik bir proje olmadığının farkındayız. Bir sene sonra bu proje tamam bitti iyi futbolcular yetiştirdik hiçbir zaman diyemeyiz. Bu sabrı gösteren Samsunspor ailesine de çok teşekkür ediyorum. Bize çok iyi hissettirdiler. Bu proje 5 sene 10 sene sürebilecek diye söylemeleri bizi rahatlatıyor. Çünkü çok kısa zamanda iyi sonuçlar alabiliriz ama çok daha iyi sonuçları da ileriki zamanda alabiliriz. Biz hazırız bütün tecrübelerimizle. Tüm tecrübelerimi kullanarak bu projede kendimi komple Samsunspor için vermek istiyorum” dedi.


Leopold Peters de, “Benim gözüme batan Samsunsporlu futbolcuların oyunu çok sevdiği ve çok disiplinli şekilde antrenmanlarda çalıştığı. Kendim yarım saatte olsa sahada olup kalecilere biraz idman verdim. O idmanda bile çocukların ne kadar istekli olduğunu ve ne kadar öğrenmek istediğini çok iyi hissettim. Takımdan ve futbolculardan pozitif enerji aldım, iyi bir hissiyatla Belçika’ya geri dönüyorum” ifadelerini kullandı.


Gazetecilerin sorularını cevaplayan Koen Daerden şunları söyledi:


“İlk kez kulüp olarak Türkiye’ye gelip altyapıyla ilgili durumları gördük. Bizim Genk’deki başarı hikayemizi Samsunspor ile birlikte devam ettirmek istiyoruz. Özellikle buradaki Türk kültürüne ve yaşam tarzına saygı duyarak bu projeyi ilerletmek istiyoruz. Daha bir hafta oldu burada bulunalı. Bizim vizyonumuzu taşıyan bu kulüpte bayağı insanlar var, başkan olsun, Mustafa Bey olsun, Yücel bey olsun. Onlarla henüz toplantı yapmadık detayları ilk onlara aktarmak istiyorum. Altyapıda kesinlikle iyi şeyler gördük, ışık gördük. Ama en önemli konu hatta tesisleşmeden de, A takımın yükselmesinden de daha önemli olan konu kulübün içinde en önemli pozisyonlardaki insanların bizimle aynı düşüncede olması. Bizi gerçekten çok motive ediyor bu projede devam etmek için. Çünkü biz 17-18 sene önce aynı böyle başladık. Kulüpte birkaç insandık, küçük bir gruptuk. Biz artık bu kulüpte birkaç şeyi değiştirmeliyiz diye düşünmüştük. Çünkü alt yapıdan futbolcu yetiştirmek istiyorduk. Aynı şeyleri şuan Samsunspor’da da görüyoruz. Bu bizim için çok sevindirici ve bu projeyi de devam ettirmek için bu en büyük motivasyon oldu. Belçika 12 milyon nüfuslu bir ülke. Aşağı yukarı yüzde 10’u Samsun diyebiliriz. Samsun’da biz ne kadar futbolun yaşandığını ne kadar çocuklarda yaşadığını hissediyoruz. Ne kadar tutkulu oynadıklarını görüyoruz. Dışarda dolaştığımızda insanların bizimle konuştukları bu şehrin futbolu yaşadığını hissettirdi. Bu bizim için ekstra bir motivasyon. Böyle bir yere gelip de böyle bir projeyi ilerletmek bizi sevindiriyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 10 puan kazanıp lige tutunmak istiyoruz" Antalyaspor Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, kalan haftalarda minimum 10 puan alıp, lige tutunmak istediklerini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 28. haftasında Antalyaspor deplasmanda karşı karşıya geldiği Galatasaray’a 4-0 yenildi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Antalyaspor Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Bizim adımıza çok zor bir maç oldu. Gol yediğimiz dakikaya kadar çalıştıklarımızı uygulamaya çalıştık. Galatasaray bireysel kalitesi yüksek, kazanma odaklı tecrübesi var. Burada onlarla baş etmek adına elimizden geldiğince dersimize iyi çalıştığımızı düşünüyorum. Golü yiyene kadar iyi karşılık verdik. Geldiğim günden bugüne kadar Fenerbahçe maçının 30 dakikası, Galatasaray Stadı’nda da golü yedikten sonraki 30 dakika ve maç devamında da memnun olmadığım süreler olsa da oyuncu grubum elinden geleni yapmaya çalışıyor. Kendimizi bir an önce bizi rahatlatacak pozisyona ulaşmak adına motive olmaya devam edeceğiz. Son 4 maçımızda 4 puan hedefim