ASAYİŞ - 20 Nisan 2024 Cumartesi 23:02

Hayvanları otlatırken ölü olarak bulunan gencin intihar ettiği ortaya çıktı

A
A
A
Hayvanları otlatırken ölü olarak bulunan gencin intihar ettiği ortaya çıktı

Mardin’de hayvanları merada otlatırken ölü olarak bulunan 16 yaşındaki S.E.’nin intihar ettiği ortaya çıktı.


Olay, Mazıdağı ilçesine bağlı Yalınağaç köyünde meydana geldi. S.E., 17 Nisan Çarşamba günü saat 13.00 sıralarında merada hayvanları otlattığı sırada ölü olarak bulundu. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve kolluk kuvvetleri sevk edildi. Cenaze, otopsi işlemlerinin ardından ailesine teslim edildi.


Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Başlatılan soruşturma kapsamında S.E.’nin intihar ettiği ortaya çıktı.



Hayvanları otlatırken ölü olarak bulunan gencin intihar ettiği ortaya çıktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun ’Bebeğinizle doğru iletişimle bağ kurabilirsiniz’ Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukcu Çebi, “Anne ve bebeğin güvenli olarak bağlanmasının, çocukların gelecek dönemlerindeki ruh hallerinin şekillenmesinde büyük etkisi vardır" dedi. Liv Hospital Samsun’dan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Nazlı Karakullukcu Çebi, anne ve bebek bağlanması sürecindeki öneme dikkat çekti. Bebeğin kendisini güvende hissetmesi gerektiğini ifade eden Uzm. Dr. Nazlı Karakullukcu Çebi, “Bu eşsiz özellikleri bir araya getirerek bebeğinizde güven, tanıma ve rahatlık duygusu oluşturabilirsiniz. Bebeğiniz konuşabilecek döneme geldiğinde bile sözsüz iletişimi, güvenli bir bağ oluşturmak ve sürdürmek için etkili bir yol olarak görebilirsiniz” diye konuştu. “Yüz, kelime söylemeden sayısız duyguyu ifade eder” Yüzün, bir kelime dahi söylemeden sayısız duyguyu ifade edebileceğinin altını çizen Uzm. Dr. Çebi, “Bebeğinizle iletişim kurduğunuzda ifadeniz sakin ve özenli ise o kendini güvende hissedecektir. Fakat yüzünüzde sıkıntılı, kızgın, endişeli, üzgün, korkulu veya dikkat dağıtıcı bir durum varsa bebeğiniz bu olumsuz duyguları alır, stresli ve güvensiz hisseder. Ses tonunuz, meşgul olan bir ses tonu ile hassasiyet, ilgi ve anlayış taşıyan bir ton arasındaki farkı anlayabilir. Bebeğinizi yıkamanız, taşımanız, sıcak bir kucaklama, güven verici hafif bir dokunuş bebeğinize çok fazla duygu aktarabilir. Güvenli bir şekilde bağlanan bebeklerin, çocukluğun ileriki aşamalarında daha empatiye açık olduğu gözlemlenebilir. Ayrıca bu çocuklar kararsız veya güvensiz bağlanma stilleri olan çocuklardan daha az yıkıcı, agresif ve daha olgun olabilir" bilgilerini verdi. "Mükemmel anne olmanız gerekmiyor" Bebekle güvenli bir bağ kurmak için mükemmel anne olmak gerekmediğini vurgulayan Uzm. Dr. Çebi, "Ebeveynlerden ayrılabilir, korktuğunda ebeveynlerinin onu rahatlatmasını bekleyebilir. Ebeveynlerin dönüşünü olumlu duygularla karşılar, itme ya da reddetme gibi davranışlar sergilemez. Ebeveynin yokluğunda diğer insanlar tarafından bir ölçüde rahatlatılabilirken ebeveynleri yabancılara tercih ederler” şeklinde konuştu. “Bağ kuramadım diye ümitsizliğe kapılmayın” Hiç bir annenin bebeği için günün 24 saatinde dikkatli ve hazır olması beklenemeyeceğini sözlerine ekleyen Uzm. Dr. Çebi, “Hayatın yoğun akışı içerisinde bebeğinizle bağ kuramadığınızı düşünebilirsiniz. Ancak bağ kurmanın bebekliğin ileriki dönemlerinde de mümkün olduğunu unutmayın. Beyin gelişebilen bir yapı olduğu için bu bağı oluşturmak her zaman mümkündür. Bağlanma konusunu çocukluk döneminde de ilişkinizin bir parçası haline getirebilirsiniz. Bebek ihtiyaçlarını gözden kaçırdıysanız veya yanlış yorumladıysanız, onun neye ihtiyacı olduğunu gözlemleyerek güvenli bağlantı sürecini oluşturabilirsiniz. Bu çabalar güveni derinleştirebilir ve size çocuklarınızla daha güçlü bir ilişki kurma şansı verebilir" ifadeleri kullandı.
