GÜNDEM - 04 Mayıs 2024 Cumartesi 23:14

Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü

A
A
A
Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü

Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı.


Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi.


Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh


kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu.



“13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı”


Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı.



“Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı”


Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta.



’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz”


Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.



Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: "Macaristan’ın Türk Yatırım Fonu’na üye olma isteğini memnuniyetle karşılıyoruz" Türk Yatırım Fonu Guvernörler Kuruluşu toplantısında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Türk Devletlerinin, 2024 yılı sonu itibarıyla 1,9 trilyon dolar ekonomik büyüklüğe ve 178 milyon nüfusa ulaşarak dünya ekonomisi içinde önemli bir yer edinmesi beklenmektedir” dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türk Yatırım Fonu Guvernörler Kurulu toplantısına katılım gösterdi. Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde gerçekleştirilen toplantıya Şimşek’in yanı sıra Türk devletlerinden de birçok siyasi katıldı. Açılışta konuşan Şimşek, “Bugün Türk Devletleri Teşkilatı bünyesindeki iş birliğimizi Türk Yatırım Fonu’nu operasyonel hale getirerek güçlendiriyoruz. Bu vesileyle, başta Türk Yatırım Fonu kurulması kararını alan Devlet Başkanlarımız olmak üzere, Türk Yatırım Fonu Başkanı Sayın Baghdad Amreyev’e ve Fon’un Kuruluş Anlaşması müzakerelerinde 2 yıla yakın yoğun çaba sarf eden üyelerimizin ilgili Bakanlık temsilcilerine ve Türk Devletleri Teşkilatı Sekretaryasına şükranlarımı sunuyorum” dedi. “Türk Yatırım Fonu’nu 500 milyon dolar kayıtlı sermaye ile kuruyoruz” Bugün Fon’un operasyonel hale getirilmesine ilişkin ilk kararların alınacağı tarihi bir toplantı gerçekleştirildiğinin altını çizen Bakan Şimşek, “Türk Devletlerinin, 2024 yılı sonu itibarıyla 1,9 trilyon dolar ekonomik büyüklüğe ve 178 milyon nüfusa ulaşarak dünya ekonomisi içinde önemli bir yer edinmesi beklenmektedir. Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi çerçevesinde, Türk Yatırım Fonu’nu kurmaktaki en büyük amacımız, Türk Devletleri arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişmesini sağlamaktır. Türk Yatırım Fonu’nu 500 milyon dolar kayıtlı sermaye ile kuruyoruz. Türk Yatırım Fonu hem kamu hem de özel sektör yatırımlarımızın ivmelenmesini sağlayacaktır. Ayrıca, Fon birçok alanda projelere teknik destek verecektir. Fon, KOBİ’lerin büyümesinde ve altyapı, yenilenebilir enerji, tarım ve turizm gibi birçok alandaki yatırımların artmasında kritik role sahip olacak ve devam eden ekonomik kalkınmaya katkı sunacaktır. Türk Yatırım Fonunu İstanbul’da kurmaya karar vermiştik. Bu konuda üye devletlerimize desteklerinden dolayı teşekkür ederim. İstanbul’un jeopolitik konumu, güçlü girişimcilik ekosistemi ve nitelikli beşeri sermayesi Fon’a katkılar sunacaktır” ifadelerini kullandı. “Macaristan’ın Türk Yatırım Fonuna üye olma isteğini memnuniyetle karşılıyoruz” Fon’un yüksek standartlı bir uluslararası finans kuruluşu olmasını amaçladıklarını dile getiren Bakan Şimşek, “Fon; organizasyon yapısı, karar alma mekanizmaları, insan kaynakları, risk yönetimi, izleme ve denetleme fonksiyonlarıyla her açıdan uluslararası en iyi uygulamalara uygun olarak faaliyet gösterecektir. Bugün ayrıca, Fon’a ilişkin Ev Sahibi Ülke Anlaşmasını Fon Başkanı ile birlikte Bakan Yardımcımız imzalayacak. Fon’un iş modelinde uzun dönemli finansal sürdürülebilirlik temel ilke olmalıdır. Ayrıca, Fon bünyesinde yüksek nitelikli, profesyonel kadroların oluşturulması önem taşımaktadır. Bu çerçevede, Fon Başkanına ve Genel Müdürüne önemli görevler düşmektedir. Fon’un etkin işleyişini sağlayacak yönetmelikler ve iş planlarının hazırlanma sürecinin olabildiğince hızlı şekilde tamamlanması da en büyük temennimizdir. Macaristan’ın Türk Yatırım Fonuna üye olma isteğini memnuniyetle karşılıyoruz. Fon faaliyetlerine başladığında Macaristan’ın üyelik sürecinin tamamlanması önem verdiğimiz gündem maddelerinden biri olacaktır. Türk Yatırım Fonu’nun, çalışma ilkeleri ve etkin işleyiş mekanizmasıyla başarılı işbirliklerine örnek olacağına inancımız tamdır” açıklamasında bulundu.
