EKONOMİ - 16 Temmuz 2018 Pazartesi 09:56

Turkcell dijital deneyimini KOBİ’lerle buluşturdu

A
A
A
Turkcell dijital deneyimini KOBİ’lerle buluşturdu

Türkiye Teknoloji Buluşmaları’nın üçüncü sezonu Kayseri’de yapılan toplantıyla tamamlandı.

Türkiye Teknoloji Buluşmaları’nın üçüncü sezonu Kayseri’de yapılan toplantıyla tamamlandı. Toplantılarda, endüstri 4.0, dijital ekonomi ve güvenlik, akıllı ödeme sistemleri, akıllı tarım uygulamaları, IoT gibi konular konuşuldu.


Ülke ekonomisinin yüzde 85’ini oluşturan ve Türkiye’nin dijitalleşmesi yolundaki en önemli parçalardan biri olan KOBİ’lere özel düzenlenen Türkiye Teknoloji Buluşmaları’nın üçüncü sezonu Kayseri’de yapılan toplantıyla tamamlandı. Turkcell’in ana desteğiyle, 7 ilde 5 bini aşkın kişinin katılımıyla düzenlenen buluşma serisinde ana odak dijitalleşme oldu. Toplantılarda, endüstri 4.0, dijital ekonomi ve güvenlik, akıllı ödeme sistemleri, akıllı tarım uygulamaları, IoT gibi konular ele alındı.


“KOBİ’lerimizi Dijitalleştirmek için seferberlik ilan ettik”


KOBİ’leri dijitalleştirmek için Anadolu’yu karış karış gezdiklerinin altını çizen Turkcell Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İsmail Bütün şunları söyledi:


“Yakın bir zamanda “İşte Destek İşte Turkcell” diyerek KOBİ’lerimizi dijitalleştirmek için bir seferberlik başlattık. Ülkemizin göz bebeği KOBİ’lerimizin dijitalleşme süreçlerini ne kadar çabuk tamamlarsak, Türkiye’nin dijitalleşme sürecini de o denli hızlı tamamlamış olacağımızın bilinciyle hareket ediyoruz. Bu nedenle Türkiye’nin neresinde olursa olsun KOBİ’lerimizin ayağına giderek, onların ihtiyaçlarını ve beklentilerini yerinde belirliyoruz. Bu anlamda Türkiye Teknoloji Buluşmaları’yla da KOBİ’lerimizin yoğun faaliyet gösterdiği illerdeki binlerce KOBİ temsilcisi ile bir araya geldik. Bir yandan dijitalleşmeyle ilgili tecrübelerimizi kendilerine aktarırken bir yandan da birebir kendi ağızlarından ihtiyaçlarını, beklentilerini dinleme şansı bulduk. Bu tip buluşmaların karşılıklı etkileşimin yanı sıra KOBİ’lerimizin dijital hale gelmesi, uluslararası alanda rekabet güçlerini ortaya çıkarsı açısından da büyük önem taşıdığına yürekten inanıyorum. Bu vesileyle Türkiye’nin 7 ilinde düzenlediğimiz bu yılki toplantılara katılan her bir KOBİ’mize ayrı ayrı teşekkürlerimi iletiyorum.”