vardı, 6 puanı bulduk. Kasımpaşa ve Rize galibiyetleri geldi. Bunlar bizim adımıza önemli. Yolumuz daha çok uzun, 30 puan var. Minimum 10 puanı kazanıp lige tutunmak istiyoruz. Başka bir hedefimiz olamaz. Galatasaray’ı tebrik ederim. Oyuncularımı tebrik ederim, böylesine güçlü bir takıma karşı ellerinden geleni yapmaya çalıştılar" diye konuştu. Galatasaray ile Fenerbahçe’nin güçlü oyunculara sahip olduğunu belirten Belözoğlu, "Teknik adam olarak bir takımın birinden daha iyi demek çok doğru değil. Son dönemde Fenerbahçe’nin çok güçlü oyunu var. Galatasaray ligde çok uzun süredir ligde yenilmiyor. Bugün maça coşkulu başladılar. Sonra o coşkuyu kırdık. Geçen seneki güçlü oyununun biraz gerisinde olduğunu düşünüyorum. Yine bu oyuncu gücü, teknik adamın da kazanma odaklı oyuna bakışı Galatasaray ve Fenerbahçe’yi bu ligden çok kopartmış durumda. Yine de kendi adıma, hep kazanma odaklı oldum, bizim için böyle mağlubiyetlerin çok acı olduğunu, güç farkını kulübede yaşamanın çok zor olduğunu kabul etmem gerekiyor. Şu süreçte iki takımı ayırt etmek hakkaniyetli olmaz" şeklinde konuştu. "Osimhen bence bu ligin üstünde bir oyuncu" Geçtiğimiz Galatasaray’a karşı oynadıkları maçta söylediği bir açıklamanın hatırlatılması üzerine kırmızı-beyazlıların teknik direktörü, "’Tarihin en iyi Galatasaray olabilir’ dedim. Ankara’da söylemiştim. 65. dakikada oyuna Hakim Ziyech, Zaha ve Oliveira oyuna giriyordu. Bu bir tespitti ama herkes bir tarafa çekmeye çalıştı. Oyuncu grubu olarak baktığınızda Fenerbahçe ve Galatasaray’ın elindeki güç, uzun zamandır hiçbir büyük takımın elde etmediği kadar farklı özellikteki oyunculara hakim camialar. Benimki sadece tespitti. Osimhen bence bu ligin üstünde bir oyuncu" ifadelerini kullandı. Emre Belözoğlu, ’Galatasaray ve Fenerbahçe’nin şu dönemdeki kadrolarında hangi takımda oynamak isterdi?’ sorusuna ise, "Çok geride kaldı. Sorularınızla hep bir şeyi tercih etmeye zorlanan adam oldum. Bu tercih sonrasında iyi adam, kötü adam bildi herkes. Ben Fenerbahçe’de futbol oynadım. Ben tercihimi çok önceden yaptım. Beni şu an tek ilgilendiren şey Antalyaspor" dedi.
İstanbul Victor Osimhen: "Amacımız 5. yıldız ve her maçta bunu başarmak için mücadele ediyoruz" Galatasaray’ın Nijeryalı futbolcusu Victor Osimhen, bu sezon şampiyon olarak 5. yıldızı takmayı amaçladıklarını ve her maçta bunu başarmak için mücadele ettiklerini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 28. haftasında Galatasaray, konuk ettiği Antalyaspor’u 4-0’lık skorla mağlup ederek liderliğini sürdürdü. Karşılaşmada hat-trick yapan Victor Osimhen, maçın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Galatasaray kariyerinde ilk kez hat-trick yaptığı için mutlu olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Osimhen, "Kulüp olarak amacımız 5. yıldız ve her maçta bunu başarmak için mücadele ediyoruz. Bunu başaracak çok sayıda oyuncuya sahibiz, birlik içinde mücadele ediyoruz. İlk defa Galatasaray formasıyla hat-trick yaptım. Daha fazlasının da geleceğine inanıyorum. En önemlisi 5. yıldız ve bu yolda ilerliyoruz" dedi. "Morata, takım içerisinde önemli bir figür" Kazanılan penaltıyı Morata’nın atmasını istediğini ve bu yüzden topu İspanyol futbolcuya verdiğini belirten Victor Osimhen, "Normalde penaltıyı benim atmam gerekiyor fakat Morata da listedeki futbolculardan bir tanesi. Aynı zamanda takım içerisinde de önemli bir figür. Geldiğinden beri takımdaki bütün futbolculara destek oluyor, deneyimlerini paylaşıyor. Akademi oyuncularıyla da çok vakit geçiriyor. Beraber birbirimize karşı saygı ve sevgi çerçevesinde ilişki sürdürüyoruz. O da golünü atmış oldu. Bundan dolayı çok mutluyum. 