EĞİTİM - 14 Şubat 2018 Çarşamba 16:33

SAÜ İlahiyat Fakültesi öğrencileri Fas’a gitti

A
A
A
SAÜ İlahiyat Fakültesi öğrencileri Fas’a gitti

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) İlahiyat Fakültesi’nden 7 öğrenci imzalanan ‘Akademik İşbirliği Protokolü’ çerçevesinde Fas’a gitti.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) İlahiyat Fakültesi’nden 7 öğrenci imzalanan ‘Akademik İşbirliği Protokolü’ çerçevesinde Fas’a gitti.


İlahiyat Fakültesi öğrencileri, Sakarya Üniversitesi ile Karaviyyin Üniversitesi arasında imzalanan ‘Akademik İşbirliği Protokolü’ çerçevesinde Bahar döneminde Karaviyyin Üniversitesi Daru’l-hadis el-Hasaniyye Enstitüsü’nde öğrenim görecek. Öğrenciler hem saygın bir eğitim kurumunda öğrenim görerek akademik yönden kendilerini geliştirecekler hem de Fas kültürünü yakından tanıma imkanı bulacak.


Merkezi Fas’ın Fes şehrinde bulunan ve 859 yılında kurulan Karaviyyin Üniversitesi dünyanın kesintisiz eğitim veren en eski üniversitesi olma özelliğini taşımakta ve bu özelliği sebebiyle UNESCO’nun Dünya Mirasları Listesinde yer almakta. İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin öğrenim göreceği Daru’l-hadis el-Hassaniyye Enstitüsü ise başkent Rabat’ta bulunmakta ve İslam Dünyasının İslami İlimler alanındaki saygın kurumları arasında kabul edilmekte.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Balıkçıların ’hamsi kotası’ endişesi: "Altınla yarışacak" Samsun Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı Atıf Malkoç, bu sezondan itibaren uygulanmaya başlanacak hamsi avlanma kotasının balıkçı ve vatandaşları olumsuz etkileyeceğini belirterek, “Hamsi altınla yarışacak" dedi. Hamsi avı, Türkiye’de balıkçılık sisteminin yüzde 65’ini oluşturuyor. Bu nedenle sektör için önemi oldukça büyük. Ancak gün geçtikçe hem oranı azalıyor, hem de boyutu küçülüyor. Bu değişiklik tezgaha giden müşterinin de dikkatini çekiyor. Hamside av miktarına bakanlık tarafından kota getirildi. Artık Türkiye karasularında yalnızca 400 bin ton hamsi avlanabilecek. Kararla birlikte kayıt dışı avlanmanın önüne geçilmesi ve biyoçeşitliliğin korunması hedefleniyor. Balıkçılar, yıllardır santim yasağından dolayı Türkiye karasularında avlanamayan hamsilerin başka ülkelerde avlandığını, şimdi de getirilen kota sınırının geriye doğru ivme kazanan hamsi avcılığını daha da zora soktuğunu öne sürdüler. “Boy kotasına bir de av kotası eklendi” Türkiye’de 9 cm, diğer ülkelerde 6 cm olan hamsi boy sınırına yeni kota eklenmesini doğru bulmadığını söyleyen Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı Atıf Malkoç, “Sezon olarak balıkçılık bu sezon iyi görünüyor. Palamut, istavrit ve çinakop bolca var. Hamsiyle ilgili ise bilinmeyen bir yön önümüze koyuldu. Hamsi avlama sınırı bizde en az 9 cm, diğer Karadeniz ülkelerinde ise 6 cm. Yıllardan beri hamsinin simsarlığını yapıp, kolluyoruz. Rusya, Ukrayna, Bulgaristan ve Gürcistan ise hamsi tutuyor. Saydığım ülkeler hamsiyi 6 cm avlarken, bizde 9 cm sınırı var. Bir de buna kota sınırlama eklendi. Onlarda da kota var ama bizim küçük diye tutmadığımız hamsiyi onlar tutuyor. Türkiye’de bunu tutsak sanayiye vereceğiz. Bize tutturmuyoruz ama onlar tutup sanayiye veriyor” dedi. “Hamsi bundan sonra altın fiyatlarıyla yarışacak” Kararın hamsi fiyatlarına olumsuz yansıyacağına değinen Başkan Atıf Malkoç, “Diğer ülkelerde kota 100 bin tonken 250 bin ton hamsi tutuyorlar. Kotayı Karadeniz’de neye göre koydular bilmiyorum. Daha stoklarda ne kadar hamsi var onu bilmiyorlar. Bir de hamsi Türkiye karasularından erken göç ediyor. Yıllardır bu uyarıları yapıyoruz. En sonunda hamsi avcılığı bitirildi. Bundan