YEREL HABERLER - 08 Ekim 2015 Perşembe 12:43

Erkek Kısırlığında ‘Mikroskopik Varikoselektomi'

A
A
A
Erkek Kısırlığında ‘Mikroskopik Varikoselektomi'

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdullah Demirtaş, erkeklerde kısırlığa yol açan önemli ürolojik hastalık varikosel cerrahisinde mikroskopik yöntemin tedavide başarı şansını artırdığı gibi hastalığın tekrarlama riskini de önemli oranda azalttığını belirtti.
ERÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Demirtaş, yaptığı açıklamada, testisin pleksus pampiniformisinin adı verilen toplayıcı damar yapılarının anormal genişlemesi olarak tanımlanan varikoselin genel erkek nüfusunda görülme sıklığının yüzde 15 olduğunu bildirdi. Doç. Dr. Demirtaş, 1 yıl korunmasız cinsel ilişkiye rağmen çocuğu olmayan yani infertil erkeklerin yüzde 35 ila yüzde 40’ında muayene ile tespit edilebilen varikosel bulunduğu ifade etti.
Varikosel hastalığının genellikle erken adölesan dönemi adı verilen 10-13 yaşları arasında gelişmeye başladığını ancak bu sırada çoğu zaman belirti vermediğine dikkat çeken Doç. Dr. Demirtaş, “Adölesanlarda varikoselin saptanması genellikle rutin fizik muayene sırasında olur. Erişkin çağdaki bireyler ise genellikle çocuk sahibi olamama sonucu tespit edilen sperm parametrelerinde bozulma ile üroloğa başvururlar. Hastanın hikayesinde skrotal ağrı ya da uzun süre ayakta durmakla ve egzersizle artan ağrı olabilir. Bazı hastalar ise yumurtalarda ele gelen veya gözle görülen damarsı şişlikler nedeniyle de başvurabilir” dedi.
Sperm kalitesini ve sayısını bozuyor
Erkekte sperm kalitesini ve sayısını bozabileceğine yönelik deliller mevcut olduğundan varikosele dikkat edilmesi gerektiğine vurgu yapan Doç. Dr. Demirtaş, varikoselin önemi hakkında şunları ifade etti:
“Varikoselin sperm kalitesini ve sayısını bozabileceğine yönelik deliller vardır. Ancak geniş çalışmalar yapılmış olmasına rağmen, varikoselin infertilite üzerine etkisinin kesin mekanizması aydınlatılamamıştır. Skrotum adı verilen ve testislerin içinde bulunduğu kesede ısı artışı ile birlikte testiküler ısı düzenlenmesinin bozulması, damar tıkanıklığına ve böbrek üstü bezi ya da böbrekten gelen toksik maddelerin geri akımına bağlı olarak o taraf testiste beslenme azalması ve testisin hormonal ortamında değişme gibi çeşitli teoriler halen tartışılmaktadır. Tüm bu mekanizmalar neticesinde etkilenen testisin boyutlarında küçülme meydana gelebilmektedir. Bunun yanında varikosel varlığı testiste ağrı yapabilir ancak varikosel cerrahi olarak tedavi edilse bile bu ağrının geçmeyebileceği unutulmamalıdır.”
Hastalığın tanısı
Varikosel hastalığında tanının ayrıntılı bir fizik muayene ile konulduğunu, dikkatli bir fizik inceleme ile testis damarlarında meydana gelmiş genişlemeler, testis boyutlarındaki değişiklikler ve varikoselin derecesinin tespit edilebildiğini söyleyen Doç. Dr. Demirtaş, diğer tanı yöntemleri ile ilgili ise şu bilgileri verdi:
’Fizik muayene bulgularına göre varikosel üç dereceye ayrılır: Derece 1: küçük, sadece valsalva manevrası sırasında dokunarak tespit edilen. Derece 2: orta, görülemeyen ama elle hissedilebilen. Derece 3: büyük, damar yapılarının gözle fark edilebilir genişlemesi. Skrotal renkli doppler ultrason, klinik muayenenin güç olduğu durumlarda (obez erkek, geçirilmiş skrotal cerrahi, testisin skrotumda yüksek pozisyonda olması vb.) fizik muayene bulguları teyit etmede ve testis boyutlarını objektif biçimde ölçmede etkili bir araçtır.”
Tedavi yöntemleri
Varikosel tedavisinde hastalığın ileri boyutlara ulaşması durumunda cerrahinin devreye girdiğini belirten Doç. Dr. Demirtaş, son dönemde mikroskop yardımı ile yapılan mikrocerrahinin hastalığın tedavisinde başarı şansını önemli oranda artırdığına dikkat çekti.