Denizli’de başladı Kayseri’de tamamlandı


Her biri dijitalleşme alanında uzman olan konuşmacıların deneyimlerini paylaştığı üçüncü sezonunun ilk toplantısı Denizli’de düzenlendi. Ardından sırasıyla KOBİ’lerin yoğun bir şekilde yer aldığı Tekirdağ, Samsun, Gaziantep, Antalya, Adana yapılan buluşmaların son durağı Kayseri oldu. KOBİ temsilcilerinin ilgiyle takip ettiği toplantılarda, KOBİ’ler dijitalleşme süreçlerinde kendilerine yardımcı olacak bilgileri birebir uzmanlarından öğrenirken, dijitalleşme yolunda kafalarındaki soruların cevaplarını da öğrenme şansını yakaladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Bolat: “Dünyada Gazze’deki İsrail soykırımına karşı ticareti durdurma kararı alan öncü ülkelerin başında geliyoruz” Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Dünyada Gazze’deki İsrail soykırımına karşı ticareti durdurma kararı alan öncü ülkelerin başında geliyoruz” dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, TBMM Genel Kurul’da Ticaret Bakanlığının ve bağlı kuruluşlarının 2025 yılı merkezi yönetim bütçe kanunu teklifi ile 2023 yılı merkezi yönetim kesin hesap kanun teklifinin görüşmelerinde konuştu. Türkiye ekonomisinin 2023 yılında zayıf dış talep ve 6 Şubat’taki iki çok yıkıcı deprem felaketlerine rağmen yüzde 5,1 oranda büyüme kaydederek güçlü bir performans sergilediğini belirten Bolat, “Ülkemiz, OECD ülkeleri içinde 1., Avrupa’da 2., G-20 ülkeleri içinde ise 3. sırada yer almıştır. 2023 yılında nominal Gayri Safi Yurtiçi Hasıla ‘GSYH’ 1 trilyon 130 milyar dolara ulaşarak rekorunu yenilemiş, kişi başına düşen milli gelir ise yüzde 24,2 artışla 13.243 dolara ulaşmıştır. Ekonomimiz 2024 yılı ilk çeyreğinde yüzde 5,3, ikinci çeyreğinde yüzde 2,4 ve üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1 olarak büyümüş, ilk dokuz ay itibarıyla GSYH’miz %3,2 oranında büyüme kaydetmiştir. 2024 yılı ilk 9 ay sonunda yıllıklandırılmış milli gelirimiz 1 trilyon 260 milyar dolarlık rekor seviyeye yükselmiştir. Türkiye ekonomisi, büyüme performansını kesintisiz 17 çeyrektir sürdürmüştür. İlk dokuz ayda net mal ve hizmet ihracatı 1,9 puanlık katkı ile büyümenin temel sürükleyicisi olmuştur” ifadelerini kullandı. Ticaret Bakanlığı olarak 16 bin 500 kadarı gümrük idarelerinde olmak üzere toplam 24 bin çalışanla ihracatı sürdürülebilir bir şekilde artırmak, yerli üreticiyi ithalat ve haksız rekabet baskısına karşı korumak, gümrüklerin etkinliğini artırmak, iç ticaretin istikrarlı ve adil rekabet şartlarında işlemesini sağlamak, esnaf ve KOBİ’leri güçlendirmek ve tüketicileri korumak için var güçleriyle çalışmaya devam ettiklerini aktaran Bolat, “Bu çerçevede, ihracatı artırmak amacıyla pazara giriş, pazarda tutunma ve derinleşme, markalaşma, yeşil ve dijital dönüşüm ile e-ihracat gibi alanlarda ihracatçı firmaları toplamda 42 adet destek programı yoluyla desteklediklerini söyledi. “E-ihracatımızın genel ihracatımız içerisindeki payını 2028 yılına kadar yüzde 10’a yükseltmeyi hedefliyoruz” İhracat Akademisi ile mevcut 140 bin ihracatçı firma sayısını 2030 yılına kadar 200 bin ihracatçı sayısına yükseltmeyi hedeflediklerini dile getiren Bolat, “Yeşil dönüşümün ‘Responsible- Sorumluluk programımız’ yanı sıra dijital dönüşüm sürecinde de Ticaret Bakanlığı olarak kapsamlı desteklerimizle, firmalarımıza stratejik alanlarda özel destekler veriyoruz. AB ile yeşil mutabakata uyumun altyapısını hazırlıyoruz. Kolay İhracat Platformu ‘KİP’ ve E-Kolay İhracat Platformu ‘E-KİP’ ile ihracat yapmak isteyen firmalarımıza çevrimiçi rehberlik ediyor, danışmanlık hizmetleri sağlıyoruz. Bu çalışmalar sonucunda, 2022 yılında yüzde 0,9, 2023 yılında yüzde 2,1 olan 2024 yılı Ocak-Kasım döneminde ise yüzde 2,64 seviyesine