sonra millet ucuz hamsi yemeyi beklemesin. Hamsi bundan sonra altın fiyatlarıyla yarışacak. Hamsiye kota uygulanırsa herkesin yiyebileceği bir ürün olmaktan çıkar. Çünkü çok ağır kurallar konulmuş. Dünyanın en değerli denizi Karadeniz, en değerli hamsi Karadeniz’de var. Dünyada hiç rekabet olmayan hamsiye ilgililer kota koydu. Bu sene balıkçılıkta hamsinin durumunu bekleyip göreceğiz” diye konuştu. “Hiç tutmasak daha iyi" Balıkçıların sıkıntıları arasına kotanın da girdiğine dikkat çeken Malkoç, şunları söyledi: “Karadeniz’de sezonda 300 bin ton tutulduğu kayıtlara geçiyor ama çoğu yazılmıyordu. Balıkçılar tutulan hamsinin yarısını kayıt altına almazdı. Şimdi ise gelen denetimler sayesinde tutulan 1 kilo hamsi bile yazılmak zorunda. Sıkı denetimler var. Gece saat 03.00-04.00’te limana gelsen Tarım ve Orman Müdürlüğünden memur gelip, balığı dışarı çıkartırken kayıt altına almak zorunda. Karadeniz’de birçok kırsal kesim var. Gecenin yarısında memurlar nasıl gelip işlem yapacak. Bazı bölgelerde limanları altyapısı ve yolu bile yok. Böyle bir bilinmeze girdik, sonuçlarını göreceğiz. Hiç umudumuz yok. Hamsi kotası balıkçılığın önünde çok büyük bir sıkıntı olacak. En azından hamside gelecekten ümidimiz yok. Gelecek senelerde diğer balık türlerine uygulanmasından da endişeleniyor. Bence bu, Avrupa’nın Türkiye’yi tuzağa düşürmesidir. Bunu Türkiye’ye tutturmak için önümüzde çok büyük bir engel konuldu. Karadeniz’deki diğer ülkelere bayram geldi. Bu yıl Türkiye’de hamsinin kilosunun 200 TL’den aşağıya düşeceğini sanmıyorum. Son yayınlanan kota genelgesine göre hamsiyi hiç tutmasak daha iyi gibi geliyor.”
Mersin Bisiklet ve paraşüt sevdalıları Mersin Erdemli’de buluştu Türkiye’nin dört bir yanından gelen 350 yamaç paraşütçüsü ile 150 bisiklet sevdalısı Mersin Erdemli’de buluştu. İlk gün bisiklet severler Toros dağlarına kadar 15 kilometre pedal çevirirken, yamaç paraşütçüleri de uçuşlar gerçekleştirdi. Erdemli Belediyesi tarafından 30 Ağustos Zafer Bayramı çerçevesinde ’Zafere pedallıyoruz, Zafere uçuyoruz’ sloganıyla Torosların eteğinde Akpınar yaylasında bisiklet sürme ve yamaç paraşütü etkinliği düzenlendi. 3 gün sürecek olan etkinliğin ilk gününde Türkiye’nin dört bir yanından gelen bisikletliler yaylaya kadar 15 kilometre pedal çevirdi. Bisikletlilere Erdemli Belediye Başkanı Mustafa Kara’da eşlik etti. 2 saat süren yolculukta bisiklet severler tarihi noktalar ile bahçeler arasında geçerek görsel güzelliği yaşadı. Yaylada ise Göktepe’ye çıkan yamaç paraşütçüleri de atlayış gerçekleştirdi. Rüzgarın da etkisiyle gökyüzünde süzülen paraşütçüler görsel şölen sundu. İlk gün yamaç paraşütçülerinin bir kısmı uçuş yaparken, ikinci ve üçüncü gün 350 kişinin uçuş yapmasının beklendiği belirtildi. Öte yandan bisikletlilerin de 3 günde toplam 150 kilometre pedal çevirerek doğal güzellikleri görmesi hedeflediği kaydedildi. "3 gün boyunca uçuş programlarımız var" Etkinlikle ilgili bilgi veren Erdemli Belediye Başkanı Mustafa Kara,"Türkiye’nin dört bir tarafından 150 bisikletçimiz ile 350 yamaç paraşütçümüz katıldı. Bisikletçilerimiz 3 günde 150 kilometre yol kat edecekler, yamaç paraşütüyle uçuşlar gerçekleştirilecek. ’Zafer uçuyoruz, Zafere pedallıyoruz’ sloganıyla başladığımız bu etkinliklerde 3 gün boyunca uçuş programlarımız var" dedi. Kara, ayrıca 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda da Hacıalanı yaylasında geleneksel güreş şenlikleri ve konser etkinliği yapacaklarını kaydetti. Festival çerçevesinde pedal çevirecek olan bisiklet seferler ise 3 gün süre içerisinde yaklaşık 150 kilometrelik yol gitmeyi hedeflediklerini ve heyecanlı olduklarını söyledi.
