SPOR - 01 Mayıs 2024 Çarşamba 09:51

İzmir’den Türk futboluna örnek olacak çalışma

A
A
A
İzmir’den Türk futboluna örnek olacak çalışma

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) ve İzmir Spor Kulüpleri Birliği Vakfı (İZVAK), futbol kulüplerinin kente sağladığı ekonomik, kültürel ve sosyal katkıyı artırmak için harekete geçti. İzmir futbolunun gelişimini hızlandırmayı, Türkiye’ye örnek olacak projeler üretmeyi hedefleyen iki kurum arasında resmi sözleşme imzalandı.


Profesyonel liglerde 9 takımı bulunan, tam bir futbol kenti olan İzmir’de sağlanan bu güç birliği kapsamında, İEÜ EKOKENT Araştırma ve Uygulama Merkezi bünyesinde 7 akademisyenden oluşan bir ekip kuruldu. Sosyoloji, iletişim, ekonomi ve şehir planlama gibi farklı uzmanlık alanları bulunan İEÜ’lü akademisyenler, veri analizlerine ve saha çalışmalarına başladı.


8 ayda tamamlanması hedeflenen projede, futbol kulüplerinin İzmir için oluşturduğu katma değer, bilimsel açıdan ilk kez detaylıca analiz edilecek. Ardından da futbol kulüplerinin kentin marka değerine, tanınırlığına ve ekonomisine katkısını artırmak hedefiyle projeler hayata geçirilecek.



Yusuf Hakan Abacıoğlu: "Paydaş olmaktan mutluyuz"


Aralık ayında İEÜ ile İZVAK arasında imzalanan iyi niyet protokolünün ardından resmi sözleşme de İEÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu, İZVAK Başkanı Ali Erten ve Başkan Vekili Talat Papatya tarafından imzalandı. İEÜ Mütevelli Heyet Salonu’nda gerçekleşen imza töreninde konuşan Rektör Abacıoğlu, Süper Lig’e yükselen Göztepe’yi kutlayarak sözlerine başladı. İzmir’in, sporda Türkiye’nin önde gelen kentlerinden biri olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Abacıoğlu, üniversite olarak böylesine önemli bir çalışmanın paydaşı olmaktan mutluluk duyduklarını söyledi.



Çalışmalar 3 aşamada gerçekleşecek


İzmir Ekonomi Üniversitesi Bölgesel Kalkınma, Kent ve Çevre Araştırma ve Uygulama Merkezi (EKOKENT) Müdürü Prof. Dr. Burak Doğu ise çalışmaya ilişkin detaylar paylaşarak, "İzmir’deki futbol kulüplerinin yerel kalkınmaya olan etkilerini ekonomik, toplumsal ve mekansal açılardan analiz edeceğiz. İlk olarak, Türkiye ve dünya genelindeki spor kulüplerinin yerel kalkınmaya etkisini konu alan akademik çalışmaları inceleyip iyi uygulama örneklerini tespit edeceğiz. Ardından mevcut veri setleri ile ikincil kaynaklardan elde edeceğimiz bulgular çerçevesinde bir çalışma yürüteceğiz. Son aşamada ise sahada anket çalışmaları ve derinlemesine mülakatlar gerçekleştireceğiz. Bunları bir mekansal haritalama çalışmasında bir araya getireceğiz. Ayrıca, tarihi verilerle geçmişe dönük bir simülasyon çalışması yapacak ve farklı spor kulüplerine uyarlanabilecek bir model geliştireceğiz. Elde edeceğimiz sonuçlar bundan sonra hayata geçecek projeler için de zemin oluşturacak" diye konuştu.



Ali Erten: "Büyük bir hazineye sahibiz"


İZVAK Başkanı Ali Erten, Türkiye profesyonel futbol liglerinde, İstanbul’dan sonra en çok takımı olan şehrin İzmir olduğunu belirtti. Çalışmanın İzmir için büyük önem taşıdığını ve elde edilecek verilerin kent yöneticileriyle, kulüplerle ve sponsorlarla paylaşılacağını dile getiren Erten, "Bir kentteki futbol kulüplerinin; o şehir için ekonomik anlamda ne ifade ettiğini bilimsel açıdan göstermek istedik. Bunun için de en iyi partnerin İzmir Ekonomi Üniversitesi olabileceğini düşündük. Fikrimizi paylaştık ve üniversitemiz de oldukça olumlu karşıladı. İş birliğimizi her gün daha da geliştirerek bu noktaya taşıdığımız için çok mutluyuz. Elde edeceğimiz sonuçlar, birçok açıdan yol gösterici olacak. Futbolda ne kadar büyük bir hazineye sahip olduğumuzu bilimsel olarak tespit edeceğiz. Çalışmamız, Türkiye Futbol Federasyonu tarafından da heyecanla takip ediliyor. İnanıyorum ki çalışma tamamladığında Türk futbolu için çok değerli sonuçlara ulaşacağız" ifadelerini kullandı.