ulaşan e-ihracatımızın genel ihracatımız içerisindeki payını 2028 yılına kadar yüzde 10’a yükseltmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu. “Yerli üretimimizi, sanayimizi, istihdamımızı ve ülkemiz ticaretini korumaya hizmet eden etkili kararları hayata geçirdik” Konuşmasının devamında yerli sanayiyi haksız rekabete neden olan dampingli ve sübvansiyonlu ithalat veya artan ithalat kaynaklı zarar ve tehditlere karşı en fazla koruyan ülkeler arasında olduklarını kaydeden Bolat, “Hâlihazırda 130 adet dampinge ve sübvansiyona karşı tedbirimiz, 115 adet önlemlerin etkisiz kılınmasına karşı tedbirimiz yürürlüktedir. Yani dampingli ithalatın diğer ülkeler üzerinden gelmesine de müsaade etmiyoruz. 10 ürün grubunda da korunma tedbirimiz bulunmaktadır.2024 yılında binek otomobil ve altın ithalatını azaltmaya yönelik etkili tedbirler aldık. Çelik sektörümüzü haksız ticari uygulamalara karşı korumak üzere anti-damping ve korunma önlemlerimizi uyguladık. Tekstil, konfeksiyon, çelik sektörlerimizde; ayakkabı, güneş paneli, seramik, polyester, yassı çelik, filmaşin gibi sanayi ürünleri ile ceviz, badem, melas başta olmak üzere birçok tarım ürününde yerli üretimimizi, sanayimizi, istihdamımızı ve ülkemiz ticaretini korumaya hizmet eden etkili kararları hayata geçirdik” diye konuştu. “Tespit edilen aykırılıklar için 4 milyar 750 milyon TL’nin üzerinde idari para cezası uyguladık” 2024 yılından bugüne kadar, başta gıda sektörü olmak üzere ulusal, yerel ve zincir marketler, alışveriş merkezleri, otomotiv, emlak ve kuyum sektörleri, fahiş fiyat artışı ve stokçuluk faaliyetleri ile tüketicinin korunması kapsamında, 81 ilde toplam 425 bin 737 işletmeyi denetlediklerini belirten Bolat, “Tespit edilen aykırılıklar için 4 milyar 750 milyon TL’nin üzerinde idari para cezası uyguladık” dedi. “Dünyada Gazze’deki İsrail soykırımına karşı ticareti durdurma kararı alan öncü ülkelerin başında geliyoruz” İsrail ile ticaretin durdurulmasına ilişkin Bolat, “Hükümetimizin yoğun çalışmaları ile Türkiye olarak Gazze’ye, Batı Şeria’ya, Lübnan’a en fazla yardımlar gönderen ülke konumundayız. Buradan şunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Yetkili kurumlarımızın dışında yapılan ve İsrail’i durdurmaya yönelik en büyük mücadeleyi veren Türkiye’yi ve hükümetimizin büyük mücadelesini yıpratmayı amaçlayan, Filistin’in menfaatine değil, olsa olsa İsrail’in sevineceği bu tür açıklamalara asla itibar edilmemelidir. Devlet, hükümet, Ticaret Bakanlığı hiçbir ülke ile kendisi ticaret yapmaz. Ticaret, sahipleri yurtiçi sermaye veya uluslararası yatırımcı olan şirketler tarafından yapılır. 7 Ekim 2023’ten sonraki 6 ay içinde bir yandan ateşkes ve yardımları ulaştırma mücadelesi verirken, İsrail ile ihracat ve ithalat ticaretini aldığımız gümrük tedbirleri ile yüzde 32 oranında azaltmıştık. Ancak İsrail’in kalıcı ateşkes çabalarını kategorik reddetmesi ve insani yardımların Gazze’ye ulaşmasını engellemesi karşısında, 9 Nisan 2024 tarihinde İsrail’e ihracatı 54 fasıl altında bin 109 ürün bazında hükümetimiz durdurma kararını aldı. İsrail’in tutumunu devam ettirmesi nedeni ile Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz bu defa İsrail ile ticareti hem ihracat hem ithalat olarak 2 Mayıs 2024 tarihinde tamamen durdurma kararı aldı. Bu kararı aldık ve sıkı bir şekilde uyguluyoruz. Dünyada Gazze’deki İsrail soykırımına karşı ticareti durdurma kararı alan öncü ülkelerin başında geliyoruz” ifadelerini kullandı. 2 Mayıs 2024 tarihinden sonra, Türkiye’de İsrail’e yönelik ihracat ve ithalat için tescil edilmiş hiçbir gümrük beyannamesinin bulunmamakta olduğunu söyleyen Bolat, aynı şekilde İsrail’den Türkiye’ye hiçbir sevkiyatın bulunmamakta olduğunu kaydetti.