Doç. Dr. Demirtaş, açıklamasına şöyle devam etti: “Eğer varikosel herhangi bir belirtiye neden olmuyorsa genellikle bir müdahale yapılmaz. Hafif belirtiler için destekli iç çamaşırları kullanılabilir. Sağlıklı, genç yetişkin erkeklerde görülen varikoselin takibi için yıllık kontroller önerebilir. Endikasyon konulması halinde varikoselin temel tedavisi cerrahidir. Varikosel ameliyatı sırasında lokal veya genel anestezi uygulanabilir. Ameliyat sırasında sorunlu damarlar temizlenir ve bu damarlara doğru olan kan akışı kesilir. Varikosel ameliyatı “mikro cerrahi” operasyonlardır. Son zamanlarda kendi kliniğimizde artık varikosel ameliyatı mikroskop yardımı ile yapılmaktadır. Mikroskop yardımı ile yapılan ameliyatlarla hem komoplikasyon oranları azalmakta, hem tedavi başarısı artmakta hem de hastalık nüks oranları azalmaktadır. Ameliyat bölgesinde oluşabilecek ağrılar için ağrı kesici reçete edilebilir. Ameliyatı takip eden 1-2 gün hastanın ağır fiziksel aktivitelerden uzak durması önerilir. Ameliyattan 7 gün sonra hasta normal aktivitelerine dönebilir.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tahliye olması için cumhuriyet savcısının tehdit edilmişti: Sanık Tuğçe Toptemel savunma yaptı İstanbul’da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine 4’üncü gününde devam ediliyor. Tahliyesi için savcının tehdit edildiği hemşire Tuğçe Toptemel savunma yaptı. Toptemel kendi mesaisinde ölen bir bebek ile ilgili savunmasında “Bebeğin ölümünü geç fark ettiğim ifadesi tamamen yalan. Vicdanım gerçekten rahat. Ben bebeğin nabzını yaşar şekilde teslim edip çıktım. Bebeğe müdahale ettiğim için buradayım” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava dördüncü gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, tahliye olması için Mustafa Kemal Zengin tarafından Yenidoğan Çetesi soruşturmasını yürüten cumhuriyet savcısının makamında tehdit edildiği Birinci Hastanesi’nde hemşire olarak görev yapan Tuğçe Toptemel savunma yaptı. "Gece doktorumuz hiçbir zaman olmadı" Tutuklu sanık Toptemel savunmasında, “Yakınlarını kaybedenlere başsağlığı diliyorum. Bundan dolayı çok üzgünüm. Hakan Doğukan Taşçı kendini doktor olarak tanıtıyordu gece hastanemizde çocuk doktoru yoktu. Aileler bize tepki gösterirdi doktor olmadığı için. Hiçbir çıkarım yoktur benim bu olaydan. Opera bebeğin hayatını kaybettiği gün bebek kötüleşmeye başladı monitör ötünce başına gittim. Hakan Doğukan Taşçı’yı aradım bebeğin kalbini hissedemediğim söyledim, monitörün fotoğrafını gönderdim. Bebek 6 aylık siyahi büyük bir bebekti. Israrla ‘bir şey yapılacak mı?’ diye sordum bana ‘kan şekeri bak’ dedi. Bana bir şey yapılmayacak denmesine rağmen bebeğe müdahale ettim, kalp masajı yaptım. Mesai saatim bitmişti. Buna rağmen bebeğe müdahale ettim. Bebeğin nabzını kontrol ettim. Mesaim dolduğu için diğer hemşireler geldi. Nöbeti teslim ettim bebeğin durumunu anlattım. Defalarca mesajda söyledim ‘bebeğin kalp atışı hissedemiyorum’ dedim. Hakan Doğukan Taşçı’yı aradım ‘bebeğin nabzını hissedemiyorum bir şey yapılacak mı?’ dedim bana ‘hayır’ dedi. Ben 6 aylık bebeğin yeni doğan servisinde olmasını sorguladım. Bana Fırat Sarı ve Hakan Doğukan Taşçı’nın getirdiğini söylediler. Yine olsa yine bebeğe müdahale ederdim bu durumdan pişman değilim. Ben bebeği nabzı atar şekilde teslim ettim. Bebek kusmuştu. Baştan sona olan süreci Hakan Doğukan Taşçı’ya anlattım. Çocuk ilaç aldığı için baygın ve sersem gibiydi. Olay bu şekilde gerçekleşti. Benden sonra bebeğe bakan hemşire de derinden bebeğin nabzını hissettiğini söylüyor. Yani ben bebeği diğer hemşirelere teslim ettiğimde bebek yaşıyordu. Bebek bize sevk olarak geldi. Sonradan öğrendiğim kadarıyla bebeğin kalbi 2 kez durmuş. Bize bebeğin kalbinin durduğu bilgisi verilmedi. Bebeği teslim alan kişi Hakan Doğukan Taşçı’dır. 6 aylık bebeğin yeni doğan ünitesine teslim alınması yasal değil. Ben sorguladım bu durumu. ‘Bu hastayı kim kabul etti’ dedim. Gece doktorumuz hiçbir zaman olmadı. Gece acil bir şey olduğunda Hakan Doğukan Taşçı’yı arardık. Doğukan kendisinden bilgi alınmasını isterdi” dedi. “Vicdanım gerçekten rahat” Sanık Toptemel savunmasının devamında, "Biz her bebeğe hakimiz. Bebek gözümün önündeydi. Bebeğin ölümünü geç fark ettiğim ifadesi tamamen yalan. Vicdanım gerçekten rahat. Ben bebeğin nabzını yaşar şekilde teslim edip çıktım. Bebeğe müdahale ettiğim için buradayım. Fırat Hoca Doğukan’a para verirdi Doğukan bazen bana atardı. Böyle olacağını bilseydim almazdım. Keşke almasaydım. Çok büyük miktarda paralar da değildi” şeklinde konuştu.
