EKONOMİ - 21 Nisan 2024 Pazar 15:16

İnşaat Mühendisleri Odası Rize temsilcisi Çağrı Tatar güven tazeledi

A
A
A
İnşaat Mühendisleri Odası Rize temsilcisi Çağrı Tatar güven tazeledi

Rize İnşaat Mühendisleri Odası Başkanlığı seçimlerinde mevcut başkan Çağrı Tatar güven tazeledi.


TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Rize Temsilciliği 17. dönem eğilim belirleme toplantısı seçimleri gerçekleştirildi. İki liste halinde gerçekleştirilen seçim sonuçlarında mevcut başkan Çağrı Tatar 91 oy alırken Nazan Kızıltoprak ise 45 oy aldı. Seçimlerde yarışan Çağrı Tatar yeni dönemde de Rize İnşaat Mühendisleri Odası’nın başkanlığına seçildi. Seçim sonrası açıklamalarda bulunan Başkan Çağrı Tatar, “Seçime katılan bütün meslektaşlarıma teşekkür ediyorum. Yeni dönemde de en güzel hizmetleri yapmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Tanfer: “Anne bir gülümsemeyle büyüyen dünyadır” Erzurum Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Tanfer, Anneler Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Başkan Tanfer, “Annelerimiz fedakârlıkları ve sevgileri ifade edilemeyecek kadar büyük ve değerlidir. Anne bir gülümsemeyle büyüyen bir dünyadır.” dedi. Kent Konseyi Başkanı Tanfer, mesajında şu ifadelere yer verdi; "Dünyaya gözlerimizi ilk açtığımız andan itibaren sevgisiyle, şefkatiyle, merhametiyle bizleri kucaklayan, hayatını evlatlarına adayan her anımızda yanımızda olan ve hakkı hiç ödenemeyecek olan annelerimizin bu özel gününü kutluyorum. Anne bir gülümsemeyle büyüyen bir dünyadır. Dünümüz, bugünümüz ve yarınımızdır annelerimiz. Anne bir canın hayat bulduğu en güzel karşılıktır. Yaşamımızda bizi, belki de karşılıksız seven tek varlık annelerimizdir. Ülkemize ve insanlığa faydalı nesiller yetiştirmek için her türlü zorluğa göğüs gererek fedakarca çalışan anneler, aile değerlerinin yaşatılması ve geleceğe taşınmasının da en önemli güvencesidir. En mutlu anlarımızda olduğu gibi, tüm sıkıntılarda sığındığımız liman olan annelerimizin tek beklentisi, bizlere gösterdikleri sevgi ve ilgiyi onlara da hissettirmektir. Bu yüzden hiçbir hediye anne sevgisinin üzerinde değildir. Annelerimiz hoşgörünün, fedakarlığın, şefkat ve merhametin adıdır. Onların emekleri, fedakârlıkları ve sevgisi, kelimelerle ifade edilemeyecek kadar büyük ve değerlidir. Bu yüzden annelerimizi sadece yılın bir gününde değil her zaman hatırlamalı ve değerini bilmeliyiz. Bu vesile ile birlikte başta şehit anneleri olmak üzere tüm annelerin Anneler Günü’nü yürekten kutluyorum. Her günü mutlu sağlıklı ve sevinç dolu yaşam temenni ediyorum."