Ankara 2025 bütçe görüşmeleri Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “2024 yılında devam eden KKM hesaplarından herhangi bir zarar söz konusu değildir” dedi. Şimşek, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen 2025 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2023 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Şimşek, 2024 ikinci yarısından sonra uyguladıkları program sayesinde önemli kazanımları olduğunu söyleyerek, “Öncelikle makro finansal istikrarı güçlendirdik. Ekonomide yeniden dengelenmeyi sağladık. Şoklara karşı dağınıklığımızı arttırdık. Burada tabii ki ticari açığın milli gelire oran olarak yüzde 5.5 civarından yüzde birin altına inmesi olması değerlidir. Uluslararası rezervlerimizi arttırdık. Brüt rezervlerimiz 98.5 milyar dolardan 6 Aralık itibariyle 159.4 dolara çıktı. Swap hariç net rezervlerimiz yaklaşık 109 milyar dolar artışla 48.3 milyar dolara yükseldi. Çünkü o rakam tabii burada argümanlardan bir tanesi bunun üzerinden sağlandığı yönü de bu doğru değil. Bu artışın üçte ikisinden fazlası uzun vadeli maliyetli dış kaynak artı. Türkiye’deki portföy tercihlerinden kaynaklandı. Dolayısıyla bütün portföy yatırımları yani hepsine carry trade deseniz ki bir kısmı on yıl vadeli, beş yıl vadeli, iki yıl vadelidir, onların hepsine dahi deseniz bunların rezerv artışındaki payı üçte bir düzeyinin altındadır. Uluslararası tanıma göre rezerv yeterliğini sağlamış durumdayız. Son bir buçuk yılda ülke risk primimiz dört yüz elli bas puandan fazla düştü. Aynı dönemde gelişmekte olan ülkelerdeki risk primindeki düşüş bunun onda biridir. Bir program yoksa program başarılı bir şekilde uygulanmıyorsa bir ülkenin risk primi kendisine benzer ülkelerden nasıl oluyor da aynı dönemde on kattan fazla düşüyor diye sormak lazım. Bu program öncesinde on yıl vadeli gösterge tahvilimizin maliyeti yüzde onun üzerindeyken bugün yüzde 7 civarına düşmüş. Yani Türkiye’nin dış kaynak maliyeti yüzde 30 düşmüştür. Real sektör ve bankalarımız çok daha uygun koşullarda finansmana erişiyor. En önemlisi Türk Lirası’na güveni kazandırdık” ifadelerini kullandı. Şimşek, kur korumalı mevduatın 68 haftadır kesintisiz bir şekilde düştüğünü hatırlatarak, “Kur korumalı mevduat stoku geçen sene zirve 3.4 trilyon liraydı. Bugün itibariyle 1.2 trilyon liranın altına düşmüş durumda. 2024 mevduat faizi ortalama yüzde 54.6. Ama kur artışı bunun yarısı bile değil. Dolayısıyla 2024 yılında devam eden KKM hesaplarından herhangi bir zarar söz konusu değildir” dedi. Şimşek, deprem harcamalarına rağmen bütçe açığını kontrol altına aldıklarını ve düşürmeye başladıklarını ifade ederek, “Bakın 2023 yılında ve 2024 yılında bugünkü fiyatlarda deprem yaralarını sarmak için 2.6 trilyon lira para harcadık. Bugünkü kurla 75 milyar dolara denk geliyor. Aldığımız harcama ve gelir tedbirleriyle 