İstanbul Altın kalpli Semih Koyu Fenerbahçe taraftarı olan Semih, mendil satarak kendisi gibi engelli kardeşinin sigortasını ödüyor, ihtiyaçlarını karşılıyor. Semih’in kongre üyesi olma isteğini ise Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez karşılıksız bırakmadı. 10-16 Mayıs Dünya Engelliler Haftası kapsamında evlerine ziyarete gittiği Semih (36) ve Tolga (34) ile yakından ilgilenen Başkan Çerkez, iki kardeşin tüm ihtiyaçlarının karşılanması talimatını verdi. Başkan Çerkez’in, “Semih artık çalışma, ben size bakarım” teklifine, “Hayır başkanım. Çalışmam lazım” diye karşılık veren Semih, haftanın dört günü Çekmeköy’den Üsküdar’a gidip, akülü arabada mendil satıyor. 50 yıl önce memleketleri Ardahan’dan göç edip İstanbul Çekmeköy, Sultançiftliği Mahallesi’nde oturmaya başlayan Hülya ve İzzet Sarıkaya çifti kendilerine yeni bir hayat kurdu. Mutlu evliliklerinden Semih ve Tolga adını verdikleri iki erkek çocuğu oldu. Tanısı konulamamış bir hastalık nedeniyle Tolga henüz 15 yaşındayken felç geçirerek yürüme ve konuşma yetisini büyük ölçüde yitirdi. Sarıkaya çifti, oğullarının hastalığıyla ilgili çalmadık kapı, gitmediği hastane kalmadı ancak Tolga’nın hastalığına bir çare bulamadılar. Davul zurnayla askere gitmişti ancak kardeşi gibi aniden hastalandı Kardeşinin ani hastalığı Semih’e de büyük üzüntü yaşattı. Mahallede akrabaları, komşuları onu davul zurnayla 2008 yılında askere gönderdi. Semih acemi birliği için Sivas’a ardından usta birliği için Trabzon’a gitti. Askerliğinin beşinci ayında Semih’ten de acı haber geldi. O da kardeşi gibi aniden hastalığa yakalandı. Önce GATA’ya tedavi için yatırıldı. Bir süre GATA’da yatan Semih taburcu edildi. Sarıkaya çifti Semih’i de doktor doktor dalaştırdı, ona da bir çözüm bulamadılar. "Semih’in mücadelesi hepimize ders olsun" Çekmeköy Sultançiftliği Mahallesi’nde yaşayan Sarıkaya ailesini ziyaret eden Belediye Başkanı Orhan Çerkez’in Semih ve Tolga’yla buluşmasında mahalle muhtarı Engin Çelik de yer aldı. Sarıkaya ailesinin bu güne kadar her türlü ihtiyacıyla ilgilenen muhtar Çelik, "Mahallemizde 26 tane dezavantajlı evladımız var. Hem İBB yetkilileri hem de yeni dönemde Çekmeköy Belediye Başkanımız yakından ilgileniyor" dedi. Semih’in verdiği mücadelenin, yaptığı güzelliklerin herkese ders olması gerektiğini ifaden eden Başkan Çerkez ise, "Haftanın dört günü buradan kalkıp, Üsküdar’a gitmek büyük bir çaba. Belediye otobüsüyle gidip, akşam 22.00 sularında tekrar eve dönen Semih, akülü arabayla mendil satıyor. Bu halde verdiği mücadele, yaşama azmi ve isteği takdirle karşılanmalı" diye konuştu. Semih’in engelli kardeşi ve okuyan öğrenci kardeşleri için verdiği mücadelenin büyük bir insanlık dersi olduğuna dikkat çeken Çerkez, "Bu azim ve gayret hepimiz için rehber olmalı. Tanısı konulamayan hastalığa yakalanan iki kardeşi hayata bağlayan en önemli şey ise anne ve babasının gayreti. Bu gayret çok kıymetli. Semih, koyu bir Fenerbahçe taraftarı. Kendisi kongre üyesi olmak istiyor. İlk fırsatta onu Fenerbahçe kongre üyesi yapacağım. Önümüzdeki sezon da birlikte maç izlemeye gideceğiz. O verdiği mücadeleyle hepimize insanlık dersi veren bir iyilik meleği. Altın kalpli. Zaman zaman mendil satarak kazandığı parayla sokak havanlarına mama, mahallede ihtiyacı olan ailelere de destek oluyor" dedi. Semih Üsküdar esnafının da kahramanı Satış yaptığı Üsküdar’da bölge esnafının da kahramanı olan Semih Sarıkaya, yaptıklarını önce anlatmak istemese de Başkan Çerkez ısrar edince, “Başkanım çok önemli değil. Benim tek isteğim kardeşimin sigortasını ödeyip, onu malulen emekli etmek. Bir diğer isteğim de gücüm yettiğince çalışıp, öğrencilere burs vermek. Ben bölüştükçe, paylaştıkça mutlu oluyorum. Sokak hayvanlarına bakıyorum. Hayatı ve yaşamayı çok seviyorum” diye konuştu. "Tek isteğim Fenerbahçe’nin şampiyonluğu" Başkan Çerkez’in, "Bizden başka ne istiyorsun Semih" diye sorması üzerine Semih, "Tek isteğim Fenerbahçe’nin şampiyonluğu. Aziz Yıldırım başkan olursa, birlikte maç izlemek benim için paha biçilmez bir an olacak" şeklinde konuştu. Haziran ayında kongrede tekrar aday olduğunu açıklayan Aziz Yıldırım ile görüntülü de konuşan Semih, "Bugünün kazananı benim" diyerek mutluluğunu ifade etti. Akülü sandalye ve koltuk değnekleri verildi Sarıkaya ailesinin taleplerini de dinleyen Başkan Çerkez, kardeşlerden gelen elektrikli tekerlekli sandalye, kol değnekleri, fizik tedavi, engelsiz yaşam aracıyla ulaşım ve evlerinin bahçesine kamelya isteğini de gerçekleştireceklerini belirtti.