5. yıldıza da çok fazla katkısı olacağından eminim" ifadelerini kullandı. Kulüpteki herkesin çok önemli birer rolü olduğunu vurgulayan Nijeryalı futbolcu, "Başkandan hocamıza, yardımcı hocamıza hepimizin saygı çerçevesinde çalışması gerekiyor. Aynı zamanda aşçımızın da temizlikçimizin de bütün çalışanlarımızın da hangi görevde olursa olsun oyunculara her zaman destek olduğunu unutmamak gerekiyor. Bize destek olmak için yeri geldiği zaman onlarla iletişim kuruyoruz ve bizim yanımızda oluyorlar. Bu gizli kahramanlara da saygımızı göstermemiz gerekiyor" diye konuştu. "Burada bulunduğum için çok mutluyum" Transfer söylentilerine de açıklık getiren 26 yaşındaki oyuncu, "Daha önceden de net bir şekilde söylediğim gibi sezon sonuna kadar bunlarla ilgili herhangi bir şey yok. Sezon sonuna kadar buradayım ve bu takımın oyuncusuyum. Okan hocam ve başkanla sezon sonunda konuşmayı yapacağız. Şu anda bu kulübe çok saygı duyuyorum ve çok seviyorum. Burada bulunduğum için çok mutluyum, ailem de çok mutlu. Şu anda burada oturmuş bir düzenim var. En önemlisi kulübün başarısı, amacına ulaşabilmesi, transfer değil benim için. Galatasaray Türkiye’nin en iyi takımı ve dünyanın en iyi takımlarından bir tanesi. Bence doğru yolda ilerliyoruz. Başkanımızın da desteğiyle her şeyi doğru yapmaya çalışıyoruz. Bu yolda ben bazen gollerimle, bazen de asistlerimle takımıma katkı sağlamak istiyorum. Şu anda benim için en önemlisi bu" cümlelerine yer verdi. "Bütün takım arkadaşlarımla çok iyi bir ilişkim var" Barış Alper Yılmaz ile saha içerisinde çok iyi anlaştıklarının altını çizen Osimhen, "Bütün takım arkadaşlarımla çok iyi bir ilişkim var. Barış da inanılmaz bir oyuncu. Sürekli kalitesiyle, karakteriyle çok ileri seviye olduğunu gösteriyor. Antrenmanlarda da beraber çalışıyoruz onunla. Neler yapabileceğimizi konuşuyoruz. Saha dışında da iyi bir ilişkimiz var. Bugün de sahada en iyimizdi. Bizim söylediğimiz şekliyle canavardı. Ceza sahasından ceza sahasına bütün alanı kat edebilen bir oyuncu. Hocaların da sevdiği tarzda bir oyuncu. Gördüğüm en iyi Türk oyunculardan da bir tanesi. Yunus da çok iyi oyunculardan ve çok iyi bir takım arkadaşımız. İleride daha fazlasını yapabileceğimize inanıyorum" şeklinde sözlerini noktaladı. Öte yandan röportajın ardından Victor Osimhen, kendisini görmek için yanına gelen iki çocukla ilgilenerek üzerindeki eşofman üstünü verdi.
İstanbul Okan Buruk: "Psikolojik anlamda yükseldiğimiz, öz güvenimizin arttığı bir maç oldu" Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Antalyaspor maçının öz güvenlerinin arttığı bir karşılaşma olduğunu söyledi. Trendyol Süper Lig’in 28. haftasında Galatasaray evinde karşılaştığı Antalyaspor’u 4-0 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, "Maç öncesi iyi oynayıp kazanmaktı. Bu morale çok ihtiyacımız vardı. Hem iyi oyun hem skor biz önemli bir psikolojik katkı verecekti. Bu maç bittiğinde rakibimizle olan puan farkını 10’a çıkarmak, rakibimiz üzerinde oynayacakları maç öncesinde baskıyı kurmak önemli olacaktı. Maça iyi başlamadık. Rakibimizi 3’lü savunmada beklemiyorduk. İlk gol sonra oyuna daha çok adapte olduk. Daha öz güvenli oynadık. Oyunu önde oynadık. İlk yarıyı önemli skor avantajıyla bitirdik. İkinci yarı kendi istediğimiz gibi oynadık. Bizi desteklemeye gelen taraftarımızla birlikte güzel bir gece yaşadık. Psikolojik anlamda bizim için önemliydi. Oyuncularıma teşekkür ederim, bu isteği ortaya koydular. Havalar ısınmaya başladı. Mayıs ayı yaklaşıyor. Bu anlamda oyuncularımızın performansı yukarı gidecektir diye düşünüyoruz. Zor bir fikstür bizi bekliyor. Biz hep bunu yukarıya çekmeye çalışıyoruz. Bir yandan da aşağıya çekmeyen çalışanlar da var. Maç öncesinde oyuncularıma, ’Sizden galibiyet bekleyeni, hayatlarını