İstanbul Başakşehir’in geleceği bu merkezlerde yetişiyor Başakşehir Belediyesi, ilçenin dört bir yanında hayata geçirdiği kültür yaşam merkezleri ve parkları, çocukların, gençlerin ve kadınların göz bebeği oldu. Kültürün, sanatın, atölyelerin, akademilerin ve eğitimlerin tek çatı altında toplandığı bu merkezler şehrin de cazibe noktaları oldu. Başakşehir Belediyesi, her alanda Başakşehirlinin kişisel gelişimine büyük katkı sağlıyor. Belediyecilikte yeni bir model anlayışıyla inşa edilen, kültürün, sanatın, atölyelerin, akademilerin, etkinliklerin ve her branşta verilen eğitimlerin tam ortasında yer alan kültür yaşam merkezleri ve parkları, Başakşehirlinin ikinci evi konumunda. Hayata değer katıyor Başakşehirlinin hayatına değer katan Altınşehir Kültür Yaşam Merkezi, Bahçeşehir Kültür Yaşam Merkezi, Cemil Meriç Kültür Yaşam Merkezi, Cevdet Kılıçlar Kültür Yaşam Merkezi, Fenertepe Kültür Yaşam Merkezi, Güvercintepe Kültür Yaşam Merkezi, Necdet Yıldırım Kültür Yaşam Merkezi, Şahintepe Kültür Yaşam Merkezi, Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz Kültür Yaşam Merkezi, Teoman Duralı Kültür Yaşam Merkezi, Necip Fazıl Kısakürek Kültür Yaşam Parkı ile Özdemir Bayraktar Bilim Kültür ve Yaşam Parkı Başakşehir’e de yeni bir soluk getirdi. Aradığınız her şey yanı başınızda Çocuklar, gençler ve kadınlar için zamanın su gibi akıp geçtiği, rutinlerden uzak, yeniliklerin öncüsü olan kültür yaşam merkezlerinde yok yok. İster tiyatro, müzik, gelenekli ve görsel sanatlar akademilerinde yer alabilir, isterseniz de kişisel gelişiminize katkı sağlayacağınız harika eğitimlerden faydalanabilirsiniz. Merkez ve parkların içerisinde yer alan Anne Çocuk Sınıflarında ise aile içi bağları güçlendiriliyor. Başakşehir Kadın Aktivite Merkezi’ndeki (BAKMER) atölyelerde ise harika işlere imza atılıyor. Haftanın her günü açık olan merkezlerde uzman eğitmenler aracılığıyla gençler sınavlara hazırlanıyor. Keman, gitar, bağlama, ney ve tiyatronun da yer aldığı sanat dallarıyla yetenekler gün yüzüne çıkıyor. İzcilik kursunun da olduğu çeşitli kulüplerden Başakşehirliler kolaylıkla istifade ediyor. Çocuklar ve gençler çok sevdi Çocukların ve gençlerin göz bebeği olan Necip Fazıl Kısakürek Kültür Yaşam Parkı’nda da faaliyetler tüm hızıyla devam ediyor. 20 bin kitap kapasiteli kütüphanesinden çalışma salonlarına, yarı olimpik yüzme havuzundan birçok branştaki eğitimlere kadar yeni bir yaşam alanı oluşturuldu. Yine, yakın zamanda faaliyete geçen, milli teknoloji hamlemizin öncülerinden Özdemir Bayraktar’ın isminin yaşatıldığı Özdemir Bayraktar Bilim Kültür ve Yaşam Parkı da Başakşehirliler tarafından çok sevildi. Ülkemizin geleceğine ışık tutacak çocukların ve gençlerin yetişeceği DENEYAP Atölyeleri’nin de yer aldığı bu kapsamlı merkezde, spor salonlarından yüzme havuzuna, kurslardan çeşitli eğitimlere kadar birçok alanda çalışma yürütülüyor.