2023 yılı bütçe açığını milli gelire oran olarak yüzde 5.2’de tuttuk. Gelişmekte ülkelerde bu oran geçen sene yüzde 5.3’tü. Ülkemizde deprem hariç açığın milli gelire oranı geçen sene yüzde 1.6. Gelişmekte olan ülkelerde yüzde 5.3. Bütçe açının milli gelire oranını bu sene biz yüzde 4.9, 2025 yılında ise yüzde 3.1 indirmeyi hedefliyoruz. Finansman ihtiyacının azalmasıyla borç ve faiz yükü artışını da bundan sonra sınırlayacağız. Evet bu sene üç büyük kredi kuruluşu tarafından notu iki kademe birden artan dünyada tek ülkeyiz” şeklinde konuştu. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in eşi Esra Şimşek de Genel Kurul salonunda Bakan Şimşek’in konuşmasını takip etti.
İstanbul Metin Öztürk: "Futbola adaletin gelmesini istiyoruz" Galatasaray Spor Kulübü İkinci Başkanı Metin Öztürk, Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu’nu istifaya davet ederek, futbola adaletin gelmesini istediklerini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 16. haftasında Galatasaray, sahasında karşılaştığı Trabzonspor’u 4-3’lük skorla mağlup etti. Maçın ardından Galatasaray Spor Kulübü İkinci Başkanı Metin Öztürk, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. İki takımın oyuncularını ve teknik direktörlerini tebrik ederek sözlerine başlayan Metin Öztürk, "En büyük tebrik, taraftarımıza. Susmayan, bıkmadan bizi desteklediler. Federasyona ve hakemlere rağmen bizi destekleyen taraftarımızı tebrik ediyorum. 30 milyon taraftarımız, bizi radyo ve televizyonda takip etti. Geçen hafta, tüm kurullarıyla beraber federasyonu istifaya davet ettik. Ne kadar haklı olduğumuzu bugün yine gördük. Sivasspor maçında verilmeyen 3 kırmızı kart vardı. Ardından federasyon başkanının bizim başkanımızı tehdit etmesi de var. Biz, savcılığa başvurduk. Başkanımız da hak mahrumiyeti aldı. Hani kulüp başkanları sevk edilmeyecekti? Hani kulüp başkanları da haklarını savunabilecekti böylece. Demek ki bu işler seçilene kadar. Kim bilir kimlere ne sözler verdiler. "Futbolun ilahi adaletiyle 4-3 galip geldik" Yedikleri 3. gole değinen Öztürk, "Top çizgiyi geçerse aut olur. Top çizgiyi geçti ama aut olmadı. İçeri girdi ve oynandı. Sonra rakibimiz 3. golü attı. VAR devreye girdi mi? Girmedi. O zaman VAR niye var? Futbolun ilahi adaletiyle 4-3 galip geldik. Hakemlerin talimatla hareket ettiğini düşünüyoruz. Artık bu federasyonun Galatasaray’ı engellemek için her şeyi yaptığını düşünüyoruz. Hakemlerin, Merkez Hakem Kurulu’nun ve federasyonun adaleti olmayabilir ama futbolun adaleti var. Galatasaray, alnının akıyla 3 puan aldı" ifadelerini kullandı. "Futbola adaletin gelmesini istiyoruz" TFF’nin vaatlerine kandıklarını vurgulayan Öztürk, "Tahkim Kurulu’ndan istifalar oldu. Normalde yedeklerin gelmesi lazım ama dışardan başka atamalar oldu. Gerçekten inanmakta zorluk çekiyoruz. Biz çıkacağız ve futbolumuzu oynayacağız. Galatasaray, Merkez Hakem Kuruluna ve federasyona rağmen 25. şampiyonluğu alıp gerçek 5. yıldızı formaya takacak. Biz bugün yine tüm federasyonu tüm kurullarıyla beraber istifaya davet ediyoruz. Futbola adaletin gelmesini istiyoruz. Bunu da kazandığımız gün söylüyoruz. Biz, sahada kalacağız, sahada konuşacağız ve sahada kazanacağız" şeklinde konuştu. Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek’in aldığı ceza hakkında da konuşan Öztürk, "Hak mahrumiyeti cezası alan tek başkan. Ertuğrul Başkan da ceza almıştı, daha ağır sözler söylediği halde. Para cezasıydı. Demek ki artık literatüre bir intikam kültürü de giriyor. Nasıl tahkim istediği atamaları yapabiliyor tahkimde olmayan insanları. Sonra racon kültürü de gelir her şeyi bekliyoruz" dedi. "Şampiyonluk konuşmak için çok erken" Şampiyonluk konuşmak için çok erken olduğunun altını çizen Metin Öztürk, "Bu uzun bir maraton. Biz bugünkü skora ve bugünkü maça bakmıyoruz. Şampiyonluk konuşmak için çok erken. Diğer 18 takımın emeğine saygısızlık olur. Ama biz bu adaletsiz federasyonun bir an önce gitmesini istiyoruz. Herkes için, sadece Galatasaray için değil" şeklinde konuştu. "Bugün auta giden bir topun VAR konusu olmaması kötü niyettir" Yabancı VAR konusunda TFF’nin kendileri ile iletişime geçmediğini belirten Öztürk, "Şu an yabancı VAR, yabancı hakemi konuşmak çok erken. Biz şu an futbola adalet gelmesini bekliyoruz. Bugün auta giden bir topun VAR konusu olmaması, hakemin bunu VAR’a sormaması ya bir cahilliktir, ya kötü niyettir. Biz burada kötü niyet olduğuna inanıyoruz" açıklamasını yaptı. "Herkes için adalet istiyoruz" Bütün takınlar için adalet istediklerini aktaran Metin Öztürk, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Mehmet Büyükekşi döneminde de biz yapılan haksızlıklara isyan edip adalet istiyorduk, bugün de aynı şeyi istiyoruz. Biz şu an bu federasyonun tün kurullarıyla beraber istifa ederek tüm kulüplerin daha sezon erken önünü açmasını istiyoruz. Burada sadece şampiyon olacak takımı ilgilendirmiyor, Avrupa’ya gidecek takımlar, küme düşecek takımlar belirleniyor. Onun için herkes için adalet istiyoruz." "Toplanırsınız, topluca gidersiniz, biz de arkanızdan beyaz mendil sallarız" Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek’in tehdit edildiğini hatırlatan Öztürk, "Şu an inanılmaz şeyler yaşıyoruz, başkanımız tehdit edildi. Tehdit için adalete başvurdu. Biz Türk adaletine güveniyoruz. Türk adaletinin gerekeni yapacağından eminiz. Onlar da kendi adaletlerini ortaya koydular. Adaletsiz bir şekilde maça 2 saat kala Galatasaray başkanını cezalandırdılar. Galatasaray Kulübü Başkanı’nı ne bu federasyon ne de başka federasyon cezalandıramaz. Bundan evvel de başka başkanlar oldu. Toplanırsınız, topluca gidersiniz, biz de arkanızdan beyaz mendil sallarız" diyerek sözlerini noktaladı.