sizin galibiyetiniz üzerine mutlu bir şekilde sürdürmek isteyen var. Onlara karşı sorumluluğumuz var. Bunu doğru bir şekilde yerine getirmemiz gerekiyor’ dedim. Her maç farklı bir hikaye. Psikolojik anlamda yükseldiğimiz, öz güvenimizin arttığı bir maç oldu" diye konuştu. "Galatasaray’ı karıştırmak için çok fazla şey olduğunu da düşünüyorum" Takım içinde birliktelikleri olduğunu söyleyen Buruk, "Oyuncularımız, yöneticilerimiz hepsi bizle yaşıyor. Yöneticilerimiz bizim başarılı olmamız için maddi, manevi her şeyi yapıyor. Yeni tesise geçtik, orada daha çok bir aradayız. Oyuncularımızla bizim enerjimiz yüksek. Futbol içerisinde kötü sonuçlar var. Eleştiriyi hak ettiğimiz yerler de olacak. Takım üzerindeki negatif havayı ortadan kaldırmak gerekiyor. Bu da benim işim. İlk senemizde 14 maç kazandık, 15. maçımızı Konya’da kaybettik, sosyal medyada istifa yazanlar oldu. Geçen sene Sparta Prag maçından sonra aynı şeyi yaşadık. Galatasaray’ı aşağıya çekmek için de yapılıyor. Bu sene daha çok. Her şey göründüğü gibi değil. Görünmeyen yerlerde de çok fazla şeyin yapıldığını düşünüyorum. Sosyal medyada yapılan şeyler de bunların ölçüsü. Gerçek olmayan hesaplar üzerinden de yapılmaya çalışılıyor. Galatasaray’ı karıştırmak için çok fazla şey olduğunu da düşünüyorum. Güçlü olmamız gerekiyor. Bu gücü de her zaman göstermeye çalışıyoruz. Bundan sonraki dönemdeki en önemli şey odaklanmamız. Bu geçen sene şampiyonluğu getirdi. Sadece oyuna odaklanmamız gerekiyor" şeklinde konuştu. Maçta hat-trick yapan Nijeryalı futbolcu Victor Osimhen ile devre arasında konuştuğunu ifade eden sarı-kırmızılıların teknik direktörü, "Osimhen ile devre arasında konuştum. 15-20 dakika daha oynatacağımı, bu süre içerisinde dikkatli olmasını konuşmuştuk. Devamında da değişlikleri yaptık" dedi. "Verilen ceza ile ilgili hakkımı arayacağım" Oyunun içerisinde kalmaları gerektiğini vurgulayan Okan Buruk, "Oyun içerisinde kalmamız gerekiyor. Saha dışından en ufak konuşmamızda da cezanın beni beklediğini biliyorum. Buna da dikkat etmem gerekiyor. Fenerbahçe maçı sonrası demokratik konuşma yaptım. Hiçbir şey olmadan 1 maçlık ceza aldım. Bunla ilgili Tahkim Kurulu’na gittik. Bunu devam ettireceğim, Anayasa Mahkemesi var, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi var. Bununla ilgili hakkımı arayacağım. Hakemi beğenebilirim, beğenmeyebilirim, buna kimse karar veremez. Bugün hakem çok iyi maç yönetti. Genç bir hakem. Oyunu oynatmaya çalıştı. Doğru kararlar verdi. Alanyaspor maçında da hakem performansı iyiydi. Genç hakemlerin burada maç alması önemli. Türk hakemlerin gelişimi için de buna açık olmamız gerekiyor. Kendimle ilgili hep pozitif olmayı deniyorum" açıklamasında bulundu. "İki derbide de kazanmak için sahada olacağız" Milli takım arasından sonra ligde Beşiktaş ve Türkiye Kupası’nda Fenerbahçe ile oynadıkları derbilerin sorulması üzerine Buruk, şunları söyledi: "Beşiktaş hep zor, yine zor olacak. Geçen sene orada kazanmıştık. Amacımız yine kazanmak. Beşiktaş’ın, yeni hocasıyla birlikte yükselen bir performansı var. Onların, bizim oyuncularımız milli takıma gidecek. Güzel bir maç olacak. Türk futboluna yakışır bir derbi olmasını diliyorum. İki takımın da kazanmayı öne koyacağı bir maç olacak. Oyun olarak iyi bir derbi olacağını düşünüyorum. Güzel bir statta, zeminde oynamak, iyi bir karşı oynamak bizim için de her zaman çok büyük motivasyon oluyor. Bu motivasyonu oyuncularımıza vereceğiz. Aynı şekilde kupada Fenerbahçe’ye karşı da. Burada kendi açımdan daha rahat edebileceğim yer kupa maçı sonrası BAY haftamız. O yüzden kupa maçında da bütün enerjimizle sahada olacağız. İki maç da çok önemli. İki önemli deplasman. İkisinde de kazanmak için sahada olacağız."