Gaziantep Eşini öldürüp oğlunu yaraladıktan sonra elinde tüfekle sokak boyunca damadını aradı Gaziantep’te aile içi tartışmada eşini öldürdükten sonra oğlunu yaralayan şahsın, elinde tüfekle sokak boyunca damadını aradığı anlara ait görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde bir aracın arkasına saklanan damadını bulmaya çalışan şahsın olay yerine gelen polisleri görünce tüfeğini yere bırakıp teslim olması ve sonrasında da yaralı oğlunun ambulansa taşınma anları da saniye saniye yer aldı. Olay, akşam saat 22.00 sıralarında Şehitkamil ilçesi Belkız Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, yaşadıkları evdeki aile içi tartışma sonrası cinnet getiren Halil Özdemir (46), eline aldığı tüfekle eşi Zeynep Özdemir (44), oğlu İbrahim Eren Özdemir (15) ve damadı Hanifi Bozkurt’a (23) ateş etti. Olay sonrası tüfekle vurulan eş Zeynep Özdemir hayatını kaybederken oğul İbrahim Eren Özdemir ile damat Hanifi Bozkurt ise ağır yaralandı. Dehşet anları saniye saniye kamerada Aile içi tartışmada eşini öldürdükten sonra oğlunu yaralayan Halil Özdemir isimli şahsın, elinde tüfekle sokak boyunca damadını aradığı anlara ait görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde bir aracın arkasına saklanan yaralı damadını bularak öldürmek isteyen şahsın, olay yerine gelen polisleri görünce tüfeğini yere bırakıp teslim olması ve sonrasında da yaralı oğlunun ambulansa taşınma anları da saniye saniye yer aldı. Markete giderek "yaralı nereye gitti" diye bağırdı Görüntülerde, zanlının elinde silahla markete girerek damadını ararken "yaralı nereye gitti" diye bağırdığı anlar ve teslim olduktan sonra çevredeki vatandaşların zanlıya tepki gösterme anları de dikkat çekti. Katil zanlısının karakoldaki işlemleri sürüyor Cinnet getirerek eşini öldüren, oğlu ile damadını da ağır yaralayan katil zanlısı Halil Özdemir’in emniyetteki işlemlerinin sürdüğü öğrenildi. Zanlının, gün içerisinde yapılacak sağlık kontrollerinin ardından tutuklanma talebiyle adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma sürüyor.
Ankara Yeniden Refah’tan çağrı: “Engelli maaşları en az asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır” Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Davut Konakçı, Engelliler Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Engelli vatandaşlarımızın en azından normal bir yaşantıya sahip olmaları için engelli maaşları ve bakım aylıkları en az asgari ücret seviyesine çıkartılmalıdır” dedi. Yeniden Refah Partisi sayıları yaklaşık 11,5 milyonu bulan engelli vatandaşların refahı, maddi ve manevi konfora sahip olmalarını sağlamak için sürekli çalıştıklarını söyleyen Genel Başkan Yardımcısı ve Engelli Vatandaşlar Birim Başkanı Davut Konakçı, 10-16 Mayıs Engelliler Haftası dolayısıyla yazılı açıklamada bulundu. “Kamuda Engelli İstihdam oranı yüzde 6’ya