Talat Papatya: "Tüm kulüplerimiz, İzmir’in değeri ve vazgeçilmezi"


İZVAK Başkan Vekili Talat Papatya da futbol kulüplerinin İzmir’in marka değerine büyük katkı sağladığını söyleyerek, "Göztepe, yeniden Süper Lig’e yükselerek şehrimize sevinç yaşattı. Göztepe’yi kutluyor, başarılarının artarak devam etmesini temenni ediyorum. Buna ek olarak şu anda play-off oynamaya hak kazanarak bir üst lige yükselme mücadelesini sürdüren takımlarımız da var. Göztepe’nin ardından yeni başarılar için de hazırız. Takımlarımıza yürekten başarılar diliyorum. Tüm kulüplerimiz, İzmir’imizin değeri ve vazgeçilmezidir. İzmir’de futbolun gelişmesi demek aynı zamanda kentin de gelişmesi, konaklamadan ulaşıma kadar birçok sektörün beslenmesi demektir. Futbol için yapacağımız her proje; İzmir’in geleceği için atılmış önemli bir adımdır. Biz, bu bilinçle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İEÜ ile birlikte başlattığımız projeyi de bu fikirden yola çıkarak hayata geçirdik. Çalışmanın sonuçlarını merakla bekliyoruz" şeklinde konuştu.



