Adıyaman Sivil Toplumu Destekleme Derneği Başkanı Mustafa Işıldak, 10 Ocak Dünya Gazeteciler Günü münasebetiyle yaptığı açıklamada vatandaşlara, gazetelere destek olun çağrısında bulundu.
Başkan Işıldak,"İnsanlar gazeteci parayla okumaktan kaçınıyorlar. Bunu yapanlar basının özgür olmasından yana olduklarını söylüyorlar. Gazetecilerin objektif olabilmeleri için ekonomik anlamda rahatlatılması lazım. Sırtını devlet ilanlarına yaslayan gazeteler tam anlamıyla objektif olamazlar. Halkın, gazete alarak gazetelere ekonomik anlamda destek vermesi lazım. Ekonomik anlamda özgür olmayan basın siyasi açından da özgür olamıyor" dedi. Basın mensuplarının sorunları dile getirme noktasında çoğu zaman
yalnız kaldığına ifade eden Işıldak,"Basında yer alan bir haber oluyor. Konunun muhatabı açıklama yapmıyor. Toplum içinde de gazeteciler beni karalıyor anlamında konuşuyor. Açıklamayı yazılı olarak göndermiyor. Söylentiler kulaktan kulağa yayılarak yapılıyor. Gazetecinin yayınladığı haber kadar yetkilinin yapacağı açıklama da haber değeri taşıyor. Mesela; doğalgaz konusunu gazeteciler günlerce yazdı çizdi. Buna rağmen bugüne kadar ne belediyeden ne de Akmercan’dan bir açıklama gelmedi. Makine Mühendisleri
Odasından bile bir açıklama yapılmadı. Onların da düşüncelerini kamuoyuyla paylaşması gerekiyor. Açıklama yapılmayınca kamuoyu gazetecinin yazdığıyla bilgileniyor" diye konuştu. ’Haber kutsal, yorum hürdür’ ilkesine riayet edilmesi gerekildiğini vurgulayan Işıldak, şunları söyledi: "Basında yer alan haber ve yorumlar karşısında haklı bir savunma yapamayan veya açıklama dahi gönderemeyen bazı siyasetçi ve bürokratların ilgili basın mensubunun kasıtlı, çıkar amaçlı veya sübjektif hareket ettiğini iddia eden
dayanaksız söylentilere maalesef halen rastlanabilmektedir. Oysa ’haber kutsal, yorum hürdür’ ilkesini göz önüne aldığımızda yayınlanan haber kadar ilgilisinin bu habere karşı yapabileceği açıklamaların da aynı derecede kutsal görüleceğinin bilinmesi gerektiğine inanıyoruz. Çünkü gelinen makamların demokrasilerde, yalnızca tahakküm yeri değil, aynı zamanda öneri ve yapıcı eleştirilere tahammül yeri de olması gerekir. Öte yandan, artık sorunların yalnızca basın ve siyasetçiye ihale edilme alışkanlığından
vazgeçilerek en büyük gücün vatandaşlık olduğunun bilinci içerisinde sivil toplumun da çözüm ortağı olması gerektiği göz ardı edilmemelidir. Hatta belki bunlardan da önemlisi, büyük çoğunluğu günde 20 kuruşunu gazeteye ayırmaktan veya küçük de olsa bir reklam vermekten kaçınan bir toplumun, arzuladığı objektif ve özgür basının nasıl mümkün olabileceğine de inandırıcı bir açıklama getirilmesi gerekmektedir. Bu duygu ve düşüncelerle 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü, yürekten kutluyor ve bu vesileyle;
sokağın sesini yansıtan fedakar yerel medya mensubu arkadaşlarımızı ulusal medyada da görmeyi temenni ediyoruz" diye konuştu.