Hatay Deprem bölgesindeki anneler için başlatılan ‘Askıda Çiçek’ uygulamasına Türkiye’nin dört bir yanından destek geldi Hatay’da deprem bölgesindeki annelere çiçek götürmek isteyen vatandaşlara kolaylık sağlamak isteyen esnaf, Anneler Günü’ne özel ’Askıda Çiçek’ uygulaması başlatmıştı. Yürek burkan uygulamaya Türkiye’nin dört bir yanından destek geldi. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’da 25 bine yakın insan vefat etmişti. Depremde vefat eden anneleri unutmayansa İskenderun ilçesi Barabaros Mahallesi’nde çiçekçilik yapan esnaf Kubilay Yolay oldu. Yolay, maddi durumu yeterli olmayan vatandaşlar için Anneler Günü’ne özel ‘Askıda Çiçek’ uygulaması başlatmıştı. Afetzede esnafın yürek burkan kampanyasına Türkiye’nin dört bir yanından destek geldi. Afetzede vatandaşlar, hiçbir ücret ödemeden annelerinin mezarlarına çiçek götürme fırsatı buldular. Yaşayan evladı olmayan annelerse, hediye edilen çiçekler karşısında duygusal anlar yaşadılar. Depremde hayatını kaybeden anneleri unutmamak adına ’Askıda Çiçek’ kampanyasını başlattıklarını dile getiren işletme sahibi Kubilay Yolay(20), “şu an aldığım geri dönüş sayısı bir hayli fazla Türkiye’nin 81 ilinden yazıyorlar, 81 ilden geri dönüşler var bu konuda çok mutluyuz. Umarım daha fazla farkındalık olur, geri dönüşleri bekliyoruz. Ne kadar çok farkındalık oluşturabilirsek o kadar bizim için iyidir. Şu an bir çiçeği daha teslim edeceğiz. Bu çiçek teslimleri bugün, yarın ve pazartesi günü tamamlanmış olacak. Pazartesi gününe uzatmamın sebebi daha fazla geri dönüş olsun istiyorum ki daha fazla anneye ulaşabilelim istiyorum. 20 anne bulabildiysem 25 anneye tamamlayacağım. Üzerini tamamlayarak bende katkıda bulunmuş olacağım bu projeye” İfadelerini kullandı. 6 Şubat depreminde Kızını, damadını ve torunlarını 7 saat sonra İskenderun Numune Mahallesi Güleryüz apartmanının enkazından çıkaran depremzede anne Meryem Ceylan (48), “Beni çok utandırdınız, bu düşünce için size çok teşekkür ederim. Beni çok duygulandırdınız Allah razı olsun sizden. Damadımı kaybettim, torunlarımı biricik kızımı, biricik oğlumu hangi birini söyleyeyim size çok duygulandım. Rabbim onların mekanlarını cennet eylesin, Rabbim onları şehitlik mertebesine ulaştırsın, ben onlardan razıyım Rabbim onlardan razı olsun " ifadelerini kullandı. (OA-VK-
Aksaray Aksaray’ın organik sarımsağı Rusya ve Almanya antibiyotiğinde kullanılıyor Aksaray topraklarında üretilen organik sarımsaklar Rusya ve Almanya’daki antibiyotik ilaç sanayilerine gönderiliyor. Nüfusunun yüzde 80’nin tarım ve hayvancılıktan geçimini sağladığı Aksaray, tarım ve hayvancılık üretimindeki birçok kalemde ülke genelinde sıralamada ilk 10 içerisinde yer alırken, sarımsak üretiminde de oldukça başarılı olan tarım kentinde ilk ve tek olarak üretilen organik sarımsaklar Rusya ve Almanya’ya gönderilerek antibiyotik ilaç sanayinde kullanılıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı organik tarım sertifikalı sarımsaklar Rusya ve Almanya’da da birçok analize girerek yüzde yüzlük bir organik raporuna sahip. “Ürettiğimiz sarımsaklar yüzde yüz organik ve doğaldır” Aksaray’ın merkeze bağlı Acıpınar köyünde üretimi yapılan organik sarımsaklar Uğur Öngün tarafından üretilip yurtdışına ihraç ediliyor. Üretim ve ihracatla ilgili bilgiler veren Uğur Öngün, organik sarımsağın Aksaray topraklarında üretildiğini belirterek, “Organik tarım, normalde geçiş 1-2-3’ten sonra tam organiğe geçiliyor. Şu an organik tarımda 6. yılımız. 