İzmir’den Türk futboluna örnek olacak çalışma

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Aydem Perakende ve Gediz Perakende’den çiftçilere destek Aydem Perakende ve Gediz Perakende, farklı ödeme seçenekleriyle çiftçileri desteklemeyi sürdürüyor. Denizbank ile yapılan iş birliğiyle çiftçiler, Üretici Kart’la elektrik faturalarını Aydem Perakende ve Gediz Perakende Müşteri İlişkileri Merkezleri’nde dört aya varan vade seçenekleriyle ödeyebilecek, bir ay vadede yüzde sıfır faiz olanağından yararlanabilecek ve geri ödemelerini hasat zamanında yapabilecek. Aydem Perakende ve Gediz Perakende, Denizbank ile çiftçilere destek veren iş birliği anlaşmasına imza attı. Bu kapsamda, bankanın çiftçilere özel sunduğu ve mazot, gübre, tohum gibi tüm tarımsal girdi alımlarında kullanılabilen Üretici Kart’ın avantajları genişletildi. Denizbank Üretici Kart ile Aydem Perakende ve Gediz Perakende Müşteri İlişkileri Merkezleri’nden dört aya varan uygun ödeme avantajlarıyla elektrik faturası ödemeleri yapılabilecek. Üstelik bir ay vadede yüzde sıfır faiz olanağından yararlanılırken, çiftçiler geri ödemelerini ürünlerinin hasat zamanında yapabilecek. Bitkisel üretim ve hayvancılık yapan çiftçilik belgesi sahibi üreticilerin iş birliğinden yararlanmaları için, en yakın Denizbank şubesine gidip Üretici Kart başvurusu yapmalarının yeterli olduğu belirtildi. Kampanya ile ilgili ayrıntılı bilgiye, Aydem Perakende ve Gediz Perakende hizmet noktalarından, web sitelerinden ve 0850 800 0 186 numaralı çağrı merkezinden ulaşmak mümkün.
İstanbul Akkök Holding’den 340 milyon dolarlık yatırım Türkiye’nin önde gelen sanayi gruplarından Akkök Holding, 2024 için, enflasyondan arındırılmış, ciro bazında yüzde 50, ihracatta yüzde 10 büyüme ve 340 milyon dolarlık yeni yatırım planladı. Kimya, enerji, gayrimenkul ve ileri malzemeler olmak üzere farklı sektörlerde faaliyet gösteren Türkiye’nin köklü sanayi kuruluşlarından Akkök Holding, 2024 için güçlü yatırımlar hedefliyor. Akkök Holding CEO’su Gökşin Durusoy, mevcut faaliyet alanlarıyla sinerji oluşturacak yatırımlara odaklandıklarını, ihracatı artırma ve sürdürülebilirliğe katkı sağlama hedeflerine yönelik stratejilerle yol aldıklarını söyledi. 2024 yılı için yaklaşık 340 milyon dolarlık bir yatırım bütçesi planladıklarını belirten Durusoy, “Öncelikli sektörlerimiz olan kimya, enerji, gayrimenkul ve ileri malzemelerde operasyonel etkinliği artırarak ciroda TL bazında yüzde 50, ihracatta yüzde 10’un üzerinde büyüme hedefliyoruz. Yeteneklerimizi geliştirdiğimiz, bildiğimiz ve iyi yaptığımız iş alanlarında büyüyeceğiz” dedi. Gökşin Durusoy, Akkök Holding’in 2023 yılı performansını ve 2024 öngörülerini düzenlenen basın toplantısında değerlendirdi. Küresel krizler, belirsizlikler, depremler ve seçim gündemiyle geçen 2023 yılını grubun toplam kombine cirosu açısından 4 milyar dolar ciro ile kapattıklarını belirten Durusoy, “İhracatımız 740 milyon dolar ve bu dönemde yaklaşık 240 milyon dolar yatırım gerçekleştirdik. Kapasite artışı yatırımlarımızın devreye girdiği ve gayrimenkulde gelir artışı sağladığımız 2023’ün ardından daha iyi bir yıla başladık” şeklinde konuştu. Enflasyonu düşürmek amacıyla uygulanan ekonomik programın, ülkenin bütün paydaşları için fedakarlıklar gerektirdiğini belirten Gökşin Durusoy, 2024 yılının zorlu bir yıl olacağını ancak 2024 ilk çeyrek sonuçlarının bütçeler paralelinde ilerlediğini, Grup olarak 2023 yılı sonunda ulaşılan tarihi düşük borçluluk seviyeleri ile zorlu döneme hazırlıklı girildiğini belirtti. Kimya, ileri malzemeler, enerji ve gayrimenkule odaklandık Planlanan 2024 yatırım planlarıyla ilgili bilgi veren Durusoy, stratejik sektör olarak gördükleri kimya, ileri malzemeler, enerji ve gayrimenkul sektörlerindeki potansiyeli değerlendirmeye odaklandıklarını bildirdi. Holdingin büyümesine de katkı sağlayan bu alanlarda karlılığı sürdürmeyi ve operasyonel etkinliği artırmayı hedeflediklerini vurgulayan Durusoy, şöyle devam etti: “2024 yılı için 340 milyon dolarlık bir yatırım bütçesi planladık. Aksa’da Mithra ve teknik elyaf iplik yatırımlarımız devam ederken, Akkim’de Epoksi yatırımımız bu sene son çeyrekte devreye girecek ve Türk ekonomisine 200 milyon dolar ithal ikamesi sağlayacak. Akcoat ve Epsilon Kompozit şirketlerimizin yatırımları da devam ediyor. Gayrimenkul tarafında ise Akiş GYO tekrar bir yatırım sürecine girebilir. Enerji sektöründe ise önceliğimiz finansal sürdürülebilirliği sağlamlaştırmak olacak. Bu amaçla tarihi düşük seviyelere gelen borçluluğumuzu daha da aşağıya çekerken, bu sektörde önümüze gelen değişik yatırım fırsatlarını da değerlendirebiliriz. Aynı zamanda uluslararası pazarlara odaklanarak ihracatımızı artıracağız. Bu stratejik odak, küresel rekabet avantajı sağlamamıza ve uluslararası ticarette şirketimizin bilinirliğini artırmamızı kolaylaştıracak. Geleceğin