Tayvan'ı kendi topraklarının parçası olarak gören Çin'in tepkisine rağmen dün akşam saatlerinde adaya gelen ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, bugün Tayvan lideri Tsai Ing-wen ile görüşme gerçekleştirdi. Tsai görüşmede Pelosi'ye, Tayvan'ın en yüksek dereceli sivil madalyası ve "Uğurlu Bulutlar Düzeni" adı verilen şeref madalyası ile özel şeridini takdim etti.
Tsai, ABD Başkanı Joe Biden ve ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris'ten sonra üçüncü en üst düzey ABD'li yetkili olan Pelosi'ye Tayvan'a bu kritik dönemde verdiği somut destek için teşekkür etti. Tsai, Tayvan'ın artan askeri tehditler karşısında geri adım atmayacağını, bağımsızlığına sahip çıkacağını ve "demokrasiyi savunma hattını koruyacağını" söyledi. Pelosi'yi Tayvan'ın en güvenilir dostlarından biri olarak gördüklerini kaydeden Tsai, ABD'nin güvenilir bir ortak olduğunu ve güvenlik, ekonomik kalkınma ve tedarik zinciri konularında iş birliğini güçlendirmek için ABD ile çalışmaya devam edeceklerini de vurguladı.
Tayvan'a destek sözü
Tayvan'ı 25 yıl aradan sonra ziyaret eden ilk ABD Temsilciler Meclisi Başkanı olan Pelosi ise söz konusu ziyaretini ABD'nin Tayvan'a olan desteğinden vazgeçmeyeceğini kesin bir şekilde açıklığa kavuşturmak için gerçekleştirdiğini ifade etti. Tayvan'ın tarihi özgürlüğü seven tüm insanlar için bir ilham kaynağı olarak niteleyen Pelosi, kadın bir lider tarafından yönetilen Tayvan'ın demokrasisinin ise dünyanın en özgür demokrasilerinden biri olduğunu belirtti. "Dünyada bir direnç adası" olarak gördüğü Tayvan'ın "umut, cesaret ve kararlılıkla barışçıl ve müreffeh bir gelecek inşa etmenin mümkün olduğunu" gösterdiğini kaydeden Pelosi, gezinin 3 temel direğinin güvenlik, ekonomi ve demokratik yönetim olduğunu, ABD'nin 3 alanda da iş birliğini sürdürmeye hazır olduğunu ifade etti. Pelosi, ABD- Tayvan dayanışmasının şimdi her zamankinden önemli olduğunu da sözlerine ekledi.
Krize neden olmuştu
Pelosi'nin Tayvan ziyareti, Pekin yönetimi tarafından büyük tepkiyle karşılanmıştı. Çin, ziyaret öncesinde Tayvan Boğazı'na savaş uçakları göndermişti. ABD’nin Çin Büyükelçisi Nicholas Burns, Çin Dışişleri Bakanlığı'na çağrılmış, görüşmede ziyareti “güçlü bir şekilde” kınayan Çin Dışişleri Bakan Yardımcısı Xie Feng'in "ABD’nin hatasının bedelini ödeyeceğini” söylediği kamuoyuna yansımıştı. Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan açıklamada ise ordunun "yüksek alarm" seviyesinde olduğu belirtilmişti.
Demokrasi vurgusu
Pelosi ise dün gece Tayvan'a varmasının ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Ziyaretimiz, demokratik Tayvan'a olan desteğimizin sarsılmadığının göstergesi" diyerek, "Dünyanın otokrasi ve demokrasi arasında seçim yapmak zorunda olduğu bu dönemde ABD'nin 23 milyon Tayvanlıya verdiği destek çok önemli" ifadelerini kullanmıştı.
Pelosi daha önce Tayvan'ı Nisan ayında ziyaret etmeyi planlamış, ancak seyahat Pelosi'nin Covid-19'a yakalanması nedeniyle ertelenmişti.
Çin-ABD arasındaki Tayvan krizi
Pekin yönetimi Tayvan'ın Çin’in bir parçası olduğunu savunurken, Tayvan ise "bağımsız bir ülke" olduğunu belirtiyor. ABD ise Asya-Pasifik bölgesindeki askeri ittifaklarını güçlendirmeye çalışırken, Pekin yönetimi ABD gemilerinin bölgedeki faaliyetlerini "adaya destek sinyali" ve "provokasyon" olarak yorumluyor.
Burak Ersoy