2017’den bu yana organik tarım ile uğraşıyoruz. İnşallah 2024’ün, yani 7. yılımızın hasadını bu yıl alacağız. Verimde herhangi bir düşüklük yok. Organik tarımda biz herhangi bir kimyasal kullanmıyoruz. İnsan sağlığına zararlı herhangi bir kimyasal kullanılmıyor. Sadece su, deniz yosunu ve leonardit, yani doğal madenlerle beslemelerini yapıyoruz. Rusya’ya Türkiye’den sarımsak ihracatını ilk biz yaptık. O zaman sürecinden beri Rusya’ya ihracat olarak çalışıyoruz. Şu an Avrupa pazarımız var. Organik tarım sertifikamızla giriyoruz zaten pazarlarımıza. Ürünlerimiz yüzde yüz doğal ve organiktir. Zaten bu yabancı ülkelere girerken bakanlıktan onaylı sertifikalarla giriyor. O ülkede de ayrıca bir analize giriyor. Oralarda da tam organik olarak testlerden geçiyor. Türkiye’de tek organik sarımsak olarak üretimimiz var. İlk etapta zaten biz 10 dönüm ile başlamıştık. Şu an 100 dönüme yakın bir organik sarımsak üretimimiz var. 100 bin metrekareden organik sarımsak olarak en düşük aldığımız verimler 200 ton bandında” dedi. “Organik sarımsaklarımız yurtdışında ilaç sanayi ve gıda sektöründe kullanılıyor” Yurtdışındaki ilaç firmalarından talep geldiğine dikkat çeken organik sarımsak üreticisi Öngün, “Biz bunu 2017 yılında Rusya’ya ilaç firmasına vermiştik. İçindeki selenyum ve germanyum oranlarının, diğer bir takım değerlerin yüksek geldiği zaten analiz raporlarımızda vardı. İlk etapta Rusya’ya antibiyotik firmasına girmiştik. 2017 yılından bu yana biz zaten Rusya ile çalışıyoruz. Ama bu Rusya Ukrayna savaşından dolayı biraz etkilendik. Gönderim tonajımız biraz daha düştü. O yüzden Avrupa pazarına giriyoruz. Bu yılki hedefimiz de inşallah ilaç sanayi olarak bir firmadan talep aldık. Orada görüşmelerimiz var ve Almanya’da büyük bir alışveriş merkezinin Ceo’su ile görüşme yaptık ve bizden talep ettiler. Tabii ki organik şartıyla talep oldu. Biz buradan çalışmalarımızı yaptık, raporlarımızı gönderdik. Şu an Rusya ve Almanya’ya halen gönderiyoruz. Sırada Polonya ve Hollanda da var. Ben daha çok İngiltere pazarına girmeyi istiyorum. Organik sarımsaklarımız yurtdışında özellikle ilaç sanayi ve gıda sektöründe kullanılıyor” diye konuştu. (YC-FM-
Hatay Depremde 3 evladını kaybeden Taha Duymaz’ın annesinin buruk Anneler Günü Hatay’da asrın felaketinde 2 kardeşiyle birlikte hayatını kaybeden Taha Duymaz’ın annesi Meryem Duymaz, Anneler Günü’nü buruk geçiriyor. Acı dolu anne, “Taha çok iyi bir çocuktu ve bana çok düşkündü. Bana anneler gününde hediye getirirdi” dedi. Hatay’ın Yayladağı ilçesine bağlı Güveççi Mahallesi’nde yaşayan ve yaptığı yemeklerin tariflerini sosyal medyada paylaşarak kısa sürede milyonlarca insanın sevgisini kazanan Taha Duymaz, 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremde hayatını kaybetmişti. Depreme Antakya ilçesinde yaşayan halasının evinde yakalanarak hayatlarını kaybeden Taha Duymaz ve 2 kardeşi, Güveççi Mahallesi’nde defnedilmişti. Asrın felaketinde 3 evladını kaybeden anne Meryem Duymaz, Anneler Günü’nü buruk yaşıyor. Bütün gün ağlayarak evlatlarının hasretiyle yaşayan anne Duymaz, “Taha çok iyi bir çocuktu ve bana çok düşkündü. Bana anneler gününde hediye getirirdi” diyerek geçtiğimiz yıllarda yaşadığı güzel günleri yad etti. Yaptığı yemeklerle fenomen olan evladı Taha Duymaz’ın Anneler Günü’nde kendisine hediye getirmeyi ihmal etmediğini söyleyerek Meryem Duymaz, “Umut, Melek ve Taha 3 evladımda depremde vefat etti. Halası ve kocası da aynı odada 5 kişi vefat ettiler. Taha çok iyi bir çocuktu ve bana çok düşkündü. Bana anneler gününde hediye getirirdi. Bir defa bilezik getirdi, bir defa saat getirdi. Bir anneler gününde de elbise aldı. Çok zor, rabbim kimsenin başına vermesin. Bütün gün evde ağladım. Taha olsaydı, bana bir sürü hediye getirirdi” dedi.