Ordu Ordu’da üreticilere gebe düve dağıtımı gerçekleştirildi Ordu’da Türkiye Dayanıklı Peyzaj Entegrasyonu Projesi (TULIP) Bolaman Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi kapsamında Ordulu üreticilere gebe düve dağıtımı gerçekleştirildi. Proje kapsamında, Bolaman Irmağı ve kollarına sınır olan 12 ilçe ve 242 mahallede tarımsal ve hayvansal üretimi artırmak, üretici gelirlerini yükseltmek ve ürün çeşitliliği sağlamak amacıyla çeşitli hibe faaliyetleri yürütülüyor. Bu kapsamda Fatsa Mezbaha ve Hayvan Pazarında üreticilere gebe düve dağıtımı gerçekleştirildi. “Bölgenin tarım kalkınması açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz” Programda konuşan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, “Bugün en mutlu günlerden birini yaşıyoruz, Dünya Bankası projesi bu. Dünya Bankası ile yaptığımız çalışmalarda üç tane büyük vadimiz var. Başta Bolaman’a ağırlık verdik. Bolaman, Melet ve Ünye ilçesinde Cevizdere Vadisi. Bu proje Bolaman’ı harikulade şekilde ihya etmek üzere yapılan bir projedir. Simentaller bu bölgeye en uygun besi ve süt konusunda önemli bir hayvan. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak koyun, manda, koç dağıttık. Jarsey inekleri ile beraber kaz ve hindi dağıtımında bulunduk ve bölgenin tarım kalkınması açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi. İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, proje kapsamında 25 üreticiye 50’şer tane küçükbaş, 3’er tane de koç ile birlikte toplamda bin 325 küçükbaş hayvanın dağıtımının devam ettiğini söyledi. Yılmaz, “Geçen yıl il müdürlüğümüzce 36 adet gebe düve ile 300 adet koyun ve 18 adet koç dağıtılmıştı. Bugün de süt sığırcılığının geliştirilmesi faaliyeti kapsamında yüzde 70 hibe destekli olarak, 20 üreticimize 60 adet gebe simental düve dağıtımı yapılacak. Ayrıca, bin 250 adet koyun ve 75 adet koçun da dağıtımına başladık. Bolaman Nehri Havzası Rehabilitasyon Projesi kapsamında toplamda il müdürlüğümüz tarafından bugüne kadar 96 adet gebe düve ve bin 643 adet küçükbaşın dağıtımını gerçekleştirmiş olacağız” diye konuştu. Proje kapsamında tarım teşkilatı olarak 15 farklı konuda proje yürüttüklerini belirten İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, “Proje kapsamında Ordu ilinde il müdürlüğümüzce uygulanacak tarım projelerine ayrılan kamu kaynağı yaklaşık 5,3 milyon avrodur. Bu zamana kadar yaklaşık 1,2 milyon avroluk kamu kaynağı kullanılmıştır. 2027 yılı sonuna kadar Yaklaşık 4,1 milyon avroluk kamu kaynağının daha kullanılması planlanmaktadır” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından, kura çekimi yapılarak, Vali Muammer Erol, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler ve diğer protokol üyeleri tarafından üreticilere gebe düve dağıtımı gerçekleştirildi. Programa, Ordu Valisi Muammer Erol, Fatsa Kaymakamı Avni Kula, Ordu Orman İşletme Müdürü Ömer Akça, protokol üyeleri ve üreticiler de katıldı.