endüstriyel trendlerine öncülük etmek ve sürdürülebilir inovasyon ile sektördeki rekabet avantajlarımızı güçlendirmek amacıyla stratejik yatırımlar ve iş birlikleri yapma yaklaşımı benimsiyoruz. Hem holdingin grup şirketlerinin kendi arasında hem de diğer sektör paydaşlarımızla iş birliklerimiz var. Bunu verimlilik, karlılık ve dijitalleşme odağında sürdüreceğiz. Holdingimizin 2024 ihracatını yaklaşık 800 milyon dolar seviyesinde bekliyoruz. Bu 2023 yılı ihracatımıza göre yüzde 10’un üzerinde büyüme anlamına geliyor. Kimya, ileri malzemeler, enerji ve gayrimenkul alanları önümüzdeki yıllarda da holdingin öncelikli sektörleri olmaya devam edecek. Ciroda büyüme hedefimizi ise TL bazında enflasyondan arındırılmış olarak yüzde 50 olarak bütçeledik. 2024 yatırımlarımız planladığımız şekilde ilerliyor. Önümüzdeki aylarda tamamlanan yatırımları devreye alarak yola devam edeceğiz.” Ar-Ge ve yenilikçi teknolojilere öncelik Grubun teknoloji yatırımları, Ar-Ge ve inovasyonun kurum kültürü içinde çok önemli bir yeri olduğunu belirten Durusoy, “Bu kuvvetli kasımızla birçok yeni ürün oluşturmayı başardık, bunun güzel örneklerinden birisi tamamen kendi ekiplerimizin üretmeyi başardığı karbon elyaf tesisimiz, bir diğer örnek ise 2023 yılında açıkladığımız Mithra projemiz ile başlanılan UHMWPE (Ultra High Molecular Weight Polyethylene) yatırımı oldu” şeklinde konuştu. 2023’te öncü yatırımcılığını Akkök Holding iştiraki olan AkkökNext’in yaptığı Türkiye’nin malzeme teknolojilerine odaklanan ilk derin teknoloji fonu 212NexT’in kurulduğunu hatırlattı. Fonun, Türkiye ve dünyada büyüyen derin teknoloji pazarında yenilikçi girişimlere yatırım yapacağını belirten Durusoy, “Hem ekonomik hem de çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlayacak teknoloji çözümlerine 3 yıllık süreçte 17 milyon dolar olarak belirlenen ilk etap yatırımlarla bir yandan finansal kazanç hedeflenirken diğer yandan oluşturulacak sinerjilerle yeni yatırım alanları bulunabilecek. Bunlarla beraber grup için girişim kültürüne de büyük katkı sağlayacak” dedi. Durusoy, rekabet avantajı sağlayacak yeni nesil ürünler ve teknolojiler geliştirmeye stratejik öncelik verdiklerini kaydetti. “Ar-Ge temelli çözümler üretiyoruz” diyen Durusoy, şunları söyledi: “Son 4 yılda 50 ürün grubu için 165 ayrı patent başvurumuzu yaptık ve 88 adet tasarım tescili aldık. Ar-Ge’ye yılda 40 milyon dolar civarında bütçe ayırıyoruz. Ar-Ge çalışmalarımızdan büyük başarılar da elde ediyoruz.” “Sürdürülebilirlik için kurumsal yönetişim önemli” Holding olarak, sürdürülebilirlik ve çevre bilinciyle hareket etmek, toplumsal ve ekolojik etkileri göz önünde bulundurarak iş stratejileri oluşturmak konusunda uzun vadeli taahhütlerinden bahseden Durusoy, çevre, sosyal ve kurumsal yönetişimden oluşan ESG hakkında yapılan konuşmaların genelde çevre ve sosyal etkileri üzerinden yapıldığına dikkat çekti. Durusoy, “Ben kurumsal yönetişim tarafının biraz gölgede kaldığını düşünüyorum. Kurumsal yönetişim çok önemli ve kurumlar, toplumlar, sağlam ve oturmuş bir kurumsal yönetişime sahip değilse çevresel ve sosyal konularda da kalıcı etkiler bırakması çok zor. Kurumsal yönetişimden kastım; bir kurumun, toplumun nasıl yönetildiğine ve kontrol edildiğine dair ilkeler, uygulamalar ve süreçler sistemi, kurumlarda, toplumlarda katılımcılık, şeffaflık, sorumluluk alma, hesap verebilme, adalet, eşit işe eşit ücret, eşit terfi, cinsiyet eşitliği gibi temel ilkelerin benimsenmiş ve bu ilkeler temelinde yönetiliyor olması lazım ki kurumlar sürdürülebilir olarak kalabilsin ve çevresel ve sosyal konularda katkı sağlayabilsin” dedi. Haftada 4 gün çalışma sistemiyle örnek oldu Grup şirketlerinden Aksa Akrilik, bir ilke imza atarak haftada 4 gün çalışma sistemine geçen ve bunu kalıcı hale getiren ilk şirketlerden oldu. Gökşin Durusoy, işveren markası olarak bir vizyon ortaya koyduklarını belirterek, “Çalışan memnuniyeti ve yetkin eleman sağlama, en önemli konumuz. Kaynağımız insan ve yetkin insan olmadan üretimi gerçekleştirmek mümkün değil. Yönetici olarak en önemli görevlerimizden biri yetkin insanları şirketimize kazandırmak, onları şirkette tutabilmek, eğitmek ve geleceğin liderlerini sağlamak. Bu doğrultuda Aksa Akrilik geçen yıl nisan ayında 3 aylık deneme sürecinden sonra 4 gün çalışma sistemini kalıcı hale getirdi. Genel anlamda olumlu geçen sürecimizin etkilerini yakından takip ediyoruz. Aynı kampüs içindeki diğer grup şirketimiz Akkim de aynı sistemle çalışmaya geçti. Bunun gibi motivasyon artırıcı, geleceğin iş yaşamında fark oluşturacak yenilikçi uygulamalarla, genç yetenekler için işveren markası olma konumumuzu güçlendiriyor ve yetenekli profesyonellerin şirketlerimize olan ilgisini artırıyoruz. Gençlerimiz için ekonomik imkanları iyileştirmeli, refah sağlayan çalışma koşulları inşa etmeliyiz” şeklinde konuştu.