Diyarbakır Anneler Günü, Dürümlü şehitlerinin yıldönümünde ailelerinin acısını katladı Terör örgütü PKK mensuplarınca 12 Mayıs 2016’da Diyarbakır’ın Dürümlü mezrasında 15 ton patlayıcı yüklü kamyonun infilak ettirilmesi sonucu hayatını kaybeden 16 kişi, aile fertleri tarafından Anneler Günü’nde anıldı. PKK’lı teröristlerin, Bingöl’ün Genç ilçesinde gasbettikten sonra patlayıcı yükledikleri kamyonu Dürümlü mezrasında infilak ettirdiği saldırıda yaşamını yitirenlerin aile fertleri tarafından anıldı. Katliamın yıldönümü Anneler Günü’ne denk gelmesi ailelerin acısını katladı. İki oğlu ve bir torununu terör saldırısında kaybeden anne Saniye Yaman, İHA muhabirine Kürtçe konuşarak, 3 evladının öldüğünü, 8 yıldır onlardan ayrı olduğunu söyledi. Her şeyin içinde parçalandığını belirten Yaman, “Canları, öldükleri zaman, parçaları hepsi aklıma, gözümün önüne geliyor. Evet, Anneler Günü’nü kutlarlardı. Fistan, tülbent getirirlerdi” dedi. Aileden gelin Bahar Yaman, Anneler Günü’nün sessiz, çok buruk geçirdiklerini ifade etti. Yaman, (Saniye Yaman için), “Onun için bugünün anlamı büyük. Komşuyuz, çocukları bugünü unutmazdı, görüyorduk. Çocukları Anneler Günü’nde onun gönlünü hoş edecek hediyeler getirirdi. Bugün ise yok. Çocukları, torunu yok. Ölüm yıldönümleri. İlk günkü gibi acısı yüreğinde taze. Hepimiz için geçerli, çünkü biz aileyiz. O günü tarif edemiyorum” diye konuştu. Babasını ve iki kardeşini kaybeden Recep Yaman ise, annelerin hepsi mağdur, gözleri çocuklarının yolunda olduğunu dile getirdi. “Hepsi bize hediye getirecekti diye bekleyecekti. Hepsi umutsuz, hediyesiz kaldılar. Hem Anneler Günü, hem de şehitlerimizin ölüm yıldönümü aynı güne denk gelmesi daha da acıları da büyüdü” diyen Yaman, şunları söyledi: “Her yıl aynı günü sanki şehitlerimizi yeni defnediyoruz gibi o acıyı yaşıyoruz. Gördüğünüz gibi terör örgütü Kürt-Türk ayırt etmiyor. Onların meselesi Türkiye’yi bölmek. Bu şehitlerimiz hepsi Kürt. Onların zihniyeti ile İsrail’in zihniyeti aynı. Benim gözüm de ikisi de terör. Çoluk, çocuk, kadın demeden katlediliyor. Burada da aynı şekilde PKK’da yapıyor. Terör örgütü, çoluk, çocuk, Türk, Kürt demeden katlediyor. “