GENEL - 22 Şubat 2018 Perşembe 17:15

Siyasi partilerden ’Zeytin Dalı Harekatı’na ortak destek

A
A
A
Siyasi partilerden ’Zeytin Dalı Harekatı’na ortak destek

Muş Kültürü Derneği öncülüğünde bir araya gelen AK Parti, MHP, CHP ve SP Gençlik Kolları Başkanları, Afrin’de yürütülmekte olan ’Zeytin Dalı Harekatı’na destek olmak için ortak bir basın açıklaması düzenledi.

Muş Kültürü Derneği öncülüğünde bir araya gelen AK Parti, MHP, CHP ve SP Gençlik Kolları Başkanları, Afrin’de yürütülmekte olan ’Zeytin Dalı Harekatı’na destek olmak için ortak bir basın açıklaması düzenledi.


Muş Şehitliği’nde bir araya gelen siyasi parti gençlik kolları başkanları birlik ve beraberlik çağrısı yaparak, Suriye’nin Afrin bölgesinde PKK-YPG/PYD ve DEAŞ terör örgütlerine karşı büyük bir kararlılıkla sürdürülen Zeytin Dalı Harekatı için tek yürek oldular. Şehitler için dua eden parti temsilcileri, Afrin’deki kahramanlara da duacı oldular. Burada basın açıklamasını okuyan Muş Kültürü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Bayrak, "Milli ve manevi değerlerimize bağlılık temelinde; ’farklılıklarımız zenginliğimizdir’ ve ’Mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır’ anlayışıyla siyasi partilerimizin gençlik kolları temsilcilerinin katıldığı bir program tertip ettik" dedi.


Program kapsamında şehitlik ziyaretinde bulunduklarını ifade eden Bayrak, "Tarih boyunca süregelen düşman taarruzlarını yoğun şekilde yaşadığımız bir dönemden geçmekteyiz. Bu taarruzlara karşı şanlı ordumuz her türlü mücadeleyi verirken bizlere de büyük mesuliyetler düştüğünü bilmeliyiz. Şu süreçte her şey olağanmış gibi davranamayız. Tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda cephede ve cephe gerisinde mücadele veren kahraman ceddimizde olduğu gibi milli şuur ve milli duruş neyi gerektiriyorsa öyle davranmak, her zamankinden daha fazla duyarlı olup bağları daha sıkı tutmak durumundayız. Bugün burada AK Parti, CHP, MHP, Saadet Partilerinin Gençlik Kolları Başkanları ve beraberlerindeki gençler bir araya gelerek dosta da düşmana da “Mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır” sözünün somut bir örneğini göstermek; fikirlerimiz, ırkımız, dilimiz, inancımız farklı olsa da ortak paydamız vatandır ve vatan hassasiyetimiz “partiler üstü bir olgudur” mesajını vermek; kahraman şehitlerimizi anmak ve ordumuza manevi destekte bulunmak adına toplanmıştır. Bugün inancımızın gereği ve kahraman ceddimizdeki birlik beraberlik ruhu ifa edilmiştir. Bu ruhla hareket etmenin bizi güçlü ve yenilmez kılacağı aşikardır. Gün siyaset üstü bir anlayışla milli, manevi değerlerimize daha sıkı sarılmanın ve dinimizin emrettiği sevgi, saygı ve hoşgörü kültürünü daha etkin kılmanın günüdür. Bizler aynı tabut altına giren, düğünlerde kol kola halay çeken, bir ağızdan türküler söyleyen, camilerde omuz omuza saf tutan, aynı sıralarda okul okuyan, oyunlar oynayan, birbirimizin çayını çorbasını içen, komşuluk eden insanlar olarak her türlü ayrıştırma hareketine karşı gayet bilinçli ve kardeşlik hukukumuza son derece bağlıyız" ifadelerini kullandı.


"Düşman odakların terör eylemlerinin yanında yoğun bir psikolojik savaş ve iç karışıklık çıkarmaya yönelik faaliyetler yürüttüklerini iyi biliyoruz" diyen Bayrak, "Bize düşen bu ve bunun gibi hain planlara karşı uyanık olmak, bizi birbirimizden ayrıştıracak, ötekileştirecek, bağlarımızı zayıflatacak eylem ve söylemlere fırsat vermemektir. Şüphesiz ki bu şuurla hareket etmek düşmana karşı en büyük darbe ve en önemli savunma stratejimiz olacaktır. Düşmanın ırk, mezhep ve siyasi ideoloji üzerinden bizleri bölmeye çalıştığını bir an olsun unutmamalı ve onlara bu fırsatı vermemek için çok dikkatli olmalıyız. Allah devletimize milletimize zeval vermesin, bağlarımızı daim ve kaim eylesin, düşmana fırsat vermesin. Aziz şehitlerimizin ruhları şad olsun. Allah ordumuzu korusun ve muzaffer eylesin" şeklinde sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.