Hatay Hayvanların otlatıldığı boş araziydi, 8 ayda inşa edilen deprem konutlarıyla yaşam merkezi halini aldı Depremin vurduğu Hatay’ın Kumlu ilçesinde TOKİ tarafından 8 ayda inşa edilen 26 bloktan oluşan 303 deprem konutunda vatandaşlar yaşamaya başladı. Hayvanların otlatıldığı boş araziyken 8 ayda yaşam merkezi haline alan konutlar, vatandaşların yüzünü güldürdü. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’da binlerce bina yerle bir olmuş 25 bine yakın insan vefat etmişti. Bölgenin yaralarını sarmak için kısa sürede Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından afet konutlarının inşaatına başlanmıştı. Kumlu ilçesi de asrın felaketinde ağır yara almış ve çok sayıda konut yıkılmıştı. İlçe merkezinde yürütülen ihya çalışmaları kapsamında 8 ayda inşa edilen 26 bloktan oluşan 303 deprem konutunda vatandaşlar yaşamaya başladı. Ekiplerin gece ve gündüz mesai yaparak 7 gün 24 saat usulüyle çalıştıkları konutlar hak sahiplerinin yeni yuvası oldu. Boş araziyken hayvanların yaylım alanı olan arazideki değişim dron kamerasına yansıdı. Dron ile öncesi ve sonrası görüntülenen yaşam alanındaki değişim hayran bıraktı. “Bomboş bir araziye 26 blokluk site tarzında yaşam alanı yapmak bizim için mutluluk kaynağı oldu” 26 bloktan oluşan 303 konutu inşa ederek site tarzında yeni bir yaşam yeri kurduklarını ifade eden İnşaat Mühendisi Abdullah Can Çetin, “Deprem bölgesinde takım arkadaşlarımızla birlikte insanların çadır ve konteynırlarından kurtulup evlerine kavuşsun diye 8 aydır büyük uğraşlar verip hak sahiplerine evlerini teslim ettik. Gece gündüz 24 saatlik bir çalışmamız oldu. Sabah ve akşam vardiyalı olarak büyük bir tempoda çalışmalarımız gerçekleşti. İnsanlar evlerine kavuştu ve bu konuda mutluyuz. Burada 26 bloktan oluşan 303 konutumuz var. 303 konutumuzun hepsini teslim ettik. Burada yaşam başladı. İnsanlar eşyalarını taşıdı. Bunları görmek beni mutlu ediyor. Burada çok yoğun çalıştıktan sonra bu mutlu günü görmek bizi çok mutlu ediyor. Depremden önce burası dümdüz bir arsa vaziyetindeydi. Sonra kazıkları çaktık ve temellerimizi attık. Hızlı bir şekilde ilerledik. Bomboş bir araziye 26 blokluk site tarzında yaşam yeri yapmak bizim için mutluluk kaynağı oldu. Yeni bir yaşam alanı kuruldu. Parkıyla, basketbol sahasıyla, fitness alanıyla ve oyun parklarıyla beraber yeni bir yaşam alanı kuruldu” dedi. “Gözünün alabileceği kadar bomboş bir araziydi şimdi ise her yer geceleri ışıl ışıl oldu” Yuvasına kavuşmanın mutluluğunu yaşan Bestami Alkış, yeni evlerinin çok güzel ve beklentilerin üzerinde çıktığını belirterek, “3 + 1 106 metrekare bir evimiz var. Burası depremden önce vatandaşların hayvanlarını otlattıkları meraydı. Devletimiz depremden dolayı buraya konut yapamaya karar verdi. Gözünün alabileceği kadar bomboş bir araziydi şimdi ise her yer geceleri ışıl ışıl oldu. Başka şehirlerde olmayan imkanlar Kumlu ilçesindeki AFAD konutlarında var. Buralar önceden bomboş ve yağmur yağdığında insanın buraya girmesi mümkün değildi. Bataklık halindeydi fakat şimdi yağmur yağdığı zaman bırakın bataklığı göl olmuyor ve su olmuyor. İçme suyumuz ve elektriğimiz var. Altyapı her şey dört dörtlük oldu” şeklinde konuştu. “Bu yaşıma kadar bekleseydim bu kadar güzel ev göremezdim” Yeni evinin mutfağında keşkek yapan Meryem Alkış, “Evi çok beğendim ve odaları dört dörtlük. Çok güzel, serin, havadar ve her tarafı görüyor. Mutfakta bugün keşkek yapıyorum. Düğünümüz var. Misafirlerimiz var. Akşama hazırlık yapıyoruz. Herkes evimi beğeniyor ve hediyeler getiriyorlar. Allah razı olsun devletimizden. Bu yaşıma kadar bekleseydim bu kadar güzel ev göremezdim” ifadelerini kullandı.