çıkarılmalıdır” Engellilere en büyük hak ve imkanların Necmettin Erbakan başbakanlığında 54. hükümet döneminde sağlandığını hatırlatan Konakçı, açıklamasında şunları söyledi: “O dönemde kamu ve özel sektörde yapılacak engelli atamaları yüzde 2’den yüzde 3’e çıkarılmıştır ve halen yüzde 3 olarak devam etmektedir. Ancak bu kurum 2014 yılında kapatılarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesine alındıktan sonra engelli vatandaşlarımızın ve ailelerinin sorunları gün geçtikçe artmıştır. Şimdi değişen ve büyüyen nüfus ile doğru orantılı olarak artan engelli sayısı baz alındığında bugün engelli istihdamındaki oranın yüzde 6’ya çıkarılması elzem bir durumdur. Zaten bu konu ile ilgili partimizin Eylül ayı içerisinde meclis başkanlığına vermiş olduğu kanun teklifi halen komisyon raflarında bekletilmektedir. Yeniden Refah Partisi iktidarında bu oran en az yüzde 6 olarak düzenlenecektir.” “Kamuya her dönem en az 10 bin Engelli ataması yapılmalıdır” Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın her platformda dile getirdiği gibi “Engellilere hizmet önceliğimizdir” düsturu çalıştıklarını kaydeden Konakçı, “Bu yıl itibarı ile 2 bin 323 engelli ataması yapıldı. Ancak, sadece bu yıl sınava giren engelli sayısı 115 bin civarındadır. Tabii bunlar sınava girmeye müsait olan engelli kardeşlerimiz. Bir de bilinmeyen, sınavdan haberi olmayan, gündelik iş ve yardımlarla hayatını idame ettiren, maddi zorluk veya ulaşım imkansızlığı gibi problemlerle sınava giremeyenleri de hesaba katacak olursak bu sayı yaklaşık 200 bine dayanmaktadır. Ancak atama sayısına baktığımızda sınava girenlerin sadece yüzde 1,5’lik bir kısmının atamasının yapıldığı, tüm engelliler üzerinden bakılırsa da binde 1’lik bir kısmına iş verildiği tespit edilecektir” ifadelerini kullandı.
Çorum Zeytinyağı ve sarı kantaron yağı ilçe ekonomisine katkı sağlayacak Çorum’un Osmancık ilçesinde, doğanın şifa kaynakları zeytin yağı ile sarı kantaron bir araya getirilerek Osmancık Sarı Kantaron yağı hazırlandı. Çorum’un Osmancık ilçesinde 200-250 yıldır yabani formda yetiştirilen zeytinlerden elde edilen zeytin yağı ile yörenin yüksek kesimlerinde Mayıs ve Eylül ayları arasında yetişen sarı kantaronların toplanıp taze veya kurutulmuş çiçekleri ile yaprakları geleneksel yöntemlerle infüze (demleme) ettirilerek “Osmancık Sarı Kantaron Yağı” hazırlandı. ’İlçe ekonomisine katkı sağlaması amaçlanıyor’ Osmancık Kaymakamı Ayhan Akpay; Sarı kantoran yağı ile ilçe ekonomisine katkı sağlanmasının amaçlandığını belirtilerek, "Doğanın şifa kaynakları zeytin yağı ile sarı kantaron bir araya getirilerek Osmancık Sarı Kantaron Yağı hazırlandı. İlçemiz Zeytin Bölgesinde 200-250 yıldır yabani formda yetiştirilen, son yıllarda gastronomik öge olarak önemini arttırarak, hazırladığımız projeler ile dikim alanı ilçe geneline yaygınlaştırılan zeytinlerin yağları ile ilçemizin hemen her bölgesinde yabani formda yetişen doğanın şifa kaynağı sarı kantaronların yağları geleneksel yöntemlerle bir araya getirilerek bin bir derde deva ‘Osmancık Sarı Kantaron Yağı’ hazırlanmıştır. Osmancık Sarı Kantaron yağının hazırlanmasında geleneksel yöntemlerimizi korurken sürdürülebilir üretim ile yerel ekonomimizin desteklemesi amaçlanmıştır. Projenin gerçekleşmesinde emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim” dedi.