SAĞLIK - 02 Mayıs 2024 Perşembe 11:17

’Artçı inmelerden korunmak için tuz ve doymuş yağlardan uzak durulmalı’

A
A
A
’Artçı inmelerden korunmak için tuz ve doymuş yağlardan uzak durulmalı’

Artçı inmelerden korunmanın yollarına dikkat çeken Nöroloji Uzmanı Dr. Emre Çevik, “Artçı inmelerden korunmanın anahtarının, birincil inme risk faktörlerini yönetmek ve sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmektir. Dengeli bir diyet benimseyin. Bol miktarda meyve, sebze, tam tahıllar ve sağlıklı yağlar tüketin. Tuz ve doymuş yağ alımınızı sınırlayın” dedi.


Medical Park Ordu Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Emre Çevik, artçı inmeler ile ilgili açıklamalarda bulundu. Artçı inmelerin ne olduğundan bahseden Uzm. Dr. Çevik, “Artçı inmeler, birincil inme (felç) sonrasında meydana gelen, genellikle daha hafif semptomlarla karakterize olan ve tekrarlayan inme ataklarıdır. Birincil inme, beynin bir bölgesine kan akışının ani bir şekilde kesilmesi veya beynin bir bölgesindeki kanama nedeniyle oluşabilir. Artçı inmeler, bu ana inme olayının ardından günler, haftalar veya aylar sonra ortaya çıkabilir” diye konuştu.



“Konuşma zorluğu ve geçici görme kaybı görülebilir”


Artçı inmelerin belirtilerinin, birincil inmenin belirtileriyle benzer olabildiğini söyleyen Uzm. Dr. Emre Çevik, “Artçı inme belirtileri birincil inme belirtileri ile benzer olabilmekle birlikte daha hafif de olabilirler. Örneğin, hafif bir zayıflık, dengesizlik, konuşma zorluğu veya geçici görme problemleri gibi belirtiler olabilir. Bazı durumlarda artçı inmeler hiç belirti göstermeyebilir ve sadece beyin görüntüleme teknikleriyle tespit edilebilir. Artçı inmelerin tedavisi, temelde birincil inmenin tedavisine benzer olabilir. Tedavi genellikle kan pıhtılarını önlemeye veya kan dolaşımını iyileştirmeye yöneliktir. Bu tedaviler arasında kan inceltici ilaçlar, tansiyon kontrolü, kolesterol düşürücü ilaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleri (sigara bırakma, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz) bulunabilir” ifadelerine yer verdi.



“Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsenmeli”


Artçı inmelerden korunmanın anahtarının, birincil inme risk faktörlerini yönetmek ve sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Emre Çevik, şu önerilerde bulundu:


"Düzenli doktor kontrolleri: Kan basıncı, kolesterol seviyeleri, kan şekeri düzeyleri gibi inme risk faktörlerini düzenli olarak kontrol ettirin. Bu kontroller, potansiyel sağlık sorunlarını erken tespit etmeye yardımcı olabilir.


Sağlıklı beslenme: Dengeli bir diyet benimseyin. Bol miktarda meyve, sebze, tam tahıllar ve sağlıklı yağlar tüketin. Tuz ve doymuş yağ alımınızı sınırlayın.


Fiziksel aktivite: Düzenli egzersiz yapın. Haftada en az 150 dakika orta şiddette aerobik egzersiz veya haftada en az 75 dakika yüksek şiddetli aerobik egzersiz yapmak, kalp sağlığınızı korumaya ve inme riskini azaltmaya yardımcı olabilir.


Sigara içmeyin: Sigara içmek, inme riskini artırır. Eğer sigara içiyorsanız, bırakmak için destek alın.


Alkol tüketimini sınırlayın: Alkol tüketimini aşırıya kaçmadan sınırlayın. Düzenli ve aşırı alkol tüketimi inme riskini artırabilir.


Sağlıklı kiloyu koruyun: Sağlıklı bir vücut ağırlığını koruyun. Obezite, inme riskini artırabilir.


Stres yönetimi: Stresinizi etkili bir şekilde yönetin. Stres, kan basıncını yükseltebilir ve inme riskini artırabilir. Meditasyon, yoga, derin nefes egzersizleri gibi stres azaltma tekniklerini deneyin.


Doktorunuzun önerilerini takip edin: Eğer birincil inme geçirdiyseniz veya inme riski yüksek biriyseniz, doktorunuzun önerdiği ilaçları ve yaşam tarzı değişikliklerini düzenli olarak uygulayın."


Uzm. Dr. Çevik, “Bu önlemler, artçı inmelerden korunmanıza yardımcı olabilir. Ancak her kişinin durumu farklı olduğu için doktorunuza danışarak sizin için en uygun koruyucu önlemleri belirlemeniz önemlidir” ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Dolandırıcılardan ‘hesabımda sorun var’ bahanesiyle IBAN tuzağı Son dönemde ‘benim hesabımda sorun var’ bahanesiyle IBAN üzerinden dolandırıcılık olayları çoğalıyor. Yapılan bu işlemin, yasa dışı kumar ve bahsin yanı sıra terör bağlantılı hesaplardan paraların aklanması için kullanılan yöntemler olduğunun altını çizen uzmanlar, bu yönteme bilerek veya bilmeyerek dahil olmanın hukuki açıdan büyük sorunlara neden olabileceği uyarısında bulunuyor. İnternet siteleri ve uygulamalar üzerinden dolandırıcılık olayları her geçen gün artıyor. Sosyal medya platformları ile illegal kumar ya da bahis üzerinden para aklamak isteyen dolandırıcılar, ağına düşürdükleri vatandaşlara ‘Benim hesabımda sorun var’ diyerek IBAN üzerinden illegal işlemler yapıyor. Ağına düşürdükleri vatandaşların hesapları üzerinden işlem yapan dolandırıcılar hesap sahibini hukuki olarak birinci dereceden büyük sorunlarla karşı karşıya bırakıyor. “Tanımadığınız hesap numarası terörle bağlantılı veya irtibatlı bir hesap numarası olabilir” Banka hesabını kullandıran kişinin hesabının terör kaynaklarıyla bağlantılı olabileceği, sonrasında hakkında baş şüpheli olarak işlem yapılma tehlikesiyle karşı karşıya kalınabileceği uyarısında bulunan Avukat Suat Altınsoy, “Son dönemlerde ciddi şekilde IBAN üzerinden dolandırıcılık ülkemizde maalesef hızlı bir şekilde çoğalmaktadır. Öncellikle vatandaşlarımızın tanımadığı insanlarla ticari alışverişlerinde IBAN ile ilgili işlem yaparken çok dikkatli davranmaları gerekmektedir. Ticari anlamda vergi kaçakçılığı yapmak isteyenlerin en çok uyguladığı sistemlerden biri IBAN’a para atılmasını istemektir. Normal olarak IBAN’a para atan birisinin herhangi bir sorumluluğu olmamakla beraber kime para gönderdiğini bilmediği için ciddi bir sıkıntı ile karşılaşabilir. Bunun temel sebebi ise tanımadığınız hesap numarası terörle bağlantılı veya irtibatlı bir hesap numarası olabilir. Her ne kadar dava sonunda siz sorumluluk almayacağınızı ispat etseniz de beraatla sonuçlansa bile sanık olarak yargılanabilirsiniz” dedi. “Dolandırıcılık sisteminin içerisinde siz de yer alıyorsunuz” Hesap numaralarıyla ilgili ciddi anlamda dolandırıcılık olayları yaşandığının altını çizen Avukat Altınsoy, “Özellikle çok ucuza aldığınız ürünlerde, sosyal medyadan alınan ürünler bunların başında geliyor, burada yapılan işlemlerde size çok ucuz ürünler satılmakta. Eğer satıcı sizinle irtibat kuruyorsa ve sizin hesabınıza bununla ilgili paralar geleceğini söylemekte ise bu bir gayrimenkul satışı veya otomobil satışı bile olabilir, aldığınız ürünlerin çok ucuz olmasından dolayı karşı tarafa güven duyuyorsunuz. Daha sonra bu şahıs ’sizin hesabınıza başka paralar da gelecek, onun farklı bir hesaba gönderilmesi hususunda bana yardımcı olabilir misin’ diye kendi bankasıyla ilgili sorun olduğunu belirterek ağına düşürüyor. Bu aşamada vatandaşımızın kesinlikle bununla ilgili bir işlem yapmaması gerekiyor. Çünkü dolandırıcılık sisteminin içerisinde siz de yer alıyorsunuz. O şahıs mağdur kişiyle diğer kişileri de dolandırıyor. Sizin hesabınıza para gönderilmesini sağlıyor. Ondan sonra şikayet durumunda para gönderilen siz olduğunuz için direkt olarak sanık siz oluyorsunuz. Çünkü sizi yönlendiren kişinin kimliği veya hesabı belli olmadığı için suç otomatik olarak işlem yapılan hesaba kalıyor. Bunun için yapılması gereken, tanımadığınız herhangi bir kişi ile ilgili işlem yaparken iki kere daha dikkatli olmamız, güvenmediğimiz kişi ile işlem yapmamamız gerekiyor. Ticari anlamda da bir işlem yapıyorsak kesinlikle açıklama kısmına detaylı olarak bilgi yazmamız lazım. Bunun cezai anlamda terör ve buna benzer finansal konularda kullanılmadığını düşünsek bile, vergi cezası ile ilgili sizi de sorumlu kılacak sorunlar ortaya çıkabilir. IBAN’la ilgili işlemlerde tanımadığınız kimseye işlem yapması için izin vermememiz gerekiyor ya da yapılması gerekiyorsa açıklama kısmına yapılan işlemi detaylı bir şekilde belirtmek gerekiyor” şeklinde konuştu. “Dolandırıcılık olayı ile karşılaşan kişi, an itibarıyla yetkililere bilgi vermesi gerekir” Dolandırıcılık işlemi olursa bunun da fark edilmesi durumunda yapılması gerekenleri anlatan Altınsoy, “Bir dolandırıcılık olayı ile karşılaşıldığı zaman yapılması gereken öncelikle bankayı uyarmak, işlem yapılmasını engellemek, ardından kolluk kuvveti ardından da savcılığa giderek suç duyurusunda bulunulması gerekiyor. Çünkü daha sonraki işlemlerde ‘ben bilmiyordum’ hukuki açıdan bir mazeret değildir. Kanunu bilmemek mazeret sayılmaz. Temel prensibimiz budur. O nedenle dolandırıcılık olayı başına gelen kişinin an itibariyle bankayı, kolluk kuvvetlerini ve savcılığı bilgilendirmesi vatandaşın birinci vazifesi olmalıdır” diye konuştu.